ARSIVANA SAYFA
 
23 Aralık '00
SAYI: 48
İçindekiler
Kızıl Bayrak'tan
Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez
Hiç bir güç devrimci tutsakları teslim alamaz!
Sermayenin saldırı politikaları ve cezaevlerinde devrimci katliamı
Kanlı operasyonuna rağmen faşist devlet acz içinde
İstanbul'da katliam vahşetine karşı dinmeyen öfke
Teröre rağmen protestolar engellenemedi
Diri diri yaktılar!
Hücre saldırıları başladı, hala susuyor musunuz?
Bu nasıl pervasızlıktır ki, öldürdüğüne kurtardım der!
Zaferi bir kez daha devrimci tutsaklar kazanacak
"Katil devlet hesap verecek!"
Zulmünü artır ki, çöküşün hızlansın
Saldırı, direniş ve yeni evrenin sorumlulukları
Görüşme sürecine ilişkin tanıklıklar
Zaferi şehitlerimizle kazanacağız!
Faşist katliam senaryosunun bilinçsiz ürkek, saf oyuncularına
Arabulucu heyet üyeleri, devletin ikiyüzlülüğünü ortaya koyuyor!
Sahibinin sesi medya çanak yalamaya devam ediyor
Yalan ve katliam
Devrimci tutsaklar bulundukları her alanda aynı kararlılıkla direnmeye devam ediyor
Katliamcı devlet geleneği
Katliam gün yüzüne çıkıyor
Katliam, katliamcıların yıkımına dönüşmelidir
Faşit kaliamı mazur gösteriyorlar
Bu korku, kaygı ve tedirginlik size yeter!
Mücadele Postası




 
 


Frankfurt’ta zindanlardaki faşist katliam lanetlendi

Dayanışma etkinlikleri ve kitlesel yürüyüş

10 Aralık’ta Kızıl Bayrak ve Devrimci Demokrasi’nin katıldığı, devrimci tutsakların sürdürdüğü, hücrelere ve izolasyona karşı ölüm orucuna destek vermek amacıyla Frankfurt’da açlık grevi eylemi başlatıldı. Eyleme DETUDAK’tan Özgür Gelecek tam destek verdi.

Açlık grevi eylemi ilk iki günün ardından Frankfurt’un işlek merkezlerinden Haupwache’de bulunan çadıra taşındı. Devrimci tutsakların Ölüm Orucu Direnişi’nin geniş yığınlara duyurulması için yoğun bir ajitasyon ve propaganda faaliyeti örgütlendi. TC’nin cezaevi katliamlarını ve vahşetini sergileyen dosyalar hazırlanarak, Frankfurt’ta bulunan DKÖ’lere, partilere, kiliselere, basına, aydınlara birebir ziyaretler gerçekleştirildi. İzolasyonun ve F tipinin devrimci tutsaklar için ne anlama geldiği anlatılarak, destekleri istendi. Çadırda sürekli megafonla basın açıklamaları yapıldı, Almanca ve Türkçe bildiriler okunarak ölüm oruçları eyleminin ne anlama geldiği anlatıldı. Açlık grevine katılan arkadaşların da önlükleriyle katıldığı gruplar oluşturularak birçok kurum ziyaret edildi. Bunların başında Grüneciler, SPD, PDS, DGB vb. geliyor. Basından da HR, Frankfurter Rundsahau, Frankfurter Algemine, büyük gazeteler ziyaret edildi. Bu gazetelerde açlık greviyle ilgili haberler çıktı.

Ölüm Orucu ile Dayanışma Komitesi’nin aldığı kararla Almanya çapında merkezi yürüyüş 16 Aralık’ta Frankfurt’ta gerçekleştirildi. Yürüyüşe DETUDAK’ın diğer bileşenleri de katıldılar. Yürüyüş kararı alındıktan sonra yürüyüşe çağrı bildirileri Almanca ve Türkçe olarak hazırlandı ve yaygın bir dağıtımı sağlandı. Yürüyüşe katılımı güçlü kılabilmek için yerel basına verilen ilanın yanısıra kahve konuşmaları, ev ziyaretleri yapıldı.

Eyleme 4 bin civarında katılım sağlandı. Yürüyüş coşkulu bir şekilde gerçekleştirildi. Yürüyüş güzergahı boyunca ölüm orucunda olan devrimci tutsakların mesajları Almanca ve Türkçe okundu. “Hücreler ölümdür izin vermeyeceğiz!”, “İçerde dışarda hücreleri parçala!”, “Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “Yaşasın enternasyonalist dayanışma!”, “Yaşasın siper yoldaşlığımız!” vb. sloganlar Almanca ve Türkçe olarak coşkulu bir şekilde atıldı.

Yürüyüş korteji çadırımızın önüne geldiğinde, enternasyonalist dayanışmacı Dr. Ramires Güney Amerika’daki tutsak devrimcilerin dayanışma açlık grevcilerinin mesajlarını iletti. Çadırımızı kilisenin karşısına kurmuştuk. Burada Frankfurt’ta yoksulların papazı ve sermayenin karşıtı olarak bilinen yardımcı dostumuz Rahip Bay Schott konuşma yaptı. Konuşmasında Alman yurttaşlarına, Türkiye’deki siyasi tutsakların yaşamının korunması ve taleplerine destek verilmesi çağrısı yaptı.

Miting alanında Ölüm Orucuyla Dayanışma Komitesi adına konuşmanın arkasından yürüyüşe destek veren DETUDAK adına bir konuşma yapıldı. Yürüyüşe destek veren Alman anti-faşistleri adına konuşmalar yapıldı. Haluk Gerger’in miting alanında yaptığı konuşma büyük bir coşkuyla karşılandı. Özetle, devrimci tutsakların ölüm orucuyla faşist rejimin ülkeyi hücreleştirme planlarını parçaladığını ve safları belirginleştiğini, uşak basının kirli söylemlerle ideolojik olarak da saldırdığı bu direnişin koşulsuz savunulması gerektiğini belirtirken, devrimci dayanışmanın örülmesi gerektiğini vurguladı. Konuşmaların ardından yürüyüş sona erdirildi.

Devrimci tutsakların Ölüm Orucu’nun 60. gününde açlık grevi çadırından kitlesel bir yürüyüşle Türk Konsolosluğu önüne gidilerek konuşma yapıldı. Türk devletinin barbar ve katliamcı kimliğini sembolize eden siyah bir tabut bırakıldı. Konsolosluk dönüşü çadıra kadar yürünerek faşist Türk devletini teşhir eden sloganlar atıldı.


Vahşi katliam protesto edildi

Ölüm Orucu’nun 61. gününde Hitler faşizminin katliamını aratmayan bir tarzda cezaevlerine yapılan saldırı ve katliamın duyulmasından sonra, çadır alanı eylem alanına dönüştürüldü. Burada toplanan kitle katliamı lanetleyen konuşmalar eşliğinde sloganlar attı. Megafonlardan gün boyu Almanca konuşmalar ve basın açıklamaları yapıldı.

Katliamın ertesi günü Türk Konsolosluğu’na yeniden yürüyüş düzenlendi. Türk devletinin katliamcı kimliği, hem yürüyüş boyunca hem de konsolosluk önünde yapılan konuşmalar ve sloganlarla teşhir edildi. Yürüyüşte taşınan kızıl bayrağa sarılı üç tabut konsolosluğun önüne bırakıldı.

Faşist devlet lanetlendikten sonra, çadıra kadar sloganlarla, yer yer kamuoyuna çağrı yapılarak yüründü. Çadır önündeki ilk basın ve dayanışma açıklamasını rahip dostumuz yaptı. Katliamı lanetledi, Türk devletinin ölüm orucu ve açlık grevinde olan insanlara yönelik vahşi saldırısının hesabını sormaya çağırdı. Ardından PDS parti bürosundan, Frankfurt örgütünden yapılan açıklamalar ile Milletvekili Ulla Jelpckeden’in basın açıklaması ve lanetleme metni iletildi. Bunları Alman dostların lanetleme ve dayanışma açıklamaları izledi.

Yürüyüşten hemen sonra birçok grup oluşturarak kurumlar ve kuruluşlar ziyaret edildi. Türkiyelilerin gittiği kahvelerde konuşmalar yapıldı. Türk devletinin vahşeti teşhir edildi.

20 Aralık’ta Hessen Parlamentosu’na giderek içeri girmeye çalıştık. Komisyon toplantısından dolayı içeri alınmadık. Parlamento önünde dövizlerimizi açarak sloganlarımızı attık. Basın açıklamamız engellendiği için yapamadık.

Aynı gün Alman ikinci TV kanalı olan ZDF’nin Mainz’deki merkezine akşam saatlerinde giderek, redaksiyondan yetkili bir temsilciyle görüşme talebinde bulunduk. Faşist devletin suç dosyasını verdik. Daha sonra Mainz merkezinde kitlesel olarak, en kalabalık yerlerde dövizler taşıyarak, bildiri dağıtımı yaptık.

21 Aralık’ta Hessen eyaletinin başkenti Wiesbaden’da 500 kişilik bir kitleyle parlamentoya yürüyüş yaptık. Parlamentodan bir yetkili ile görüşerek, katliamı kınamalarını istedik. Acilen bir heyet göndermelerini talep edip, suç dosyalarını vererek yürüyüşümüzü sonlandırdık.

Etkinliklerimiz sayesinde Frankfurt’taki eylem çadırımız yüzlerce insanın ziyaret ettiği bir yere dönüştü. Her gün birçok örgüt ve insanların gruplar halinde ziyaret ettiği bir alan oldu.

Kızıl Bayrak/Frankfurt





Zulmünü artır ki,çöküşün hızlansın!


İnsanlığın onuru, işçi ve emekçilerin geleceği için, devrimci tutsakların ölüme yürüyüşleri faşist devleti acz içinde bırakmıştır. Faşist devlet, devrimci irade ve kararlılık karşısında katliamdan başka başvurabileceği bir yol bulamamıştır. Ve hala tutsakları katletmeyi sürdürüyor. Çünkü devrimci irade ve kararlılığı kıramadılar mücadele sürüyor, Ölüm Orucu Direnişi sürüyor.

Yaşanan katliamı lanetlemek ve direnişi büyütmek için, Siyasi Tutsaklarla Dayanışma Platformu olarak, 20 Aralık akşamı 100 kişilik bir kitleyle basın açıklaması yaptık. Almanca ve Türkçe yaptığımız koşumalarla katliamı protesto ettik. Cuma akşamı yapacağımız meşaleli yürüş ve mitingin çağrısını yaptık. Devletin yapmış olduğu bu alçakça katliamı protesto eden bildirilerimizi dağıttık.

Faşizmi döktüğü kanda boğacağız!
Devrimci tutsaklar onurumuzdur!
Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!

Bielefeld/BİR-KAR temsilciliği




Avrupa’da protesto etkinlikleri
devam ediyor...


İKatil Türk devleti tarihine az rastlanan bir katliam gerçekleştirdi. İki haftadan beri uygulanan koyu sansürden dolayı boyalı basın ve TV’lerden aktarılan tek yönlü haberler artık işe yaramıyor. Çünkü olayları izleyen kamuoyu günbegün tepkilerini dışa vurarak yapılan eylemliliklere destek veriyorsa eğer ne kadar gerçekleri çarpıtsalar dahi kamuoyu bu vahşetin bilincindedir. Yapılan katliamın gerçek yüzünü ne kadar çarpıtmaya çalışsalar da vahşet görüntülerini izleyen kamuoyu gün geçtikçe tepkilerini göstermeye başlamıştır. Eylemlere sunulan destek bu gerçeği gözler önüne sermektedir.

Stuttgart’ta son 3 gün içerisinde yapılan iki yürüyüşe binlerce insan protesto ederek destek veriyorsa eğer, bu durum katil devletin gizlemeye çalıştığı katliamın bilincinde olduklarını ve buna karşı sessiz kalmayacaklarını göstermektedir.

23.12.2000 tarihinde Ölüm Oruçları ile Dayanışma Komitesi’nin düzenlediği meşaleli ve tabutlu bir yürüyüş düzenlendi. En önde devrim şehitlerinin resimlerinin ardından tabutlar taşındı. Kortejlerin yanında meşaleler ve mumlarla yapılan yürüyüşe 700’ün üzerinde bir kitle katıldı.
Kitle havanın soğuk olmasına rağmen çok coşkuluydu. Almanca ve Türkçe ortak pankartların yanısıra yaygın informasyon bildirileri dağıtıldı. Şehrin en kalabalık yerleri araba ile gezilerek sık sık Almanca bilgi verildi. Miting alanında Türkçe ve Almanca bildiriler okundu. Katil devletin vahşeti bir kez daha Alman kamuoyuna duyurularak lanetlendi.

Faşist Türk devleti bu kanlı katliamla oldu bittiye getirerek F tipi cezaevlerini hayata geçirebileceğini sanıyor. Ne kadar yanıldığını görmesi uzun sürmeyecek!

Yaşasın direnişimiz!

Kızıl Bayrak okurları/Stuttgart
aşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!

Bielefeld/BİR-KAR temsilciliği




Hamburg’da faşist katliamı
protesto eylemleri


Katliam haberi duyulur duyulmaz, Avrupa’da katliamı protesto eylemleri genişleyerek sürmektedir. Bu çerçevede Hamburg’da da çeşitli gösteriler düzenlendi.

Katliamın ilk saatlerinin ardından TC Konsolosluğu önünde bir protesto gösterisi, aynı gün akşam ise meşaleli bir yürüyüş yapıldı. 21 Aralık günü öğleden sonra ise Hamburg merkez istasyonunda zincirli bir protesto gösterisi gerçekleştirildi. Yine aynı gün İKM (İşkenceyi izleme Komitesi) ve Yeşiller Partisi’nin Hamburg merkez bürosu işgal edilerek katilam protesto edildi.

Önümüzdeki günlerd protestolar yaygınlaşarak sürecektir.

Ölüm Orucu Direnişi’ne karşı gerçekleştirilen faşist katliami nefretle protesto ediyoruz.

Katil devlet hesap verecek!
Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!

Kızıl Bayrak/Hamburg