Kızıl Bayrak'tan...
Geçtiğimiz günlerde iç politikaya damgasını vuran gelişmelerin başında Şemdinli iddianamesi ve bu iddianame üzerinden yaşanan olaylar geliyordu. İddianamede kontrgerilla ithamı üzerinden hedef alınan Büyükanıt'ın Genelkurmay tarafından sahiplenilerek, iddianameyi hazırlayan Van Savcısı'nın hedefe oturtulması, ordunun (kontrgerillanın) Kürt halkına karşı yıllardır yürüttüğü kirli savaşı bundan sonra da sürdürme kararlılığını bir kez daha ortaya koymuş oldu.
Bu gelişmelerin peşinden Newroz gösterileri yaşandı. Genelkurmay'ın Kürt halkına gözdağı mahiyetindeki “iddianame açıklamaları”, görünen o ki, Kürt halkına gözdağı verememişti. Eylemlere katılım ve sergilenen coşku, Kürt halkının da bazı konularda kararlılığını sürdürdüğünü göstermekteydi.
Gene de tüm dünyaya kararlılık timsali olabilecek çaptaki gelişme, Fransız gençliği ve işçi sınıfının günlerdir sürdürdüğü eylemler oldu. Yeni iş yasasına karşı başlatılan eylemler önümüzdeki günlerde bir genel grevle taçlandırılacak. Hükümetse şimdiden göstericilerin temsilcileriyle görüşmelere başladı.
Ülkemizde ise Fransa'dakinden çok daha ağır bir yasaya karşı sendika konfederasyonları, referandum gibi sınıf kitlelerini alanlardan uzak tutmanın yeni bir icadıyla uğraşmakta. İMF, memur için vaadedilen 3 kuruşluk zamma karşı, hemen ‘programdan sapma' uyarısı yapıyor. İşçi sınıfı ve emekçi kitlelere karşı bir yandan bu yoksullaştırma saldırılarını sürdüren sermaye devleti, diğer yandan, işçi ve emekçi gençleri ABD emperyalizminin peşinden Ortadoğu halklarına karşı savaşa sürmeye hazırlanıyor.
İşçi sınıfı ve emekçi kitlelerin bu çok yönlü saldırılara karşı mücadeleye çağırmak, örgütleyip seferber etmek en temel ve acil görev olarak önümüzde duruyor. Devrimci baharın doruğu 1 Mayıs'a bu bilinçle hazırlanmak, güncel ve tarihi saldırılara karşı sınıf kitlelerini 1 Mayıs'ta alanlara taşımak için bugünden faaliyetlerin yoğunlaştırılması gerekiyor.
Bu 1 Mayıs “Sınıfa karşı sınıf!” tutumunun kendini en güçlü olarak ortaya koyması gereken bir döneme işaret ediyor. 1 Mayıs'ın hafta içine denk gelmesi sınıf kitlelerinin iş bırakarak alanlara çıkması için uygun bir vesile sunuyor. Sınıf kitleleri içinde yaygın bir 1 Mayıs ajitasyonunun yükseltilmesi, 1 Mayıs'ın resmi tatil günü ilan edilmesi için etkili bir kampanyanın örgütlenmesi ve 1 Mayıs'ta iş bırakarak alanlara çıkılması için etkili ve sonuç alıcı bir çağrının yapılması bir zorunluluktur. |