12 Temmuz 2019
Sayı: KB 2019/26

Tüpraş sözleşmesi ve sermayenin sınıfa saldırı kararlılığı!
Düzen siyasetinde “yeni” arayışlar
15 Temmuz 2016 darbe girişiminden AKP’nin gerici-faşist darbesine
Tasma ya da fişleme
İBB’nin şirket zihniyeti TÜPRAŞ’ın CEO’su veya TÜSİAD ile değişir mi?
2019 toplu sözleşmelerinden MESS sözleşmesine dersler
“Sendikaların bugünkü durumu işçiler arasında güvensizliğe yol açıyor”
Belediye işçisi kendi tarihinden öğrenir ve mücadele geleneklerine sahip çıkarsa kazanır!
Petrol-İş’ten TÜPRAŞ açıklaması, PİB’den tepki
TKİP VI. Kongresi Belgeleri… Yurtdışı çalışması üzerine
Dinsel gericiliğin “fıtratı” emperyalizme hizmettir!
İsviçre’de gençliğin yönelimleri
Kadınlar Clara Zetkin’e ne borçludur?
Kadın üniversiteleriyle ne amaçlanıyor?
Eğitim Sen’den ‘kadın üniversitesi’ açıklaması: Eşit ve özgür yaşamak istiyoruz!
Güvencesiz bir kamu çalışanının kıdem tazminatı mücadelesi
“Ergenekon” davası sonuçlandı
Masal diyarından işçilere küçük bir not
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İsviçre’de gençliğin yönelimleri

 

İsviçre gençliği, genelde ciddi bir apolitizmin avucunda olmasına rağmen, aylardır iklim sorunları üzerinden sokaklara dökülerek, dinamik bir odak olduğunu kanıtlamış bulunuyor. Dünya genelinde yakıcı hale gelen iklim sorununa karşı oluşan tepkiyle beraber politikleşiyor ve eylem deneyiminden geçiyor.

Bu eylemlikler döneminde gençliğe dair verilere bakmak yararlı olacaktır. İsviçre devleti her dört senede bir federal anket gerçekleştirerek, ülkedeki gençliğin yönelimleri, bakışı ve gidişatı üzerine fikir veren veriler sunuyor. En son anket 2018-2019 yıllında gerçekleştirildiği halde araştırmadan çıkan veriler henüz yayınlanmadığı için, 2014-2015 döneminin verileri yansıtılıyor. İsviçre medyasından çıkan haberlere göre, anket 19 yaş civarındaki 30 bin gence çeşitli sorular sorularak uygulanmış. Liseli yaşlarında olan gençlik üç gruba ayrılmış: meslek liseli, düz liseli ve lise eğitimi görmeyenler.

Meslek liselilere sorulan gelir sorusunda, daha lise çağında erkek-kadın arasındaki eşitsizliğin yüksek oranda yaşandığı görülüyor. Meslek liselilerinin %90’ının bir gelire sahip olduğu belirtiliyor. Erkeklerin elde ettiği gelir 1.000-2.000 frank arasında seyretmekteyken, kadınlar çoğu zaman 1.000 frangın altında bir gelir elde ediyorlar.

Ankete göre özel okulda ders görmüş olan öğrenciler eğitimlerinden ve işlerinden memnunlar. Normal okula gidenlere nazaran mesleki eğitim sertifikası kazandıran eğitimleri tercih ediyorlar. Keza formasyonunu tamamlayanların sayısı oldukça düşük.

2014/15 verilerine göre, yabancılar ve eşcinsellere karşı gericilik 2010-2011 yılına göre azalmış. Yabancı düşmanlığı ve homofobi (eş cinsellere ya da eş cinselliğe karşı duyulan korku, nefret, hoşnutsuzluk ve ayrımcılık) üzerine sorulan sorularda, yabancılara karşı düşmanlık gençliğin üçte birini, yani %33’ünü kapsıyor. Homofobi ise bir önceki ankete göre %20 oranına gerilemiş bulunuyor.

Soruların bir diğeri de kamu hayatındaki değerlerle özdeşleşmeye dair. Bu soruda gençlik suçlulara ve fitnecilere karşı uygulanan hukuk kuralarının daha sert bir şekilde uygulanmasından, daha ağır cezalardan yana. Daha fazla otoriter müdahaleyi benimseyen erkekler, şiddet yoluna başvurmaya hazır olduklarını beyan ediyorlar.

2014/2015 dönem anketi, politik olan gençliğin sağa doğru yönelişinin giderek daha merkezi bir bakışa kaydığını gösteriyor. Lise eğitimi görmemiş veya düz lise öğrencilerinin sola daha yatkın oldukları, meslek liselilerin ise sağ eğilimli olduğu belirtiliyor.

***

İsviçre’de dikkat çekici bir diğer araştırma da Fribourg Sosyal Çalışma Yüksek Okulu ile Zürih Özel Yüksek Okulu’nun, gençlerdeki ideolojik bakış üzerine gerçekleştirdikleri anket oldu. 17-18 yaş arası 8 binden fazla gençle yapılan anket on ayrı kantonda gerçekleştirildi.

Araştırmaya göre “sol radikalizmin sağ radikalizme” göre bir nebze daha fazla olduğu görülüyor. Gençliğin politik anlayışında politik şiddetten ziyade teorik-ideolojik hedefler ağırlık oluşturuyor. Gençlik içerisinde %7 oranda bir sol aşırılıktan bahsedilirken, sağda %5,9 ve İslamcılıkta da %2,7’lik bir oran ortaya çıkıyor.

Sol gençliğin %47,1’i anti-kapitalist bir bakışa sahipken, %27,1’i de devlet ve polise düşman gözüyle bakıyor. Bu kesimin %5,6’sı komünizmi, %8,1’i polise karşı şiddetti savunuyor, %4,4’ü de son 12 ayda şiddet içeren bir eylem gerçekleştirmiş bulunuyor.

Sağ gençlik içerisinde yabancı düşmanı oranı %25,1’iken, kendisini milliyetçi ifade eden oran %21,7. %4,8’i yabancılara karşı şiddeti savunuyor, %5,4’ü diktatörlüğe olumlu bakıyor. %2,6’sı yabancılara veya solculara karşı fiziki şiddet veya maddi hasar içerecek bir eylem gerçekleştirmiş bulunuyor. Bir önceki araştırmayla kıyaslandığında, İsviçre’deki yabancı düşmanlığının gençlik içerisinde giderek azaldığı görülüyor. Bu, 2014’teki araştırmada %33’lük oranın 2018’deki bir başka ankette %25,1’e düşmesiyle de destekleniyor.

Toplamda %2,7’lik bir oranı temsil eden İslamcı gençliğin %43’ünde batılı toplumlara dair olumsuz bir algı oluşmuş. %28,8’iyse geleneksel Müslümanlık kuralarına uymayanlara hasım gözüyle bakıyor. Aştırmaya katılan Müslüman gençlerin %3,7’si İsviçrelilere karşı düşmanlık duygusu beslerken, %5,1’i de Müslüman geleneklerine uymayanlara karşı şiddeti savunuyor.

Son bir bilgi olarak, tüm bu araştırmalar içerisinde erkeklerin kadınlara göre radikalizme daha fazla eğilimli oldukları aktarılıyor.

Bahsi geçen araştırmalara bakılırsa, İsviçre’deki gençlik içinde küçük oranlarda da olsa giderek sola yönelim dikkat çekiyor. Özellikle yabancı düşmanlığı konusunda gözle görülür bir düşüş yaşanıyor. Bu bilgilerden yola çıkarak gelecek genç kuşağın, dünya sorunlarına ve mücadelelere dair duyarlılığının giderek yayılacağı söylenebilir.

Kaynak: www.lenouveliste.ch

 

 

 

 

 

İsviçre’de sendikal faaliyet nedeniyle işten çıkarma

 

İsviçre’nin Fransa sınırı Vaud kantonunda 370 işçiyi çalıştıran Dubois Dépraz SA adlı saat fabrikasında sendikal faaliyetlerden kaynaklı bir sendika temsilcisi işten çıkarıldı.

Sendika temsilcisi fabrika içerisinde Unia sendikasına yüz kişiden fazla üye ile bir sendikal grup kurmuş, saatçilik mesleğinin toplu sözleşmesinin uygulanması için prosedürlere başvurmuş ve özellikle bir atölyenin taşınma sürecinde tazminatların usule uygun ödenmesi için taahhütte bulunmuştu. Bunun üzerine fabrika yönetimi “ciddi mesleki suistimal”le suçlayarak temsilcinin iş akdini usulsüzce feshetti.

İşten atma saldırısı 8 Temmuz Pazartesi günü Unia tarafından fabrika önünde protesto edildi. İsviçre Sendikalar Birliği (USS) de eyleme katıldı. Temsilcinin işten atılma nedenlerinin geçersiz olduğunu ve sendikal faaliyetler yönetimi rahatsız ettiği için işten çıkarıldığını ifade eden sendika, sendikal özgürlüklerin kısıtlandığını belirterek temsilcisinin işe iade edilmesini istedi. Temsilcinin işe iadesi için imza kampanyası başlatıldı.