İçindekiler:

25 Haziran 2022
Sayı: KB 2022/23

İşçi direnişleri ve sınıf hareketi
TÜSİAD ve AKP dalaşı
Yeni bir "açılım" sahtekarlığı mı?
AKP'nin Kürt sorunundaki "çözümsüzlüğü"
"Sansür Yasası"
Sermaye yargısı iş başında!
Pressan'da TM'ye yetki verildi
Kılıçlar'da asbest tehlikesi
Sınıf hareketinin dünü, bugünü ve imkanları
NATO, "yıllarca sürebilecek" bir savaş bekliyor
Kolombiya'da solun zaferi!
Zenginler göç yollarında
Uluslararası Ekonomi Formu
Almanya'da metalde TİS süreci başladı
BRİCS Zirvesi
Çorum Katliamı 42. yılında...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

TOMİS’ten korkan patron ve bakanlık yetkiyi Türk Metal’e verdi!

 

Pressan direnişçileri 30 günü aşkın bir süredir işten atma ve sendika seçme hakkına yönelik saldırıya karşı fabrika önünde direniyorlar. Bu direnme kararlılığı karşısında Pressan kapitalisti ilk önce Türk Metal çetesi ve polisi ardından da Çalışma Bakanlığı’nı devreye sokarak sendika yetkisini Türk Metal çetesine verdi.

Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası’nın (TOMİS) konuya ilişkin yaptığı açıklamanın tam metnini aşağıda okurlarımıza sunuyoruz…

“Değerli basına ve kamuoyuna;

Pressan fabrikasında yürüttüğümüz sendikal örgütlenme faaliyetleri kamuoyu tarafından bilinmektedir. Sendikamızın ve sendika üyelerimizin haklı ve onurlu mücadelesi kararlılıkla sürerken, Pressan patronunun da geçtiğimiz bir aylık süreçte başvurduğu yasadışı uygulamalar da ortadadır. İşten atma saldırısı, işçiyi birbirine kırdırmaya yönelik provokasyonlar, yasadışı bir uygulama olan işçilerin e- devlet şifrelerini isteyip başka sendikaya üye yapmaya zorlaması vb. şeklinde liste uzayıp gitmektedir.

Bir aylık direnişimiz sırasında yaşanan hukuksuzluklara dair Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı’na yaptığımız şikayetlere rağmen sessiz kalınmış, alelacele Türk Metal’e yetki verilmiştir.

Sendikamızın yaptığı açıklamalara, uyarılarına, şikayetlerine rağmen Türk Metal’ e verilen yetkinin arkasında yatan sebep açıktır.

Pressan patronu MESS üyesidir. MESS, sendikamızın kurulduğu ilk günden itibaren başta sendika yöneticilerimiz olmak üzere sendika üyelerimize, gönüllülerimize yönelik işten atma saldırılarını kesintisiz bir şekilde hayata geçirmektedir. Bugün Pressan fabrikasında karşılaştığımız tablo da bu saldırıların devamı niteliğindedir.

Pressan patronu, üyesi olduğu MESS ile birlikte hareket etmiş, Türk Metal’ i imdadına çağırmıştır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da bu oyunda üzerine düşeni yapmış, âdeta yangından mal kaçırırcasına yetkiyi Türk Metal’ e vermiştir. Tarihi, metal işçilerine ihanetler ile dolu olan Türk Metal eliyle Pressan işçilerine de sefalet ve yoksulluk dayatılmak istenmektedir.

Yıllardır sendikasız olan bir fabrikada sendikal faaliyeti yürüten sendikamıza, üyelerine ve Pressan işçilerine yönelik haksız ve hukuksuz uygulamalar söz konusu iken verilen yetkinin ise bir geçerliliği yoktur.

 

Gerçek yetki, mücadele eden işçidedir!

Bakanlık bugün yetkiyi Türk Metal’ e vermiş olabilir. Türk Metal adına herhangi bir sendikal faaliyet yürütülmeden patron eliyle fabrikaya sendika getirildiği alenen ortada iken, sendikamız ise işyeri temsilcileri ve üyeleri ile birlikte dişe diş bir mücadele vermenin onurunu taşımaktadır. Fabrika içinde ve dışında süren mücadelemizin Pressan fabrikasını sendikalı bir işyeri haline getirdiği açık ve nettir. Ancak başta Pressan işçileri olmak üzere, emekten yana tüm kesimlere, kamuoyuna birkaç hatırlatmada bulunmak istiyoruz.

- Fabrikada çalışan sendikamızın üyeleri ve işyeri temsilcileri sendikal faaliyetlerine devam etmektedir. Pressan yönetimine de bildirdiğimiz üzere sendikamızın işyeri temsilcileri fabrikada yaşanan tüm haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı Pressan işçilerinin ortak mücadelesine sahip çıkacaktır. Tüm Pressan işçisi kardeşlerimiz bilmelidir ki, gerçek yetki ne çeteler de ne de işbirlikçilerindedir. Gerçek yetki birliğini güçlendiren, omuz omuza verip geleceği için mücadele eden işçilerdedir.

- İşçi sınıfının baskı ve sömürüden kurtulma mücadelesini samimiyetle ve yürekten veren sendikaların faaliyetlerinin patronlar tarafından açık saldırı konusu olduğu bilinmektedir. İşçilerin hür ve özgür iradesi ile seçilen sendikalar yerine patronların istediği çeteler tercih edilmektedir. Bu şekilde sendikalı olan işyerlerinde artık ikinci bir patron daha vardır. Sadece tabelasında sendika yazan bu örgütlenmelerin işçinin açık düşmanı olduğu, işçinin aleyhine olacak her türlü yasal ve yasadışı uygulamaya onay verdiği bir gerçektir. O yüzden tüm kesimlere çağrımızdır. Gelin, başta Pressan olmak üzere tüm işyerlerinde bu çetelere izin vermeyelim. Karşımızda duran güçler, en kötü sendika değil, açık işçi düşmanı, patrondan çok patronculuk yapan, milyonlarca liralık aidatlar ile lüks hayatlar süren ağa, bey takımıdır. Birleşirsek, direnirsek kazanırız.

-Sendikamız, Pressan işçilerinin hak ve onur mücadelesini sürdürecektir. Vazgeçeceğimizi, bırakıp gideceğimizi düşünenlere karşı bir aylık direnişimiz dahi gerekli yanıtı vermiştir.

Haksız ve hukuksuz saldırıları kabul etmedik, etmeyeceğiz. Taleplerimiz için mücadele edeceğiz. Atılan işçiler geri alınacak. Baskı ve mobbing son bulacak. Pressan işçileri insanca çalışma ve yaşam koşullarına kavuşacak. İşçilerin e- devlet şifreleri zorla alınarak Türk Metal’ e verilen yetki derhal düşürülecek. Sendikal faaliyetlerin önündeki tüm engeller kaldırılacak. İşçilerin hür ve özgür iradesi ile sendika seçme özgürlüğü hakkı tanınacak. 

22 Haziran 2022”

 

 

 

 

 

 

Pressan işçileriyle dayanışma etkinliği

 

Pressan’da direnen işçilerle dayanışmak için “Emeği, onuru ve geleceği için mücadele eden Pressan işçileriyle dayanışmaya!” şiarıyla etkinlik gerçekleştirildi.

“Bu gidişata dur demek istiyorsak, yüzümüzü sınıfa dönmeliyiz”

TOMİS üyesi Pressan işçileriyle dayanışma etkinliği açılış konuşmasıyla başladı. Direniş sürecinin özetlendiği açılış konuşmasında şunlar vurgulandı:

“15- 16 Haziran Direnişi’nin 52. yıl dönümündeyiz... Bu şanlı direniş, bizlere birlik olup fiili-meşru mücadele hattıyla işçi sınıfının neler başarabildiğini tarih bize gösterdi. Bugün ırkçı saldırılar, kadın cinayetleri, mezhepsel ayrımcılıklar gibi toplumun her kesimine dönük saldırılar artarak devam ediyor. Ekonomik sorunlar başta olmak üzere her türlü sorunu yaratan kapitalist sistemdir. Eğer bu gidişata “dur” demek istiyorsak, yüzümüzü işçi sınıfına dönmeliyiz, işçi sınıfının verdiği mücadeleyi büyütmeliyiz. Ayrıca sınıfın içinde sermaye uzantılı ihanetçi sarı sendikalara karşı mücadele etmekten başka çaremiz yoktur.”

Sinevizyon gösteriminin ardından sözü Pressan direnişçileri adına Bülent Karadere, Pressan fabrikası TOMİS baş temsilcisi Aykut Purhan, TOMİS adına Dilbent Türker, Yemeksepeti direnişçisi Doğu Yılmaz, HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, Damal Dernekler Federasyonu Başkanı Güner Kökat da söz alarak Pressan işçilerinin yalnız olmadıklarını ifade etti.

Emek dostlarının hazırladığı müzik dinletisiyle halaylar çekildi.

Etkinliğe katılan kurumlar şöyle: Kaldıraç, İşçi Emekçi Birliği, TİP, HDP, Partizan (Özgür Gelecek), Köz, ESAS-DER, Damal Dernekler Federasyonu, Avcılar Kültür ve Dostluk Derneği, Yemek sepeti direnişçisi Doğu Yılmaz, BDSP, DGB, DEV TEKSTİL.

Kızıl Bayrak / Esenyurt