15 Aralık 2006 Sayı: 2006/49 (49)
  Kızıl Bayrak'tan
   AB aldatmacasına karşı “işçilerin birliği, halkların kardeşliği”!
  Devrimci dayanışmanın kaynakları ve birleşik mücadelenin geleceği üzerine
  Faşist devlet terörüne karşı birleşik devrimci direnişi büyütelim!
  Devlet terörüne geçit vermeyelim, birleşik direnişi geliştirelim!
Faşist devlet terörüne karşı omuz omuza!
Asgari ücret kampanyası çalışmalarından...
Yapı-Yol Sen’den iş yavaşlatma eylemleri...
 Üç kapan ve devrimci sınıf hareketi - Haluk Gerger
  Gençlik geleceğine sahip çıkıyor!.. Sermayenin kölesi, diplomalı işsiz olmayacağız!
  Faşizmi protesto eylemine 500 öğrenci katıldı.....
  İLGP’den Erdal Eren’i anma haftası...
  Gençlikten...
  12 Eylül sonrasında MHP ve sendikacılık - Yüksel Akkaya
  Nepal Komünist Partisi/Maoist ile hükümet arasında sorunlar
  Bitmedi, sürüyor o kavga!..
  Kanlı diktatörün sonu!
  Irak Çalışma Grubu hezimetin raporunu açıkladı
  İran: Emperyalistler arası çekişme arenası
  AB üyeliği masalının çöküşü! - Yüksel Akkaya
  Irak Çalışma Grubu’nun raporu ve Güney Kürdistan - M. Can Yüce
  Asıl mahpusluk, esareti dışarıda
yaşamaktır!
  Mücadele postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Kızıl Bayrak'tan...

19 Aralık katliamı ve direnişi, 6. yılında çeşitli etkinliklere konu edilecek. Başta İstanbul olmak üzere çeşitli merkezlerde mitingler düzenlenirken, pek çok merkezde de toplantılar, basın açıklamaları ve benzeri etkinlikler yapılacak.

Sermaye devletinin katliamcı geleneğinin olduğu kadar, devrimci hareketin direnişçi geleneğinin de başlıca simgelerinden biri haline gelen 19 Aralık, 6 yıldır olduğu gibi, bu yıl da devrimci direniş ve dayanışmanın temsili olacaktır. Özellikle, devrimci harekete ve demokratik haklara/kurumlara yönelik saldırıların gemi azıya aldığı günümüzde, söz konusu etkinliklerin sisteme anlamlı bir yanıt olabilmesi gerekiyor. Gerek nitelik gerekse de nicelik bakımından buna özen gösterilmesi gerekiyor.

Son baskın ve gözaltılar sürecinde, Gülsuyu semtindeki dayanışma eyleminde gözaltına alınanlardan, gazetemiz okuru Yılmaz Yaşar, gözaltı sürecinde polisin azgın işkencelerine maruz kalmış, bu yetmezmiş gibi Kartal Devlet Hastanesi’nde görevli kimi doktorların da tacizine uğramıştır. Polis tarafından yara-bere içinde hastaneye götürülen Yılmaz Yaşar’ı, ettikleri yemin gereği ‘hiç bir ayrım gözetmeden’ tedavi etmesi gerekenler, üstlerine düşeni yapmadıkları gibi, O’na ‘terörist’ muamelesi yapmaya kalkmışlardır. Kuşkusuz onların bu polisvari tutumunu görmezden gelinmeyecek, haklarında her türlü hukuki girişimde bulunulacaktır.

Sermaye devleti, sadece devrimci harekete yönelik terör saldırılarıyla yetinmiyor. Sınıfa ve emekçi kitlelere yönelik saldırılarını da ara vermeksizin sürdürüyor. Bu saldırıların güncel ayaklarından biri de asgari ücret komedisi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda yer alarak, güya bu ücretin belirlenmesinde işçiler de söz sahibiymiş senaryosuna ortak olan Türk-İş, sınıftan gelen tepkilerin basıncıyla bir takım ‘eylem’ler sergiliyor. Bu sahtekarların imza attıkları eylemler de, en az tespit komisyonu komedisi kadar gülünç kalıyor kuşkusuz.

Diğer yandan, sendikalarda yaygın bir yanlış bakış, her yıl olduğu gibi bu yılki asgari ücret tespit sürecinde de kendini gösteriyor. Sendikalar kendilerini sadece üyelerine karşı sorumlu ve üyelerinin de genel olarak asgari ücretin biraz üstünde ücretlendirilmesi nedeniyle, sorunun kendilerini pek de ilgilendirmediği havasındalar. Bunu açıkça söylemeseler de, üye gücünü harekete geçirmeyerek, süreci etkileyebilecek eylemlerden geri durarak gösteriyorlar bunu. Oysa düşük asgari ücret, tüm ücretleri aşağı çekmekle kalmıyor, işsizliğin korkutucu boyutlara yükseldiği ülkemizde, sendikalı işçiler de her an işten atılma, asgari ücrete razı gelerek yeni bir iş bulmaya çalışma riskiyle yaşıyor, çalışıyorlar. Asgari ücretin yükseltilmesi, sadece asgari ücretle çalışanları değil, sınıfın tamamını ilgilendiriyor. Bu perspektifle yaklaşıldığında, sorunun, ancak sınıfın toplu bir hareketi, bir girişimi, mücadelesi ile çözülebileceği görülebilir.

Sınıf devrimcileri, bu perspektiften hareketle asgari ücret ve bu ücretin sınıf üzerindeki etkileri konusunda işçi ve emekçileri bilgilendirmek, uyarmak, asgari ücret tespitinde müdahil olmalarını sağlamak için de uğraşıyor. Bu konuda kampanyalar düzenleniyor. Yayınlar çıkarılıp dağıtılıyor, toplantılar, açıklamalar, eylemler gerçekleştiriliyor.

* * *

Ekim Gençliği’nin Aralık 2006 tarihli 99. sayısı çıktı. Okurlarımız Ekim Gençliği’nin yeni sayısını Yay-Sat bayiileri, kitapçı ve Eksen Yayıncılık bürolarından temin edebilirler.