Kartal Belediyesi işçileri 25 Ocak 2006 tarihinde toplu iş görüşmelerine başladı. 5 ayrı görüşme sonucunda idari maddelerde anlaşma sağlandı fakat ücretler konusunda uzlaşmaya varılamadı. Yasal süre içerisinde, kalan diğer maddeler üzerine anlaşma sağlanamadı. Sendika arabulucu tayin edilmesini istedi ve bu çağrı sonucunda iki görüşme sağlandı.

Yapılan görüşmeler sonucunda Belediye yönetiminin olumsuz tutumu nedeniyle yine anlaşma sağlanamadı. Kartal Belediye yönetiminin bu olumsuz tutumu nedeniyle grev kararı alındı.

Bu sebeple Genel-İş Sendikası 24 Mayıs Çarşamba günü Kartal Tamir Atölyesi'nden Kartal Belediyesi'ne yürüme kararı aldı. Sabah saat 10:00'da Kartal Esentepe'deki Fen İşleri Müdürlüğü önünde toplanan belediye işçileri ve aileleri sendika pankartları arkasında yürüyüşe geçti. DİSK Genel-İş Sendikası, Anadolu Yakası 3 No'lu Bölge Şube ve Bağlı Şube, DİSK Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 1 No'lu Şube ve DİSK Genel-İş Kartal Belediyesi İşçileri 1 No'lu Şube pankartlarının arkasında 300 kişilik kitle sendika flamaları, alkış ve sloganlarla yürüyüşe başladı. Yürüyüş boyunca; “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Sözleşme hakkımız söke söke alırız!”, “Kartal'ın işçisi direnişin simgesi!” , “Sözleşme yoksa barış da yok!”, “Sözleşme hakkımız grev silahımız!” sloganlarını atan işçilere apartmanlardan ve yoldan geçen insanlardan da destek geldi.

Kartal Merkezi'ne inildiğinde sayısı ve coşkusu artan kitle sloganları daha gür haykırmaya başladı. Kartal Belediyesi önüne gelindiğinde burada bir süre sloganlar atıldı. Genel-İş'e bağlı İstanbul, İzmit, Sakarya ve Gebze Şube yöneticileri de yürüyüşte yer aldılar. Sloganların ardından Genel-İş Örgütlenme Daire Başkanı Erol Ekinci, Eğitim Daire Başkanı Remzi Çalışkan ve Toplu İş Sözleşme Daire Başkanı İsmail Özhamarat konuşma yaptılar. Yapılan konuşmalarda son dönemde sınıfa dönük saldırıların arttığı, işçi sınıfına kölelik yasalarını dayatan hükümetin ise İMF'nin direktifleri doğrultusunda hareket ettiği belirtilerek, taşerona bütçe ayıran belediyenin sıra işçi ücret zamlarına geldiğinde aynı özeni göstermediği, bugün alınan grev kararının sebebibin bu olduğu vurgulandı. Şube başkanları tarafından Kartal Belediye işçilerinin ekonomik- demokratik taleplerine sahip çıkıp direnmeleri ise selamlandı.

Konuşmaların ardından basın metninin okunmasıyla birlikte şube başkanları belediyenin camına, başlayacak olan 62 günlük yasal sürecin belgelerini astılar. Bu 62 gün içinde Kartal Belediye işçilerinin her an grev silahını kullanma yetkileri var. Yaklaşık 400 işçiyi doğrudan bağlayan bu sorunu işçilerin göstereceği kararlılık aşacaktır. Kartal Belediye işçileri okunan basın metninde de belirttikleri gibi şimdiye kadar üretimden gelen güçlerini kullandıklarını, bundan sonra da bu gücü sonuna kadar kullanacaklarını söylüyorlar.

Yürüyüşe; BDSP, DDSB, HÖC, HKM, HKP, EMEKLİ-SEN, HALKEVLERİ, EMEP, DTP ve CHP destek verdi.

Kızıl Bayrak/Kartal

--------------------------------------------------------------------------------------

Advansa'da greve doğru

Petrol-İş'te örgütlü Advansa Sasa Polyester San.A.Ş.'de toplusözleşme görüşmelerinin tıkanması nedeniyle grev hazırlıklarına başlandı. 1 Ocak'ta 69 maddelik taslak üzerinden TİS görüşmelerine başladıklarını ifade eden Adana Şubesi Başkanı Ahmet Kabaca, gelinen yerde 36 madde üzerinden anlaşmaya varılamadığı için 11 Mayıs'ta grev kararı astıklarını ifade etti.

Taleplerini dile getiren Kabaca şunları söyledi: “İşveren fazla mesailerin kaldırılması, çalışma saatlerinin düzensizleştirilmesi, günlük çalışma saatinin 11 saate çıkarılması, yıllık izinlerin ve sendikal izinlerin düşürülmesini istiyor. Biz de kazanılmış haklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi belirtiyoruz. Biz ücretlere ilk altı ay için yüzde 12, ikinci altı ay için yüzde 12, gelecek yıl ilk ve ikinci altı aylar için enflasyon artı 3 puan istiyoruz. Bir yandan da üretimde asgari ücretle taşeronda çalışan 48 arkadaşımız var. Sendikalı sendikasız bütün işçilerin ücretlerinin bir noktaya çıkarılmasını ve zammın bunun üzerinden yapılmasını talep ediyoruz. Ayrıca nakliye gibi bölümlerde çalışan 55 taşeron işçi var. Biz onları daha önce örgütlemiştik, ama işkolu ayrı diye işveren onlara ilişkin taleplerimizi kabul etmiyor. O arkadaşlarımızın da sözleşmeden yararlanmasını istiyoruz...”

Advansa'nın Hollanda'daki genel merkezi kapatıldığı için fabrikanın farklı isimlerle faaliyetine devam edebileceği yönünde söylentiler bulunuyor. Kabaca bu söylentilere ilişkin de şunları ifade etti: “Tekstil kelimesi işçiyi rahatsız ediyor. Çünkü tekstil işkoluna geçeceği yönünde kaygıları artırıyor. Bölünme eğer örgütlülüğümüzü etkileyecek olursa gereken cevabı vereceğiz...”

Advansa'da bugüne kadar grevsiz bir sözleşme imzalanmadığını ifade eden Kabaca, grev hazırlıklarına başladıklarını belirtti.

--------------------------------------------------------------------------------------

Beyoğlu Belediyesi'ne grev kararı asıldı...

‘Sözleşme hakkımız, söke söke alırız!”

Beyoğlu Belediyesi'nde örgütlü DİSK Genel-İş Sendikası İstanbul 3 No'lu Şube ile patronlar sendikası MİKSEN arasında Ocak ayından itibaren süren TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı. İşçiler 30 Mayıs günü Beyoğlu Belediyesi'ne grev kararını astılar.

Tünel'de toplanan 100'ü aşkın işçi Genel-İş 3 No'lu Sendika pankartının arkasında Belediye binasına kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında sık sık “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Sözleşme hakkımız söke söke alırız!”, “İnadına sendika, inadına DİSK!”, “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!” sloganları atıldı.

Belediye önüne gelindiğinde süreçle ilgili bilgi veren Mehmet Karagöz'ün ardından Şube Başkanı Nevsim Gürlevik basın açıklaması yaptı. Gürlevik AB ve İMF'nin dayattığı saldırı yasalarına değindi. Genel Sağlık Sigortası'ndan Terörle Mücadele Yasası'na kadar sınıfa yönelik saldırıları vurgulayarak şunları söyledi: “İşçi sınıfı için, en iyi toplu iş sözleşmesi, masada biten toplu iş sözleşmesidir. Bizlerin de düşüncesi bu yöndedir. Fakat haklarımızın ellerimizden alınması noktasında mücadelenin kaçınılmaz olduğunu biliyoruz. Geçmişte olduğu gibi bugün de mücadele etmeye hazırız. Çünkü hak onu almak için mücadele edenlere layıktır bilincindeyiz. İnsan onuruna yaraşır bir hayat sürdürmek için talep ettiğimiz makul ücreti ve haklarımızı almak için bugün grev kararımızı Beyoğlu Belediye Başkanlığı'na asağız”. Gürlevik sözlerini dayanışma çağrısıyla sonlandırdı.

Grev kararının asılmasının ardından eylem sona erdi.

Kızıl Bayrak/İstanbul

--------------------------------------------------------------------------------------

Ereğli Şeker Fabrikası'nın özelleştirilmesine karşı eylem

Şeker-İş Sendikası Ereğli Şubesi, Şeker Fabrikası'nın özelleştirilmesine karşı bir miting düzenledi. Mitinge binlerce işçi ve emekçi katıldı. Belediye binası önünde toplanan kitle buradan Anıt Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında “Şekere uzanan eller kırılsın!”, “Ereğli uyuma şekerine sahip çık!”, “Ne ABD ne AB tam bağımsız Türkiye!”, “Şekeri satanı biz de satarız!”, “AKP imamı kaça sattın vatanı!” sloganları atıldı.

Mitingde konuşma yapan Şeker-İş Ereğli Şube Başkanı Salim Filiz, kazanan bir fabrikanın zarar ediyor bahanesiyle satılmasına karşı olduklarını, fabrikanın satılması halinde 1250 çalışanın işsiz kalacağını söyledi. “Özelleştirme sadece işçilerin değil aynı zamanda esnafın, çiftçinin ve tüm Ereğli halkının sorunudur. Halk iş, aş istiyor, bunu vermeyen siyasi iktidarlar daha önce defalarca sandığa gömüldü” diye konuştu.

Kâr eden Bor, Ereğli ve Ilgın şeker fabrikalarının, sektörün can damarı olduğunu, satılması durumunda doğu illerindeki şeker fabrikalarının da satılacağını, işsizliğin ve yoksulluğun artacağını ifade eden Filiz, AKP Hükümeti'nden özelleştirmeyi durdurmasını istedi.

Konuşmaların ardından sahne alan Nurettin Rençber, türküleriyle mitinge destek verdi.

Sloganlar eşliğinde ilçedeki Tren Garı'na kadar yürüyen kitle daha sonra dağıldı.