22 Ocak 2016
Sayı: KB 2016/03

“Teröre karşı mücadele” yalanıyla devlet terörünün önü açılıyor
Ödenek örtülü, vurgun aleni!
Zulüm sınır tanımıyor
Fiili sıkıyönetim!
Onurlu direniş güçleniyor
Soruşturmaların ve linç kampanyalarının hedefinde işçi ve emekçiler var
“Kirli savaşları bitirecek yegane güç emeğin kavgasıdır”
Hedefte “kıdem” var!
Devletin görmediği işsizler ordusu!
Çetinkaya işçisi: Direneceğiz!
Liseli gençlik çalışmamız üzerine
Kırıntılar sizin olsun, gelecek bizim!
Sınav hayatları eliyor!
İran sistem içinde yerini alıyor!
Emperyalizmin “krizle savaşacak cephanesi” tükeniyormuş
Kadın İşçi Kurultayı’na yürüyoruz!
Hrant Dink katledilişinin 9. yılında anıldı
Kirli savaş ve batının suskunluğu tartışmaları
DEV TEKSTİL 1. yılında!
Herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Hrant Dink katledilişinin 9. yılında anıldı

 

19 Ocak günü Agos Gazetesi’nin İstanbul Osmanbey’deki bürosu önünde toplanan kitle, sloganlarla Dink cinayetini lanetledi. Bu yılki anmada katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi de pankart, döviz ve sloganlarla anıldı. Binadan yapılan konuşmalarla Hrant’ın ve Tahir Elçi’nin katledilmesi teşhir edilirken Hrant’ın katledilmesinin gerçek sorumlularının 9 yıldır cezasız bırakıldığına dikkat çekildi. “‘Öldür’ diyenler yargılansın” talebi dile getirildi.

Hrant’ın katledildiği saat 15.10’da ise saygı duruşu gerçekleştirilirken Hrant’ın kendi konuşması dinletildi. Saygı duruşunun ardından Cumartesi Anneleri adına söz alan Maside Ocak Hrant Dink ve Tahir Elçi’yi andı. Devletin demokrasi, barış isteyen ve kendisine biat etmeyenleri katlettiğini ifade ederek Kürdistan’da süren katliam ve sokağa çıkma yasaklarını teşhir etti.

Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi de söz alarak Tahir Elçi’nin ağzından yazdığı ve Hrant’ın da katledilişini ele alan mektubu okudu. Devlet eliyle gerçekleştirilen katliamları teşhir eden mektup “Bizi unutmayacağınızı biliyoruz. Gözümüz arkada kalmayacaktır” sözleriyle sona erdi.

Taksim’de toplanmak isteyen kitle polisin engellemesi nedeniyle Harbiye’de toplanarak bina önüne yürüdü.

Ankara’da Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önündeki eylemde yapılan konuşmalarda Kürt kentlerinde devam eden abluka ve katliamlara değinildi. Hrant Dink cinayetinden beri geçen 9 yıllık süreçte faillerin cezalandırılmadığına, yeni katliamların yaşanmaya devam ettiğine dikkat çekildi.

Akşam saatlerinde de Güvenpark’ta yapılan bir eylemle Hrant Dink anıldı.

İzmir Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri'nin, Alsancak Sevinç Pastanesi’nden Alsancak İskelesine yürümek istemesi üzerine polis kitlenin önüne barikat kurdu. Yapılan görüşmeler sonucunda anma başka bir alanda gerçekleşirken polis ses aracının alana girmesinde sıkıntı yarattı.

Eylemde okunan basın açıklamasında Dink cinayetinin sorumlularının 9 yıldır cezalandırılmadığı, sadece iki tetikçinin ceza aldığına dikkat çekildi. Dink’in katledilmesinin sorumluluğunun devlet ve AKP üzerinde olduğu belirtilen açıklamada cinayetlere rağmen adalet için mücadele edileceği vurgulandı.

Bursa Setbaşı’nda toplanan kitle Heykel’e yolun tek şeridini kapatarak yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş sırasında 2 sivil faşistin kitleye saldırması üzerine kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Faşistleri kitlenin elinden polis aldı. Heykel’de okunan açıklamada Hrant’ın gerçek katillerinin hala bulunmadığı dile getirildi. Kürt illerinde yaşanan katliamlara ve Tahir Elçi’nin katledilmesine vurgu yapılarak “Bunları gerçekleştirenler Hrant’ı katledenlerdir” denildi.

 

 

 

 

Cumartesi Anneleri İsmail Şahin’in akıbetini sordu

 

Cumartesi Anneleri 16 Ocak’ta gerçekleştirdiği 564. eyleminde İsmail Şahin’in akıbetini sordu. Bu haftaki eylem 20 yıl önce Beyoğlu Belediyesi’nde çalışırken kaybedilen İsmail Şahin ve 20 yıldır eşini arayan, geçen sene hayatını kaybeden Kiraz Şahin için yapıldı.

Galatasaray Lisesi önünde yapılan eylemde Hanife Yıldız, İkbal Eren ve Ali Ocak’ın konuşmalarının ardından basın açıklaması gerçekleştirildi.

“Erdoğan ‘90’lardan beri aynı”

Açıklamada iktidardan farklı düşünen herkese karşı baskıların arttırıldığına, Kürt kentlerinde gerçekleşen katliamlara dikkat çekildi. DİSK Genel-İş üyesi İsmail Şahin’in 18 Ocak 1996 günü Beyoğlu Belediyesi temizlik aracında çalışırken kaybedildiği, tüm çabalara rağmen dönemin İstanbul Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan’ın kendileriyle görüşmediği bilgisi verildi.

Eşi Kiraz Şahin’in 2013’te Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan ile yaptığı görüşmede, Demircan’ın kendisine “Sen onu aramaktan vazgeç, o güzel bir kadın bulup gitmiştir” dediği aktarıldı.

Açıklama “Devletin Kiraz Şahin’e 19 yıl boyunca yaşattığı işkencenin hesabını sormaktan vazgeçmeyeceğiz. Ne Kiraz’ı ne de akıbetine ömrünü adadığı İsmail’ini unutacağız” denilerek sonlandırıldı.

 

 

 

 

Elçi cinayetinde kamera görüntüsü kayıp

 

Sur’da katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin vurulma anına ilişkin görüntülerden PTT şubesine ait güvenlik kamerasının 17 dakikalık kısmının dosyada olmadığı ortaya çıktı. 

Bunun üzerine savcıya dilekçe veren avukatların dilekçesinde “PTT kamera kayıtlarında olay günü saat 11.34 ile 11.51 saatleri arasında 17 dakikalık bir kesintinin mevcut olduğu, bu haliyle görüntü kayıtlarına dışarıdan müdahale edilmiş olabileceği kuşkusu ortaya çıkmaktadır” ifadeleri yer aldı. Görüntü kayıtlarının ve bunları kaydeden cihaz ve hafıza kartlarının TÜBİTAK’a veya Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi talep edildi.

Polis kamerasında 13 saniyelik görüntünün de kaybolduğu daha önce ortaya çıkmıştı. Bu kayıp görüntünün Elçi’nin vurulduğu ana ait olduğu iddia edilmişti.

 

 

 

 

Kayıp görüntü’ 10 kez kopyalandı

 

Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından, olay yerindeki Akbank şubesinin güvenlik kamerası kayıtlarının kendini Asayiş Büro, Terör Büro ve İstihbarat Şubesi polisleri olarak tanıtan görevliler tarafından defalarca alındığı, en son banka müdürünün görüntüleri orijinali ile birlikte polise verdiği ortaya çıktı. Banka müdürü görüntüleri verirken tutulan ve savcılığa verilen tutanak ise ‘kayboldu’. Yine görüntüler defalarca devlet görevlileri tarafından alınmasına rağmen bu görüntüler de ortada yok.

 
§