“Konferansımız, ulusal soruna ilişkin marksisit-leninist tutum ve politikaya gerçeklik kazandırmak yolunun, işçi hareketini bu sorunda tutarlı bir politik tutuma yöneltmekten geçtiginin bilincindedir. İşçi hareketinin bugünkü politik geriligi ve burjuva bilincin genel etkisi, onu Kürt sorunu ve Kürt halkının haklı mücadelesi karşısında kayıtsız ya da edilgen kalmaya ittigi ölçüde, Kürdistan’da alt sınıflara dayalı olarak gelişen devrimci ulusal hareket yalnız kalmakta, bu onu Kürt ist sınıflarıyla birleşmeye ve dahası, örnegin din gibi geri ve gerici ideolojilerden yarar ummaya itmektedir. Gelişen işçi hareketi, Kürt sorunu karşısında, Kürt ulusunun meşru hakları ve haklı mücadelesi alanında tutarlı bir politik tutum almayı başardıgı ölçüde, ulusal sorunun yarattıgı devrimci birikimi yedegine almayı, onu burjuvaziyi devirme birikimi yedegine almayı, onu burjuvaziyi devirme mücadelesinin bir dayanagına dönüştürmeyi de başarmış olacaktır. Farklı milliyetlerden proletaryanın sınıf birliginin gerekliligi üzerine, ya da örnegin ulusal dargörüşlülügün ve ezilen ulus milliyetçiliginin sakıncaları hakkında soyut sözlerle yetinmek ve oyalanmak yerine, bugün için komünistlere düşen asıl görev, proleter kitleler içinde, her konuda oldugu gibi ulusal sorun konusunda da devrimci birbilinç ve daha da önemlisi devrimci bir pratik tutum geliştirmektir. Kürt ulusal hareketinin kaderini proleter devrimin kaderine baglayabilmenin de, Kürt sorununda kökü ve kalıcı bir çözüme ulaşabilmenin de en kritik halkası, bu canalıcı ve ertelenemez görevde sonutlaşmaktadır.”

EKİM I. Genel Konferansı Bildirisi’nden