31 Temmuz'04
Sayı: 2004/30 (22)


  Kızıl Bayrak'tan
  Yeni ve güçlü bir çıkış için görev başına!
  Ne kader ne kara tren, sorumlu kapitalist düzendir!
  Pamukova’daki tren “kaza”sı değil kapitalizmin cinayeti...
  BTS ve TMMOB’un Tren katliamı üzerine ortak açıklaması...
  Özelleştirme öldürür!
  AKP ve Hak-İş’in Türk-İş’le kayıkçı dövüşü
  Gerici rejimler Kürt halkına düşmanlıkta birleşiyor!
  Kongra-Gel’in 1 Haziran çıkışının anlamı ve etkileri
  ÖSS sonuçları açıklandı...
  Eli kanlı bir siyasi meftanın cenaze merasimi
  Belediyelerde yürütülen köleleştirme ve özelleştirme saldırısı tüm işçi sınıfına yöneliktir...
  Çırak çocuklar...
  Sosyalizmin büyük ozanı Pablo Neruda’nın 100. doğum yılı anısına...
  ‘96 Ölüm Orucu şehitleri İstanbul’da anıldı
  Direnişçi Castleblair işçileriyle konuştuk...
  Bir direnişçi Castleblair işçisinden Castleblair fabrika temsilcilerine açık mektup...
  Sun Tekstil’deki ihanet ve EMEP...
  Daimler-Chrysler’de saldırı ve sendikal ihanet!
  Ortadoğu halklarını tehdit eden İsrail’in nükleer silahları derhal imha edilmelidir
  Bültenlerden...
  5. Munzur Kültür ve Doğa Festivali başladı...
  “Yoksulluğa mahkum, yozlaşmaya teslim olmayacağız!”
  AKP treni: Eski raya yeni hız
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
‘96 Ölüm Orucu şehitleri
İstanbul’da anıldı

25 Temmuz günü ‘96 Ölüm Orucu ve SAG direnişinde şehit düşen 12 devrimci, Hüseyin Demircioğlu’nun Karacaahmet Mezarlığı’ndaki mezarı başında anıldı. Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Birliği’nin (TUYAB) düzenlediği anma yoğun polis ablukasında başladı. Mezarlığın girişinde toplanan ve TUYAB pankartı arkasında yürüyen yaklaşık 150 kişilik kitle, “Ölüm Orucu şehitleri ölümsüzdür!”, “Süresiz Açlık Grevi şehitleri ölümsüzdür!” ve “Yaşasın devrimci dayanışma!” sloganlarını atarak Hüseyin Demircioğlu’nun mezarına doğru ilerledi.

Devrim şehitleri anısına yapılan saygı duruşuyla başlayan etkinlik, TUYAB adına okunan basın açıklamasıyla sürdü. Geçmişten beri devrimci tutsaklara yönelik olarak uygulanan teslim alma ve kimliksizleştirme saldırılarına rağmen devrimcilerin direnmekten vazgeçmediğine değinilen basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi: “...F tipi ve tecritle yetinmeyen sistem, zindanlardaki devrimcilere yeni saldırılar dayatmaya devam ediyor. Yeni ceza infaz yasası, gündemdeki tek tip elbise dayatması, D tipi, L tipi Hapishaneler ve zorunlu çalıştırma saldırısı gibi yöntemlerle devrimci irade bir kez daha sınanmak isteniyor. Oysa ‘82, ‘84 ve ‘96 direnişinden ve onun öncesinden bugüne devrimci irade defalarca sınav vermiş ve insanlık onuru adına asla eğilmeyeceğini ilan etmiştir...”

Daha sonra konuşma yapan Gülmez Ana’nın sözleri sık sık “Anaların öfkesi katilleri boğacak!” sloganlarıyla kesildi. Konuşmasına bir ağıt yakarak son veren Gülmez Ana’nın ardından Hüseyin Demircioğlu’nun kardeşi Muharrem Demircioğlu bir konuşma yaptı. Etkinlik, şiirler ve Vardiya grubunun verdiği dinletiyle son buldu. Dargrupçu kaygılar güdülerek sergilenen biçimsiz hareketlere ve inisiyatif dışı tavırlara rağmen etkinlik başarıyla noktalandı.

Kızıl Bayrak /İstanbul



Mamak Tecrit Karşıtı Birlik oluşturuldu...

Ceza İnfaz Yasa Tasarısı geri çekilsin!

Devrimci tutsaklara tek tip elbise giyme zorunluluğu ve ceza infaz kurumlarında, atölyelerde ve işliklerde zorla çalıştırılmayı yasalaştırmayı içeren Ceza İnfaz Yasa Tasarısı mecliste. 19 Aralık katliamıyla F tiplerine topyekûn geçişi gerçekleştiren ve direniş duvarına çarpan katil sermaye devleti zindanlardaki baskısını, zorbalığını yasalaştırarak devrimci tutsaklara karşı yeni bir saldırı hazırlığı içinde.

Bu gündem üzerinden Mamak Tecrit Karşıtı Birlik (BDSP, YDG, ESP, Kurtuluş Sosyalist Dergi, İdilcan Kültür Merkezi, EKB) oluşturuldu. Birlik Tuzluçayır’da 27 Temmuz günü kendini deklare eden bir eylem örgütledi. Eylemde “Tecriti katmerleştiren Ceza İnfaz Yasası geri çekilsin!/Mamak Tecrit Karşıtı Platform” pankartı yürüyüş kortejinin önünde açıldı. Tuzluçayır muhtarlığında başlayan eylem Çiçek İş Merkezi önünde yapılan basın açıklaması ve ‘96 Ölüm Orucu şehitleri anısına yapılan saygı duruşuyla devam etti. Eylemde “İçerde dışarda hücreleri parçala!”, “Ceza İnfaz Yasası geri çekilsin!”, “Tecriti kaldırın, ölümleri durdurun!”, “Devrimci tutsaklar teslim alınamaz!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!” loganları sıklıkla atıldı. Eyleme 60 kişilik bir katılım oldu. Eylemde Birlik imzalı dövizlerle birlikte BDSP, Kurtuluş, ESP, YDG flamaları açıldı. Eylem başlanılan güzargah üzerinden sloganlarla yüründükten sonra bitirildi. Eylem bölgedeki emekçiler tarafından ilgiyle karşılandı.

Bu gündeme ilişkin büyük bir suskunluğun olduğu bir dönemde başlatılan bu çalışmanın anlamlı olduğunu düşünüyoruz. Mamak Tecrit Karşıtı Birlik çalışma planı olarak önüne 15 günlük bir süre için ilk elden başladığı bilgilendirme amaçlı anket çalışması, bildiri, afiş, Tuzluçayır’da film gösterimi-panelin içinde olduğu bir salon etkinliği, anket çalışmasının sonuçlarının ilan edildiği eylemler ve TAYAD’lı Aileler’in ziyaretini almış durumda.

Ceza infaz yasası geri çekilsin!

Mamak BDSP



İHD İzmir Şubesi ‘96 Ölüm Orucu şehitlerini andı...

“Tecridi kaldırın, ölümleri durdurun!”

İHD İzmir Şubesi tarafından 21 Temmuz günü ‘96 ÖO ve SAG direnişi ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı. İHD İzmir Şubesi önünden Konak eski Sümerbank önüne yapılan yürüyüşle başlayan eyleme yaklaşık 100 kişi katıldı.

İHD İzmir Şubesi ‘96 ÖO ve SAG için 28 Temmuz günü saat 12:00’de Buca Hapishanesi önünde de bir basın açıklaması gerçekleştirdi. 50 kişinin katıldığı açıklamada şunlar söylendi: “Bugün buradan yine ölümlerin durdurulması, tecrite son verilmesi ve cezaevlerinde insan onuruna uygun yaşam koşulları oluşturulması için çağrıcı oluyoruz. Yaşamsal ve bedensel bütünlüğü yokeden tecrit politikasına ve yeni süreçte gündeme gelecek ‘çağdışı-baskıcı’ infaz yasa tasarısına karşı kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz.”

ÖO ve SAG şehitlerinin posterlerinin taşındığı eylemde “Devrimci tutsaklar onurumuzdur!”, “İçerde dışarda hücreleri parçala!”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!”, “Tecridi kaldırın, ölümleri durdurun!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Devrimci tutsaklar yalnız değildir!” sloganları atıldı. Basın açıklamasının ardından ‘96’da hayatını kaybedenler için 12 adet kızıl karanfil Buca Hapishanesi önüne bırakıldı ve eylem bitirildi.

Kızıl Bayrak/İzmir



F tipinde 116. ölüm...

Tecrit öldürüyor!

F tipinde bir devrimci tutsak daha yaşımını yitirdi. Salih Sevinel Tekirdağ F Tipi’nde zamanında ve gerekli müdahale yapılmadığı için öldü. Vücudunda oluşan ağrılar sonucu hapishane revirine kaldırılan Salih Sevinel, hiçbir tetkik yapılmadan, hastaneye sevkine gerek duyulmadan, ağrı kesici iğne ve kas gevşetici kremler verilerek hücresine geri gönderildi. Hücrede durumu ağırlaşınca hücre arkadaşı tarafından gardiyanlar çağırıldı. Ama gardiyanlar butonu kapatarak ilgilenmediler. Geldiklerinde ise sedyeyle götürmek yerine yürüterek revire götürdüler. Salih Sevinel burada ölüme terk edildi.

Salih Sevinel 38 yaşında, üç çocuk babası bir devrimci tutsaktı.

TAYAD’lı Aileler Salih Sevinel’in ölüme terkedilemesine karşı Tekirdağ F Tipi Cezaevi önünde 28 Temmuz günü bir basın açıklaması düzenlediler. Basın açıklamasından sonra saldıran jandarma aileleri gözaltına aldı. TAYAD’lı Aileler basın açıklamasında Salih Sevinel’in fotoğraflarını ve “Tecrit öldürüyor!/Salih Sevinel 116. ölüm/TAYAD’lı Aileler” pankartını taşıdılar.
Salih Sevinel ölümsüzdür!



Adana: ‘96 ÖO ve SAG direnişi anması

26 Temmuz günü, ‘96 ÖO ve SAG direnişinin yıldönümü nedeniyle Adana İHD önünde bir basın açıklaması yapıldı. Yaklaşık 70 kişinin katıldığı eylemde “İçerde dışarda hücreleri parçala!”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur!”, “Bedel ödedik, bedel ödeteceğiz!” sloganları atıldı. Açıklamada cezaevlerindeki yeni saldırılara karşı sonuna kadar mücadele edileceği vurgulandı.

Kızıl Bayrak/Adana