içindekiler

Irak'ın emperyalist barbarlar tarafından işgal edilmesinin üzerinden iki yıl geçti. Bu ülkeyi işgal etmek için öne sürülen tüm iddiaların yalan, kanıt gösterilen belgelerin ise sahte olduğunu artık tüm dünya biliyor. Zira Irak'ta ne kitle imha silahı bulundu, ne de Saddam Hüseyin rejiminin “terör örgütü” El Kaide ile bağlantısına dair en ufak bir ize rastlandı.

Kitle imha silahları Irak halklarına karşı kullanıldı

Buna karşın iki yıllık işgal süresinde emperyalist ordular Irak halkları üzerinde görülmemiş bir terör estirmekle kalmadı, kitle imha silahlarının da katkısıyla 100 bini aşkın Iraklı'yı katletti. Ülkeyi baştan sona tahrip eden işgal orduları, Irak halklarını işsizlik, yoksulluk ve açlığa da mahkum etti. Irak'ta yaşananlar, kimin terörist, kitle imha silahı üreticisi, dolayısıyla da dünya halkları için tehlike oluşturduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Özellikle emperyalist orduların yerle bir ettiği Felluce'de yoğun bir şekilde kimyasal silahların kullanıldığı ve binlerce Iraklı'nın bu silahlarla katledildiği açığa çıkmış bulunuyor. Kukla hükümetin görevlileri bile kısa süre önce bu vahşeti teyit eden raporlar hazırladılar. Kitle imha silahları kullanıldığının bir diğer kanıtı, Felluce'de bulunan hayvanların da toplu şekilde ölmesidir.

Irak halkının direnişi işgalcilerin iddialarını yalanladı

Irak halkının işgale karşı direnmesi de emperyalist zorbaların iddialarını yalanladı. Çiçekle karşılanmayı uman işgal orduları, direnişle karşılandı. 20 bini aşkın işgal askerini safdışı bırakan direniş, “Irak halkını özgürleştiriyoruz” diyen halkların cellatlarını teşhir etti. Amerikan uşakları bile artık Irak'ın “özgürleştirildiğini” savunamaz duruma düştü.

Irak işgalinin “bir başlangıç” olduğunu ilan eden savaş çetesinin kibirli şefleri, bu kanlı planlarını şimdiye kadar hayata geçiremediler. Zira direnişin gücü, emperyalist orduların bataklığa saplanmasını sağlayarak, namlularını diğer halklara çevirmesine engel oldu. Bunu üzerine dünyaya meydan okuyan savaş kundakçıları, müttefik arayışına girmek zorunda kaldı. Bu arada direniş işgalin maliyetini de yükseltti. ABD ordusunun Irak işgalinin aylık faturası 4.7 milyar dolara ulaştı.

İşgali gülünç iddialarla savunmak savaş çetesinin başı Bush'a düştü

Irak işgalinin başlamasının ikinci yıldönümü nedeni ile yaptığı konuşmada, iki yıl önce verdiği kararın doğruluğunu savunarak bunun “özgürlük tarihinde bir dönüm noktası olduğunu” söyleyen Bush tam bir arsızlıkla “Saddam Hüseyin'in terörü desteklediği ve kitle imha silahlarına sahip olduğu” iddialarını da yineledi.

“Bugün Ortadoğu'da umut verici işaretler görüyoruz” diyen savaş çetesinin başı, “Irak'ta özgürlüğün zaferinin Beyrut'tan Tahran'a kadar bir bölgede demokratik reformların önünü açtığını” savundu ancak, Irak'ta katledilen 100 bini aşkın Iraklı'dan ise hiç sözetmedi.

Halkları hedef alan saldırganlık ve savaş politikasını yeni bir evreye taşıyan savaş kundakçılarının, içe dönük olarak da faşizan yöntemlere ağırlık vermeye başladıkları bilinmektedir. “Yurtseverlik” adı altında Amerika'da yaşayan Müslüman kökenli yüzbinlerce göçmen ırkçı-faşizan uygulamalara maruz kalmaya başladı. Buna rağmen haydutbaşı, “Son yıllarda yaşanan süreç bize önemli bir ders verdi: Kendi ülkemizdeki özgürlük giderek başka ülkelerdeki özgürlüklerin savunulmasına bağlı hale geldi” diyor. Halkların kıyımdan geçirilmesini “özgürleştirme” diye sunan Bush, içe dönük faşizan uygulamaları da, “Amerika'da özgürlüğün gelişmesi” olarak yansıtıyor.

Vahşi işgal ABD ve dünyanın dört bir yanında lanetlendi

Irak'ın emperyalist ordular tarafından işgalinin ikinci yıldönümü dolayısıyla, aralarında New York ve San Francisco gibi büyük kentlerin de bulunduğu pek çok ABD şehrinde büyük protesto eylemleri yapıldı. Bir şemsiye örgüt olan “Barış ve Adalet Birliği” adlı örgütün organizasyonuyla yapılan eylemlere katılım yoğun oldu. New York'un Manhattan semtinde Birleşmiş Milletler yakınlarında toplanan protestocular, Irak'ta ve Afganistan'da ölen ABD askerlerini sembolize eden tabut maketleri taşıdılar.

Şehirdeki asker toplama merkezlerinin önünde toplanan protestocular ise işgali lanetleyen sloganlar atarak, Irak'ta bulunan ABD askerlerinin dönmelerini istediler. New York'un iki bölgesinde toplanan savaş karşıtları, burada da bayrağa sarılı tabut maketleri taşıdılar. Her iki grup daha sonra birleşerek gösterilerine ortak bir şekilde devam etti.

“Barış ve Adalet Birliği” tarafından tüm ABD'de düzenlenen protesto gösterilerine binlerce savaş karşıtının katıldığı bildirildi. Birliğin, “Dünya savaşa hayır diyor!” yazılı pankartlar taşıyan göstericilerin katılımıyla hafta sonu için Amerika genelinde 800 civarında savaş karşıtı gösteri organize ettiği belirtiliyor.

İşkence uzmanlarının eğitim gördüğü, Kuzey Carolina'da bulunan Fort Bragg Üssü önünde de 3 bin kişi Irak işgalini protesto etti. 40 binden fazla askerin bulunduğu üssün yakınlarında yapılan gösteride ABD askerlerinin Irak'tan çekilerek eve geri dönmesi talep edildi.

ABD'de yapılan eylemlerin yanısıra Brezilya'dan Güney Kore'ye, Mısır'dan İtalya'ya, Malezya'dan Norveç'e kadar dünyanın dört bir yanında emperyalist saldırganlık ve savaş protesto edildi.

ABD ve dünyanın dört bir yanında Irak işgalinin protesto edilmesi, bu emperyalist saldırının halklar nezdinde gayr-ı meşru olduğunun bir göstergesi olması yönüyle de önem taşıyor. Ancak bu durum, gösterilerin işgal karşıtlığı perspektifini aşıp, Irak halkının direnişini sahiplenememesi olgusunu ortadan kaldırmıyor. Emperyalist saldırganlık ve savaşa karşı mücadele Irak halkının işgal karşıtı direnişini sahiplendiğinde çok daha etkili olacaktır.

-------------------------------------------------------------------------------------

Almanya'da işgal karşıtı gösteri...

“ABD emperyalizmi Ortadoğu'dan defol!”

Irak işgalinin 2. yılında Almanya'da da ABD karşıtı protesto gösterileri yapıldı.

ABD'nin haksız, gerici ve emperyalist saldırısının tümüyle yalan iddialarla başlatıldığına, bugün benzer iddiaların İran ve Suriye'ye dönük olarak yapıldığına dikkat çekildi. Emperyalist savaşa ve saldırganlığa karşı mücadele çağrılarının yapıldığı gösterilere binlerce kişi katıldı.

Savaş karşıtı gösterilere katılım zayıftı. Kuşkusuz bunun nedenleri var. Irak işgalinin ilk döneminde, kimi parti ve inisiyatiflerin, sendikaların ve ilerici-devrimci güçlerin, merkezi ve ciddi organizasyonda ifadesini bulan çabaları sözkonusuydu. Bugün bu yok. Ayrıca aynı gün Belçika'nın Brüksel kentinde Avrupa çapında sosyal yıkıma karşı yürüyüş düzenlenmişti. Tüm güçlerin bu eyleme çağrı yapması savaş karşıtı gösterilere katılımı zayıflattı.

Almanya'daki yürüyüş ve mitinglerden biri 19 Mart günü Duisburg kentinde yapıldı. Türkiyeli ve anti-faşist bazı Alman örgütlerin organize ettiği yürüyüşe yaklaşık 200 kişi katıldı. Katılımcıların neredeyse yarısını Iraklılar'ın oluşturması dikkat çekiciydi.

Yürüyüşte ABD'yi ve savaşı lanetleyen pankart ve dövizler taşındı. Sık sık, “ABD emperyalizmi Ortadoğu'dan defol!” ve “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” sloganları atıldı.

Bizler de eyleme “Emperyalist saldırganlık ve savaşa karşı sınıf mücadelesini yükseltelim!/TKİP” imzalı pankartımızla katıldık. Yürüyüş boyunca “Emperyalistler yenilecek, ezilen halklar kazanacaktır!/TKİP-Yurtdışı Örgütü” imzalı bildirimizi dağıttık.

TKİP taraftarları/NRW