15 Haziran 2012
Sayı: SYKB 2012/24

 Kızıl Bayrak'tan
İktidar için kapışan
gerici koalisyonun saldırıları
devrimci sınıf hareketiyle püskürtülebilir!
Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılsın!
Kürt halkına yönelik tutuklama terörü sürüyor
Sivas’ın katili sermaye devleti
Van’da Kürt siyasetçilere
tutuklama terörü
Emekli metal işçisi Ramazan Gecener ile 15-16 Haziran Direnişi üzerine
MESS Grup TİS’leri için Bursa’da kararlı başlangıç
“Havayolu direnişiyle
sınıf dayanışması!”
Grev yasağı üzerine
Borusan direnişi eylemlerle sürüyor
Tarihsel çağ ve yeni tarihsel dönem
H. Fırat.
Filistin’de ırkçı-siyonist saldırganlığa karşı direniş sürüyor!
İsrail açlık grevi anlaşmasına
uymuyor
Gerici cepheden Suriye’yi “Afganistanlaştırma”
girişimleri
Dünyada grevler-protestolar yükseliyor!
Yunanistan'da ırkçılık karşıtı yürüyüş
“Özgürlüğümüz, sınıfımız için,
hep birlikte direnmeliyiz!”
4+4+4 ve eğitimde yeni dönem
Liseli gençlik eleme sınavlarına karşı alanlarda
Tutuklu öğrenciler için miting
“Beyoğlu’nda işkenceye son!”
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İsrail açlık grevi anlaşmasına uymuyor

 

Tutsak ve insan hakları grupları, İsrail makamlarının toplu açlık grevinin sonlandırmak üzere 14 Mayıs’ta tutsaklarla imzalanan anlaşmayı ihlal etmeye devam ettiğini dile getirdi.

Tutsaklar Cemiyeti Avukatı Luay Akka 7 Haziran Perşembe günü yaptığı açıklamada İsrail’in hücre hapsini (tecridi) sona erdirme sözüne karşın Dirar Ebu Sisi’yi halen tecritte tuttuğunu dile getirdi. Açıklamada Dirar Ebu Sisi’nin kronik hastalıklarının olduğu ifade edildi.

İsrail’in beş yılı aşkın süredir uyguladığı abluka nedeniyle devamlı yakıt sıkıntısı çeken Gazze’nin mazotla çalışan tek enerji santralinde çalışan bir mühendis olan Dirar Ebu Sisi, 2011 yılının Şubat ayında Ukrayna’ya yaptığı ziyarette İsrail tarafından kaçırıldı.

Diğer taraftan 38 yaşındaki Samir el-Bark, İsrail’in 21 Mayıs’ta idari gözaltı emrini yenilemesi nedeniyle açlık grevini tekrar başlattı. El-Bark, 17 Nisan’da başlayan toplu açlık grevine katılmış ve 14 Mayıs’ta varılan anlaşmayla birlikte açlık grevini bitirmişti. El-Bark, 2010 yılının temmuz ayından beri hakkında bir suçlama olmaksızın tutuklu bulunuyor ve şu anda Ramle hapishanesi revirinde yatıyor.

Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in anlaşma yapıldığından beri en az 30 idari gözaltı emrini yenilediğini ve en az üç yeni gözaltı emri çıkardığını dile getirdi. Uluslararası Af Örgütü’nün Ortadoğu sorumlusu Ann Harrison, “Suçlama ya da yargılama olmaksızın gözaltında tutmaya gelinceye her şeyin eski tas eski hamam” olduğunu dile getirdi. “Gazeli tutsaklara aile ziyaretlerinin de halen başlamadığını” da sözlerine ekledi.

Filistin Yönetimi Tutsak İşleri Bakanlığı’ndan geçen hafta yapılan açıklamaya göre İsrail zindanlarındaki Filistinli tutsaklar, İsrail’in Gazzeli tutsaklar için iki ayda bir yarım saatliğine ailelerle görüşme teklifini reddetti. Gazzeli tutsaklar 2007 yılından beri aileleri ile görüştürülmüyor. Batı Şerialı tutsaklar ise yakınları İsrail kontrol noktalarından geçmeyi başarabilirse aile ziyaretlerinden iki haftada bir sadece 45 dakika faydalanabiliyor.

İsrail diğer yandan mahkemeye çıkarılamaksızın, herhangi bir suçlama getirilmeksizin “idari gözaltında” tutulan Filistinlilerin gözaltı sürelerini varılan anlaşmaya aykırı şekilde uzatmaya devam ediyor. “İdari gözaltı” uygulaması ile Siyonist İsrail, tutukladığı Filistinlileri mahkemeye çıkarmaksızın ve haklarında bir suçlama getirmeksizin 6 aya kadar hapiste tutuyor. Bu süre, işgalin askeri mahkemeleri tarafından “gizli delillere” dayanarak defalarca 6 ay daha uzatılabiliyor.

Gazze’nin güneyindeki Refah’tan Mahmud el-Sarsak (25) 83 gündür açlık grevinde. Filistin milli takımının bir futbolcusu olan el-Sarsak, İsrail tarafından hakkında hiçbir suçlama olmaksızın üç yıldır esir tutuluyor ve Sarsak’ın salıverilmesi talep ediliyor.

El-Rihavi (38), 2004 yılında tutuklandığından beri Ramle Hapishanesi revirinde tutuluyor ve diyabet, astım dahil kronik rahatsızlıklar yaşıyor. El-Rihavi 59 gündür açlık grevinde.

Samir el-Bark (38), 17 Nisan’da başlayan toplu açlık grevine katıldı ve İsrail tutsakların suçlama ya da yargılama olmaksızın gözaltında tutma politikasına son verilmesi talebine “olanak sağlamayı” kabul etmesiyle 14 Mayıs’ta diğer iki bin tutsak ile açlık grevini bitirdi. İsrail’in 21 Mayıs’ta idari gözaltı emrini yenilemesi nedeniyle açlık grevini tekrar başlattı.

BM Filistin Özel Raportörü Richard Falk Cuma ­­­günü, İsrail’in el-Sarsak hakkındaki suçlamaları destekleyen delilleri açıklaması ya da onu serbest bırakması gerektiğini açıkladı. Falk, İsrail’in uzun süre açlık grevinde olan tutsaklarda oluşacak hasarlardan sorumlu olduğunu sözlerine ekledi.

(Filistin Maan Haber Ajansı’ndaki İngilizcesinden kizilbayrak.net tarafından çevrilmiştir...)

 

 

 

 

SUK’un yeni başkanı işgale çağırdı

 

Emperyalizmin Suriye’ye müdahale planlarının dolaysız destekçisi Suriye Ulusal Konseyi (SUK) yeni başkanlarını seçti. Yerli işbirlikçiler, İstanbul’da yaptıkları toplantıda SUK Başkanlığı görevine Kürt kökenli Abdulbasit Sida’yı getirdiler. ‘94 yılından beri İsveç’te yaşayan Sida seçim sonrası ilk açıklamasında savaş çığırtkanlığı ve emperyalist devletlere yaptığı çağrılarla konuşmasını tamamladı. Özellikle Suriye yönetimini destekleyen Rusya ve Çin’e mesajlar gönderen konuşmasında rejimin yıkılmak üzere olduğunu iddia etti.

Suriye Ulusal Konseyi Başkanı sıfatıyla ilk açıklamasını yapan Sida bu seçimle Özgür Suriye Ordusu ve diğer ‘muhalif’ kesimlerin birleşmesi için umutlu olduğunu ifade etti.

Emperyalistlerin yerli işbirlikçileri organize etme, birleştirme çabaları sürerken siyonist İsrail yönetimin mevcut durumdan kendine pay çıkarma peşinde. İsrail Başbakan Yardımcısı Şaul Mofaz, Suriye’de yaşananları “soykırım” olarak niteleyerek Esad rejimine karşı uluslararası askerî müdahale çağrısı yaptı. Mofaz, İsrail ordu radyosunda yaptığı konuşmada “Suriye’de bugün insanlığa karşı suç işleniyor, soykırım yapılıyor. Dünya güçlerinin sessizliği insan mantığına tamamen aykırı” diyerek riyakar açıklamalar bulundu.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da Suriye hükümetinin İsrail’in düşmanları olan İran ve Hizbullah’ın desteği sayesinde sivilleri öldürdüğünü iddia ederek “Dünya nasıl bir ortamda yaşadığımızı anlasın” diyerek kendi yaptığı soykırım ve katliamları meşrulaştırmaya çalıştı.

Emperyalistler cephesinden Suriye planları gündemdeki yerini korurken Rusya, Suriye konulu yeni konferans çağrısını Annan üzerinden Türkiye’ye iletti. Türkiye bölgede emperyalistlerin koçbaşı ve elçisi olarak hizmet etmeye devam ederken bu küçük ‘lütuflarla’ sırtı sıvazlanıyor.

Annan ile telefonda görüşen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Suriye için durumu değerlendirirken Rusya’nın önerisini de konuştular. Bilindiği gibi “Suriye’nin Dostları” adı altında İstanbul’da yapılan zirveyle bir dizi yaptırım kararı alınmıştı. İkinci zirve için Temmuz ayında Paris’te toplanılması bekleniyor.