14 Ekim 2011
Sayı: SİKB 2011/39

 Kızıl Bayrak'tan
Kongre Hareketi ve tasfiyeci hayaller…
Emperyalistlerle suç ortaklığı
dosyası kabarıyor…
8 Ekim mitingi üzerine
Sosyal ve siyasal saldırılara karşı onbinler Ankara’da buluştu
Kürtlere yasak, faşistlere serbest
Grevli sendika hakkı için fiili-militan mücadele!
Oda çalışanları kazandı
Sağlıkta parmak
hesabı olmaz!
BEDAŞ’ta direniş
çadırı kuruldu
Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu Ekim Ayı Toplantısı
“İmpo’ya sendika girene
kadar buradayız!”
Burjuva demokrasi ve proleter demokrasi
Temo suikasti ve
Suriye’de olası gelişmeler
Mısır’da kanlı provokasyon
Grevler dalga dalga
Steve Jobs’un ardından Apple ve bilgisayar sektörü tarihine kısa
bir bakış.
Açlık ordusu büyüyor
Silikozise 48. kurban, sırada yüzlerce işçi var
Ferhat ve Berna serbest
Zorunlu bağış protestosu
Medyanın suç ortaklığı,
hükümetin sahte çözüm arayışları.
Parti, dava ve
“küçük-burjuva yiğidi!”..-Hikmet Kıvılcımlı
Tecride kalite ödülü
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“İmpo’ya sendika girene
kadar buradayız!”

Direnişlerinin 12. gününde, işten atılan işçilerle çalışma koşulları ve mücadeleleri üzerine konuştuk.


- İmpo Motor ne üzerine çalışıyor? Fabrika ile ilgili bilgi verir misiniz?

İmpo Motor fabrikası 232 işçinin çalıştığı bir fabrikadır. Fabrika bu seneye kadar %100 yerli sermayeliydi. Şimdi ise fabrikanın %80’ini Amerikalılar aldı. Alan şirketin adı Franklin Elektrik. Dünyanın en büyük motor üreticisi olduğu söyleniyor. İrlanda, Almanya, Fransa, Çekoslavakya, Uzak Doğu ve birçok yerde üretim tesisleri olduğu söyleniyor. Fabrikada 13 bölüm var ve tek vardiya olarak çalışıyoruz. Sadece CNC bölümü 08.00-17.30 ve 17.30-03.30 olmak üzere iki vardiya çaıışıyor. Genellikle işlerimiz yoğun oluyor. Ancak sezon bitiminde, çok kısa bir süre işlerin azaldığı oluyor.

 

- Çalışma koşullarından bahseder misiniz?

- Fabrikada çoğumuz asgari ücret alıyoruz. Çalışanların yarısından çoğu bu ücrette çalışıyor. Yani maaşlarımız çok düşük. İşçilerin %70’inin kredi ve kredi kartı borcu var. Bu örgütlenme çalışmamızdaki en büyük engelimizdi. İşçiler işten atılmaktan ve borçlarını ödeyememekten korkuyorlardı. Şöyle bir olay yaşadık onu anlatmak istiyoruz. İşten atılan bir arkadaşımız bölümde ustaydı. Gidip kendi bölümündeki işçiler için ek zam istedi. Müdür de “Ben normal zammı zor veriyorum. Sen gelip ek zam istiyorsun” dedi ve reddetti. Arkadaşımız ikinci kez müdüre tekrar gittiğinde zorla %2 (10 TL) zam alabildi. Normal zammımız %8’di. Yani ücretlerimiz çok düşük. Gidip zam istediğimizde müdür bize şöyle söylüyor: “Sizin aldığınız para size yeter. Siz parayı harcamayı bilmiyorsunuz. Sigarayı bırakın paranız yeter.”

 

“Form Mukavva direnişçilerinden etkilendik”

- Sendikal çalışma nasıl başladı?

- Fabrika Amerikan şirketine satıldığında ‘ne olacağız’ endişesi hepimizi sardı. Bundan sonra çareler aramaya başladık ve iş güvencesinin örgütlenmekten geçtiğini anladık. Öncelikle şunu söylemek istiyoruz. Tam karşımızda Form Mukavva fabrikası var. Onlar sendikalaşmıştı ve fabrika önünde bekliyorlardı. Biz de onlardan etkilendik. Fabrikada birbirimizle sendikayla ilgili konuşmaya çok korkuyorduk. Birkaç arkadaş birbirimize zarf atmaya başladık. Bir süre sonra baktık ki, aynı şeyleri düşünüyoruz. Biz de sendika çalışmasına başladık. Sendikalaşmaya başlamadan önce iyi bir araştırma yaptık ve Birleşik Metal-İş Sendikası’nı seçtik. Neden DİSK diye sorarsanız? Çünkü DİSK’in işçiye, emeğe daha çok değer verdiğini daha çok sahip çıktığını ve işçileri satmadığını öğrendik. Bu yüzden DİSK’i tercih ettik.

Sendika çalışmasına Ağustos ayında başladık ve bu çalışmayı 2 ayda tamamladık. 232 işçi arkadaşımızın 150’si sendikaya üye oldu. Patronun ilk saldırısı, biz işin başını çeken 6 işçiyi işten atmak oldu.

 

“Birlik ve dayanışmamız tam”

- Şu an süreciniz ne aşamada bahseder misiniz?

- Sayısal çoğunluğu sağlamış durumdayız. Yetki başvurumuzu yaptık ve bu hafta bakanlıktan yazı gelmesini bekliyoruz. Bu hafta Genel Örgütlenme Sekreterimiz Özkan Atar buraya gelecek. Şu an işten atmalar durmuş durumda. Biz 12 gündür fabrika kapısı önünde 08.00-17.30 arası bekliyoruz. İçerideki arkadaşlarımız sabah işe başlarken, öğlen yemeğinde ve paydosta yanımıza geliyorlar. Moralimiz iyi, birlik ve dayanışmamız tam, içeride çalışan arkadaşlarımıza baskı yapılmıyor, sessiz bir bekleyiş var. İlerde neler olacağı bu hafta bakanlıktan gelecek yazıdan sonra netleşecek ve eylemliliklerimiz ona göre planlanacak. Ayrıca haftasonu yapılan Ankara mitingine de katıldık. O kadar çok otobüsü hiçbir arada görmemiştik. Umarım hükümet lafımızı dinler.

 

- Destek ve dayanışma nasıl?

Buralardan fabrika olarak çok desteğe gelen yok. Sanayide gezen insanlardan yanımıza gelenler oluyor. Form Mukavva işçileri geliyor. Onlar da sendikalaşmıştı ve halen mahkeme süreci sürüyor. Schnieder Elektrik işçileri geldi. Birçok işçi arkadaşımızı tanıdık, özellikle Ankara mitinginde çok işçi ile tanıştık. Sendikamız aracılığıyla yine Torbalı’da bulunan sendikamız üyesi Polkima fabrikası işçileriyle tanıştık. Öğlen yemeklerimizi Polkima’da yiyoruz. Ayrıca bizimle aynı zamanda sendikalaşan ve Birleşik Metal’e üye olan Çiğli Organize’deki HMS Makine işçileriyle facebook’tan yazışıyoruz. Bize desteklerini iletiyorlar, yüz yüze tanışma şansımız olmadı. Sendikamız bize sahip çıkıyor. İşe iade davalarımız vs. her şeyimizle ilgileniyor.

“İşçiler hakkını aramak için bu yola koyulmalı”

- Son olarak neler söylemek istersiniz?

Biz sendikaya 150 kişi üye olduk ama içerde bizim gibi düşünen en az 40 işçi arkadaşımız daha olduğunu biliyoruz. Biz çok güçlüyüz. Bu işe başlarken işçi arkadaşlarımızın korkacağını düşündük ama bizi çok şaşırttılar. Her fırsatta yanımızdalar, hiç korkmuyorlar. 40 işçi arkadaşımızın da korkmamasını istiyoruz.

Biz buradayız. 6 kişi işten atıldık, ekmeğimizden olduk. 6 kişi kapı önünde bekliyoruz. Biz işe dönsek de, dönmesek de, yağmur-çamur-kar da olsa, biz buradayız. Sendika bu fabrikaya girene kadar da burada olacağız. Biz biliyoruz ki, eğer biz burada beklemeyip evimize gitmiş olsaydık daha çok işçi arkadaşımız işten atılırdı. Biz direndiğimiz için daha fazla işçi atılmıyor. Bizim en büyük destekçimiz içerde çalışan arkadaşlarımızdır. Onlar bize, biz onlara moral ve güç veriyoruz. Son olarak bütün işçilere şunu söylemek istiyoruz; madem patronlar birlik oluyorlar, bütün işçiler de hakkını aramak için bu yola koyulmalı. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demeyi bir kenara bırakmalıdır artık.

Kızıl Bayrak / İzmir

 

 

 

İmpo Motor’da direniş

İzmir’de faaliyette bulunan ABD sermayeli dünya devi Franklin Electric’e bağlı İmpo Motor Pompa San. Tic. Aş. işyerinde çalışan işçiler DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlendi.

Fabrikada üye çoğunluğunu sağlayarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yetki tespit başvurusunda bulunan sendika, 30 Eylül 2011 tarihinde işten atma saldırısıyla karşılaştı.

Sendikal örgütlenmeyi engellemek ve işçilere gözdağı vermek amacıyla 6 işçiyi işten atan patron, Birleşik Metal-İş’e üye olan işçileri sendikadan istifaya zorluyor. İşten atılan işçiler ise fabrika önünde direnişe başladı.

Birleşik Metal-İş Genel Yönetim Kurulu, İmpo Motor Pompa’daki haklı mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğini duyurdu.