29 Şubat 2008 Sayı: SİKB 2008/09

  Kızıl Bayrak'tan
  TSK, ABD emperyalizminin icazetiyle Güney Kürdistan’a kara saldırısı başlattı…
  Emperyalizmin desteğinde Kürt halkının özlemlerini boğmak istiyorlar!..
Kendi aralarında dalaşan düzen güçleri, Kürt halkına düşmanlıkta kenetlendiler!..
Tersane cehenneminde direniş:
Emekçi Kadın Kurultayı başarıyla gerçekleştirildi! 
Emekçi Kadın Kurultayı’na mesajlardan...
  Emekçi kadınlar bir adım öne çıktı! / Z. Us
  Türk halkı bir tercih yapmak zorunda... / A. Eylül
  ABD, Türkiye ve Kürt sorunu
  DİSK Genel Kurulu üzerine
  TEKEL işçisine yeni oyunlar...
  İlbek işçisinin direnişi sürüyor!
  SSGSS tasarısına karşı eylemler sürüyor...
  Ticari Eğitime Karşı Gençlik Koordinasyonu 5. Toplantısı Sonuç Bildirgesi:
  Fidel Castro: Devrime adanmış bütün bir ömür!
E. Bahri
  Güney Kıbrıs halkının değişim isteği…
  Ermenistan’da onbinler sokakta!
  Güney işgal hareketi!
M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Devlet başkanlığı seçimleri sokak gösterilerini tetikledi…

Ermenistan’da onbinler sokakta!

19 Şubat’ta yapılan devlet başkanlığı seçimleri, dondurucu soğuklara rağmen Ermenistan’da hareketli günlerin yaşanmasını tetikledi. Başkent Erivan sokaklarına çıkan onbinlerce kişinin katıldığı eylemler bir haftayı geride bırakırken, resmi sonuçlara göre seçimleri kaybeden eski devlet başkanı Levon Ter Petrosyan’ın çağrısıyla başlayan gösterilerin devam etmesi bekleniyor.

Resmi sonuçlara göre cumhurbaşkanlığı seçimini oyların yüzde 53’ünü alan başbakan Serj Sarkisyan kazandı. Ana muhalefet partisinin lideri eski cumhurbaşkanlarından Levon Ter Petrosyan ise ancak oyların yüzde 21’ini alabildi.

Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan’ın da desteklediği Sarkisyan ve yandaşlarının seçimlere hile karıştırdığını söyleyen Petrosyan’la destekçileri, devlet imkânlarının Sarkisyan lehine kullanıldığını, rüşvet dağıtıldığını, sandıkların sahte oylarla doldurulduğunu savunuyor.

İlan edilen resmi sonuçların aksine, seçimleri kendisinin kazandığını öne süren Petrosyan, taraftarlarını barışçı eylemler yapmak için Erivan sokaklarına çıkmaya çağırdı. Ajanslar, çağrıya karşılık veren büyük bir kalabalığın Sarkisyan aleyhinde sloganlar atarak başkent sokaklarında eylem yaptığını bildirdi. Başkentin ana meydanlarından biri olan Özgürlük Meydanı’nda çadır kuran eylemcilerin sayısının 30 bini aştığı söyleniyor. BBC’ye açıklama yapan ana muhalefet lideri Levon Ter Petrosyan’ın sözcüsü, eylemlerini “yozlaşmış hükümetten kurtulana kadar” sürdüreceklerini söyledi.

Petrosyan da, hafta sonu düzenlenen eylemde sayıları kimi kaynaklara göre 50 bini bulan taraftarlarına seslenirken; “Mücadelemiz yasal yollarla devam edecektir. Gösterilerimiz ve yürüyüşlerimiz sürecektir” dedi. Bu arada Petrosyan’ın iddialarına aralarında dışişleri bakanlığı sözcüsü, bazı büyükelçiler, başsavcı yardımcısı, bazı bürokrat ve diplomatlar da destek verdi. Ancak bu kişiler görevlerinden azledilirken; en az üçünün kolluk kuvvetlerince gözaltına alındığı bildirildi.

Protesto eylemlerini şantaj olarak tanımlayan Serj Sarkisyan ise, bu girişimin başarısızlığa mahkum olduğunu öne sürdü. Göstericilere yasalara karşı gelmemeleri ve karışıklığa yol açmamaları konusunda uyaran Sarkisyan’ın üslubu tehditkâr bulundu.

Sarkisyan protesto eylemlerini “şantaj” diye nitelese de, muhalefet partileri ile Petrosyan’ın yanısıra seçimlere gözlemci gönderen Helsinki Yurttaşlar Birliği (HYB) de seçime hile karıştırıldığını bildirdi. HYB’nin Ermenistan’daki şubesi ise seçimlerdeki usulsüzlükleri sıralayan ve kınayan bir açıklama yayınladı.

Seçimlere hile karıştırıldığına dair ciddi iddialara rağmen, Ermenistan’a 600 seçim gözlemcisi gönderen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), bazı iyileştirmelere ihtiyaç duyulmakla birlikte oylamanın genelde adil geçtiğini iddia etti.

9 aday katılmakla birlikte seçimde öne çıkan iki aday, eski devlet başkanı Petrosyan ile başbakan Sarkisyan oldu. Yarış esas olarak bu ikili arasında geçti.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonraki ilk devlet başkanı olan Levon Ter Petrosyan, “karanlık ve soğuk yıllarının” lideri diye anılırken, başbakan Serj Sarkisyan ise “2000’li yılların yolsuzluk ve savaş” lideri olarak niteleniyor. Görünen o ki, sandık başına giden Ermenistanlılar’ın çoğunluğu bu yozlaşmış ikiliden birine oy vermiştir.

Hal böyleyken 10 yıldır siyaset sahnesinden uzak duran Petrosyan’ın çağrısıyla onbinlerce kişinin sokaklara dökülmesi, Ermenistan halkının saflarında büyüyen öfkeye de işaret ediyor. Ancak bu tepkinin kendini ifade edecek düzen dışı bir örgütlülükten yoksun olması, iki gerici güç odağından birine yedeklenmesini kaçınılmaz kılıyor.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra “bağımsız”lığına kavuşan Ermenistan ve diğer eski Sovyet cumhuriyetlerinde boy veren mafya kapitalizminin devşirdiği ya da yetiştirdiği siyasi elitler, doğal olarak içinde boy verdikleri düzenin tüm ucubeliklerini de temsil ediyorlar. Tıpkı Sarkisyan-Petrosyan ikilisinde olduğu gibi.

Sokak eylemlerinin seçim sonuçlarına nasıl yansıyacağı önümüzdeki günlerde belli olacak. Ancak başkanlık koltuğuna Petrosyan ya da Sarkisyan’ın oturmasının bu ülke emekçilerinin yaşamında kayda değer değişikliklere yol açması beklenmiyor. Zira her iki figür de mafya kapitalizminin sadık hizmetkârıdır. Bu durumun Ermenistanlı emekçilerin öfkesini büyütmeye devam etmesi kaçınılmaz olmakla birlikte, öfkenin emekçiler lehine kazanımlar sağlayabilmesi ancak mücadele düzen dışı, devrimci bir mecrada ilerlemeye başladığında mümkün olacaktır.


BİR-KAR: Türk Ordusu Güney Kürdistan’da!

Kürt halkıyla dayanışmayı yükseltelim!

Uzun süredir Güney Kürdistan’ı havadan bombalayan Türk Ordusu, nihayet Güney Kürdistan’a yönelik kara operasyonunu da başlatmış bulunuyor. Açık bir işgal niteliği taşıyan bu operasyon için, içlerinde “özel birlikler”in de bulunduğu yaklaşık 10 bin asker seferber edilmiştir. İşgalci Türk Ordusu’na bağlı birlikler, hiçbir kural tanımadan, havadan ve karadan, sınıra yakın sivil yerleşim birimlerini ve PKK kamplarını bombalamaktadır.

Her zaman olduğu gibi bu operasyon da ABD’nin tam bilgisi dahilinde gerçekleştirilmiştir ve ABD’nin aktif ve çok yönlü desteğine sahiptir. İşgalci Türk Ordusunun Güney Kürdistan’a dönük saldırısına, başından itibaren Avrupalı emperyalistler de onay vermiştir ve bu yeni saldırıyı onlar da desteklemektedir.

Öte yandan, tüm inkâr çabalarına karşın, başta işbirlikçi ve uşak Irak hükümeti olmak üzere, işbirlikçi diğer bölge devletleri de, bu saldırıdan haberdardır ve dolaylı biçimde bu saldırıyı desteklemektedir. Güneyli güçlerin, özellikle Talabani’nin, ABD ve sermaye devletinin tehditleri karşısındaki teslimiyetçi tutumları, Türk Ordusu’nu bu operasyon için cesaretlendiren bir başka önemli etken olmuştur.

Emekçiler,

Sömürgeci sermaye devleti ve ordusunun bu saldırısı, kapsamlı ve çok yönlü bir saldırıdır. Yapılan açıklamaların tam tersine bu saldırı, sadece PKK ile sınırlı olmayıp, Kuzeyi ve Güneyi ile tüm Kürt halkını hedeflemektedir. Kürt halkının ulusal esaretten kurtuluş mücadelesini ezmek, onun iradesini kırmak ve kurtuluşa olan inancını yok etmek, sermaye devletinin asıl hedefidir.

Kardeş Kürt halkı, sömürgeci sermaye devleti, bölgenin gerici devletleri ve başta ABD olmak üzere emperyalist güçlerin tam kuşatması altındadır. Kürt halkına dayatılan ise, kayıtsız koşulsuz bir teslimiyettir. Fakat boşuna! Her şeye rağmen, Kuzeydeki ve Güneydeki ile kardeş Kürt halkı, iradesini özgürlük mücadelesinden yana kullanacak ve kendisine dayatılan teslimiyeti kabul etmeyecektir.

İsçiler, emekçiler, devrimciler!

Kürt halkının özgürlük mücadelesi tümüyle haklı ve meşru bir mücadeledir. Buna karşın, faşist sermaye devletinin kardeş Kürt halkına sınırsız bir düşmanlığının ifadesi olan saldırı, tümüyle haksız ve gerici bir saldırıdır.

Sermaye devletinin, dozu gitgide arttırılan ırkçı-şoven propagandalarına yüreklice, “Hepimiz Kürdüz!” sloganı ile yanıt vermenin, her yerde ve her alanda “İşçilerin birliği halkların kardeşliği” temelinde birleşik devrimci mücadeleyi yükseltmenin tam zamanıdır.

İsçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu olarak, bütün işçileri, emekçileri, ilerici ve devrimci güçleri, “hepimiz Kürdüz” diyerek, Kuzey’de ve Güney’de Kürt halkına yöneltilen saldırılara karşı kardeşlik barikatı kurmaya, Kürt halkı ile dayanışmayı yükseltmeye çağırıyoruz.

İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR)

23 Şubat 2008