3 Kasım 2017
Sayı: KB 2017/42

Gelecek mutlak sosyalizm!
Mafyalaşmış devlet geleneği sürüyor, sistem çürüyor!
Eski aktöre “yeni görev”
Tek tipleştirilmeye teslim olmayacağız!
Zafer pasif değil, aktif direniştedir!
“Baskıya ve güvencesizliğe karşı tek çözüm direnmektir”
Gülmen ve Özakça’nın doktoru uyardı: Her an her şey olabilir!
Torba yasadan madencinin payına ceset torbaları düşecek!
“Devrimci partinin varlığı devrime hazırlığın ve devrimin geleceğidir!
DEV TEKSTİL GMYK Toplantısı Sonuç Bildirgesi
İş cinayetlerine karşı örgütlü mücadeleye!
Birleşik Metal-İş’te neler oluyor?
Bir sömürü cenneti Mercedes-Benz
Şanlı devrimin, devrimci kadınları!
YÖK ve YÖK düzenine karşı 6 Kasım’da alanlara…
MEB’den öğrencilere baraka, sermayeye rant alanı
Bağımsızlık referandumları ve kapitalizmin çürümüşlüğü
Her yerin şarkısı
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

MEB’den öğrencilere baraka, sermayeye rant alanı

 

Şişli Endüstri Meslek Lisesi (EML) yıkılarak arazisine AVM ve Rezidanslar yapılmak isteniyor. Rant ve talan düzeni olan kapitalist sistem bu kez de Türkiye’nin en nitelikli meslek liselerinden biri olan Şişli EML’nin arazisine göz dikti. Şişli EML 6000 öğrencisi ve 300’e yakın eğitim emekçisi olan, robot kulübü ile Amerika’da ödül alan, tiyatro ekibi ile yıllardır en önemli tiyatro ödüllerini toplamış, 4 blok, 20 atölye, 90 dersliğe sahip ve sadece İstanbul’un değil Türkiye’nin en önemli ve en geniş imkânlarına sahip okullarından biridir. Ancak sermaye devleti için bunun hiçbir önemi yok. Onun önemsediği tek şey şehrin en merkezi noktalarından biri olan Şişli EML’nin arazisini ranta ve talana açmaktır.

Sermaye devletinin talan planına karşı Şişli EML’de Okulumuzu Yıktırmayacağız İnisiyatifi oluşturuldu. Şişli EML’yi yıkarak başka bir arazide kurulacak barakalara 6 bin öğrenciyi mahkum etmeye çalışan sermaye devletine karşı Okulumuzu Yıktırmayacağız İnisiyatifi, çeşitli eylem ve etkinlikler gerçekleştirdi. İnisiyatifin temel hedefi okulun yıkılmadan, imar planında tahsis edilen arazisinde öncelikle planlandığı üzere nitelikli ve öğrenci potansiyeline uygun olarak yapımın gerçekleşmesidir.

İnisiyatifin bileşeni olan Şişli EML Mezunlar Derneği ve okul aile birliğinden yapılan açıklamalarda ön plana çıkan vurgular, Şişli EML’nin sermayeye sunduğu hizmetler oluyor. Okulda birçok firmanın atölyesinin bulunduğu, Türk sanayisine nitelikli iş gücü üretildiği okulun yıkılmaması noktasında gerekçeler olarak sunuluyor. Bir başka bileşen olan İstanbul Şehir Plancıları Odası’nın dikkat çektiği nokta ise AVM yapımı için 6 bin öğrencinin sokağa atılacağı gerçeği. “İstanbul’a ihanet ettik” diyen T. Erdoğan’ın sözleri mevcut durumun çelişkisini ortaya koymak için sık sık kullanılıyor. Eğitim Sen de sürecin taraflarından birisi. Şişli EML’nin yıkım projesinin AKP’nin toplam politikalarının parçası olduğu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğrencilere değil sermayeye hizmet ettiği noktasında vurgularla yıkımın karşısında yer alıyor.

Okulumuzu Yıktırmayacağız İnisiyatifi bileşenleri bulundukları konumdan Şişli EML yıkılmasın talebiyle çeşitli eylem ve etkinlikler gerçekleştirdiler. Kamuoyunda belli noktalarıyla bir ilgi de oluşturuldu. Ancak okulun yıkımını durdurmak noktasında henüz somut bir kazanım elde edilebilmiş değil. Bunun sağlanabilmesinin yolu okulun en temel bileşeni olan 6 bin öğrenciyi velilerle birlikte “Okulumuzu yıktırmayacağız” talebi etrafında toplayabilmekten geçmektedir. Bugüne kadar gerçekleşen eylemler belli sınırlılıklarda kaldı. Eğitim hakkının sermayenin talanı uğruna gasp edilmesi anlamına gelen bu saldırıya karşı mevcut tepkiyi açığa çıkartmak, okulun en temel bileşeni olan öğrencileri, ailelerini ve eğitim emekçilerini anti-kapitalist bir zeminde birleştirmekle mümkün olabilir.

İstanbul’dan bir MLB’li

 

 

 

 

İstanbul’da liseliler birliğe ve mücadeleye çağrıldı

 

Meslek Liseliler Birliği (MLB) ve Devrimci Liseliler Birliği (DLB), İstanbul’un çeşitli yerlerinde yürüttüğü faaliyetlerle gençliği birliğe ve geleceği için mücadeleye çağırdı.

26 Ekim günü MLB Kartal ve Pendik’te farklı meslek liselerinde Meslek Liselilerin Sesi bülteni dağıtımı gerçekleştirdi ve “Açık Uçlu Anket” çalışmasına devam etti.

Meslek liseliler, yapılan sohbetlerde sınav sisteminin sürekli değiştiğini, okullarda kültür derslerinin oldukça az olduğunu ancak sınavlarda başarılı olmalarının beklendiğini belirtirken okullarda pul parası, aidat, kayıt parası gibi paraların toplandığını ifade ettiler.

DLB: Sınırların olmadığı bir dünya için sosyalizm

29 Ekim’de DLB’liler Kartal’daki Bankalar Caddesi’nde gerçekleştirdikleri bildiri dağıtımıyla gençliğe seslendi. Burjuva cumhuriyetin kuruluşuna dair hazırlanan bildiride sömürü, savaş ve yıkım üzerine kurulu kapitalist emperyalist sistemde yaşanabilir bir cumhuriyetin olamayacağına dikkat çekildi. Ayrıca eğitimdeki dinci-gerici, ticari uygulamalarla “paran kadar oku” söylemi teşhir edilerek, Ensar Vakfı’ndan Cansel Buse Kınalı ve Helin Palandöken’in katledilişine dek sorumlunun bu sistem olduğu vurgulandı.

Polisten faaliyeti engelleme girişimi

Aynı gün MLB İstanbul’un en büyük meslek liselerinden birinin önünde liselilere birlik olma çağrısı yaptı. MLB tanıtım broşürü olan “Anlatılan bizim hikayemizdir!” ve Meslek Liselilerin Sesi bülteninin yeni sayısı liselilere ulaştırıldı. Birçok liseliyle sohbetler gerçekleştirildi. Öğrenciler okuldaki kantinden ve gerici çeteleşmelerden şikayetçi olduklarını dile getirdi. Birçok liseliyle meslek liselilerin neden örgütlenmesi gerektiği üzerine tartışmalar yapıldı.

Sohbetler esnasında gelen polis GBT dayatmasında bulundu. Polisin baskısına rağmen birçok liseli alandan uzaklaşmadı.

 

 

 

 

Ankara’da DGB-DLB'den Bilimsel ve Demokratik Eğitim Kurultayı

 

Devrimci Gençlik Birliği (DGB) ve Devrimci Liseliler Birliği (DLB) 28 Ekim’de Ankara'da “Bilimsel ve Demokratik Eğitim” başlıklı bir kurultay gerçekleştirdi. Saat 14.00’te Jeoloji Mühendisleri Odası’nda gerçekleştirilen kurultayda eğitimdeki dönüşümler ve alternatif eğitim modelleri tartışıldı.

Kurultayda DGB ve DLB adına yapılan açılış konuşmasında eğitimin gerici ve piyasacı yönüne değinilerek eğitim alanına yönelen saldırılar karşısında kurultayın hedefinin nasıl bir eğitim ve alternatif eğitim modellerini tartışmak olduğu belirtildi.

Açılış konuşmasının ardından “Eğitimin ticari ve siyasi dönüşümü” başlıklı sunumu yapması için Sibel Özbudun’a söz verildi. Özbudun konuşmasında AKP’nin başta eğitim alanı olmak üzere yürüttüğü politikanın iki başlık üzerinden kendini ortaya koyduğunu ifade etti. Birincisinin toplumun İslamileştirilmesi, ikincisinin ise küresel neo-liberal ekonomiye entegrasyon olduğunu söyleyen Özbudun, bu politikanın pratikteki uygulamalarından söz etti. Eğitimdeki dalgalanmalar ve yapboz uygulamalarına rağmen AKP'nin izlediği politikanın ilköğretimden üniversiteye kadar bir tutarlılık içinde ilerlediğine vurgu yapan Özbudun, eğitimin her alanında piyasacı bir eğitim modeli benimsenmesiyle beraber eğitim müfredatlarında gericiliğin egemen hale getirildiğini örneklerle ortaya koydu.

Sibel Özbudun'un sunumunun ardından Kemal İnal'a "Alternatif Eğitim Modelleri" başlıklı sunumu yapması için söz verildi. İnal, alternatif eğitim modelleri geliştirmede eksik kalındığını belirterek konuşmasına başladı. Burjuva eğitim karşısında Marx ve Engels tarafından benimsenen ve üretimin olduğu her alanın bir eğitim alanı olarak görüldüğü politeknik eğitim modelinin ancak Sovyetler Birliği’nde uygulanabildiğini belirtti.

Özbudun ve İnal'ın sunumlarının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Soru-cevap kısmının ardından kurultaya kısa bir ara verildi.

Kurultayın ikinci bölümünde söz alan Yüksel direnişçisi öğretmen Acun Karadağ, iktidar hedefi olmayanların alternatif bir eğitim yaratmak gibi bir bakışlarının da olamayacağını ortaya koydu. Alternatif eğitimin ancak kapitalizme ve onun yarattığı değerlere karşı konularak yaratılabileceğini belirtti.

İhraç edilmiş akademisyen Yasin Durak sınıf ilişkisi ve bunun eğitim alanına yansımaları üzerinden vurgular yaptı.

İhraç edildikten sonra iş yeri önünde direnişe başlayan sağlık emekçisi Mahmut Konuk ise AKP'nin kindar, dindar ve itaatkar insan tipi yetiştirdiğine vurgu yaptı.

Kurultay DGB ve DLB adına yapılan kapanış konuşmasıyla sonlandırıldı.

 
§