10 Aralık 2010
Sayı: SİKB 2010/47

 Kızıl Bayrak'tan
Haklarımız ve geleceğimiz için
örgütlü mücadeleye!
AKP hükümeti ırkçı-siyonist rejimle arayı düzeltiyor
Sermaye partileri kokuşmuş düzeni aklama derdinde!
Genç-Sen polis terörüne eylemlerle yanıt verdi
Düzen partilerine söz yok!
Polis terörüne tepkiler
Cüret ve kararlılıkla öne çıkamayanlar
ihanete ortak olurlar!
Şimdi cüret ve kararlılıkla öne çıkama zamanı!
Metalde mücadele sürüyor...
Akdeniz Çivi
işçisinden mektup
“Yeni asgari ücret yasası tasarısı geri çekilsin!”
İnsanca yaşamaya yeten asgari ücret için mücadeleye!
Gericiliğin ağırlığı ve devrimci çıkış yolu
BETESAN’da direniş kazandı!
Buca direnişi dayanışmayla büyüyor
TEKEL işçileri 18 Aralık’ta Ankara'da
Evrensel Gazatesi kimin yanında? - Ç. İnci
KESK üyesi mücadele arkadaşlarımıza açık çağrımızdır
İrlanda krizi ve AB’nin
yeniden yapılanma süreci
Emperyalistlerin WikiLeaks korkusu
Şerzan Kurt davası
Eskişehir’de görüldü
Erdal Eren’den Alaattin Karadağ’a devrim bayrağı ellerimizde!
YTÜ’de imzalar verildi.
İşkence davasında ilk duruşma
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Haklarımız ve geleceğimiz için...

İnsanca yaşamaya yeten asgari ücret için mücadeleye!

Kardeşler,

Gündemde asgari ücret var. Asgari ücret işçi sınıfının genel ücret düzeyini belirlemek için temel ölçü sayılıyor. Kağıt üzerinde, insanca yaşamak için gerekli geçim araçlarına yeterli ücret olarak tanımlanıyor. Ancak uygulamada asgari ücret, sefalet ücreti olmaktan öteye gitmiyor.

Milyonlarca işçi bu sefalet ücretine mahkum, ama milyonlarcası için de azami ücret sınırı. Çünkü asgari ücretin çok altında çalışan yüz binlerce sınıf kardeşimiz var.

Asgari ücret aynı zamanda genel ücret düzeyini geriye çekmek için kullanılıyor. Çünkü milyonlarca insanın asgari ücrete mahkum edildiği bir ülkede, daha yüksek ücretlerle çalışmak da zorlaşıyor. Bunun için asgari ücret bir bütün olarak işçi sınıfını ilgilendiriyor.

Kardeşler,

Hükümet ve sermaye ile işçiler adına Türk-İş temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarını sürdürüyor. Komisyon her yıl olduğu gibi bu yıl da bir dizi görüşmenin ardından önümüzdeki yıl geçerli olacak asgari ücreti belirleyecek. Gerçekte zaten belli olan rakamı açıklayacak. Çünkü bu komisyonun gerçekte hiçbir iradesi yoktur. Çünkü her defasında olduğu gibi sermaye ve onun hizmetindeki hükümetin dediği olacak. Onlar da zaten yeni asgari ücreti açıkladılar bile. Buna göre asgari ücrete ilk 6 ay için yüzde 4 ve ikinci 6 ay için de yüzde 4 zam yapacaklar.

Elbette yaşamımızı ve geleceğimizi ilgilendiren bu konuda biz suskun kalırsak!

Kardeşler,

Bu milyonlarca işçi ve emekçiyle alay etmektir.

Açlık sınırının 860 TL olarak açıklandığı düşünülürse açlığa mahkum etmektir. Aç bırakmaktır.

Ev kiraları düşünürse açıkta bırakmaktır.

Sağlığın fahiş fiyatlarla satıldığı düşünülürse hastane kapılarında ölüme terk etmektir.

Paralı eğitim gerçeği düşünülürse okulların kapısından çevirmektir.

Kısacası sefalete ve yokluğa mahkum etmektir.

Ne için?

Elbette kapitalistler için. Şiş göbekli kapitalistler daha çok kazansın, daha çok semirsin diye işçi sınıfının üzerine daha fazla çullanıyorlar. Onlar istedi diye ücretler düşürülüyor, sosyal haklar gasbediliyor, işçiye-emekçiye güvencesiz, esnek ve kuralsız çalışma dayatılıyor.

İşte bunun için hükümet gerçekte azami ücret olan asgari ücreti sadaka zamlarıyla geçiştiriyor.

Kardeşler,

Sermaye cephesinin asgari ücretle hesabı sadaka zammıyla sınırlı değil. Son bilgilere göre hükümet, asgari ücret için varolan 16 yaş sınırını da 18 yaşa çekip çocuk sömürüsünün önünü açarak asgari ücreti düşürmenin hesaplarını yapıyor. Eğer amacına ulaşırsa 16 yaşından küçükler için belirlenen daha düşük asgari ücret düzeyi 18 yaşına kadar olanları kapsayacak biçimde genişletilecek.

Hükümetin planları arasında ayrıca bölgesel asgari ücret uygulaması da bulunuyor. Uzun süredir gündemde bulunan bu uygulama ile sermaye için katmerli sömürü bölgeleri yaratılmaya çalışılıyor. Ama bu yasa geçerse ülke bir bütün olarak tam bir sömürü cehennemine dönecek. Çünkü milyonlar aç kalmamak için karın tokluğuna çalışmayı kabul edecek. Hesap budur. Böylelikle bir avuç kapitalistin sefası uğruna milyonlarca insanın hayatı tam olarak zindana çevrilecek.

Kardeşler,

Asgari ücretle aynı zamanda sendikasız birçok işyeri ve fabrikada da yıllık zamlar belirleniyor. Ancak kapitalistlerin ücretlerimize de zam yapmaya niyeti yok.

Kriz bahanesiyle hemen her yerde ücretlerimizi gasbettiler. Sosyal haklarımızı gasbettiler. Bir kısmımızı işten atıp, üzerimizdeki iş yükünü ağırlaştırdılar.

Şimdi çalınanları geri alma zamanıdır. Ama bu hırsızların geri vermeye hiç niyetleri yok. Belirlenecek yeni asgari ücret onların imdadına yetişecek. Böylelikle gasbettiklerinin üzerine yatacaklar. Elbette biz susarsak! Haklarımız ve geleceğimiz uğruna mücadele etmezsek!

Kardeşler,

İşte bunun için sadaka zamlarına ve sefalet ücretlerine hayır demeliyiz. İnsanca yaşamaya yeterli bir ücret istemeliyiz. Asgari ücretin 4 kişilik aile baz alınarak hesaplanmasını ve vergiden muaf tutulmasını istemeliyiz. Kölelik yasalarına hayır demeliyiz. Güvencesiz çalışmayı reddetmeliyiz.

Bunun için ise, tek tek işyerlerinden başlayarak kapitalistler sınıfına ve onların hizmetkarı olan hükümete karşı dişe diş bir mücadele bizleri bekliyor.

Çünkü haklarımız ve geleceğimiz için mücadele etmekten başka bir yolumuz yok.

Fakat böyle bir mücadele örgütlenmeden olmaz. Bunun için işyerlerinde fabrika komitelerinde örgütlenerek işe başlamalıyız. Beraberinde ise çevre işyerlerinden işçi kardeşlerimizle yanyana gelmeliyiz. Sınıfımızın birliğini sağlamalı, kapitalistler ve uşaklarının karşısına çıkmalıyız.

Haklarımız ve geleceğimiz için örgütlü mücadeleyi yükseltmeliyiz!

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu


 

 

Ankara’da kampanya çalışması…

“Geleceğimiz ve özgürlüğümüz için örgütlü mücadeleye” şiarlı kampanyanın Ankara’da ilk adımları atıldı. Geçtiğimiz hafta sonu Mamak ve Sincan’da yapılan toplantılarla kampanya ele alındı.

Mamak’ta yapılan toplantıda 1 Mayıs’a kadar yürütülecek çalışma üzerine tartışmalar yapıldı. Asgari ücret gündemi ile ilgili yapılacak çalışmalara ilişkin konuşuldu. “İnsanca yaşama yetecek vergiden muaf asgari ücret” talebinin öne çıktığı imza föylerinin Mamak’ta etkin bir şekilde toplanması tartışıldı. Bu amaçla açılacak stantların yanısıra, yöre derneklerine, kahvelere gidilmesi, kapı kapı dolaşılması ve ev toplantılarının yapılması, bunların yanısıra sol güçlerle ortak süreçlerin örülmesi için adımların atılması vb. öneriler üzerinde duruldu. Ücret sorunu üzerinden Mamaklı işçi ve emekçilerde duyarlılık yaratılması ve emekçilerin taraflaştırılması gerekliliği üzerine konuşuldu. Tartışma bahar sürecinde yapılacak çalışmalar üzerine devam etti.

Çalışmalar kapsamında Mamak’ın bir bölgesinde kapı kapı imza toplanmaya başlandı. Emekçilerin ilgiyle yaklaştığı imza çalışmasında canlı tartışmalar yürütüldü. 

Sincan’da yapılan toplantıda ise kampanyanın kapsamı üzerinden tartışmalar yapıldı. Asgari ücret gündeminin öne çıktığı toplantıda, çalışmanın bölgedeki işçilerin gündemine nasıl taşınacağı konuşuldu. İmzaların etkin ve yaygın nasıl toplanacağı üzerine yapılan konuşmaların yanısıra, farklı sendikalar ve sol güçlerle çalışmanın ortaklaşma zeminleri üzerinde duruldu.

Kızıl Bayrak / Ankara

 

 

OSİM-DER’den asgari ücret kampanyası!

Sermaye sınıfının sosyal yıkım ve kölelik saldırılarına karşı Ümraniyeli işçi ve emekçileri mücadele alanlarına çağıran OSB-İMES İşçileri Derneği asgari ücret kampanyasının startını verdi.

“Sermaye sınıfı biz işçi sınıfına yönelik saldırılarını gün geçtikçe artırıyor. Var olan haklarımızı elimizden bir bir alıyor. Bizi açlığa ve sefalete mahkum ediyor. Bu kan emici kapitalist düzen bunları bizim örgütsüzlüğümüzden, kendimize ve sınıfımıza olan güvensizliğimizden güç alarak yapıyor” diyerek asgari ücretin belirlenmesi sürecinde emekçileri mücadeleye çağıran dernek üyeleri 5 Aralık Pazar günü gerçekleştirilen toplantıda, kampanya sürecinde yürütülecek faaliyeti tartıştı.

Yürütülen tartışmaların sonucunda;

* En kısa zamanda kampanyanın bir ayağı olan propaganda ve ajitasyon çalışmalarına başlanması; bildiri, afiş ve bültenin yaygın bir şekilde kullanılması

* Toplantıya katılan herkesin fabrika toplantıları örgütleyerek, bu toplantılarda fabrikanın kendi özgül sorunlarının da konuşması gerektiği,

* 26 Aralık Pazar günü saat 12.00’de Araştırmacı-yazar Volkan Yaraşır’ın katılımıyla bir panel gerçekleştirilmesi,

* Panelin ardından ise 26 Aralık Pazar günü saat 16.00’da Dudullu merkezde kurulan Dudullu Pazarı’nda eylem gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı.

Kızıl Bayrak / Ümraniye