13 Haziran 2020
Sayı: KB 2020/Özel-4

Kapsamlı saldırılar dönemi ve mücadele sorumluluğu
Meclis yeni saldırı paketlerini “onaylamak” için açıldı
Yaz turizmi sezonu ve kirli pazarlıklar
AKP-İsrail kirli ittifakı
AKP-MHP rejiminin baskı ve zorbalığına karşı biriken öfke
Salgın günlerinde rant için doğa katliamı hız kesmiyor!
Kıdem tazminatı hakkının gaspı için yeni formüller...
İşçi sınıfı borçlu değil, alacaklıdır!
Sınıf örgütlerinden 15-16 Haziran açıklamaları
Sınıf devrimcilerinden yaygın 15-16 Haziran çalışması
15-16 Haziran 50. Yılında!..
“Yeni bir dünya” mı doğuyor?
ABD’de büyük sosyal patlama
ABD’de polis terörü bitmek bilmiyor
Kukla hükümet Libya’da ateşkesi reddediyor
Pandemi ve endüstriyel hayvancılık
Eğitime paydos, üretime devam!
Türkiye’de kadın emeği ve mücadelesi
İEKK: Çürümüş sömürü düzenine başkaldıralım!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

15-16 Haziran büyük işçi direnişi 50. yılında!

Çürümüş sömürü düzenine başkaldıralım!

 

Türkiye’de sanayileşmenin hız kazanmasıyla birlikte biz kadın işçiler ucuz işgücü olarak üretimin içerisine çekildik. Toplumda üzerimize yıkılan sorumluluklardan ve ikincil konuma itilmekten dolayı sorunlar yaşıyorken, çalışma yaşamı içerisinde de bunların yansımalarıyla, çifte baskı ve sömürüyle yüz yüze kaldık. Yığılan sorunlar karşısında işçi sınıfı haklarını kazanmak için mücadelenin yolunu tuttu. Bizler, kadın işçiler ve işçi ailelerinin kadınları olarak bu mücadelelerde, işgallerin, grevlerin, direnişlerin içinde ve en ön saflarında yerlerimizi aldık.

‘60’lı yıllarla birlikte fabrikalarda ve sokaklarda mücadeleler daha da yükselmeye başladı. Türkiye’de sınıf hareketine damgasını vuran Kavel’den, Paşabahçe’den, Derby’den yükseldi seslerimiz… 1970’in 15-16 Haziran’ına gelindiğinde, sermaye iktidarına ve kapitalist patronlara korku salan o büyük işçi başkaldırısı patlak verdi. Kadın işçiler olarak bizler de bu sarsıcı eylemde yine olmamız gereken yerdeydik. Yürüyüş kollarında, pankartların ardında, barikat başlarında Cevizli Tekel’den, İbrahim Etem’den, Philips’ten, Gripin’den ve onlarca fabrikadan kadın işçilerdik...

İşçi sınıfının örgütlenme hakkına yönelik saldırıya, DİSK’in kapatılması hamlesine cepheden bir yanıttı 15-16 Haziran... Kazanana kadar devam etme iradesinin, fiili-meşru mücadelenin ortaya konulmasıydı 15-16 Haziran... İşbirlikçi sarı sendikacılığa karşı durmak, sendikal örgütlenme hakkına sahip çıkmaktı 15-16 Haziran... Sermayeye ve düzenine karşı işçi sınıfının militan ve kitlesel bir başkaldırısıydı 15-16 Haziran...

50. yılında bu görkemli direnişten öğrenelim!

Kendisinden önceki işçi mücadelelerinin birikimi üzerinden gelişen ve kendisinden sonraki mücadelelere yol gösteren 15-16 Haziran Direnişi’nin 50. yılındayız. 50 yıl içerisinde son derece anlamlı ve önemli işgaller, grevler, direnişler yaşandı fakat 15-16 Haziran Direnişi hala da aşılamadı. Kitleselliğiyle, eylemsel niteliğiyle, düzenin yasalarını karşısına alan fiili-meşru mücadele çizgisiyle yol gösterici bir deneyim olarak önümüzde duruyor.

Kadın işçi ve emekçiler olarak 15-16 Haziran’dan öğrenerek bilincimizi güçlendirelim, örgütlülüğümüzü büyütelim! Nasıl ki kadın ve erkek işçiler olarak kapitalist patronların ve sermaye iktidarının saldırganlığına karşı 15-16 Haziran’da ayağa kalktıysak, bugün de her geçen gün daha çok çürüyen ve kokuşan bu baskı ve sömürü düzenine karşı birleşelim, örgütlenelim, omuz omuza mücadeleyi büyütelim!

İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları