Ekim Gencligi ARSIV KIZIL BAYRAK
 
Haziran 2002
Sayı: 53
 İçindekiler
  Ekim Gençliği'nden...
  18 Mayıs'ın gösterdikleri
  Kampanya çalışmamızda geçmiş bir yıl...
  '96'nın deneyimleri ışığında platform çalışmasının güncel sorunları
  Yoğun ve ısrarlı bir politik çalışma
  Dar grupçuluktan uzak ve sabırlı bir çalışma örgütledik!
  Önderlik iddiasının gerçekleştiği bir üniversite
  Geçmişi aşamayan geleceği kucaklayamaz!
  Güçlü ve yaygın bir çalışma örgütledik!
  Geçmiş dönemin birikimiyle geleceği kazanacağız!
  Geleceğin öznesi olmak için ileri!..
  Liselerde eğitim süresi 4 yıla çıkarıldı!
  18 Mayıs'ın coşku ve kararlılığını üniversitemize taşıdık!
  Yaz çalışması, hedefler ve görevler
  "Farklı tutum"un sahiplerinin pratiği
  16. Geleneksel İTÜ Şenliği...
  Herkese her düzeyde parasız eğitim hakkı! Herkese sınavsız üniversite!
  Direnen Filistin halkı kazanacak!
  Avrupa'da eğitim özelleştirilmesine karşı öğrenci hareketi büyüyor
  Eğitim satılık değildir!
  Şanlı 15-16 Haziran direnişi yolumuza ışık tutuyor!
  İP çetesine karşı doğru tutumun önemi
  İP'li çete hem suçlu hem güçlü!
  Nazım Hikmet ve Ahmet Arif
  Güneşi balçıkla sıvamaya kimsenin gücü yetmez!
  Okur mektupları



 
 
Liselerde eğitim süresi 4 yıla çıkarıldı!

Eğitimde yenilik mi, göz boyama mı?

Milli Eğitim Bakanlığı 12 yıllık zorunlu eğitimin ilk ayağı olarak, 2002-2003 eğitim ve öğretim yılından itibaren liselerde eğitimin 4 yıla çıkarıldığını açıkladı. “Ülkenin eğitim düzeyini yükseltmek ve eğitimin kalitesini artırmak için” uygulanacak sistemin başka bir amacı da “AB sürecine uyum”

Yeni düzenlemenin getirdiği değişiklikler

İlk olarak hazırlık sınıfı olan liselerde bu uygulama kaldırılıyor ve bütün liselere 4 yıllık eğitim getiriliyor. 3 yıllık olan liselerin dersleri ise 4 yıla yayılarak yoğun ders yükünün hafifletileceği ifade ediliyor. Ayrıca 4 yıl boyunca İngilizce ağırlıklı bir ders programı uygulanacak. Fizik, kimya, geometri derslerinin de İngilizce işleneceği M.Bostancıoğlu tarafından açıklandı.

Bu uygulama kapsamında başka bir yenilik, farklı lise kategorilerinin birleştirilmesi. Mesleki olmayan liselerin (düz liseler) tümü aynı ders programını işleyecekler. Böylelikle (eğitim kalitesinin yükseltileceği iddiasıyla birlikte) Fen ve Anadolu liselerinin düzeyi yakalanacak. Fakat Fen ve Anadolu liseleri ve diğer sınavla girilen liselere bundan sonra da sınavla girilebilecek.

“Yeni” düzenlemelerin içeriği

Genel olarak yeniliğin bir gelişimin ifadesi olduğu düşünülür. Şimdi bu yeniliklerin içeriğine bakalım. 4 yıllık zorunlu eğitim ilk planda ileri bir adım. 12 yıllık zorunlu eğitim daha da ileri bir adım. Fakat sorun içerikte düğümleniyor. Halihazırda eğitim gerici, faşist ve anti-bilimseldir. Bu içerikte bir eğitimde herhangi bir yenilikten, ilerililikten söz etmek mümkün mü? 3 yıllık ders programının 4 yıla yayılmasıyla ve bir takım eklemelerle Fen ve Anadolu liseleri nasıl yakalanacaktır? Fen ve Anadolu liseleri dışındaki liselerde okuyan emekçi çocuklarının yaşam koşulları iyileşmeden ne kadar başarı sağlanabilir?

MEB’in yaygın propagandalarından biri de yeni düzenlemelerle birlikte üniversiteyi kazananların sayısının artacağı ve kazanmanın eskisine nazaran daha kolay olacağıdır. Bu tam bir aldatmacadır. Üniversiteye giriş sürecinde sınıfsal eşitsizliğin en somut ifadesi olan AOÖBP aynen korunuyor. Yeni YÖK yasasıyla üniversite har(a)çlarının milyarlara çıkarılacağı gözlerden kaçırılmaya çalışılıyor. Bu koşullarda ÖSS’yi nasıl kazanacağız, kazansak da milyarlarca lirayı nasıl vereceğiz?

Sonuç olarak

Bu sözde “yeni” düzenlemeler herhangi bir yenilik getirmiyor. Ve hantallaşmış ve sorunlar yumağına dönüşmüş olan eğitim sisteminde yapılan birkaç rötuşun ötesine geçemiyor. Eğitim artık burjuvazi ve onun devleti için bir sömürü ve yağma alanı haline gelmiştir. Asıl kaygı ve hesapları ceplerine akacak para ve eğer başarabilirlerse göstermelik düzenlemelerle AB’ye yaranabilmektir. Enkaz olduğu gibi duruyor ve kaldırılmayı bekliyor. Kapitalist sömürü sisteminin ürünü olan bu enkazı, kendi sömürü politikalarıyla ortadan kaldıramayacakları son derece açıktır. Çözüm bir kez daha devrim ve sosyalizmdir.

Herkese her düzeyde eğitim hakkı!
Herkese eşit, parasız, bilimsel, demokratik, anadilde eğitim!

Genç bir komünist/İstanbul



Faşizmin baskı ve terörüne devrimci iradenin kararlılığı ile direneceğiz...

Sivas’ta tutuklanan okurlarımız
derhal serbest bırakılsın!

20 Mayıs günü akşamı Sivas’ta ögrencilere yönelik toplu bir gözaltı terörü yaşandı. Bu, 18 Mayıs Ankara eyleminin etkisini kırmak, gençliğin militan mücadelesini geriletmek ve Sivas’tan gerçekleşen anlamlı katılıma karşı polisin gösterdiği tahammülsüzlüğünü ifadesi bir saldırıydı.

Gözaltına alınan 17 ögrenciden 15’i serbest bırakılırken okurlarımız Veyis Sami Selek ve Serkan Eryılmaz, 4 günlük gözaltı süresinin ardından, sözde “yaşadışı yayın bulundurmak ve örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklandılar. Arkadaşlarımızın tutuklanması tümüyle keyfi ve hukuk dışıdır. Polis, bu gözaltı ve tutuklama terörüyle gözdağı vermeyi ve özellikle son dönemde Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde gelişen öğrenci hareketinin önünü kesmeyi amaçlamaktadır.

Ancak bu saldırı tepkisiz kalmamıştır. Devrimci ve demokrat öğrenciler tarafından oluşturulan platform, 23 Mayıs günü bir basın açıklaması gerçekleştirmiştir. 100 kişinin katıldığı eylemde saldırı kınanmış ve tutuklanan öğrencilerle dayanışma dile getirilmiştir. Ayrıca öğrenciler her türlü meşru talebe baskı ve tutuklama saldırısıyla karşılık veren sistemi teşhir ederken, baskı ve yıldırma amaçlı politikalara karşı da direneceklerini söylemişlerdir.

Seyhan Eryılmaz ve Veyis Sami Selek, tamamen keyfi ve uydurma gerekçelerle tutuklanmışlar.

Okurlarımız bir an önce serbest bırakılmalıdır!