13 Mayıs 2006 Sayı: 2006/18 (18)
  Kızıl Bayrak'tan
   Çözümsüzlük, istikrarsızlık, bunalım içinde kısırdöngü!
  Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır konuşması üzerine...
  Şemdinli davası: İçeriye çekidüzen verme operasyonu!
  Sosyal yıkım yasasına Çankaya rötarı
  ATO Raporu üzerine; Yoksulluk ve açlık kader değildir, değiştirmek elimizdedir.
  ABD işbirlikçilerinin utanç verici taşeronluk misyonu
Beytepe'de jandarma terörüne karşı kitlesel öğrenci eylemi
"Toplumla Mücadele Yasası"na karşıyız!
Has Alüminyum Direnişi sürüyor!
OSB-İMES İşçileri Derneği Başkanı ile röportaj; Kadınlar mücadele ile özgürleşecek
  Gençlik Kurultayı'ndan Gençlik Kampı'na: Özgürlük ve gelecek için yürüyoruz / (Orta sayfa)
  2006 1 Mayıs'ı ve gençliğe düşen görevler
  1 Mayıs'tan aldığımız güçle birleşik bir gençlik kurultayı için yürüyoruz!
  6 Mayıs anmalarından : Denizler mücadelemizde yaşıyor!
  "Silahların zoru"na boyun eğmeyen Filistin halkı "açlık zoru"nun da üstesinden gelecektir.
  Bolivya'da petrol ve doğalgaz kaynakları kamulaştırıldı
  Savaş suçlusu Tony Blair'in koltuğu sallanıyor
  Enerjide özelleştirme; Yağma programına tüm hızıyla devam!
  20. İTÜ Şenliği çizgi halini almış zorbaca tehditlerin gölgesinde geçti
  HÖC'den saldırılara ilişkin açıklama
  Birlik çabaları / M. Can Yüce
  1 Mayıs ve "Uzun Dalga" / Ergin Yıldızoğlu
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Kızıl Bayrak'tan...

Hükümet partisi ardarda gelen yolsuzluk iddialarıyla sarsılıyor. İddiaların hiç boş olmadığını ise açılan soruşturmalar belgeliyor. Dönemin Müsteşarı günün Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in, Irak Petrol Bakanı Amer M. Rashid ile imzaladığı ve dört şirkete 2.7 milyon ton ham petrol ithalatı imkânı tanıyan 16 Ocak 2000 tarihli gizli anlaşma CİA'nın raporunda “bulunan” bakan hakkında soruşturma başlatılıyor. Hatay'daki gelişmelere ilişkin de bir soruşturma söz konusu.

İçerideki ve dışarıdaki egemenlerin tüm isteklerini koşulsuz yerine getirebilmek, bu yolla geldiği hükümet koltuğunda biraz daha kalabilmek için 3 yıldır olanca çabasını ortaya koyuyor AKP. Fakat buna rağmen ya da belki de tam da bu yüzden hükümet etme vadesi giderek tükeniyor. Bunu gören asıl iktidar sahipleri anlaşıldığı kadarıyla kan tazelemeye karar vermiş görünüyor. Suyunun erken ısındığını hisseden AKP ise koltuğunu korumak için egemenlerin istekleri konusunda daha bir gayretle çabalıyor, emekçilere karşı saldırılarına yeni boyutlar ekliyor.

Son saldırı yasalarını hazırlamada ve meclisten çıkarmada gösterilen telaş biraz da bunun ifadesi. Fakat tüm bunların nafile olduğunun en yakın kanıtı, bir önceki hükümetin kendilerine hükümet olma yolu açan encamıdır. Seleflerinin akıbetinden ders almayı da bilmiyorlar ya da bilmenin bir yararı dokunmuyor, uşaklık ruhu izin vermiyor buna.

Hazırlanan terör yasasının devlet terörüne hukuki kılıf amacı taşıdığını defalarca belirtmiş bulunuyoruz. Egemenliklerini baskı, zor ve sömürü üzerine kuranların, bunun bir gün buna hedef olanların patlayan öfkesiyle yüzyüze kalacağını çok iyi biliyorlar. Bundan duydukları korku, baskı ve zor mekanizmalarını daha da pekiştirmeye yöneltiyor onları. Devlet terörü hiç de sadece sistemin karşısına çıkan örgütlü ve bilinçli kesimlere yönelik değil; hayatın her alanında, günlük yaşamın ta içinde, herkese yönelen ya da yönelebilecek olan bir kapsamlı saldırı bu. Son günlerin çarpıcı bir örneği, kapkaç terörüne karşı önlem için okula karakol önünden gitmeyi tercih eden kız öğrencilerin, etekleri kısa diye polislerce karakol önünde dövülmesidir. Kısaca, üniformalıların halkla ilişkisi gerilim filmlerini aratacak düzeye gelmiş durumdadır.

Şemdinli davasında yargılanan devlet teröristlerinin, savunma adı altında saatlerce pervasız bir saldırganlık propagandası yapabilmesi, ordunun bu duruşmaları kendini ve kontrgerillayı aklama operasyonuna dönüştürmek istemesi madalyonun bir başka yüzü. Bu açık terörün yasa kılıfıyla gizlenemeyeceği belli olmakla birlikte, yasanın çıkmasını engellemek için gene de elden geldiğince mücadeleyi sürdürmek gerekiyor. Bu vesileyle kitleleri uyarmaya, örgütlemeye, harekete geçirmeye çalışmak gerekiyor.

***

Günlük sitemiz geçen sayıda duyurduğumuz zaman içinde yayınına başlamış bulunmaktadır. Henüz herşey oturmuş sayılmaz, bunu daha baştan bildirmiştik. Fakat buna rağmen daha şimdiden fazlasıyla işlevli ve amaçlanana uygun bir sitemiz var, buna içtenlikle inanıyoruz.

Günlük sitemizi giderek daha güçlü ve işlevsel bir düzeye çıkarmak için azami bir gayret içinde olacağız. Buna yönelik planlamalarımız ve hazırlıklarımız var. Fakat öte yandan bu biraz da okurlarımızın düzenli katkılarına, yanısıra güçlendirici eleştiri ve önerilerine bağlı. Tüm okurlarımızı bunun gereklerini bizden esirgememeye çağırıyoruz.

***

Ekim Gençliği'nin Mayıs 2006 tarihli 94. sayısı ile Liselilerin Sesi'nin Mayıs 2006 tarihli 7. sayısı çıktı. Okurlarımızı Ekim Gençliği ve Liselilerin Sesi dergilerini gazete bayii ve bürolarımızdan temin edebilirler...