![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||
2 Temmuz şehitleri mezarları başında anıldı...
Sivasın ışığı sönmeyecek! 2 Temmuz 1993te Pir Sultan Abdal Şenlikleri için gittikleri Sivasta devletin dolaysız desteğiyle şeriatçı-faşistler tarafından yakılarak katledilen 35 aydın ve sanatçı ölümlerinin 9. yılında mezarları başında anıldı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin düzenlediği anma, 2 Temmuzda, Nesimi Çimenin Karacaahmetteki mezarına doğru yürüyüşe geçilmesiyle başladı. En önde şehitlerin resimlerinin bulunduğu Pir Sultan Abdal Kültür Derneği imzalı pankart ve Sivas şehitlerinin resimleri taşındı. Dün Maraşta, bugün Sivasta, çözüm faşizme karşı savaşta!, Sivasın ışığı sönmeyecek!, Katiller halka hesap verecek!, Sivas şehitleri ölümsüzdür!, Bedel ödedik, bedel ödeteceğiz!, Gün gelecek, devran dönecek, katiller halka hesap verecek! sloganları atıldı. Mezar başında bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Ardından Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkez yöneticisi basın metnini okudu. Açıklamada özetle şunlar söylendi: Fabrikada, atölyede, tarlada, okulda, mahallede örgütlü olmalıyız. İşçiler, emekçiler, memurlar, köylüler, öğrenciler örgütlü olursak eğer; bir daha Madımak katliamları, Çorum, Maraş, Gazi, Ulucanlar, F tipi katliamları yaşamayız... Şehitlerimize söz veriyoruz ki; Çorum, Maraş, Sivas, Gazi katliamının gerçek failleri bulunmadıkça... Otelin etrafını saran hiçbir vatandaşımızın hiçbirine zarar gelmemiştir diyen politikacılarımız oldukça... Otelde 7 saat boyunca mahsur bırakılan aydınları, sanatçıları kurtaramayan güvenlik kuvvetleri yargı önünde hesap vermedikçe.... Irkçılık, şovenizm, şeriat var oldukça... .... Faili meçhuller, haksız gözaltılar bitmedikçe, F tipi cezaevleri kanalı ile tecrit politikaları var oldukça, düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engeller kalkmadıkça... İnsan emeği üzerindeki sömürü yok edilmedikçe... Bu ateş hiç sönmeyecek! Bu yürek hiç susmayacak! Fevzi Kurtuluş Sivas katliamıyla ilgili türküsünü söyledi. TUYABtan bir ana söz alarak Maraştaki, Sivastaki, cezaevlerindeki katliamları unutmadık, unutturmayacağız! dedi. Konuşma Devrim şehitleri ölümsüzdür!, İçerde, dışarda hücreleri parçala! sloganlarıyla karşılandı. Nesimi Çimenin oğlu, dostları, Fevzi Kurtuluş, parti temsilcileri, Divriği Kültür Derneği, KAY-DER, KESK, TUYAB, Hacı Bektaş Kültür Vakfının da katıldığı anmada yaklaşık 150-200 kişi vardı. Grup Vardiyanın söylediği şarkılar ve bir emekçinin okuduğu şiirin ardından, buradaki anma bitirilerek araçlarla Zincirlikuyu Mezarlığına geçildi. Gidenleri Asım Bezircinin yattığı Zincirlikuyu Mezarlığı girişinde daha kalabalık bir kitle karşıladı. Yaklaşık 350 kişilik bir kortej oluşturuldu. Burada da Sivasın hesabı sorulacak!, Kurtuluş yok tek başına, ya hep barebar ya hiçbirimiz!, Sivası unutma, unutturma!, Katil devlet hesap verecek! sloganlarıyla yürüyüşe geçildi. Mezar başında gerçekleştirilen saygı duruşunun ardından aynı metin burada da okundu. Asım Bezircinin eşi Refika Bezirci ve kitaplarının basımında emeği geçen Hayri Erdoğan birer konuşma yaptılar. Konuşmaların ardından Yaşasın devrim ve sosyalizm! sloganları atıldı. Burada da Fevzi Kurtuluş ve Grup Vardiya birer dinleti sundu. Alevi Eğitim Kültür Vakfı Başkanının yaptığı kısa konuşmayla anma sona erdi. SY Kızıl Bayrak/İstanbul
Sivas katliamı 9. yılında... Katliamın faili sermayenin kanlı iktidarıdır! Tarih 2 temmuz 93, yer Sivas... Sonradan Sivas Emniyet Müdürlüğünün faksından çıktığı anlaşılan müslümanlar imzalı ölüm fermanı ile harekete geçen faşist-şeriatçı kırması yobazların Madımak Otelini ateşe vermeleri sonucu 35 aydın diri diri yakılarak katledildi... Tarih boyunca egemenler iktidarlarını ayakta tutabilmek için sayısız cinayet, provokasyon ve katliam gerçekleştirmiştir. Sivas ilk değildi, son da olmadı. Tıpkı 1 Mayıs 77, Bahçelievler, Maraş, Çorum, Kürdistan, 1000 operasyon, Gazi , Ümraniye, Ulucanlar, 19 Aralık ve şimdi F tipi cezaevlerinde olduğu gibi... Sivas katliamı gibi mahkemeyi de kullanmak isteyen devlet, katliamın tetikçiliğini yapanlara ilk başta küçük cezalar vererek sonuçlandırdı davaları. Sonrasında 28 Şubat süreciyle birlikte mahkemenin seyri de değişti. Devlet rezil ve arsız bir manevrayla Sivas davasını 28 Şubatın dolgu malzemesi yaparak, böylece katliama öfke duyanları, en başta da Alevi kitleleri yedeklemenin bir aracı olarak kullanma yoluna gitti. Şeriat-laiklik ikilemi üzerinden katliama, dolasıyla devlete karşı kitlelerin biriken öfkesini düzen kanalları içinde eritmek istedi. Sermaye devletinin katliam geleneği Katliamlar birer devlet ve sınıf politikasıdır. Sermaye devletinin sicili bu konuda oldukça kabarıktır. Katliamlar ileri devrimci kesime gözdağı vermenin, yükselen sınıf ve emekçi hareketini ırk ve mezhep kutuplaşmasını /çatışmasını kışkırtarak bölüp engellemenin birer aracıdır. Sivasın hemen bir kaç yıl sonrasında yaşanan Susurluk kazası ise devletin maskesini düşürmüş, devrimcilerin yıllardır söylediği katliamcı çete devleti gerçeğini gözler önüne sermiştir. İşbirlikçi sermaye sınıfı, onun hizmetindeki devlet iktidarı, sonu gelmeyen ekonomik ve sosyal saldırıları hayata geçirmek için azgın bir devlet terörüne ihtiyaç duymaktadır. Bunun için bugün F tiplerini inşa etmiş, nazilere rahmet okutan 19 Aralık katliamı ile kullanıma açmıştır. Devletin bu tür katliamlardan yarın da geri durmayacağı bilinmelidir. Katillerden hesap sormanın, yeni katliamların önüne barikat örmenin yolu, çeteleşen devlete/çürüyen düzene karşı birleşmekten, devrimci sınıf mücadelesini yükseltmekten geçmektedir. Sivas katliamının yıldönümünde işçi sınıfı ve emekçilerin anlaması gereken en temel gerçek budur.
Bursada oldu bittiye getirilen 2 Temmuz Eylem saati günler öncesinden belli olmasına karşın Emniyetin son gün müdahalesi eylemi oldu bittiye getirdi. 14:00 olarak açıklanan eylem saati önce 15:30, daha sonra 17:30, 18:00 olarak değiştirildi. Mahveldeki eyleme de ilk başta izin vermeyen emniyet yaptıklarıyla amacına ulaşmış oldu. Saat 17:00de daha insanlar alana gelmeden Pir Sultan Abdal Derneği Başkanının basın metnini okumasıyla eylem başladı. Sık sık slogan, ıslık ve alkışlarla kesilen basın açıklaması kolluk güçlerinin istedikleri gibi kısa sürdü. Açıklama sonunda Heykele kadar yürüyüşe geçen eylemciler, Sivasın hesabı sorulacak!, Faşizme karşı omuz omuza! ve Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz! gibi sloganlar attılar. Heykelde de kısa bir konuşma ve saygı duruşu yapıldı. Pir Sultan Abdal Derneği Başkanının Polis arkadaşlarla anlaştık, olaysız dağılalım sözleri eylemcilerin tepkisini çekti. Sivas katliamının yıldönümüne yakışmayan bir eylem daha böyle oldu bittiye getirilerek sonlandı. Emniyetin bu oyununa teslimkar davranan PSA Derneği Başkanı ise eylemi kazasız belasız savmış olmanın rahatlığı içindeydi. Devletin bu politikaları hiç bitmedi, engellemediğimiz ölçüde de hiç bitmeyecek. Egemenler için canlı canlı insan kıyımı ne ilk oldu ne de son... Çorum, Sivas, Maraş, Ümraniye, Ulucanlar... Ve son olarak da F tiplerinin kapatılması için ölüme yatan canları kurtarmak için diri diri yaktılar. Dün maşalarını kullandılar, bugün ise direkt kendilerine bağlı kolluk güçlerini... Tarih boyunca hiç yılmadık, hiç bir zaman da yılmayacağız ve bu canların hesabını bir gün mutlaka soracağız. Yaşasın devrim ve sosyalizm! Kızıl Bayrak okurları/Bursa
İzmirde Sivas katliamı anması Bu yıl Sivas katliamının anması geçen yıla nazaran daha kitlesel geçti. 2 Temmuz günü saat 18:00de Konak Meydanına yürümek isteyen yaklaşık 1300 kişinin önü polis tarafından kesildi. Uzun tartışmaların ardından basın açıklaması Konak Meydanı yerine Sümerbank önünde yapıldı. Kitlenin tutumunun iyi ve coşkusunun canlı olduğu eyleme demokratik kitle örgütleri ile yasal sol partiler katıldılar. Eyleme katılan kurumlar adına basın açıklamasını KESK dönem sözcüsü Musa Sever okudu. Eylemde Baskılar bizi yıldıramaz!, Susma, sustukça sıra sana gelecek!, Faşizme karşı omuz omuza!, Yaşasın halkların kardeşliği!, Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!, Devrim şehitleri ölümsüzdür!, Sivas şehitleri ölümsüzdür! vb. sloganlar atıldı. SY Kızıl Bayrak/İzmir |
![]() |
||||
![]() |
![]() |
||||
![]() |
![]() |