İçindekiler:

5 Şubat 2021
Sayı: KB 2021/Özel-06

Faşist zorbalık ve provokasyon sökmüyor!
Boğaziçi direnişi 1. ayında
Burjuva siyaset çürümenin dip çukurunda!
Yıkım düzenine karşı mücadeleye!
Faiz arttı, saldırılar da artacak!
DEV TEKSTİL Genel Meclisi Sonuç Bildirgesi
Sinbo ve SML Etiket’te direnişler
SML direnişçileri: Birlikten kuvvet doğar!
Tarihsel TKP: İnkâr edilen tarih - H. Fırat
Türk komünistlerinin ölümü - Mihayl Pavloviç
Türkiye-Yunanistan ilişkileri
Almanya’da metal işkolu TİS süreci
Polonya’da kürtaj yasağı ve mücadelesi üzerine
Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
Kadın işçilerin yaşadığı çok yönlü şiddet
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Boğaziçi’nde başlayan direniş 1. ayını geride bıraktı…

Gençlik direniyor!

 

Boğaziçi Üniversitesi’ne AKP’li Melih Bulu’nun “kayyım rektör” rektör olarak atanmasının ardından öğrenciler başta olmak üzere üniversite bileşenlerinin başlattığı direniş 1. ayını geride bıraktı. AKP şefi T. Erdoğan’ın rektör atamalarına karşı “özerk-demokratik üniversite” talebiyle başlayan direniş, dinci-faşist rejimin tüm saldırılarına karşı ülke çapında üniversitelerden yükselen dayanışmayla sürüyor.

AKP-MHP rejiminin, rejimin şefleri ve tetikçi medyası tarafından öğrencileri hedef göstermesine, polisiyle protestolara vahşice saldırmasına ve estirdiği gözaltı terörüne rağmen direniş kararlılıkla sürüyor. Geçtiğimiz hafta öğrencilerin açık sergide sergiledikleri eserler üzerinden “İslami değerlere saldırı var” demagojisiyle yeni bir gözaltı terörü devreye girdi. Bunun ardından 2 Boğaziçi öğrencisinin tutuklanması, 2’sine ev hapsi verilmesi, İstanbul başta olmak üzere pek çok kentte kitlesel protestolar gerçekleşti. İzleyen günlerde devam eden eylemlerde polisin yüzlerce öğrenciyi gözaltına almasına rağmen eylemler durulmadı.

Boğaziçi’nde polis terörü: 159 öğrenciye gözaltı

Boğaziçi başta olmak üzere İstanbul üniversitelerinden öğrenciler, tutuklama saldırısına karşı seslerini yükseltmek ve taleplerinin arkasında olduklarını haykırmak için 1 Şubat günü üniversiteye eylem çağrısı yaptı. Üniversiteyi abluka altına alan polis, dayanışma için Güney Kampüs’e gelen öğrencilere önden saldırarak 100’den fazla öğrenciyi gözaltına aldı.

Diğer yandan üniversitede akşam saatlerine kadar eylemlerine devam eden öğrenciler, rektörlük önünde “Gözaltına alınan ve tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılması, kayyım Bulu’nun istifa etmesi ve üniversitedeki polis ablukasına son verilmesi.” taleplerini haykırdı. Eylem devam ederken akşam 21.00 sularında üniversiteye yığınak yapan polis, rektörlük önünde bekleyişlerini sürdüren öğrencilere azgınca saldırdı. Boğaziçi’nde gündüz ve akşam gözaltına alınan 159 öğrenciden 98’i serbest bırakılırken, öğrenciler “Aşağı bakmayacağız, bundan sonrası bizde” diyerek eylemlere devam edeceklerini ifade etti.

Polis terörüne rağmen direniş yayılıyor

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki polis saldırısına karşı 2 Şubat’ta İstanbul Kadıköy, Ankara, İzmir başta olmak üzere pek çok kentte eylemler gerçekleşirken, polis terörü de devam etti. Kadıköy’de eylem başlamadan toplanan kitleye yönelik saldırının ardından ara sokaklarda direniş sürdü. Saldırılara karşı Eğitim Sen önünde ve Mehmet Ayvalıtaş parkında toplanarak basın açıklaması yapılmak istenirken, yüzlerce kişi art arda polisin saldırısıyla karşılaştı, fakat direnişlerine devam etti. Kadıköy’de 100’den fazla kişi polis tarafından darp edilerek işkenceyle gözaltına alınırken, Ankara ve İzmir’de de onlarca kişi gözaltına alındı.

1 Şubat günü rektörlük önündeki eylemde gözaltına alınan 51 kişi 3 Şubat günü İstanbul Adliyesi’ne getirildi. “Rektörlük çalışanlarının dışarı çıkmasını engellemekten kişi hürriyetini yoksun kılma, kamu malına zarar verme ve 2911 sayılı kanuna muhalefet etmek” iddiaları yöneltilen öğrencilere, hem diğer illerde gerçekleşen eylemler, hem de adliye önündeki bekleyişle destek verildi.

“Taleplerimiz tüm üniversitelere yönelik”

Adliye önünde yapılan açıklamada öğrenciler, taleplerinin sadece Boğaziçi değil tüm üniversiteler için geçerli olduğunu vurgulayarak taleplerini şöyle ortaya koydu:

“-Gözaltına alınan ve tutuklanan bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır!

-Üniversitemizi abluka altına alan polis ordusu geri çekilmelidir!

-Başta Melih Bulu olmak üzere tüm kayyım rektörler derhal istifa etmelidir!

-Rektörlük seçimleri üniversitelerin tüm bileşenlerinin katılımıyla yapılmalıdır!”

Adliyede gece saatlerine kadar süren bekleyiş sonucunda 51 öğrenci yurtdışına çıkış yasağı gibi adli kontrol kararlarıyla serbest bırakıldı.

2 öğrenci daha tutuklandı

4 Şubat günü de eylemler hem Boğaziçi’nde hem diğer kentlerde devam etti. Bursa, Çanakkale ve Samsun’da yapılmak istenen Boğaziçi eylemleri polisin saldırılarıyla karşılaştı. İstanbul, Ankara başta olmak üzere çeşitli illerdeki liselerden öğrenciler direnişle dayanışma açıklamaları yaptı.

Kadıköy’de 2 Şubat günü yapılan eylemde gözaltına alınanlardan kalan 23 kişi adliyeye getirildi. İstanbul Anadolu Adliyesi’ne getirilen gözaltılar için adliye önünde bir araya gelinerek açıklama yapıldı. Boğaziçi Dayanışması adına yapılan açıklamada saldırılara değinilerek “Ne aşağı bakacağız, ne de Melih Bulu’nun rektörlüğünü kabul edeceğiz. Ne de onlarca yüzlerce arkadaşımızı gözaltına almalarını, tutuklama ile yargılamalarını, tutuklamaya sevk etmelerini kabul etmeyeceğiz” denildi.

Savcılık işlemlerinin ardından mahkemeye sevk edilen 23 öğrenciden Anıl Akyüz ve Şilan Delipalta hakkında tutuklama kararı verildi.

Uluslararası destek

Boğaziçi direnişinin uluslararası yankıları da devam etti. Batılı emperyalistlerin ikiyüzlü açıklamaları bir yana ilerici, devrimci kesimlerden de destek açıklamaları yapıldı. Yunanistan’da gerici “üniversite reformuna” karşı sokağa çıkan öğrenciler. Eylemde Türkçe-Yunanca “Kampüste polis istemiyoruz. Yunanistan’dan Türkiye’ye öğrenci hareketi kazanacak” pankartı açıldı.

Ayrıca David Harvey, Noam Chomsky’nin de içinde olduğu akademisyen, aydın, yazar ortak bildiri yayımladı. 3 bin 317 aydının imzaladığı bildiride, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlerde uygulanan devlet terörü kınandı ve üniversite özerkliği savunuldu.

Ankara ve İzmir’de yine gözaltı terörü

Eylemler 5 Şubat gününde de devam ederken, Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri rektörlük önündeki eylemlerinde, eyleme katılan akademisyenlerin sayısının yer aldığı dövizleri yürüyüş yaparak rektörlüğün kapısına bıraktı. Akademisyenler “Yüzlerce hoca olarak atanmış rektörün istifasını talep ediyoruz. Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz, aşağı bakmıyoruz” diye açıklama yaptı.

İzmir ve Ankara başta olmak üzere pek çok kentte eylemler sürdü. İzmir ve Ankara’da polis yine eylemlere saldırdı. Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri’nin yapmak istediği eylemde çok sayıda kişi gözaltına alındı. Ayrıca ODTÜ ve Hacettepe üniversitelerinde de eylemler yapıldı.

İzmir Öğrenci Dayanışması’nın çağrısıyla yapılacak eyleme polisin saldırısında onlarca kişi gözaltına alındı. Aliağa Emek ve Demokrasi Güçleri de basın açıklaması yaparak direnişle dayanışmayı yükseltti.

TOMİS ve Birleşik Metal-İş’ten destek

İşçi sendikalarından TOMİS ve Birleşik Metal-İş de Boğaziçi direnişiyle dayanışma açıklamaları yaptı. Birleşik Metal-İş “Öğrencilerin haklı taleplerini destekliyoruz” diye duyurdu. TOMİS üyesi Sinbo direnişçisi Dilbent Türker öğrencilerin haklı eylemlerinin yanında olduğunu vurgularken ve TOMİS’in açıklamasında şunlar ifade edildi:

“Boğaziçi’nde yaşananlar, toplumun en temel demokratik hak ve özgürlüklerinin kısıtlandığını gösteriyor. Ve bu yalnızca Boğaziçili öğrencilerin değil tüm toplumun sorunudur.

Direnen işçiler, emekçiler, çiftçiler, öğrenciler, öğretmenler, kısaca hakkını arayan, haksızlık karşısında ses çıkaran herkes terörist ilan ediliyor. Ancak biz biliyoruz ki ne Boğaziçi Öğrencileri terörist ne de hak ve özgürlüklerini isteyenler!

Boğaziçi eylemlerine yapılan saldırıyı ve haksızlığı şiddetle kınıyor ve onların yanında olduğumuzu bildiriyoruz.”