Mart ayı tüm dünyada ve Türkiye’de eylemlerle karşılandı. Mart ayının isyanla anılan ruhuna yakışır bir karşılamaydı bu. Dünyada milyonlarca insan yumrukları sıkılı karşıladı Mart ayını. ABD’nin ve tüm emperyalistlerin korkulu rüyası oldu bu eylemler. Öğrenci gençlik de 6. Filon’yu denize dökenlerden, Gazi’den, Kızıldere’den, kadın tekstil işçilerinin New York’taki direnişinden aldığı bayrağı tüm Türkiye’ye yayılan eylemlerde en önde taşıyor. 16 Mart’ta Beyazıt’ı eylem alanına çevirip katliamcıların suratına “Beyazıt’ı, Halepçeyi unutmadık!” diyenler, üniversiteleri de hızla saran emperyalist savaş karşıtlığının yaratıcısılar.

Bu ayın genç komünistler cephesinden önemi de büyük. Partimizin ilk kadın şehidi olan Hatice Yürekli yoldaşı sonsuzluğa uğurladığımız Nisan’ın 22’si önümüzde dalgalanan bir bayrak şimdi. Bu günü eylem alanına çevirdiğimiz her yerde Hatice yoldaşın gülümsemesini kuşanacağız.

İşte Ekim Gençliği’nin yeni sayısını da böyle bir dönemde sizlere ulaştırmanın mutluğunu yaşıyoruz. Bu ayki sayımızda savaş, ağırlıklı bir gündem olarak çoktan yerini aldı. Emperyalist savaşı bir çok konuyla birlikte işlediğimiz yazılarımızı ilgiyle okuyacağınızı düşünüyoruz.

YEK, YÖK tartışmalarını ve Eğitim-Sen’in YEPK önerisini yakından incelediğimiz yazılar yayınımızı üniversite cephesinden yaşanan tartışmalara ortak etti. Üniversitenin sermaye işgalini anlatan yazımız üniversiteleri işletme haline getiren yaklaşımları da gözler önüne seriyor.

Çeşitli üniversitelerden ve liselerden gelen haber ve değerlendirme yazıları ise yayınımıza zenginlik kattı.

Yayınımızı güçlendirmek, Ekim Gençliği’ni bir kürsü olarak kullanmaktan geçiyor. Yayınımızın ulaştığı her yerden mektup, haber ve değerlendirme yazıları bekliyoruz.

Mart ayının dönüştürücülüğü ve Nisan ayının coşkunluğuyla... Bir dahaki sayımızda görüşmek dileğiyle...