29 Ocak 2010
Sayı: SİKB 2010/05

 Kızıl Bayrak'tan
Taban inisiyatifi zaferin
biricik güvencesidir!
TÜSİAD’ın “demokrasi” vaazları
F tiplerinde
direnen insan olma bilincidir!.
TEKEL direnişine destek eylemleri
“Genel grev” çağrısı yayılıyor...
TEKEL işçileri panelde buluştu
İzmir’de Metal İşçileri Buluşması gerçekleşti.
Entes direnişçisiyle konuştuk.
Entes’te direniş güncesinden.
İşçi ve emekçi hareketinden...
Popülizm ve sosyalizm
Paralı eğitiminiz, eleme sınavlarınız, staj ve atölye sömürünüz sizin olsun!
Gelecek bizim!
DLB’lilerden eğitim
sistemine karne
Ahmet Öncü ve Ahmet Hasim Köse ile TEKEL direnişi üzerine konuştuk
TEKEL işçileri ile
direniş süreci üzerine konuştuk.
Emperyalist işgale “sivil kılıf
Stuttgart’ta TEKEL işçileriyle
dayanışma etkinliği
İktidar kavgası derinleşiyor - M. Can Yüce
Direnişçi TEKEL işçisi
Aygün Taşkın’a mektup
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

ABD, Afganistan’daki “sivil uzman” sayısını arttırıyor…

Emperyalist işgale “sivil kılıf”

100 bini aşkın yabancı askerin bulunduğu Afganistan’da, savaş aygıtı NATO komutasındaki işgalci güçler, başkent Kabil’de bile kontrolü sağlamaktan acizler. Sekiz yılı aşkın süreden beri Afganistan’da bulunan işgalci güçlerin içinde çırpındığı bataklık güden güne derinleşirken, Hamid Karzai başkanlığındaki kukla yönetim ise, yolsuzluk ve rüşvet batağında yüzmektedir. Her yıl 2,5 milyar doların rüşvet ve yolsuzluklara harcandığını, artık Hamid Karzai’nin bakanları da söylüyor.

Geçen hafta başkent Kabil’in merkezinde özel korunan, hatta işgalci güçlerin havadan da kontrol ettiği bölgeye giren Taliban militanları, Hamid Karzai’nin sarayı ile bazı bakanlık binalarına saldırdı. “Özel koruma” altındaki Kabil merkezine düzenlenen saldırı, kukla rejim şeflerinin inlerinin bile güvende olmadığını gözler önüne serdi. NATO şeflerini de sarsan bu eylem, dokuzuncu yılına giren işgalin fiyaskosunu, şüpheye yer bırakmayacak şekilde gözler önüne serdi.

NATO komutasında Afganistan halkına saldıran 100 bin kişilik işgal ordusunun fiyasko üzerine fiyasko yaşaması, Pentagon ve Brüksel’deki savaş baronlarının başarıya ulaşma heveslerini tamamen kırmış görünüyor. Bu durum yeni olmamakla birlikte, NATO güçlerine 30 bin asker takviye yapılmasına rağmen 2009 yılında saldırılarda gözlenen artış ve işgalci güçlerin ağır kayıplar vermesi, Afganistan’da başarıya ulaşılacağını öne sürenleri bile seslerini kısmak zorunda bırakmıştır.

Bugünlerde Londra’da suç ortaklarıyla birlikte konferans toplayan ABD-İngiltere ikilisi, bataklıktan çıkış yolu arayışını sürdürüyorlar. Bu konferansta da Ankara’daki işbirlikçiler dahil, Afganistan işgali suçuna ortak olanlardan daha fazla katkı talep edilecek.

Afganistan’da zafer kazanmanın mümkün olmadığını Barack Obama yönetimi de gelinen yerde kabul etmek zorunda kaldı. Ancak Afganistan’ın ABD açısında taşıdığı stratejik önem, bu ülkeden kolay vazgeçmelerini engelliyor. Zira Hazar petrollerinin sıcak denizlere ulaştırılması için uygun bir güzergah olan Afganistan, sarsılmakta olan ABD’nin dünya jandarmalığının ömrünü uzatabilmek için işgal altında tutulmak istenen ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Emperyalist işgalin fiyaskosunun çaresizce kabulünden sonra ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, “Afganistan ve Pakistan -Bölgesel İstikrar Stratejisi” başlıklı bir rapor hazırlaması, Obama yönetiminin Afganistan’da egemenlik kurma arayışının devam ettiğine işaret ediyor.

Rapora göre ABD emperyalizmi, “Afganistan’ın tarım sektörünün yeniden inşasına katkıda bulunmak, yönetim kabiliyetini güçlendirmek, El Kaide ile bağını koparmak isteyen Taliban militanlarını yeniden topluma kazandırma çabalarını desteklemek için daha fazla sivil danışman gönderecek.”

28 Ocak’ta Londra’da düzenlenecek Afganistan konferansı öncesinde açıklanan rapora göre, ABD, Afganistan’da bulunan “sivil” uzman sayısını geçen yıl 1000 civarına yükseltti. Kilit bakanlıklara 50’den fazla ek sivil danışman, başkent Kabil dışındaki 50’den fazla bölgeye de yüzlerce yeni personel yerleştirdi. Önümüzdeki dönemde ise, “sivil uzman” sayısı yüzde 20-30 oranında arttırılacak. Sivil alan için uzmanlar ABD Dışişleri, Tarım, Hazine, İç Güvenlik, Adalet bakanlıkları ile Uyuşturucu ile Mücadele İdaresi ve FBI’dan toplanacak.

Rapor, “sivil” programları denetlemek için CIA’nin paravan örgütü USAİD’in onlarca uzman göndereceğini de belirtiyor.

ABD dışişleri raporunda emperyalist işgalin devam ettirilmek istendiği şu ifadelerle dile getiriliyor: “…Afganistan’ı terk edemeyeceğimizin bilincinde olarak, bu ülkenin başarısız bir devlet ve Kaide için barınak haline gelmemesi için sivil çabalarımızı muharebe misyonumuzun ötesinde sürdürülmeli. Muharebe misyonumuz açık uçlu olsa da, bölgedeki sürekli çıkarlarımızı korumak için Afganistan ve Pakistan’daki siyasi, diplomatik ve ekonomik varlığımızı uzun vadeli sürdüreceğiz.”

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Obama’nın Kongre’den “sivil strateji” için fon isteyeceğini belirtirken, kukla başkan Hamid Karzai, silahlı mücadeleyi bırakacak Taliban militanlarına para ve iş teklif etti.

Emperyalist işgale “sivil kılıf” uydurmak için geliştirilen bu kirli taktiğin başarısı için, Ankara’daki işbirlikçilere özel bir rol biçildiği anlaşılıyor. Raporun açıklandığı günlerde, İstanbul’da Türkiye-Pakistan-Afganistan üçlü zirvesi yapılırken, ABD’nin Afganistan-Pakistan temsilcisi, Senato Dış İlişkiler Komitesi’nin Afganistan oturumunda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Türkiye bize yardımları olabilen, kritik bir bölgesel oyuncu. Aynı stratejik hedefleri paylaşıyoruz. Afganistan’daki Türkmen azınlığından kaygıları var.”

Senato Dış İlişkiler Komitesi’nin Afganistan oturumuna Richard Holbrooke ile birlikte katılan İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband ise, “Afganistan’da askeri stratejinin yanında sivil strateji şart. Bu konuda Türkiye’nin çok önemli yardımları olacak” vurgusunu öne çıkardı.

ABD ile suç ortakları, Türkiye’nin “Müslüman ­­­eli”ni kullanarak Afganistan halklarına havuç uzatarak vahşi işgali meşrulaştırabileceklerini sanıyorlar.

Sekiz yıldır işgalci güçlerin kara/hava bombardımanlarıyla Afganistan’ı harabeye çevirenlerin, bu ülke halklarını havuçla kandırmaya kalkışmaları, bu halklara yapılan büyük bir hakarettir. Zira bir halkın cellatları tarafından uzatılan havuçlarla kandırılabileceğini varsaymak, o halkı hor görmekle eşanlamlıdır.

Vurgulamak gerekiyor ki, savaş aygıtı NATO komutasındaki işgal girişimi nasıl bataklığa saplandıysa, işgali “sivil kostüm” içine yerleştirerek Afganistan halklarına yutturma girişimleri de fiyaskoyla sonuçlanacaktır.


Dünyada işçi ve emekçileri eylemleri...

Çin’de grev

Çin’in Jiangsu kentindeki United Win Technology işletmesinde çalışan binlerce işçi, 22 Ocak günü greve gitti. Tayvan’lı Wintek şirketler grubuna ait işletmede çalışan işçiler, yıllık primlerinin kaldırılmasını ve sağlıksız çalışma koşullarını protesto ediyorlar. Dizüstü bilgisayarlarda fare ve klavyenin altında kullanılan touchpadleri üreten işçiler, özellikle üretimde Hexan gazının kullanımından kaynaklı zehirlenmelere maruz kalıyorlar.


Hindistan’da Nokia işçileri grevde

Hindistan’ın Chennai şehrinde bulunan ve 8 bin işçinin çalıştığı Nokia’da, 19 Ocak günü işçiler greve başladı. İşçiler grev kararını bir arkadaşlarının zorunlu tayini, 39 işçinin ise işten uzaklaştırılması üzerine aldılar.

 

Sırbistan’da kamu emekçiler greve çıktı

Sırbistan’da kamu emekçilerinin hükümete karşı öfkeleri büyüyor. İMF’nin kararlarını uygulamaktan sapmayan devlet, kamu işletmelerindeki çalışanların ücretlerinin dondurulacağını açıklamıştı. İMF dayatmalarına karşı sendikanın çağrısına uyan kamu işçileri, Novi Sad şehrinde 21 Ocak günü daha fazla ücret için greve çıktılar.

Kamu emekçileri greve giderken hükümet iş ve grev yasasında değişikliklere gidilmesini tartışıyor.


İngiltere HP çalışanlarından grev

İngiltere’de bilişim teknolojisi tekeli Hewlett-Packard’da (HP) çalışan bin işçi, 22 Ocak günü, bir saatliğine greve gitti. Ücretlerin ödenmemesi ve işyerlerinin yok edilmesi üzerine başlayan greve katılan işçiler oldukça öfkeliydi.


Yunanistan’da çiftçiler barikatlarda

Yunanistan’da binlerce çiftçi, 18 Ocak gününden bu yana ülkenin çeşitli ana caddelerinde kurdukları barikatları terk etmiyor. Tarım ürünlerine verilen destek primlerinin arttırılmasını talep eden çiftçiler, otobanlarda birçok geçiş noktasını traktörleri ile kapatmış durumda. Ayrıca Bulgaristan ve Makedonya sınırlarındaki sınırlarındaki gümrük kapıları da abluka altında tutuyorlar.


Fransa’da kitlesel eylemler

Fransa’da yüz binlerce işçi ve emekçi grev ve direnişlerle ayağa kalktı.

21 Ocak günü Marsilya’da öğrenciler kitlesel eylemlilikler düzenlediler.

Yüz binlerce kamu emekçisi de greve çıkarak işten atılmaların durdurulması talebiyle yürüyüş düzenledi. Kamu çalışanları sadece eğitim sektöründe hükümetin 100 bin işyerini yok etme planlarına karşı direniyor.

Lyon’un güneyinde İsveçliler’e ait Akers Çelik İşletmesi’nde çalışan işçiler ise çelik fabrikasının 4 patronunu rehin aldılar. İşçiler işletmenin kapatılmak istenmesine karşı direniyorlar. Görüşmelerin 120 işçinin tazminat alıp almaması konusu üzerine tıkandığı ifade ediliyor.