1 Ağustos 2008 Sayı: SİKB 2008/31

  Kızıl Bayrak'tan
  Geçici olmaya mahkum gerici uzlaşma!
   Kontrgerillanın pislikleri devrimcilere bulaştırılmaya çalışılıyor
Ergenekon soruşturmasıyla rejimi aklama çabaları…
Ergenekon ve sol: Ne yapmalı? - Yüksel Akkaya

Kontrgerilla düzeninden hesabı emekçi ve ezilen halklarımız soracaktır!

Güngören’deki saldırı lanetlendi…
  Birleşik Metal-İş taslağı işyerlerinde açıklıyor…
  Türk-İş bürokratlarının sınıfa ihanette, sermayeye hizmette 56. yılı…
  Düzce DESA işçileriyle direniş üzerine konuştuk...
  Kapitalizmin krizi derinleşiyor...
Grev ve direnişler dünyanın
dört bir yanına yayılıyor!
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Gülüm ve TÜMTİS İstanbul Şube Başkanı Çayan Dursun ile konuştuk...
  Uzel’de yaşananlar...
  Dünya işçi ve emekçi hareketinden…
  ‘96 Zindan Direnişi selamlandı…
  Bültenlerden...
  Devrimci Demokratik Yapılar Arası Diyalog ve Çözüm Platformu’ndan açıklama:
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Birleşik Metal-İş taslağı işyerlerinde açıklıyor…

Toplusözleşme masası değil, işçilerin birliği ve mücadelesi!

DİSK’e bağlı Birleşik Metal İşçileri Sendikası, 30 Temmuz’dan itibaren, MESS kapsamında yer alan (şu anda 34 işyeri bulunuyor) işyerlerinde Mart ayından bu yana yapılan hazırlıkların sonucunda oluşturduğu taslak metnini sunarak, süreci işletmeye başladı.

Birleşik Metal’in Gebze ve Kartal Şubelerinde örgütlü Bosal Mimaysan, Areva, Akkardan ve Isuzu fabrikalarında 30 Temmuz günü TİS taslağı metal işçilerine sunuldu.

Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu Areva fabrikasında açıklama yaparken Isuzu fabrikasındaki açıklamaya ise Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Sekreteri Selçuk Göktaş katıldı.

Fabrika yemekhanesinde toplanan Isuzu işçilerine seslenen Göktaş, TİS taslağının özetinin sunulduğu basın açıklamasını okudu. Toplusözleşme teklifini BMİS üyeleri ile paylaştıktan sonra MESS’e vereceklerini belirten Göktaş, bu sürecin bir “müzakere değil mücadele süreci” olduğunu ifade etti. Sadece BMİS üyelerinin değil, tüm metal işçilerinin ortak teklifini hazırlamak amacı güttüklerini vurgulayarak, metal işçisinin birliği ve mücadelesinin önündeki en temel engelin MESS ve Türk Metal Sendikası’nın işbirliği olduğunu söyledi. 

Açıklamanın devamında metal işçisinin son süreçteki tablosu özetlendi. Sermaye büyürken işçilerin yaşam koşullarının daha da zorlaştığı dile getirildi. Metal işçisinin sayısı 10 yıl içinde %45 artarken ücretin üretimdeki payının yarıyarıya düştüğü ifade edildi. MESS’in esneklik hükümlerini sözleşmeye sokmak istediği hatırlatıldı.

Açıklamada ortak mücadele talepleri şöyle sıralandı: “Sömürüye son!, “Düşük ücretlilere iyileştirme!, “İnsanca yaşamaya yetecek ücret zammı!, “İşe giriş ücretleri yükseltilsin!”, “Enflasyona endeksli zamlara hayır!”, “Sosyal ödemelerde erimeye hayır!”, “Esnekliğe hayır!”

Bu hedefler doğrultusunda hazırlanan teklif ise şu taleplerden oluşuyor:

- Saat ücretleri 3,50 YTL’nin altında olanların ücretlerinin 3,50 YTL’ye çekilmesi

- Birinci 6 ay için tüm işçilere yüzde 5 artı 80 kuruş ücret zammı yapılması

- İkinci 6 ay için gerçekleşen enflasyon oranının yüzde 50 artırılarak ücret zammı yapılması

- Üçüncü 6 ay için yüzde 6 oranında zam yapılması, 6 aylık enflasyon yüzde 6’yı geçerse enflasyon oranına 2 puan eklenmesiyle bulunacak oran kadar zam yapılması

- Dördüncü 6 ay için enflasyon oranının yüzde 50 artırılarak ücret zammı yapılması

- İşe giriş ücretlerinin 4,08 YTL’ye çıkarılması ve bu ücretin toplusözleşme zamlarıyla her 6 aylık dönemde artırılması

- Sosyal ödemelerin yüzde 45 civarında artırılması

- Çalışma süreleri, ara dinlenmeleri, iş sözleşmeleri konularında esneklik karşıtı düzenlemelerin toplusözleşmede yer alması

- Toplusözleşme teklifimiz örgütlü olduğumuz grup sözleşmesi kapsamındaki işyerlerinin ortalama saat ücretine 1,12 YTL’lik bir artış getirmektedir. Ücretlerin zamdan önce 3,50 YTL’ye çekilmesiyle, düşük ücretli üyelerimize daha yüksek oranlı zam almayı hedefliyoruz.

- Ücret teklifimizi “yüzdeli artı maktu” yöntemiyle yaptık çünkü amacımız işçiler arasındaki birliği sağlamak. Bize göre metal işkolunda yüksek ücretli işçi yok. Ücret zamlarının işçiler arasında dengeli biçimde dağılması için bu yöntemi tercih ediyoruz. Bu dönem zam oranı kadar, zammın hangi yöntemle dağıtılacağı da önemli.

Göktaş son olarak şunları söyledi:“Toplusözleşme süreçleri mücadele süreçleridir. İşçilerin sermayeye karşı mücadele süreçleri. Hedeflerini iyi belirlemiş, bu hedefleri gerçekleştireceğine inanan ve bunları gerçekleştirmek için her türlü bedeli ödemeye hazırlanmış olan işçiler, bu mücadeleden başarıyla çıkacaklardır. İşçiler taleplerinde haklılar çünkü işçiler sömürülüyor. Ama hakkı elde etmek için kararlılıkla mücadele etmek gerekiyor.

Bizler, tüm metal işçilerinin ortak mücadele hedeflerini  belirledik ve bunları gerçekleştirmek için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Sizlere bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Bu zorlu mücadelede sermayenin karşısında daha sağlam durabilmek için, kredi kartı harcamalarımızı sınırlamalı ve sözleşme sonuçlanıncaya kadar borçlanmamalıyız. Teklifimizi nasıl birlikte hazırladıysak kararlarımızı da birlikte alacağız ve bu kararlara uygun davranacağız. Metal işçilerinin tüm gelişmelerden haberi olacak.

Ama hepimize sorumluluk ve görev düşüyor. Bizim dışımızdaki yapılara üye olan metal işçilerini de bu mücadeleye çekmek zorundayız. Eşiniz, dostunuz, akrabanız, komşunuz metal işçilerine ulaşın. Onları bilgilendirin ve ortak mücadelemize çağırın.

Zorlu bir mücadele dönemine giriyoruz, sonuç metal işçilerinin zaferi olsun.”

Açıklamanın ardından Isuzu’daki toplantı sona erdi.

Genel Merkez yöneticileri Akkardan işçilerine ise vardiya çıkışında seslendiler. Fabrika önünde gerçekleştirilen açıklamada konuşan Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Ergenekon operasyonuna değinerek başladığı konuşmasında yaşanan her olumsuzluğun işçi sınıfını etkilediğini belirtti. Güngören’de yaşanan bombalı saldırıyı kınadı. Birleşik Metal’in işveren sendikası MESS, hükümet yanlısı Öz Çelik-İş ve patron yanlısı taşeron sendika Türk Metal arasında “şeytan üçgeninde” olduğunu söyledi. Konuşmasının son bölümünde metal işçilerinin birleşik mücadelesine vurgu yapan Serdaroğlu, hazırlanan taslağın birlikte mücadele ile kazanılacağının altını çizdi. Ardından işçilerin soruları yanıtlandı.

Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Celalettin Aykanat da taslakla ilgili olarak Bosal Mimaysan işçilerine seslendi.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Bu kez ihanete geçit vermeyelim!

Metal işkolunda çalışan yüzbinlerce işçiyi doğrudan ilgilendiren TİS süreci başlamış bulunuyor. Sendikalar ile metal patronları örgütü MESS önümüzdeki süreçte TİS görüşmelerine oturacaklar. Metal işçilerinin önümüzdeki iki yıl boyunca sahip olacağı ekonomik ve sosyal haklar, çalışma ve yaşam koşulları bu görüşmeler sonunda imzalanacak toplusözleşmelerle belirlenmiş olacak.

Son yıllarda yaşanan ekonomik gelişmelere ve geçmiş dönemlerde metal sektöründe imzalanan TİS’lere bakıldığında, metal işçilerinin bu süreçte giderek yoksullaştığı, çalışma ve yaşam koşullarının daha ağır ve çekilmez bir hal aldığı görülmektedir. İğneden ipliğe her türlü gıda ve ihtiyaç maddesine önemli oranlarda zamlar yapılırken, ev kiraları katlanarak artarken, eğitim ve sağlığın özelleştirilmesi işçi ve emekçilerin sırtına yeni faturalar yüklerken ücretler adeta yerinde saymıştır. Hemen hepsi de ihanet ve satışla sonuçlanan sözleşmelerde geçmiş yılların ücret kayıpları giderilmemiştir. Tam tersine enflasyonun çok altında rakamlara imza atıldığı için metal işçisinin maruz kaldığı sefalet ve yoksullaşma daha da büyümüş, katlanılmaz boyutlar kazanmıştır.

Metal işçisi, çalışma ve yaşama koşullarının giderek kötüleştiği zor bir süreç yaşamaktadır. Buna karşılık metal patronları durumlarından fazlasıyla memnun durumdadır. Çünkü üretim ve ihracat rakamları katlanarak artmaktadır. İşçileri kölece çalıştırmanın karşılığında üretim ve satış rekorları kırılmakta, bu da patronların her gün daha fazla kazanmalarına, servetlerine servet katmalarına neden olmaktadır.

İşte yeni bir sözleşme dönemine bu koşullarda girilmektedir. Geçmiş dönemlerde olduğu gibi bu kez patronların “krizdeyiz, zor durumdayız, kazanamıyoruz” bahanelerinin ardına saklanmaları hiç de kolay değildir. Dolayısıyla hem geçmiş dönemlerdeki hak kayıplarının telafisi ve ücretlerin yükseltilmesi, hem de şu anda metal sektörüne hakim esnekleşme ve ağır çalışma koşullarının önüne set çekilebilmesi için bu toplusözleşme dönemi ciddi bir olanaktır.


Sözleşmeden kazanımla çıkmak için!

Metal işçisi bu sözleşmelerden kazanımla çıkabilir. Fakat bunun önünde büyük engeller vardır. En büyük engel metal işçisinin örgütsüzlüğüdür. Metal işçilerinin ancak bir bölümü sendikalara üye durumdadır. Sendikalı metal işçilerinin büyük bir bölümü ise faşist çetelerin denetimi/yönetimi altındaki Türk Metal’e üyedir. 100 bine yakın metal işçisinin Türk Metal denetimi altında olması, patronlara TİS üzerinden yeni saldırıları hayata geçirmek için cesaret vermektedir.

Örneğin patron sendikası MESS’in açıklamalarında bu kez toplu sözleşmelere esneklik maddelerinin mutlaka sokulması gerektiği döne döne vurgulanmaktadır ve bu pervasızlığın gerisinde Türk Metal’e duyulan güven yatmaktadır. Türk Metal’in başındaki faşist çete patronların bu güvenini hiçbir zaman boşa çıkartmamıştır. Bunun işaretleri şimdiden görülmektedir. Örneğin toplusözleşme hazırlıklarını işçilerden bir sır gibi saklayan Türk Metal yöneticileri bu arada patronlarla beraber TİS hazırlık toplantılarına katılmaktadır. Patronlar ve sendikacı kılıklı bu faşist çete TİS taslaklarını birlikte hazırlamaktadır.

Bu şaşırtıcı değildir. Türk Metal’in başındaki faşist çetenin toplusözleşmelerde işçilerin değil patronların çıkarlarını kollayacağı geçmiş deneyimlerden bilinmektedir. Son zamanlarda yaşanan gelişmeler ise Türk Metal’in ihanetçi kimliğini ayrıca ortaya koymaktadır. Bunun için metal sektörünün en önemli fabrikalarından Uzel’de son zamanlarda yaşananlara dönüp bakmak yeterlidir.

Metal sektörünün önemli işyerlerinden Uzel Makine’de son zamanlarda yaşananlar bu bakımdan fazlasıyla öğreticidir. Bilindiği üzere Uzel işçisi aylarca maaşını alamadı. Türk Metal bu süreçte kendi üyelerine asla sahip çıkmadı. Ne zaman ki Uzel işçisi eyleme geçti, o vakit Türk Metal yöneticileri de ortaya çıktılar ve işçilerin tepkisinin denetim dışına çıkmaması için çaba gösterdiler.

Uzel Makina’ya ait fabrikalar bilinçli bir batırma operasyonu sonucunda icraya verilince çalışan işçiler kapı dışarı edildi. Türk Metal yönetimi gelişmeleri önden bildiği halde bir kez daha üyelerini ortada bıraktı. Ortada bırakmakla kalmadı, işçilere istifa dilekçeleri imzalatarak patronu ihbar tazminatı yükünden kurtarmaya yeltendi.

İşte bütün bu marifetlerin sahibi Türk Metal’in, önümüzdeki TİS görüşmelerinde metal işçileri adına masaya oturacak en çok üyeye sahip sendika olması patronların temel avantajıdır. Şu an pek ortalıkta görünmeyen Öz Çelik-İş de işçilere ihanet, patronlara hizmet konusunda Türk Metal’den çok farklı bir kimliğe sahip değildir.


TİS komiteleri kuralım!

Metal işçisi bu sözleşme döneminden kazanımla çıkabilir. Fakat bunun için sendikal ihanet barikatı aşılmak, faşist çetenin denetimi kırılmak zorundadır. Metal işçisi, özellikle de Türk Metal üyeleri bunun için harekete geçmeli, toplusözleşmesine sahip çıkmalıdır. Hangi sendikaya bağlı olursa olsun toplusözleşme kapsamındaki bütün fabrikalarda mutlaka tabanın iradesine dayalı TİS komiteleri kurulmalıdır. Birbirine yakın (TİS kapsamındaki) bütün fabrikaların TİS komiteleri arasında mutlaka güçlü bir iletişim sağlanmalı, birlikte davranabilmenin koşulları yaratılmalıdır. Değişik fabrikalarda farklı sendikaların sözleşme yetkisine sahip olması, iletişimin ve mücadele birliğinin önünde bir engel değildir. Tersine, Türk Metal’in denetimi altındaki işyerlerinin bu tür örgütlenmeler içerisinde yer alması faşist denetimin kırılmasına hizmet edeceği için son derece önemlidir.

TİS komiteleri ve taban örgütleri TİS sürecini yakından takip etmeli, TİS sürecinin tüm bilgisini işçilerle paylaşmaları için sendikalar üzerinde basınç oluşturmalıdır. Gerektiğinde toplu ziyaretlerle ya da uygun eylemlerle tepki ve kararlılık ortaya konulmalı, sendika yönetimlerinin işçilere rağmen bir takım oyunlara girişmelerine, ihanet sözleşmesine imza atmalarına müsaade edilmemelidir.


Taleplerimiz!

Bu sözleşme döneminde metal işçilerinin taleplerinden bazılarını şöyle sıralamak mümkündür: Ücret kayıplarının ortadan kaldırılması ve insanca yaşamaya yeten bir düzeye çıkartılması; sosyal hak gasplarına son verilmesi ve şimdiye kadar yaşanan kayıpların telafisi; esneklikle ilgili patron taleplerinin reddi ve halen uygulamada olan (uzun çalışma süreleri, telafi çalışması gibi) esnek çalışma biçimlerinin tasfiyesi; sigortasız, sendikasız işçi çalıştırmanın önüne geçmeye dönük önlem ve yaptırımların sözleşmede yer alması; taşeron sistemine son verilmesi ve taşeron işçilerinin kadroya alınması...

Metal işçileri sendikal ihanet ve satış sözleşmelerine karşı da şu taleplerle hareket etmelidir: Sendika yönetimlerinin tüm TİS sürecinin bilgisini işçilerle paylaşması; TİS görüşmelerinin tutanaklarının işçilere açıklanması; taslağın, süreç içinde alınan bütün temel kararların işçilerin onayına sunulması; son halini alan toplusözleşme metninin imzalanmadan işçilerin onayına sunulması...


Güçlerimizi birleştirelim!

Sömürü ve baskıyı sınırlamak için; daha iyi çalışma ve yaşam koşulları için; sendikal ihanete geçit vermemek, Türk Metal’in temsil ettiği çeteci patron sendikacılığını ezmek için; metal işçilerinin ve tüm işçi sınıfının örgütlü mücadele birliğini sağlamak için; onurumuz ve geleceğimiz için harekete geçelim. Güçlerimizi birleştirelim ve TİS sürecine en aktif biçimde müdahale çabası içinde olalım.

Bu kez ihanete geçit vermeyelim!

Yaşasın işçilerin örgütlü mücadelesi!

Komünist Metal İşçileri