24 Temmuz 2015
Sayı: KB 2015/28

Suruç’ta katleden sermaye devletidir
IŞİD: Emperyalistlerle suç ortaklarının kanlı yüzü!
Suruç’ta katliam: 31 ölü, onlarca yaralı...
TKİP, katliamı lanetlemeye ve devrimci dayanışmayı büyütmeye çağırıyor
Toplumsal muhalefetten katliama tepki açıklamaları
Suruç katliamı ülke genelinde protesto edildi
Suruç şehitleri uğurlandı
Halkların birleşik devrimci direnişini büyütmeye!
Yolsuzluk pisliğini devrim temizler!
Polis cinayetlerine ‘tahrik’ teşviki
Katliamcılık bu devletin mayasında var - H. Fırat
Şanlı mücadelemiz 3. ayı geride bıraktı!
Direnişler karşısında devlet taarruzda!
“Türk Metal çetesinden hesap sor, istifa et!”
Karayollarında taşeron köleliği sürüyor!
DEV TEKSTİL Genel Kurulu gerçekleştirildi
Birleşik Metal-İş seçenek midir?
BYUAŞ işçilerinden Nihat Yurdakul’a sorular
Ağır ve uzun çalışma koşulları, düşük ücretler
Krize karşı devrim, kapitalizme karşı sosyalizm
Avrupa’da Suruç katliamı lanetlendi!
Cudi yandı, devlet görmedi
Her şeye karşın hayatının son saatlerine kadar yazan şair: Vaptsarov
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Ağır ve uzun çalışma koşulları, düşük ücretler

 

Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) Platformu, yaptığı araştırmayla mevsimlik gezici tarım işçilerinin çalışma ve yaşam koşullarını açıkladı.

Araştırmada Türkiye’de mevsimlik gezici tarım işçiliğinin tarihi ve koşulları aktarılırken, işçilerin yaşadığı problemler çalışma koşulları, çocuk işçiliği, barınma koşulları ve kadın işçiler başlıkları altında ele alındı.

Mevsimlik gezici tarım işçiliği; Mart-Kasım ayları arasında aile fertlerinin evden ayrılarak birden fazla yerde gezici olarak çalışması şeklinde tanımlandı.

Geçici ve gezici olması temel özellikler olarak ortaya konulurken genel olarak inşaat, turizm ve tarım sektörlerinde bu güvencesiz çalışma biçiminin yaygın olduğu belirtildi.

Çalışma koşulları ağır, izin yok

Geçici ve gezici işçilerin ücretlerinin düşük, çalışma koşullarının ağır ve izinlerinin olmadığı belirtilen araştırmada koşullar şu şekilde belirtildi:

- Günlük ücretler çok düşük, kayıt dışı çalışma yaygın, ücretin bir kısmı aracıya veriliyor.

- Kadın işçilere daha düşük ücret verildiğinden, kadın çalıştırmak tercih ediliyor.

- İşçilerin belli çalışma saatleri ya da tatilleri yok. Fazla çalışma karşılığında ek ücret alınamıyor.

- Ölümlü ve ağır yaralanmalı kazalara sıklıkla rastlanıyor. Özellikle işçileri taşımada kullanılan araçlara kapasitesinden fazla binilmesi ölümlere yol açıyor.

- Özellikle tarımda kullanılan ilaçlar pek çok hastalığa sebep oluyor.

- Çalışma ve yaşam koşulları örgütlenmelerini neredeyse imkânsız hale getiriyor.

- Yüzde 80’i çadırlarda yaşayan işçilerin tuvalet ve banyoları yetersiz, içme suları sağlıksız.

- Etnik köken ve dini inanışa dayalı dışlanma yoğun şekilde yaşanıyor.

Çalışma süresi fazla ücretler düşük

Çocuk işçiliğin yaygın olduğu bu alanda çocukların günde 12 saate varan sürelerde çalıştırıldığı ve eğitim haklarından yararlanamadığı belirtildi.

Kadınların ise mesaisi bittikten sonra yemek yapma, su taşıma, odun toplama, ateş yakma, çadır temizliği gibi ev işleri sebebiyle günde neredeyse 12-18 saat çalıştıkları vurgulandı. Ayrıca, kadınların erkeklerden daha az ücret aldığı ve ücretlerine erkekler tarafından el konulduğu da ifade edildi. Bunun yanında, kadınların tacize, tecavüze ve şiddete uğradıkları bilgisi yer aldı.

Mevsimlik tarım işçilerinin ücretlerinin valilik bünyesinde toplanan komisyonlar tarafından belirlendiği belirtildi.

Buna göre; tarım sektöründe çalışan kadınların erkeklerden daha düşük ücretlerde çalıştırıldığı, günlük 40-50 TL arasında yevmiye aldıkları, ancak bunun 5-10 TL’sini de dayıbaşlarına vermek zorunda kaldıkları belirtildi. Tarım işçiliği yapan erkekler ortalama 1262 TL alırken kadın işçiler ise 1032 TL alıyor.

Sorunlar giderilmeli

Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) Platformu, ortaya koyduğu bu verilerle birlikte mevsimlik işçilerin yaşadığı sorunlar karşısında ise şu düzenlemelerin yapılmasını talep etti:

- Mevsimlik tarım işçileri sosyal güvenlik kapsamına alınmalı,

- İşçi-işveren arasında yer alan aracılık kurumu ortadan kaldırılmalı,

- Çocuk işçiliği engellenmeli,

- Ulaşım ücretsiz ve güvenli hale getirilmeli,

- Barınma alanları yaşamaya uygun hale getirilmeli,

- Kadın işçilerin omuzlarına yüklenen çocuk bakımı ve haneiçi sorumluluklar ücretsiz ve ulaşılabilir hizmetlerle ve erkeklerin eşit paylaşımı ile hafifletilmeli.

 

 

 

 

Kapitalizmin çarklarında
işçi kanı var!

 

Kapitalizm sömürü çarklarını işçi kanıyla biliyor. Geride kalan haftalarda, ülkenin dört bir yanında işçiler iş cinayetlerine kurban gittiler.

21 Temmuz’da Muğla’nın Milas ilçesi Pınarcık Mahallesi Ilbıra Dağı’nda bulunan ve özel bir şirkete ait olan alüminyum boksit madeninde çalışan Ethem Bursa’nın, 200 metre derinlikte makine yardımıyla kazı çalışması yürüttüğü sırada üzerine direk devrildi. Madendeki diğer işçiler tarafından çıkarılan Bursa, sağlık ekipleri tarafından 75. Yıl Milas Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Bursa, yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

21 Temmuz’da Erzincan’da Keresteciler Sitesi’nde inşaat demirlerini indirmeye çalışan 21 yaşındaki Emre Mongüç, vincin bağlı olduğu yerden kopması üzerine vinç ile kamyonet kasası arasında sıkışarak hayatını kaybetti.

20 Temmuz’da Konya’da tarım aracının devrilmesi nedeniyle bir işçi hayatını kaybetti. 16 işçi de yaralandı.

20 Temmuz gecesi Adana’nın Kozan İlçesi’ndeki Kabaktepe mevkii yakınlarında faaliyet gösteren bir çinko madeninde Ersöz Eroğlu ile Yasin Bingöl adlı işçiler dinamit patlatacakları sırada göçük meydana geldi. Göçük altında kalan işçilerden Ersöz Eroğlu hayatını kaybetti.

19 Temmuz’da Bursa’nın Gemlik ilçesinde gece 02.00 sularında azot fabrikasının üç katlı gübre üretim bölümündeki kazanın patlamasıyla meydana gelen göçükten 1 işçi yaralı olarak kurtarılırken Uğur Çavdar adlı işçi ise enkaz altında kalması nedeniyle hayatını kaybetti.

15 Temmuz’da Bolu Göynük’ün Himmetoğlu Köyü’nde bulunan termik santral inşaatında çalışan 23 yaşındaki İmdat Akan, kül kırma bandının üzerine düştü. İş güvenliği önlemleri alınmadığı için parçalanarak ölen Akan’ın cesedi otopsi için Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

 
§