16 Aralık 2016
Sayı: KB 2016/47

Birleşik direniş, fiili-meşru mücadele!
Sermaye ekonomik krize “çözüm” arıyor
Sermayedarları kurtarma paketi!
Kanla beslenen bir düzen
Bu pisliği devrim temizler
İki stratejik ortağın Mavi Marmara anlaşması
15 Temmuz’dan yansıyanlar
İnsanca yaşamaya yeten asgari ücret için mücadeleye!
DEV TEKSTİL GMYK Aralık Ayı Toplantı Sonuçları
İşçi direnişleri ve eylemler devam ediyor
Krizler içerisinde debelenen düzene karşı, devrimci bir sınıf hareketi için ileri! - Onur Kara*
Asya-Pasifik: Emperyalistler arasındaki çatışmanın yeni alanı
Halep Suriye ordusunun denetimine geçti, savaş devam ediyor
Avrupa’da cumhurbaşkanlığı seçimlerine doğru
AB ve avro cephesindeki gelişmeler üzerine
Bir kadın cinayeti ve Alman devletinin kirli sicili
Artık yeter! Sizinle kardeş değiliz
Maraş Katliamı’nın 38. yılı
19 Aralık Katliamı'ndan bugüne…
“19 Aralık’ta direniş bayrağını daha yukarıya yükselttik!”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İnsanca yaşamaya yeten asgari ücret için mücadeleye!

 

Asgari ücretin belirlenmesi konusunda son viraja giriliyor. Asgari ücret yaklaşık 6 milyon işçiyi ve ailesini ilgilendiriyor.

Sermaye temsilcileri, sermayeyi korumayı temel görev sayan AKP iktidarı ve Türk-İş bürokratlarının içinde olduğu Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan insanca yaşamaya yetecek bir asgari ücret belirlenmesini beklemek, ölüden gözyaşı beklemekle eş değerdir.

Sermaye cephesi: Asgari ücrette artış olmasın

Kapitalistlerin asgari ücrete ilişkin yaklaşımının temelinde kâr oranlarının yükselmesi vardır. Bu nedenle işçi sınıfının yaşamını sürdürmesi için gerekli olan asgari giderlerin karşılanması hayale dönüşür. En düşük ücret anlayışı aynı zamanda altı milyona yakın asgari ücretli işçinin ve ailelerinin yarı aç, yarı tok bir yaşama sürüklenmesinin nedenidir. Burjuvazi ve devleti açısından asgari ücretin yükseltilmesi en önemli kâr kapılarından birisinin kapanması demektir.

Burjuvazi, üretim maliyetlerinin aşağı çekilmesinin uluslararası rekabette oynadığı rolü sık sık gündeme getirmektedir. Zira kapitalizmin kirli rekabete dayalı gelişim süreci açısından düşük asgari ücret en önemli etkenler içinde yer almaktadır. Bu nedenle kapitalistler asgari ücrette yapılacak olan her artışın düşmanıdır.

Kapitalistler açlık sınırının 1500 lira, yoksulluk sınırının 4500 lira olduğu gerçeğinden elbette ki, haberdarlar. Buna rağmen sefil çıkarları için milyonlarca işçinin ve ailesinin sefalet ücretiyle yaşamaya devam etmesini, mümkünse asgari ücretin düşürülmesini arsızlıkla savunuyorlar.

AKP iktidarı kapitalistlerin karı için mesai yapıyor

AKP iktidarı asgari ücretin 1300 TL’ye çıkmasının ardından kapitalistleri rahatlatacak açılımları hemen devreye soktu. Asgari Geçim İndirimi'ne el koydu. Yaptığı zamlarla 300 TL’lik artışın acısını işçi sınıfından kat be kat çıkarrtı. İşsizlik fonunda biriken milyarlarca lira paranın patronlara fonlanması için yasal düzenlemeler yaptı. Kıdem tazminatının fona devredilmesi için düğmeye bastı.

2001 yılında kamuda ortalama ücret, asgari ücretin 3 katından fazlayken, 2016 yılında 2 katından azdır. Daimi çalışanlar için ortalama ücretler asgari ücretin 2 katına yakınken 2016’da 1,5 kata yaklaşmıştır. Genelde asgari ücret ile ortalama ücret arasındaki fark 1,5 kat civarına çıkmıştır. Kısacası asgari ücret AKP’li yıllar boyunca erimiştir.

Türk-İş asgari ücretlinin değil sermaye cephesinin safında yerini alıyor

Türk-İş Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda görüntüde işçiler adına yer almakta, gerçekte ise burjuvazinin dümenine su taşımaktadır. İnsanca yaşamaya yeten asgari ücret talebinin sokağa taşınmasından ölesiye korkmaktadır. Hak-İş de ihanetçi çizgisinin gereği olarak AKP iktidarını asgari ücret tartışmaları konusunda zorda bırakacak tutum ve davranışlardan özenle kaçınmaktadır.

DİSK ise asgari ücret konusunda işçi sınıfını taraflaştırmaya yönelik bir mücadele örgütlemekten kaçınmıştır. DİSK, asgari ücretin 2 bin TL olması talebiyle ortaya çıkmış ancak bu talebin kazanılması için gerekli mücadeleyi ortaya koymak için özel bir çaba göstermemiştir. Sermaye cephesini zora sokacak mücadele ve eylem biçimlerinden özenle kaçınmış, uzlaşmacı sendikacılık anlayışıyla hareket ettiğini asgari ücret tespiti sürecinde de orta koymuştur.

Asgari ücretin insanca yaşamaya yeten düzeye çıkması için gerekli olan şey, işçilerin birliği ve mücadelesidir. Ancak işçi sınıfı devrimci birliğini oluşturursa ve buna dayanarak mücadeleyi büyütürse insanca yaşamaya yeten asgari ücret hayal olmakta çıkar, gerçeğe dönüşür.

 

 

 

 

İşçilere sefalet “asgari ücreti” dayatılacak

 

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 2. toplantısı 12 Aralık’ta sözde işçileri temsilen komisyonda yer alan Türk-İş’in ev sahipliğinde yapılırken, sermaye hükümeti adına konuşan Mehmet Müezzinoğlu ise Bursa’da yerel televizyona açıklamalarda bulundu. Katıldığı programda güncel gelişmelere dair konuşan Müezzinoğlu, asgari ücret konusunda sermayenin “sıfır zam” dayatmasına paralel olarak işçilere “arzu ettiklerini alamayacakları” sinyali verdi.

“Arzu edileni vermemiz mümkün gözükmüyor”

“Her iki tarafı da mutlu etme” ve “hakkaniyetli hakem” yalanlarıyla sermayenin isteklerine uygun karar almaya hazırlandıklarını ifade eden Müezzinoğlu şöyle konuştu:

İşverenin ilk anda masaya otururken sıfır zam talebi, geçen yıl yüzde 30 yapıldı, dünya ekonomisinin gidişatı, dünya ile rekabet, istihdamda oluşan daralma bütün bu parametreleri masaya getirecektir. Ama çalışan kardeşlerimizin de yine haklı parametrelerini de işçi temsilcileri getirecektir, biz de burada hakkaniyetli bir hakem görevi üstleneceğiz. Ama arzu edileni verebilme bugün için çok mümkün görünmüyor.”

Kamuoyuna kapalı “asgari ücret tespit” toplantısı

Komisyonun 2. toplantısına, Türk-İş heyetine Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) heyetine Yönetim Kurulu Üyesi Metin Demir başkanlık etti.

Basına kapalı yapılan toplantıda, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Kalkınma Bakanlığı temsilcileri tarafından 2016 yılına ait ekonomik veriler ile 2017 yılı beklentilerine ilişkin sunum yapıldığı ve ardından üzerine görüşmeler, öneriler vb. ileri sürüldüğü bildirildi.

 

 

 

 

EMİS ile 14 maddede daha anlaşıldı

 

Elektromekanik Metal İşverenleri Sendikası (EMİS) ile Birleşik Metal-İş Sendikası arasında yürütülen Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde resmi arabulucu görüşmesinin ardından 9 Aralık’ta Birleşik Metal-İş Genel Merkezi’nde bir toplantı gerçekleştirildi.

EMİS 9 Aralık’ta gerçekleşen toplantıda ücret konusunda yeni bir teklif sunmazken, görüşmelerde 14 idari madde eski TİS’teki gibi geçti.

Resmi arabulucu toplantısında EMİS ücret zamlarını birinci yıl için %12, ikinci yıl için enflasyon oranı; sosyal yardımlarda da aynı şekilde birinci yıl için %12 ikinci yıl için enflasyon oranı şeklinde revize etmiş, daha önce 3 yıllık sözleşme dayatmasını 2 yıl olarak geri çekmişti.

EMİS kapsamındaki fabrikalarda ise eylemler devam ediyor. General Elektrik/Grid Solutions, ABB Elektrik, Schneider Elektrik ve Schneider Enerji fabrikalarını kapsayan Grup TİS sürecinde işçiler fabrika içinde veya dışında gerçekleştirdikleri eylemlerle EMİS patronlarına kararlılıklarını gösteriyor.

 
§