Kızıl Bayrak'tan Bir büyük katliamın daha yıldönümü geldi. Bu görülmedik vahşetin üstünden 2 yıl geçti. Sistem bu iki yıl boyunca, katliamla çözemediği sorunu farklı yol ve yöntemlerle çözmek için uğraşıp durdu. Çözemediği ve bu şekilde devam ettiği sürece de çözemeyeceği ortadadır. Devrimci tutsaklar, 19 Aralıkta katledilenlerden çok daha fazlasını direniş sürecinde şehit vermekten kaçınmamışlardır. Aslında çözümün tek yolu vardır, hücrelerin yıkılması. Sermaye devleti bu katliam yönteminden vazgeçene dek, şu ya da bu biçimde sorun yaşamaya devam edecektir. Bu açık. Katliamın yıldönümü olan 19 Aralık günü Bayrampaşa Cezaevi önünde saat 12:00de bir eylem gerçekleştirilecektir. Karanfillerin bırakılacağı eylemle, sistemin vahşeti bir kez daha yüzüne vurulmuş olacak. * * * 22 Aralıkta ise Ankarada saat 13:00te Abdi İpekçi Parkında savaş karşıtı bir miting daha yapılacak. Savaş rüzgarlarının giderek daha güçlendiği bu ortamda, karşı rüzgarın da daha fazla güçlendirilmesi gerektiği açık. Ankara mitinginin bu nedenle merkezi bir miting olarak düşünülüp öyle hazırlanmasında yarar var. Diğer illerden de katılımla, sisteme anlamlı bir mesaj verilebilir. Kopenhagdan istediği ve beklediği yanıtı alamayan bir Türkiyenin, ABD maşalığı rolüne daha sıkı sarılmak, beklentilerini tümüyle buraya yöneltmek dışında şansı kalmayacaktır. Bu ise, 3-5 kuruş kredi, 3-5 savaş aracı karşılığında Irak seferinin kara harekatını üstlenmekten başka anlama gelmiyor. Fakat halen harekat başlamış değil ve dolayısıyla da halen engellemek mümkündür. Bu amaçla ve bu ciddiyetle göreve yaklaşıldığı taktirde engellenebilir. Mitingler, kitlelere işin ciddiyetini tüm boyutlarıyla anlatabilmenin vesilesi yapılmalıdır. Emperyalist savaşa karşı mücadelenin kazandıracakları ve emperyalist savaşın kaybettirecekleri, bıkıp usanmadan insanların önüne dökülmek zorundadır. |
|||||