Konuşuyorlardı. Fikirlerini söylüyor, tartışıyorlardı. Haber bültenlerinde, stüdyolarda, basının karşısında fırsat buldukları her yerde kendi stotüko ve kadrolaşma tartışmalarına taraftar bulmaya çalışıyorlardı. 6 Kasım’a kadar attıkça coştular, coştukça attılar.

Türkiye’nin dört bir yanından dalga dalga yayılan “Gençlik sahte tartışmaların değil, bilimin ve özgürlüğün yanında! YÖK’ünüze de tasarınıza da kanmadı kanmayacak! Oyuncular indirilecek, sahne dağıtılacak!” sesleri Kızılay’da sermayenin biber gazına, panzerine, polisine karşı yükseltilen militan mücadele ve kararlılık sloganları, gençliğin işci sınıfına ve emekçilere verdiği sözün arkasında duracağının ispatıydı. Onlar direndiler “YÖK’e, tasarıya, işgale hayır!” dediler. Dublörler susturuldu; gençlik sözünü meydanlarda söyledi.

Yayınımızı gençliğin ayağa kalktığı bir günün ertesinde sizlere ulaştırıyoruz. Kapak yazımızda; eyleme, boykota, Kızılay’a diyerek tasarının nerede parçalanacağını anlatmaya çalıştık.

Orta sayfamızda 6 Kasım eylemleri ışığında gençliğin işgal ve tasarı karşıtı mücadelesini değerlendirdik ve görevler çıkardık. Kampanya çalışmamıza da yön verecek bu yazıyı dikkatle incelemenizi öneriyoruz.

Yerellerden 6 Kasım ve 25 Ekim eylemleri ile taşra üniversitelerinden eylem haberlerine ve okur mektuplarına da yer verdik.

6 Kasım sonrası komünistlerin kampanyaları da yeni bir döneme girmiştir! Kampanya çalışmalarında adımlarımızı sıklaştırarak hazırlıklarımızı tamamlamalıyız!

Kasım ayının komünistler açısından tarihsel ve güncel olmak üzere iki büyük anlamı var. Ekim Devrimi’nin 86. yıldönümü ve Yeni Ekimler’in Partisi’nin kurulmasının 5. yılı. Artık bu topraklarda işci sınıfının ve tüm ezilenlerin komünist Partisi var. Parti’nin bu yeni dönemini ayrıca selamlıyoruz.

Şan olsun Ekim Devrimi’nin 86. Yeni ekimlerin partisinin 5. yılına.

Yeni sayımızda görüşmek dileğiyle...