12 Eylül 2014
Sayı: KB 2014/37

Günün çağrısı: İşgal, grev, direniş!
Beyzbol sopasının gölgesinde “model ortaklık” - K. Toprak
Yeni Türkiye’de değişen bir şey yok...
12 Eylül’den AKP’ye, işkence sürüyor!
Sermaye uzanan eli tuttu
Saldırılara karşı barikat başına!
Torun Center’da
organize işçi katliamı
"Ayağa kalkalım,
hesap soralım!"
Sermayenin torbasından sömürü ve kölelik çıktı!
“Bu ekmek davası, buradan kaçış yok!”

Birlik, direniş, dayanışma!

"İşçi güvenliğinde denetim işçi sınıfının örgütlülüğüdür!"
Anadolu Adalet Sarayı’nda taşeron işçiler kazandı
Yeni bir emperyalist savaş zirvesi
İşte Amerikan rüyası
Husiler Yemen rejimini sallıyor - M. Ak
“Bak işte yaklaşıyor fırtına”
DGB’liler özgürlük çağrısını yükseltiyor!
Hacettepe’de
yasakçı tutum sürüyor!
İşçi sınıfının ihtiyacı daha güçlü ve günlük bir gazete olan Kızıl Bayrak'tır! - H. Yağmur
11. Mamak Kültür Sanat Festivali’nin ardından...
Halkların direnişini ve özgürlük mücadelesini birlikte büyütelim!
Yoksul ülkenin kırık gitarı, Şili'nin dilsiz ozanı: Victor Jara
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Husiler Yemen rejimini sallıyor

M. Ak

 

“Arap Baharı” ile diktatör Ali Abdullah Salih’in koltuğundan edildiği Yemen’de, Husilerin başkent Sana’daki gösterileri ülkeyi yeni bir gerilimin içerisine sürükledi. Sana’da hayatı durduran öfkeli Husilere karşı geri adım atan Yemen rejimi gösterilerin önünü alabilmek için kitlelerin taleplerini kısmen de olsa kabul etti. Ancak Husiler, Cumhurbaşkanı Hadi’nin başlattığı girişimin taleplerini karşılamaktan uzak olduğunu söyleyerek, eylemlerini sürdürme ve şiddetlendirme kararı aldı.

İran’ın Kum kentinde eğitim gören Hüseyin Bedreddin el-Husi tarafından 1992’de kurulan Husi Ensarullah Hareketi, Şiiliğin Zeydiyye koluna mensup Husilerin siyasi kolu konumunda. Suudi rejimin desteklediği gerici Yemen rejiminin nüfusun yüzde 40’ını oluşturan Husilere uyguladığı baskı sonucunda, uzun yıllardır Husiler ile devlet arasında kanlı çatışmalar yaşanıyor. Son yıllarda artış gösteren çatışmalarda binlerce kişi hayatını kaybetti.

Husi lideri Abdulmelik Husi’nin çağrısı ile başkente çıkan tüm yolları kapatan Husiler, hükümette kendilerini temsilen beş bakanlık koltuğu, petrol fiyatlarının düşürülmesi, yolsuzluğun önlenmesi gibi taleplerle, kapılarına dayandıkları başkenti, sivil itaatsizlik eylemi ile işgal etti.

Büyük halk hareketi karşısında geri adım atan Cumhurbaşkanı Abdurrabbih Mansur Hadi ise apar topar Husilerle anlaşmak için müzakere heyeti oluşturdu. Gerici Yemen devleti, Husilerin hükümette yer alması talebine sıcak bakarken, emekçiler için büyük sıkıntılar oluşturan petrol fiyatlarındaki zammın geri alınmasını reddetti. Rejim için bu red kararı kısa sürdü. Eylemlerini aşamalı olarak arttıran Husiler, petrol fiyatları konusundaki taleplerinde kısmi bir kazanım sağladılar. Geçmişte diktatör Salih’in yardımcılığını yapmış olan Cumhurbaşkanı Hadi, hükümeti feshederek, Husilere yeni kurulacak hükümete katılma çağrısı yaptı ve petrol fiyatlarında yüzde 30’luk indirime gitti.

Göstermelik adımlar kabul edilmedi

Husiler, bu hamleleri göstermelik adımlar olarak değerlendirerek, eylemlerini sürdürme kararı aldılar. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalına demeç veren Husi hareketi sözcüsü Muhammed Abdusselam, Cumhurbaşkanı’nı ‘devrimci’lerin taleplerini işlevsiz kılmaya çalışmakla suçladı. Abdusselam, “Yemen hükümeti halkın taleplerini adil bir şekilde yerine getirinceye kadar baskıyı arttırarak sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Husi Ensarullah üyelerinden Ali el-Buheyti ise petrol ürünlerinin fiyatlarında indirim vaadinin bir kandırmaca olduğunu kaydetti ve yolsuzlukla mücadelede önlem içermeyen planın kitlelerce kabul edilmeyeceğini söyledi.

Gelinen yerde taraflar birbirlerine diş göstermeye başladı. Cumhurbaşkanı, özel kuvvetlerin başındaki kişiyi gösterileri dağıtmada başarısız bularak, görevden aldı. Husi bölgesindeki mevziler bombalanırken, başkentte bakanlık ve havaalanını işgal eden göstericilere ateş açıldı ve birçok Husi katledildi. Diktatör Salih’in ‘adaletsiz ve yolsuz’ rejiminin devam ettiğini belirten Husi lideri ise Sana’daki Tağyir Meydanı’nda taraftarlarına seslenerek, gösterileri şiddetlendirmeleri çağrısında bulundu. Husi, taleplerine karşılık verilmemesi halinde “stratejik ve büyük adımlar” atılacağı ve polisin silah kullanması durumunda yanıt verecekleri uyarısında bulundu.

Çadırlar direnişimizin okulu oldu”

Husi hareketi, kendine özgü nitelikleri olmakla birlikte 2011’de başlayan halk hareketleriyle benzerlikler taşıyor. Husiler'in özgürlük istemleri ile tüm emekçileri ilgilendiren sosyal haklar talep etmesi, hareketi zor da olsa mezhep mücadelesinden çıkarıyor. Sana’nın değişik yerlerine konuşlanan Husi halkı, cephede verdikleri savaşın aksine çadırların bulunduğu noktalara silahlarını sokmuyor ve eylemi şu an için sivil itaatsizlik sürdürüyor. “Çadırlar direnişimizin okulu oldu” ifadelerini kullanan göstericiler, eylemle birlikte bir arada yaşamayı öğrendiklerini, bunun kendi devrimleri olduğunu ve hükümet düşene kadar sokaklardan ayrılmayacaklarına dikkat çekiyor.

Husi hareketinin şu an için nasıl sonuçlanacağı meçhul. Arap coğrafyasında başlayan ayaklanmaların devrimci-sınıfsal bir perspektife sahip olmaması, ayaklanmaların yaşandığı ülkeleri büyük bir kaos içerisine soktu. Ayaklanma öncesinde de içinde kaosu barındıran Yemen’de dikatatör Salih’in rejimin bekası için koltuğu bırakması açlık ve susuzluk sıkıntısı içerisinde halk için bir anlam ifade etmedi. ‘Yeni rejim’ ülkedeki gerginliği dindirebilmek için federasyon gibi göstermelik adımlar dışında emekçilerin aslolan taleplerini karşılamadı. Keza hükümet böyle bir güçten yoksun olduğu gibi Suudi nüfusunun yoğunluğu buna temel bir engel teşkil ediyor.

Emekçiler açlığın ve gericiliğin pençesinde

25 milyon insanın yaşadığı ülkede, açlık sınırındaki insan sayısı 10 milyon. Günde 2 dolardan az bir miktarla yaşamını idame ettirmeye çalışan emekçiler, temiz içme suyuna düzenli olarak ulaşamıyor. Yeraltı kaynakları zengin olmasına rağmen büyük sıkıntıların yaşandığı Yemen’in petrolü, üretim aynı hızla devam ettiği takdirde 11 yıl içerisinde bitecek.

Yoksulluğun yanı sıra 2035 yılında nüfusun iki katına çıkmasının beklendiği ülkede, eğitim de en temel sorunlardan birini teşkil ediyor. Ülke nüfusunun yarısına yakını okuma yazma bilmiyor, çocuklar 9-10 yaşlarında evlendiriliyor ya da ağırlıklı olarak Suudilere satılıyor.

Güney Yemen’ özlemi

Yemen’in sorunları bunlarla da sınırlı değil. Ülke, el Kaide çetelerinin en önemli mevzilerinden biri konumunda. Yemen devleti, Husiler haricinde el Kaide ile savaş halinde. Devlet, bir başka cephede ise Güney Yemenliler ile savaşıyor. Sovyetler Birliği’ne yakın Yemen Demokratik Halk Cunhuriyeti’nin 1990 yılında Kuzey Yemen ile birleşmesi Güney halkının kısa süre içerisinde yeni koşullara tepki göstermesine yol açtı. Birleşen iki ülke 4 yıl sonra kısa bir iç savaşa tutuştu. Suudiler tarafından desteklenen diktatör Salih, Sosyalist Parti öncülüğündeki Güney Yemen’i yenilgiye uğrattı. Güneyli halk yenilgiye rağmen silahlı direnişi sürdürdü. Yemen ordusu ile Güney’in özgürlüğünü savunan güçler arasında çatışmalar devam ediyor, halk düzenlediği gösterilerde Güney Yemen bayrağı taşıyor.

Aşiret, mezhep ve düzen siyaseti tarafından parçalara ayrılmış Yemenli emekçilerin birleşmesinin kalıcı yolu, sosyalist bilincin kazanılmasından geçiyor. Halklar arasındaki önyargıların kırılabilmesi için başkentte gerçekleşen eylemin öncelikle topyekün bir direnişe çevrilebilmesi Yemenli emekçilerin gelecekleri için atacağı önemli bir ilk adım olabilir. Aksi halde Yemen çölleri emekçilerin kanı ile sulanmaya ve işbirlikçiler kazanmaya devam edecek.

 
§