28 Eylül 2012
Sayı: SİKB 2012/06 (39)

 Kızıl Bayrak'tan
Birleşik-militan mücadeleyi büyütmek için 7 Ekim’de alanlara!
Bir yanda kirli savaş, bir yanda Oslo ve “Barış” tartışmaları
3 yılda hazırlanan iddianame, 3 satırdan ibaret gerekçelendirme
“Sömürücü asalakları yargılayacağımız günler gelecek!”
AKP iktidarı iğneden ipliğe her şeye zam yaptı
Sermaye ve uşakları, sendikal hakların gaspında “mutabakat”a vardı
“Kararlı bir mücadele vermeliyiz!”
“Zalimin zulmüne direniyoruz” kampanyası ya da DİSK’in “dostlar alışverişte görsün” eylemleri üzerine
İnsanca yaşam mücadelesini
büyütelim!
Termo Teknik örgütlenme deneyimi ışığında
PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül ile 7 Ekim mitingi üzerine
Ulucanlar direnişi 13. yılında eylem ve anmalarla selamlandı!
BDSP’den etkinlik duyuruları
Komünist hareket 25. yılını kutluyor!
Zombi bankacılık salgını-Volkan Yaraşır
Almanya’da yerel seçimler ve devrimci politika
Yunanistan’da mültecilere yönelik saldırılar tırmanıyor
Dünya emekçilerinden mücadele
Çeyrek asrın zaman süzgecinden payımıza düşenler
Dün başaramadınız,
bugün de başaramayacaksınız!
“Parasız eğitim” zamlara kadarmış
Tutsak sınıf devrimcisi Nihadioğlu’ ndan HEY Tekstil işçilerine
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

2012-2014 MESS Grup TİS süreci üzerine Birleşik Metal-İş Trakya Şube Başkanı Fedai Duvan ile konuştuk…

“Kararlı bir mücadele vermeliyiz!”

 

- Eylül ayı itibariyle 2012-2014 Grup Toplu Sözleşme süreci başlamış oldu. Ancak bu sözleşme süreci bir dizi sorunla birlikte başladı. Süreci kısaca özetler misiniz?

Şubat ayından beri yetkiler verilmiyor. Yani sadece DİSK’e bağlı sendikaların değil bütün sendikaların yetkisi verilmiyor. Bugün Türk Metal’in internet sitesinde Türk Metal başkanının açıklamalarını okudum. Yumuşak bir geçiş olsun diyor. Başbakandan randevu istedik diyor. İşlerinin çok olduğunu biliyoruz ama bizimde sabrımız bir yere kadar diyor. Çağrı mahiyetinde randevu istiyor. Biz Türk Metal başkanının tutumunu biliyoruz.

Birleşik Metal olarak TİS sürecinin bu dönem çok zorlu geçeceğini biliyorduk. Yani yetki sorunu olmasa bile böyleydi. Buna bir de yetki sorunu eklenince daha zor şartlarda sürece başladık. Bu şartlarda daha farklı bir mücadeleye bürünmek lazım. MESS’e üye olan işyerlerinde komisyon toplantılarını yapıyoruz. Bizim şubede sadece SİO MESS’E üye.

Geçen dönem Birleşik Metal olarak eleştiriler de aldık. Ne yani grevi uygulayacak mısınız? diye. Nitekim uyguladık da. Biz bu süreçte şunu gördük; nasıl bazı zamanlarda işçiler bizim dediklerimizi yapmıyorsa bazı patronların da MESS’in dediklerini yapmadığını gördük. Bu süreçte bize gelip aman anlaşalım dediler. Bu süreçte işçiler daha çok ekonomik temelde bakıyorlar. Özellikle bu süreçte temsilcilerin işçilerin komisyonlarda Türk Metal’in kuyrukçuluğunu bırakmamız lazım diyerek kararlılık göstermesi süreci belirledi. İşçilerin bu çıkışlarını geçen sözleşmede biz yakaladık. Biz geçen dönem Türk Metal’in imzaladığı sözleşmeden gelirler düzeyinde daha iyi bir sözleşme imzaladık. Bizce başarılı bir süreç oldu.

Tabi bu olumlu bir süreç başlattı. Bu dönemde hazırlıklarımız çok ciddi sürüyor. Yaklaşık 2,5-3 ay öncesinden MESS’e bağlı işyerlerinde çalışmalarımız sürüyor. Komisyonlar oluşturduk. Toplantılarımız sürüyor. Biz de Trakya Şube olarak MESS’e üye olan bir işyerimizde komite olarak toplandık. Önümüzdeki süreçte geniş bir işçi toplantısı yapacağız.

Bir de şöyle bir şey var. Pevrul Kavlak bu süreçte çok atıyor. Biz işçinin hakkını şöyle alacağız, böyle alacağız biçiminde abartmaları, Türk Metal’in örgütlü olduğu işyerlerinde işçilerde çok büyük bir beklenti yaratmış durumda. İşçilerde müthiş bir sessizlik ve beklenti var. Bu sene önceki gibi olmayacak. Ne olacak bunu da konuşmak lazım. Yıllardan beri MESS’in dediğiyle hareket eden sermayeye kafa kaldıramayan, siyasi iradeye karşı koyamayan sendika bugün çok farklı bir durumda. Türk Metal patronların karşısına BOSCH’taki süreci tekrar yaşamak istemiyorsak, bizimle iyi bir sözleşme imzalayın diyerek çıkacaktır. Pevrul Kavlak gidip MESS başkanının elini öpüp ne olursunuz bize istediğimiz zammı verin diye aman mı dileyecek! Eskisi gibi olmayacak diyorlar. Türk Metal bu söylemlerin altında kalabilir.

Bir de sektörde çok kriz yok gibi gözükse de kimi işyerleri iflasın eşiğinde. Özellikle Avrupa’da ciddi bir kriz yaşanıyor. Ekonomik durumda MESS patronlarının buna yanaşma ihtimalini azaltıyor.

Yetki sorunundan kaynaklı MESS Türk Metal’e dedi ki biz görüşmüyoruz. Ne yapacaklar? Birleşik Metal olarak gerekirse eylemli bir süreç başlatacağız.

Sarı sendika yalanla iş yapıyor. İnternet sitelerine yazmışlar. Mahle Mopisanda sıfıra sözleşme imzalanmış. Yalan! Üstelik sen değil misin yıllardır işçilere sıfır zammı dayatan, sözleşmede olmadığı halde fabrikalarda esnek çalışmayı uygulatan. Bir kere işçi hakları için meydanlara çıkmayan, asıl ucuz sendikacılık yapan sensin demektir.

İşçiler sendikacılara çok fazla güven duymuyor. Bunda sarı sendikaların çok büyük payı var. Biz dürüst sendikacılık yapmaya çalışıyoruz. Ancak çok zorlanıyoruz. Bu süreçte işçilerin mücadelelerine sahip çıkmalıyız. Aksi takdirde işçiler bize de inanmayacak. Biz sınıfsal temellere dayanan, işçilerin ekonomik haklarını veren kararlı bir mücadele vermeliyiz.

Şubemiz Termo Teknik’te bir süreç yaşadı. Çelik-İş sendikası bizden bir işçi bile alamadı. İşçilerin sınıfsal bilinçten uzak olduğunu, işçilerin içinin boşaltıldığını gördük. Bizden işçileri genel müdür aldı. İşçiler kendi gerçek çıkarlarını göremedi, patron temsilcilerinden korktu ve işini kaybetmek istemedi böyle oldu. Bu durumda sarı sendikaların da önemli bir payı var. Bu sendikaların işçilerin bilinçlerini bulunduran ve onları yozlaştıran bir görev görüyor. Sendika işçi aidatlarına rant olarak bakıyor. Bunu da işçilerin içinde söylemekten geri durmuyor.

İşçilerin önünde bu sözleşme sürecinde iki seçenek var. Ya Türk Metal’in kurduğu düzene karşı ayağa kalkacaklar. Ya da daha da içe kapanıp sömürünün artışını izleyip daha fazla ezilecekler.

Biz sendika olarak Bosch sürecinde Türk Metal üyesi işçilere gerekli mesajı verdik. Bosch üyelik sürecindeki kararlılığı ben yaşadım. Öyle bir geldiler ki grup grup. Sonrasında bazı sıkıntılar oldu. Bunu biliyorsunuz. Ancak biz Bosch’ta yetkili sendikayız. Er ya da geç sözleşme imzalayacağız.

Birleşik Metal olarak yetkiye takılmadan mücadeleyi başlattık. Önümüzdeki süreçte de buna uygun adımlar atmaya devam edeceğiz.

Kızıl Bayrak / Trakya

 

 

 

 

Güven Elektrik’te bekleyiş sürüyor...

 

Gasp edilen hakları için Cankurtaran Holding önünde direnişlerini sürdüren Güven Elektrik işçileri ile sınıf dayanışması büyüyor.

İşçiler İş-Kur’a yürüdü

Gasp edilen haklarını almak için Cankurtaran Holding önünde direnişlerini sürdüren Güven Elektrik işçileri 25 Eylül günü, Şişli’de bulunan İşkur’a toplu şikayet dilekçesi verdiler.

Direnişçi işçiler holding binası önünden Şişli’de bulunan İşkur’a yürüyüş gerçekleştirdiler. En önde bulunan bando takımının ritimlerinın yanı sıra düdük ve alkışlarla coşkulu bir şekilde süren yürüyüşe çevreden pek çok kişi de alkışlarla destek verdi.

Toplu bir şekilde İşkur’a giren Güven Elektrik işçileri burada şikayet dilekçelerini bıraktılar. Ardından direniş alanına geri dönüldü. Eyleme MİB üyeleri de destek verdi.

MİB’den sınıf dayanışması

Metal İşçileri Birliği (MİB), kıdem tazminatlarının gasp edilmesine karşı direnen Güven Elektrik işçilerine direnişin 16. gününde ziyaret gerçekleştirdi. 25 Eylül günü, Cankurtaran Holding önündeki direniş alanına yürüyen MİB üyeleri direnişçi işçiler tarafından coşkuyla karşılandılar. Burada Birleşik Metal-İş Sendikası 2 No’lu Şube Başkanı Yılmaz Bayram bir konuşma yaptı.

Metal İşçileri Birliği adına yapılan konuşmada, direnişlerin, sadece metal işçilerine değil tüm işçi bölüklerine umut taşıdığı ifade edildi. İşçi sınıfına yönelik kapsamlı saldırıların hazırlandığı bir süreçte HEY Tekstil, Kiğılı, Roseteks ve İzmir Senkromeç’te direnen işçilerin olduğu, bunu güçlendirmek gerektiği ifade edildi.

MİB’in tüm direnen işçilerin yanında olduğu söylenerek direnişlerin ortaklaştırılmasının ve direnişlerde daha farklı eylemlerin hayata geçirilmesinin önemi vurgulandı.

Kızıl Bayrak / İstanbul