1 Haziran 2018
Sayı: KB 2018/22

İşçi ve emekçiler seçim vaatlerine kanmamalı!
Rejim krizinde yeni evre
Her şey sermayenin refahı için!
Sarayda “sol cumhurbaşkanı”!
Flormar direnişine omuz verelim!
İşçi sınıfı mücadeleyi sürdürüyor
Sınıf mücadelesi ve sendikalar üzerine değinmeler - II
Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde!
CHP’nin demagojik yalanları
Kocaeli’den seçim izlenimleri
Yeni Haziranlar mayalanırken…
Kaybettiklerimizin hesabını mahkemelerde değil sokaklarda soralım!
Gençlik sahte vaatlere prim vermemelidir
Paris’te mücadele dalgası: Kitlesel eylemler sürüyor
Sosyalizmin görkemli çiçeklenişinin toprağındaki kökler
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Flormar direnişine omuz verelim!

 

Onuru ve alınteriyle yaşayan Flormar işçisi kardeşlerimiz, kötü ve ağır çalışma koşullarına, tüm baskılara ve düşük ücrete karşı örgütlü mücadeleyi seçtiler ve Petrol-İş Sendikası’nda örgütlenmeye başladılar. Sendikanın yetkisinin onaylanmasının ardından Flormar patronu işten atma saldırısını devreye soktu. Sendikalaşmayı boşa düşürmek için 120 işçi kardeşimiz işten atıldı.

Flormar patronunun bu saldırısına karşı Flormar işçilerinin cevabı direniş oldu. Fabrikanın önünde günlerdir süren direniş ile sendika hakkına sahip çıkıyor, işten atmalara karşı boyun eğmediklerini gösteriyorlar.

Patron içerisi ile dışarısının bağını zayıflatmak, içerideki işçi arkadaşlara baskı ile korku yaymak için kapıları yükseltti, brandaları boydan boya gerdi, dikenli-jiletli teller ördü. Flormar yönetimi içeriye taşeron işçi sokarak, fabrikayı taşıyacağım diyerek direnişi kırmaya çalışıyor. Flormar direnişçilerinin tüm bunlara yanıtı; direnişin coşkusu ile fabrikanın önünde büyüyen dayanışma oldu. Aylar öncesinden fabrikanın içerisinde başlayan mücadele fabrikanın önünde büyüyor. Bu ses Flormar’ı, Gebze OSB’yi, Gebze’yi çoktan aştı.

Flormar işçilerinin kazanması; sendika hakkına dönük saldırganlığa ve işten atmalara karşı patronlara verilecek bir yanıt olabilir. Unutmayalım ki, bu yanıt her bir patrona verilecektir. Flormar’da verilecek yanıt çalıştığımız fabrikalarda, işyerlerinde bizi güçlü kılacaktır. Flormar direnişinin sesine ses katalım, dayanışmayı büyütelim, Flormar sermayesini teşhir edelim ve Flormar ürünlerini boykot edelim!

Dayanışmaya güç ver, Flormar’ı boykot et!

Flormar dayanışmasına güç vermek için direniş alanına dönük ziyaretler gerçekleştirelim. Çalıştığımız fabrikalardan, işyerlerinden dayanışma mesajları iletelim. Fabrikalarda, işyerlerinde Flormar işçilerinin mücadelesini anlatalım. Çalıştığımız yerlerde Flormar işçileri ile dayanışma eylemleri yapmaya çalışalım, sendikalı yerlerde çalışıyorsak sendikalarımızı harekete geçirelim.

Flormar’daki çalışma koşullarını, Flormar patronunun sendika düşmanlığını her yerde teşhir edelim. Direnişe güç vermenin bir yanı da Flormar’ın ürünlerini tüketmemek ve tüketmemeye çağırmaktır. Flormar’ı boykot edelim. Boykot çağrımızı Flormar satışının yapıldığı yerlere de taşıyalım, elden Flormar satışı yapan emekçileri de satış yapmamaya çağıralım.

Flormar işçileri yalnız değildir!

Birlik, dayanışma, boykot!

İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!

Petrokimya İşçileri Birliği

 

 

 

 

Flormar işçisi kazanmak için ne yapmalı?

 

Petrokimya İşçileri Birliği, yaptığı yazılı açıklamayla işten atma saldırısına karşı, sendikal örgütlülüklerine sahip çıkarak direnişi seçen Flormar işçilerine seslendi.

Direnişçilerin selamlandığı açıklamada; “Sesiniz Flormar’ı çoktan aştı. Bu ses, sendika hakkına sahip çıkmanın ve işten atmalara karşı durmanın yükselen sesidir. Petrokimya İşçileri Birliği olarak bu sesi, bulunduğumuz tüm fabrikalara, işyerlerine, sanayi havzalarına taşıyoruz, her kesimin dayanışma vermesi için de çabalıyoruz” denildi.

İki haftayı geride bırakan direniş kararlılığının ve dayanışmanın selamlandığı açıklamada “Direnişin kazanması için bundan sonraki sürecin kritik olduğunu hatırlatmak istiyoruz” denildi.

“Petrokimya İşçileri Birliği adına sınıf dayanışmamızın bir gereği olarak sizlere deneyimlerimizden süzdüğümüz birkaç öneri sunacağız” denilen açıklamada; patronun işçileri bölmek ve üretimin durdurulması için adım atıldığında ortak hareketi engellemek için taşeron işçi alımı yaptığı belirtildi. Taşeron işçilerine içeride kölelik koşullarını kabul etmemeleri için yapılan çağrıların anlamlı olduğu ama bu çağrılar karşılık bulmadığında ise hem içeride hem de dışarıda taşeron işçilerinin karşısında etten duvar örülmesinin gerekliliğine işaret edildi. “Flormar direnişinden taşeronluk sistemine karşı güçlü bir ses yükselmelidir” denildi.

Fiili, meşru, mücadele yöntemleri ile üretimden gelen gücümüzü kullanarak Flormar patronunu can evinden vurmamız lazım. Kazanmak için iş yavaşlatma-durdurma eylemleri ile patronu soluksuz bırakmak gerekmektedir” ifadelerinin yer aldığı açıklamada Flormar’ın en büyük payına sahip olan Yves Rocher’ın satış noktalarında, satıldığı mağazalarda, marketlerde yapılacak eylemlerle, blokajlarla şirketin zora sokulabileceği ifade edildi.

Komitelerimiz birlikte tartışma, öğrenme ve karar alma zeminlerimizdir. Mücadelenin gücünü bu türden örgütlü zeminler belirler. Örgütlülüğümüzün güçlü olması kazanmanın formülüdür. Sözü söyleyen, kararı alan ve uygulayan biz olursak direnişimiz ve mücadelemiz güçlenir. İçerisi ile dışarısının hem kendi komiteleri hem de ortak işleyen mekanizmaları pekiştirilebilirse direniş ve mücadele güçlenir. Biz güçlü olursak sesimiz basın, sosyal medya vb. araçlarla ülke sınırlarının dışına yayılmaya devam eder” ifadeleriyle süren açıklama; direnişin işçi sınıfı için bir okul olduğu ve bu okulda işçi sınıfının mücadele tarihinden öğrenmek için de çaba gösterilmesi çağrısıyla açıklama sonlandırıldı.

 

 

 

 

Flormar’da direniş üçüncü haftasında

 

İşçilerin Petrol-İş Sendikası’nda örgütlenmesinin ardından işten atma saldırısının yaşandığı Flormar’da direniş iki haftayı geride bıraktı.

Flormar patronu, fabrikayı günden güne cezaevine çeviriyor, baskıyı arttırıyor. Direnişçilerden kaçıra kaçıra içeriye taşeron işçilerini sokuyor. 28 Mayıs akşam saatlerinde 50’yi aşkın taşeron işçisi iş başı için fabrikaya sokuldu.

Ancak gün içinde direniş alanına birçok ziyaret gerçekleştirildi. Kadın Meclisleri, CHP, EMEP, Nakliyat-İş ziyaret gerçekleştirenler arasındaydı. Petrol-İş Sendikası Genel Merkez yönetiminden Mustafa Tetik direniş alanındaydı.

29 Mayıs’ta da direniş alanına sanatçılar ve Birleşik Haziran Hareketi ziyaret gerçekleştirdi.

Sanatçıların gerçekleştirdiği ziyaret işçilerin yoğun ilgisi ile karşılandı. İşçilerin yaşadıkları sorun ve düşük ücretler tiyatral bir biçimle anlatıldı ve şiir dinletisi gerçekleştirildi.

Direnişçiler gün boyunca sloganlar, türküler, halaylar, horonlar, oyun havaları ile patrona kararlılık yanıtlarını verdiler. Gün içerisinde yoğun yağmur altında da kalan direnişçiler, yılmadan yerlerinden ayrılmadılar.

Fabrikaya giren ve fabrikadan çıkan arabalara, yük kamyonlarına direnişi anlatan stickerlar yapılarak da ses yaygınlaştırılmaya çalışılıyor.

30 Mayıs günü de direniş coşkuyla sürdü. Fabrikaya gelen müfettişler sendika üyesi olan ve olmayan işçilere sorular yönelttiler. İşçilerin çoğu sendikal çalışmanın kimseyi rahatsız etmediğini vurguladı ve patronların baskısından söz etti. Yanı sıra Flormar patronu içerideki işçileri direnişten yalıtmak için fabrikanın çevresinin tamamına branda gerdi.

 
§