Uğur Ziyalın ABD ziyareti ve ötesi...
ABD saldırganlığına tam destek sözü!
Dışişleri Bakanı Müsteşarı Uğur Ziyal ABDyi ziyaret etti. Ziyaretin birinci nedeni Irak savaşında yaşanan tezkere kazası nedeniyle ABD emperyalizminin kırgınlığı gidermek, bundan böyle hizmette kusur edilmeyeceğini bildirmekti. İkincisi, İran ve Suriyeye yöneltilmiş ABD tehditine tam destek verileceği sözünün verilmesiydi. Üçüncüsü, Irakın yağmalanmasında efendisinin sermaye devletine uygun gördüğü payın artırılmasıydı. Dördüncüsü ise Irak Kürdistanındaki gelişmelerden duyulan kaygıydı.
Uğur Ziyalin temaslarda bulunduğu ABD Dışişleri Bakanlığından Richard Armitage, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman ve ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz Yakın ilişkilerin devamında mutabık kaldık. Stratejik müttefiklerin konuşması gereken bütün konuları gözden geçirdik dediler.
Irakın yağlamalanmasında daha fazla pay
ABD emperyalizmi yakıp yıktığı, yerle bir ettiği Irakın yeniden inşası çerçevesinde ABD petrol, inşaat ve gıda tekellerinin önünü açtı. Irakın yağmalanması ve borçlandırılması yoluyla petrolüne el konulması süreci hızla işletiliyor. Sermaye devleti de yapacağı taşeronluk hizmeti karşılığında alacağı payın artırılması çabasında.
Uğur Ziyal, Irakın telekomünikasyon sisteminin yenilenmesi, yeni bir bankacılık sisteminin oluşturulması ve yeniden yapılandırılmasında rol almak istediklerini, ABDnin vermeyi düşündüğü 8.5 milyar krediyi hızlandırması durumunda bir kısmını Irakın inşasında kullabileceklerini bildirdi.
Kürtlerle ilgili gelişmelerden duyulan kaygı
Irak Kürdistandaki gelişmeler TCyi fazlasıyla kaygılandırıyor. KDP ve YNKnın emperyalist savaşta rol almış olmaları ABDyi fazlasıyla memnun etti. Bu durum Uğur Ziyal ile yapılan görüşmelere de yansıdı. Richard Armitage, Marc Grossman ve Paul Wolfowitz Savaş sırasında bazı görevler üstlenerek bize yardımcı oldular. Bu görevler için silahlandılar. Görevlerinin dışına çıktıkları an onları silahsızlandırıyoruz. Irak Kürtleri ile ilgili gizli bir gündemimiz yok. PKK-KADEKden Türkiyeye tehdit gelmesine izin vermeyeceğiz dediler.
Bu ifadelerden çıkan sonuç, işbirilikçi KDP ve YNKnın ABD tarafından sermaye devleti ve İsrailin yanı sıra üçüncü saçayağı olarak kullanılmak istendiğidir. İkincisi, ABDnin Türk devletinin kayıtsız şartsız bağımlılığının pekiştirilmesinde, onun Kürt işbirlikçi ağaları konusundaki hassasiyetine oynadığıdır.
Uğur Ziyal mutabıkız dedi!
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman ile yaptığı görüşme sonrasında Uğur Ziyal soruları Grossman ile birlikte yanıtladı ve Grossman ile çok iyi bir görüşme yaptık. İlişkilerimizin bütün yönlerini gözden geçirdik. Birbirimizle yakın ilişkilerimizin devamında mutabık kaldık. Ve bu yönde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Her alanda ilişkilerimizi geliştireceğiz. dedi.
Uğur Ziyalın mutabıkız sözcüğü ile ifade ettiği konular şunlar. Birincisi; ABD emperyalizminin Suriye ve İrana yönelttiği savaş tehditine sermaye devleti tam destek verecek. Herhangi bir aksaklığa meydan vermemek için iyi bir hazırlık yapacak. Grossmanın bir gazetecinin İrana karşı işbirliğinde nerede duruyorsunuz? sorusuna verdiği yanıt mutabıklığın içeriğini orta yere serdi. Grossman; Tam burada, müsteşarın yanında duruyorum dedi. İran, Suriye halklarının ketledilmesinde, İran ve Suriyenin yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarına el konulmasında mutabık kaldılar. Bu yanıyla ABD ile Ziyalin yaptığı görüşmeler esas olarak İran ve Suriye halklarının başına çorap örme çerçevesinde şekillendi.
Mutabıklığın daha da pekişmesi için Türkiyenin istikrar gücüne davet edilmesi konusunda ABD yetkileri evet ya da hayır ifadelerini kullanmaktan kaçındılar. Türkiyenin Irakta oluşturulacak istikrar gücüne katılımını önümüzdeki dönemde ABDye yapacağı hizmette göstereceği performansa bağlamış oldular.
Görüşmelerde sermaye devletinin yapacağı işler de bir bir önüne konuldu. Grossman yaptığı açıklamada, Hamas, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Hizbullah gibi örgütleri artık beslemeyin diyeceğiz. Bu konuda birşeyler yapacağız. Birilerinin Suriyeye, İrana ne kadar ciddi olduğumuzu söylemesi gerekiyor. dedi. Suriye ve İrana yönelik emperyalist tehditin iletilmesinde ve kendinize çeki düzen verin denilmesinde aracılık hizmetini sermaye devleti yürütecek.
Sonuç yerine
Bu ziyaret, iktisadi ve siyasi planda ABD emperyalizmine tam bağımlılığı bir kez daha tescil etmiştir. Daha önemlisi ise, ABD emperyalizminin savaş tehditine tam destek vereceğinin, çıkacak savaşlarda rol alacağının ortaya konulmuş olmasıdır.
Tüm bu gelişmelerden işçi sınıfı ve emekçilerin payına düşen ise kardeş İran ve Suriye halklarının kanının dökülmesi, onbinlerce evladının böylesi kirli savaşta yitirilmesi olacaktır.
Emperyalist savaş tehditine karşı mücadele görevi Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerinin önünde durmaktadır. Sermaye devletinin bu hayasızca savaş planında rol almasını engelleyecek biricik yol, işçi sınıfı ve emekçilerin emperyalist savaşa karşı yürütecekleri mücadeledir.
|