29 Ekim 2010
Sayı: SİKB 2010/42

 Kızıl Bayrak'tan
Türban sömürü ve köleliği örten
bir şal olarak kullanılıyor
Seçim odaklı düzen siyasetini
sınıf odaklı mücadeleyle aşalım!
Yolsuzluk operasyonlarının
gösterdikleri
Katil Ogün Samast çocuk mahkemesinde
MESS-Türk Metal satış senaryosunda finale doğru
MESS’in yalan rüzgarı
Mutaş işçileri
ÇEL-MER’in yolunda!
Metal işçisi boyun eğmiyor
Emperyalizmin “son kahramanı” Lech Walesa Türkiye’de.
Tek Gıda-İş’in
“tecrit” kampanyası sürüyor.
Kapitalizm işçi kanıyla besleniyor..
BETESAN direnişiyle
sınıf dayanışması büyüyor..
Fransa’da büyük
mücadele dalgası ve gösterdikleri
Fransa’da tasarı onaylandı
emekçiler pes etmiyor
Kamu emekçilerine baskı ve sürgün
Polisin bir cinayet dosyası
daha aklandı!.
Katillerden hesap sormak için omuz omuza!
YTÜ’de soruşturma terörü!.
6 Kasım çalışmalarından
“YÖK’e ve efendilerine Ankara’da tok bir yanıt vereceğiz!”.
“İki devletli çözüm
hayal ürünü…”

Wikileaks 400 bin belge ile ABD vahşetini sergiledi ”
İnsanca bir yaşam ve
temiz bir çevre için.
Sağlık haktır gasbedilemez!
Yerel işçi bültenlerinde mücadeleyi yükseltme çağrısı
Zindanlar yıkılsın
tutsaklara özgürlük!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Fransa’da tasarı onaylandı
emekçiler pes etmiyor

Fransa’da emeklilik yaşının 60’tan 62’ye çıkartılmasını ve tam emekli maaşı alma hakkının kazanılmasının 65’ten 67’ye yükseltilmesini öngören “reform paketi” önce Fransız Senatosu’nda ardından 27 Ekim günü de 336’ya karşı 233 oyla Fransız Parlamentosu’nda onaylandı. Muhalefetteki Sosyalist Partisi’nin, iptal için Anayasa Mahkemesine gitmesi bekleniyor. Bu durumda yasanın Kasım ortası gibi yürürlüğe girebileceği belirtiliyor.

Emeklilik reformuna karşı ayağa kalkan işçi sınıfı ve emekçilerin eylemleri geçtiğimiz hafta boyunca tüm hızıyla sürdü. Eylemler nedeniyle hayatın durduğu Fransa’da devlet eylemleri kırmak için zora başvurdu. Özellikle ülke genelindeki petrol rafinerilerinde çalışan işçilerin grevi Fransız burjuvazisine korku saldı. Sendikaların aldığı karara göre 28 Ekim ve 6 Kasım’da Fransa bir kez daha genel grevlerle sarsılacak.

21 Ekim: İşgal, grev ve blokajlar devam etti

Ülke genelinde işçiler, 21 Ekim günü 14 akaryakıt deposuna girişleri engellerken, 3200 civarında benzin istasyonunda da akaryakıt bulunamadı. Grev ve blokaj eylemleri nedeniyle aynı zamanda elektrik donanımı zarar gördüğü için elektrik ithal edilmeye başlandı. Elektrik üreten toplam 58 reaktörden en az 12’si bakım için kapalı tutulurken, 4 ayrı reaktörde de grev nedeniyle üretim yapılamadı. Ayrıca doğalgaz işçilerinin grevi nedeniyle de 12 depodan 3’ünün doğalgaz aktarmadığı bildirildi.

Ülkenin en büyük üçüncü kenti olan Marsilya’da temizlik işçilerinin grevleri nedeniyle sokaklar çöp dağlarıyla doldu. Marsilya Valiliği grevi kırmak için ordu güçlerinden yardım istedi. Temizlik işçileri Toulouse kentinde de grevdeydiler. Burada da Marsilya’dakine benzer görüntüler ortaya çıktı. FO sendikası Toulouse’da Çarşamba günü çöp kamyonlarının sadece yüzde 5’inin çalıştığını duyurdu.

Yine Marsilya Havaalanı’nda grev nedeniyle bir süre uçuş yapılamadı, polisin müdahalesine rağmen uçuşlarda aksamalar yaşandı.

İşçi sınıfının grev dalgasının uyarıp harekete geçirdiği öğrenciler de mililtan eylemlerini sürdürdüler. Ülkenin en büyük liseli öğrenci sendikası olan UNL tarafından yapılan açıklamaya göre, 21 Ekim itibariyle 1300 lisede eylemler yapıldı. Bunlardan 900’ünün blokaj eylemi olduğu ifade edildi.

Grev ve eylemlerin hayatı durdurması ve Fransız kapitalizminin soluğunu kesmesi üzerine, hükümet zora başvurdu. Daha önce emekçilerin eylemleri karşısında kayıtsız bir görüntü çizen Sarkozy, eylemler sona ermediği takdirde ülke ekonomisinin ve istihdamın zarar göreceğini duyurarak işçi ve emekçileri tehdit etti.

Diğer taraftan ise Fransız polisi grev ve işgalleri kırmak için seferber edildi. Polis ülkenin farklı yerlerindeki üç yakıt deposunun önündeki barikatları zorla kaldırdı.

22 Ekim: Grevler sürüyor

Süresiz grevlerin kilit halkası olan petrol rafinerilerindeki grevler baskı ve zor yöntemleri kullanılarak kırılmak istendi.

Paris’in iki önemli havaalanı olan Orly ve Charles de Gaulle havaalanları ile kent içi tüketim için petrol sağlayan kritik önemde bir rafineri olan Total’e ait Grandpuits rafinerisine 22 Ekim sabahı erken saatlerde Fransız polisi tarafından baskın düzenlendi.

Bu arada ülkenin üçüncü büyük kenti olan Lyon ise şiddetli çatışmalara sahne oldu. 22 Ekim sabahı erken saatlerden itibaren şehir merkezinde toplanan binlerce kişi ulaşımı felç etti. Eyleme saldıran polis aralarında öğrencilerin de bulunduğu çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.

23 Ekim: Fransız devleti saldırıya geçti

“Reform paketi”nin Fransız Senatosu’nda kabul edildiği 22 Ekim günü ülke genelindeki süresiz grevler, blokajlar ve sokak gösterileri tüm hızıyla sürdü. Fransa’daki işçi ve öğrenci sendikaları emeklilik reformuna boyun eğmeyeceklerini belirterek blokaj eylemleri ve sokak gösterilerine devam etme sözü verdiler.

Öte yandan, petrol rafinerisi işçilerinin başlattığı grevler ve benzin depolarındaki blokajlar ülkede yakıt sıkıntısını arttırdı. Rafinerilerdeki grevler ve yakıt depoları önündeki barikatlar yüzünden, ülkedeki benzin istasyonlarının dörtte biri kilitlendi.

Özellikle petrol rafinerilerindeki grevler ve benzin depolarındaki blokajlar nedeniyle zor durumda kalan Fransız devleti “çare”yi baskı ve zor kullanmakta buldu.

Total’in, başkent Paris’e yakın rafinerisi Grandpuits (Seine-et-Marne) ve Toulouse yakınlarındaki rafineriye düzenlenen baskın sırasında eylemciler polis saldırısına maruz kaldı. Çıkan çatışmalarda bazı eylemciler yaralandı. Demiryolları işçilerinin grevleri, ulaşımın önemli ölçüde aksamasına yol açtı.

Fransa’da okulların bir kısmı 23 Ekim gününden itibaren iki haftalık tatile girerken, öğrenci sendikaları 28 Ekim ve 6 Kasım’da öğrencileri sokaklara çıkmaya çağırdı. Öğrenciler, “Polis bizi durduramaz, bugün de yarın da sokaktayız!” dedi.

Fransa’nın Bretagne bölgesindeki Lorient kentinde 19 Ekim günü yaşanan polis terörü 23 Ekim günü protesto edildi.


Polis binasına yürüyen yüzlerce kişi saldırıyı kınarken Hükümet Konağı Müdürü’nün resmi hükümet binasına asılarak müdürün istifası istendi.


Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy de protestoların hedefi oldu. “Faşist Sarkozy faşist polis!” sloganının sıkça atıldığı eylemde, grev boyunca devletin halkı koruyacağına kapitalist petrol şirketlerini koruduğu vurgulandı. Yürüyüşe, her zamanki sendika komitesi bileşenleri haricinde CNT, UDB ve Gauche Unitaire ve Fransa Komünist Partisi destek verdi.

26 Ekim: Tasarı kabul edildi

Eylemler 24-25 Ekim günlerinde de sürerken reform paketi 27 Ekim günü 336’ya karşı 233 oyla Fransız Parlamentosu’nda onaylandı. Fransız burjuvazisi, tasarının yasalaşması ve 10 günlük okul tatiliyle birlikte yükselen mücadelenin önüne geçmeyi hesaplıyordu.
Ülke genelinde 12 petrol rafinerisinde süren grevlerin polis müdahalesiyle üç rafineride sona erdirilmesi ve Marsilya’da çöp toplayıcılarının grevi askıya alma kararından sonra, eylemlere katılım düzeyi hareket açısından kaygı yarattı. Fransa’nın doğusundaki Reichstett rafinesinin ardından, güneydoğudaki Fos-sur-Mer ve kuzeybatıdaki Gravenchon petrol rafinerisindeki işçiler, yaptıkları oylamayla eylemlerine son verme kararı aldı.

Gazetemiz yayına hazırlandığı sırada Fransa’da 28 Ekim günü bir kez daha genel greve gidilecekti.