20 Eylül 2019
Sayı: KB 2019/34

Krizin yıkıcı etkileri derinleşiyor
AKP’nin kriz erteleme hesapları
Kirli ellerinizi annelerin üzerinden çekin!
Metal işçisi safları sıklaştırmalıdır!
Birleşik Metal-İş’in 2019-20 dönemi Grup TİS taslağı üzerine…
Patronları memnuniyetle ağırlayan DİSK yönetimi
Metal İşçileri Birliği Türkiye Meclisi Sonuç Metni
Fabrikalardan TİS görüşleri
Sendika bürokratları Orhan Zengin ve avanesi istifaya!
Tasfiyecilik ve inkarcılık - H. Fırat
Alman kapitalizmi ekonomik olarak büyürken…
Fransa’da sınıf çatışmasının yeni cephesi: Emeklilik sistemi
Zorunlu aile arabuluculuğu: Her şey aile bütünlüğü için!
MEB’den öğrencilere “simit atma” soruşturması
Buca ve Diyarbakır katliamları
Kürt halkının ‘Mamoste’si Ape Musa
“Kara elmas” diyarına yolculuk
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Fabrikalardan TİS görüşleri...

 

Sarkuysan işçisi: Bu sözleşme sürecinde şunu anladım, fabrikalarda komisyonlar, komiteler, temsilciler nasıl taslak hazırlarsa hazırlasın, son noktayı sendika bürokratları koyuyor. Önce buna engel olmamız gerekiyor.

Çerkezköy Arçelik işçisi: Bizde Çerkezköy Arçelik olarak kimse sendikaya güvenmiyor. Ve taslakta istenen rakamı az buluyorlar. Zaten esneme payını da düşündüğümüzde alınacak zam %8-%10 arasında diye düşünüyoruz. Bizim fabrikada sözleşme öncesinde işçi çıkarmaları var. Ama sendika temsilcileri bu durumu her zaman olduğu gibi sessizce izliyor. Bahane aynı, performans düşüklüğü. Yıllarca fabrikaya emek verenleri bir çırpıda kapının önüne koyuyorlar. Yanı sıra da her geçen gün üretim baskısı da artıyor. İşe giriş çıkışlardan, mola saatlerinin kullanımına, fabrika temizliğine, telefon kullanımına vs. herkese baskı uygulanıyor...

Trakya Döküm işçisi: Burada daha yeni bir işçiyim. Önce de sendikalı bir yerde çalışmadım. Ama kısa zamanda bunların patronun yanında bir sendika olduklarını anladım. Sendika; üretim baskılarında patronların, müdürlerin yanında saf tutuyor. Sözleşme taslağını bizim fabrikada da çok bir şey istemişler gibi açıkladılar. Aldığımız maaşla geçinemiyoruz. Çarşı pazarın durumu ortada. Ama sendika %26 zam istiyor. Daha deneyimli abilerimin demesine göre ancak %10 zam alabilir bunlar. Gördüğüm kadarıyla işçiler de taşın altına elini koymuyor. Makine başında söylediklerini sendikacı bozuntularının karşısında söyleyemiyorlar. Gerçi işsizlik korkusu da var. Sözleşmeden iyi bir zam alınacaksa işçiler olarak bizler yapabiliriz. Bunu da ancak birlikte, beraber davranırsak başarabiliriz.

B/S/H işçisi: Ben B/S/H fabrikasına yeni girdim, daha önce de HEMA’da askere kadar stajımdan itibaren çalışmıştım. Yılladır TM üyesi bir işçiyim. B/S/H’ta taslağı iki vardiyanın çalışanlarını toplayarak gösteri gibi açıkladılar. En önlerde bulunan ve sendikadan korkanlar şakşaklarla açıklamayı izlediler. Sanki bizler için müthiş bir şey açıklanmış gibi bir de alkışlıyorlar. Zaten %26 zam oranı ile masaya oturulduysa eskiden olduğu gibi %8’e anlaşılır. Bir de parasından, zammından geçtim çok ağır koşullarda çalıştırılıyoruz. Herkes para zam diyor da bu fabrikalarda otomasyon sistemlerle ölümüne çalıştırılıyoruz. Kıdem tazminatı kaldırılmak isteniyor bunu konuşan yok.

Vallahi eğer işçiler olarak hep beraber sessimizi çıkarmazsak, daha çok kölelik koşullarında çalışmaya devam ederiz. Bu sömürü devranı da devam eder.

TOFAŞ boya çalışanları: TM, yine yeni işçilerin saat ücretini yükselteceğiz diyerek işçileri umursamamıştı. Bunu da zamma eklemişti. Enflasyonu ve yeni işçi algısını da çıkarırsanız yüzde 8 ancak gerçek zamdır. %26 pazarlıkla %18 düşecek, %6 enflasyon ve 75 kuruş yeni işçilere derken %8 gerçek zammı alacaklar. TM rejimi işçileri uyutma düzenidir.

Kimse kimseyi kandırmasın. Bütün bu işçi düşmanlığını bunlar yaptı, milleti korkuttular, korku imparatorluğu kurdular. Gerçek olan şu ki, taslak beğenilmiyor. Ama millet bu vampirlerden korkuyor, “3 kuruş zam için” işimden olmayayım diyor. Bu nasıl iştir ki, işçi sendikası işçi attırıyor.

Bosch işçisi: Fabrikada kimse taslaktan memnun değil. 75 kuruşluk çekme için biraz umutlu olanlar var. Ama kandırıldıklarının farkında değiller, anladıklarında iş işten geçmiş olacak. Bayram harçlığı, izin parası, gece çalışma tazminatı vs. gibi senede birkaç defa alınan paralar maaşımızın yarısı bile yapmadığından taslakta göz boyamak için gösterilmemesi gerekiyor. Bunlar sadece emekçiyi kandırmak için yapılıyor. Emekçi için en önemlisi saat ücreti zammıdır.

Orhan Otomotiv işçisi: Dönem sahaya inme dönemidir! Artık yeter emekçi yoldaşlarım. Hangi siyasi düşünceye sahip olursak olalım bırakın bu sendika ağalarının peşinden gitmeyi. Haydi emekçi arkadaş kendi birliğini kendin kur. Gün gelecek bir gün hesap sorulacak. Geleceğin için sahaya çık, korkma inan, emek kazansın!...

Çayırova Arçelik işçisi: Temsilciler öyle bir hava yaratmaya çalışıyorlar ki, onların gözünde şu an taslak çok uçuk , %10’a razı etmeye çalışıyorlar bizleri. Bu oyuna gelmeyelim. Onların taslaklarını çöpe atmak bizlerin elinde. Yeter ki birlik olalım.

Federal Mogul işçisi: Bu sözleşmede sessiz kalınmamalıdır! Gereken önlemler alınmalı, atılacak adımlar konuşulmalıdır. TM’nin boş taslağını kabul etmiyoruz!

Renault işçisi: Gerçek probleme odaklanmak gerekli. Bu sadece TM ve MESS ile bitmiyor. Tüm ücret zamları enflasyon oranı baz alınarak hesaplandığına göre. Sorun alanlarımızdan biri de gerçek olmayan enflasyon oranları. Benzin, kur değişimi, elektrik, doğalgaz fiyatlarındaki artış. Esas alım gücünü etkileyen temel etkenler. Bunların hepsi hesaplanmalı.

CMS’den işçiler: Sözleşme sürecinde TM tarafını belli etti. Taslak açıklandı ama temsilciler MESS neyi verirse, patronlar neyi uygun görürse razı olmak gerekiyor diyor. O zaman size ne gerek var? Onlar ne verirse kabul edecekseniz, nerede mücadele, nerede işçilerin hakkını savunmak! Yalandan sözleşme masasına oturuyorlar!

Renault işçisi: 2 yıllık sözleşme hani kırmızı çizgiydi! Binlerce anket yaptığını iddia ediyordun. Yok efendim üyelerimizin fikirlerini aldık diye... MESS’in sözcülüğünü yapmayı bırak. Yok öyle 3 yıllık teklifini üyelerimize sorarız demek. Bizim fikrimiz belli. Ha şu kırmızı çizgi meselesine gelirsek; Kırmızı çizgi koymayanlar yenilgiyi baştan kabul etmiş demektir.

Sarkuysan işçisi: Fabrikada herkes isyan halinde. Zaten yarısını zor alacağız deniyor. O zaman neden bu kadar az açıklandı taslaklar.

Ferro Döküm işçisi: Sözleşme taslağını açıklarken Pevrul Kavlak zaten arada söylüyor: Geçen dönem ücret zamlarını aldık diye... Geçen sefer ne alındıysa artık yine geçinemiyoruz. Yani bizden bir şey beklemeyin diyor. Ne yapacaksak yine biz yapacağız.

Gebze’den bir metal işçisi: Sendikal bürokrasinin işçi sınıfına kattığı en ufak bir katkı yok! Ne zaman ki, işçi kendi taslağını hazırlar, arkasında durur, sendikaya verir ve sendika bunu patrona kabul ettir. Ötesi fasa fiso...Bugün olansa MESS taslağını sendika bürokratlarına veriyor, elbirliğiyle işçiye kabul ettirmeye çalışıyorlar. İşçi açlıkla, yoksullukla boğuşuyor, kendileri şatafat içinde yaşıyor.

Ankara Arçelik işçisi: Bu taslak kayıplarımızı bile karşılamıyor. Maaşlarımız çoktan eridi. Her şeye zam üstüne zam yapıldı. %26 ile masaya oturmak tek kelimeyle sattı. Metal işçisi bu taslağı kabul etmemelidir. Türk Metal satış taslağını geri çekmelidir.

Mercedes işçisi: Mercedes’te krizin etkileri çok yoğun görülüyor. Patronlar karlılıklarından bir şey kaybetmese de faturayı işçiye ödetiyor. 60 kişilik bantta 18 kişi kaldık. Ey TM, sen %26 değil 1000 istesen ne olur ki? Daha işçilerine sahip çıkmaktan acizsin.

Bolu Arçelik işçisi: Bizi 17 yıldır sömürdüler. Hâlâ işçilerin saat ücretini yükselteceğiz diye kandırıyorlar. Biz yıllarca düşük ücretle çalıştık yüzde 20 istiyorlar. Bu ekmeğe gelen zammı bile karşılamaz. Taslak derhal revize edilmeli. Bu taslak işçinin değil MESS’in taslağıdır.

Türk Traktör Erenler işçisi: %26 isteniyor bu kriz durumunda. Fakat gerçek enflasyonu baz alırsak düşük. 26 isteniyor ama hiç sanmıyorum, %15 bile zor. TM bunun arkasında durmaz. Bu taslakla sözleşmeye oturulmamalı. Sözleşme krizin yüklerine göre revize edilmeli. İşçinin sırtındaki yükler alınmalı.

Grammer işçisi: Her sözleşmedeki gibi işi oyuna getirmelerine işçi sınıfı alıştı. Otomobil sektörü ciddi bir daralma yaşıyor. Dolayısıyla %26 sundukları teklif ine ine %10’a, 7, 8’e inecek. Ha bunlar, ha Türk İş. Kimseyi kandırmasınlar.

Metal İşçileri Bülteni’nin Eylül 2019 tarihli sayısından alınmıştır...