19 Mart 2010
Sayı: SİKB 2010/12

 Kızıl Bayrak'tan
TEKEL Direnişi’nin ateşini 1 Mayıs’a ve 26 Mayıs’a taşıyalım
Güçlü bir grev-direniş süreci için taban örgütlülükleri oluşturulmalıdır!
Newroz’un isyan ateşi kızıllaştırılarak saldırılar yanıtlanmalıdır!
Metal İşçileri Birliği MYK’sının
Mart ayı toplantısı sonuçları
İzmir’de öncü TEKEL işçileri buluşması
Direnişçi TARİŞ işçileriyle
konuştuk..
İşçi ve emekçi hareketinden
Liseli gençlik çalışmasının
sorunları
Geleceksiz yaşamaya, güvencesiz çalışmaya karşı genel greve-direnişe
Devrimci kanı akıtanlar
akıttıkları kanda boğulacaklar!
Mart ayı katliamları lanetlendi!
Hüseyin Temiz sosyalizmin
günışığında yaşıyor!
Gençlik, 16 Mart’ta alanlardaydı..
Gençlik hareketinden
ABD Ortadoğu’da barışın değil, hegemonyanın peşindedir…
Afrika’daki açlığın kaynağı kapitalist barbarlık düzenidir!
Newroz ve Kürt halkının
trajedisi! - M. Can Yüce
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamalarının ardından
Tarihin gördüğü ilk işçi iktidarı Paris Komünü 139 yaşında
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu’nun Mart ayı
toplantısı sonuçları

 

Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu Mart ayı toplantısını gerçekleştirdi.


Toplantının gündemi şu başlıklardan oluşmaktaydı:


* TEKEL Direnişi ve bahar dönemi-değerlendirme ve planlama

* İşkolunun gündemi üzerine değerlendirme

* MİB dönemsel hedefleri üzerine değerlendirme ve planlama

* Bülten üzerine değerlendirme ve planlama

Bu gündem başlıkları üzerinde kapsamlı tartışmalar yapan Merkezi Yürütme Kurulu çeşitli sonuçlara ulaşmış ve kararlar almıştır. Bunları ana başlıklar halinde şu biçimde özetleyebiliriz:

- TEKEL Direnişi ve bahar dönemi üzerine:

1.  78 gün boyunca devletin baskı ve terörüne ve daha nice zorluklara karşı kararlılıkla sürdürülen Ankara’daki TEKEL Direnişi bitirildi. Direnişin bitirilmesi sermaye iktidarı ve sendika bürokratlarının elbirliğiyle gerçekleştirilmiştir. Direnişin toplum düzeyinde sarsıcı sonuçlar yaratması ve uyuyan devi, işçi sınıfını uyandırması ihtimalinden büyük korkuya kapılan sermaye ve uşakları, haftalar öncesinden bu sonu hazırlamak için seferber oldular. Öncü işçilerin direnişe hazırlanan tuzakları boşa çıkarmak için yaptıkları girişimler durumu değiştirmedi. Abluka altına alınan, genel grev-genel direniş yönündeki beklentileri sendika bürokratlarınca boşa çıkarılan TEKEL işçileri tuzağa düşürüldüler.

Ortaya çıkan bu sonuç geri bir adım da olsa, henüz hiçbir şey bitmiş değildir. Çünkü TEKEL Direnişi, işçi sınıfına büyük bir moral kazanım sağlamış, mücadele ve örgütlenme isteğini güçlendirmiştir. Dahası, sendika bürokratları TEKEL Direnişi’ni bitirirken bir dizi vaatte de bulunmak zorunda kalmışlardır.

Bu vaatlerden ilki mücadelenin bundan böyle ülke sathına yayılacağı biçimindedir. Bu merkezi mücadele mevzisini düşürmek amacıyla sendika bürokratları tarafından ileri sürülmüş bir kandırmacadır. Çünkü gereklerini hiçbir zaman yerine getirmeyeceklerdir. İkinci olarak TEKEL işçileri 1 Nisan’da yeniden Ankara’ya geleceklerdir. Ancak bin kadarlık bir sayı ve bir geceliğine! Üçüncü vaadi veren konfedarasyon yönetimleri ise 26 Mayıs’ta ülke çapında iş bırakılacağını açıklamışlardır. TEKEL Direnişi’nin alevleri arasında direniş ateşini söndürmek için verilen bu vaadin ortada bırakılacağı açıktır. Eğer müdahale edilmezse, 26 Mayıs bu bürokratların elinde içi boşaltılmış, göstermelik bir eylem haline getirilecektir.

Ancak sendika bürokratlarının bu vaatleri vermekteki niyetleri ne olursa olsun tabandan yükselen bir sınıf inisiyatifiyle bu vaatler bir ileri çıkışın ilk dayanağı yapılabilir. Sendika bürokratlarının koydukları sınırlar aşılabilir ve TEKEL Direnişi’nin maddi ve moral kazanımları, işçi sınıfının genel-grev genel direniş yolunda yürüyüşüne dayanak olabilir.
2. Görev açık ve nettir: Genel grev-genel direnişi örgütlemek! 
MİB Merkezi Yürütme Kurulu, bu bilinçle bütün ileri ve öncü sınıf güçlerini bu görevi omuzlamak amacıyla biraraya gelmeye ve sorumluluk üstlenmeye çağırmaktadır.

Bu doğrultuda ilk hedef 1 Nisan eylemidir. TEKEL işçilerinin sönmeyen direniş ateşini harlamak için 1 Nisan eylemini göstermelik olmaktan çıkarmalıyız. Bu amaçla, olabilecek en yüksek katılımı sağlamak için seferber olmalı ve on binlerle TEKEL işçileriyle kolkola Ankara’ya gitmeliyiz.

Metal İşçileri Birliği, bu amaçla metal işkolunda sendikalı-sendikasız bütün fabrika ve işyerlerinde bir çalışma yürütecektir. Aynı zamanda bunun için işkolundaki örgütlü sendikaların yönetimlerini, bu yönde karar almak ve uygulamak üzere zorlamayı bir görev bilmektedir.

3. Ayrıca, bu süreç bahar döneminin tarihsel günleriyle de çakışmaktadır. Özellikle 1 Mayıs bu güncel görevlerin gerçekleştirilmesi bakımından özel önemde bir gündür. İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs genel grev-genel direniş için bir basamak haline getirilmelidir. 1 Mayıs’ı kazanmak bu yıl anlamını burada bulmakta ve 26 Mayıs’ı bir genel grev-genel direnişe dönüştürmek hedefine bağlanmaktadır.

Bu anlayışla MİB Merkezi Yürütme Kurulu, 1 Mayıs’ı tarihsel anlamına ve güncel önemine uygun bir katılım ve içerikle kutlamayı görev bilmektedir. Bu görevi yerine getirmek üzere, 1 Mayıs’a hazırlık amacıyla yoğun bir kitle seferberliği yürütülecektir.
MİB Merkezi Yürütme Kurulu, böyle bir kitle seferberliğinin üzerinden yükselmek üzere tüm metal işçilerine fabrika pankartlarıyla 1 Mayıs’a katılmaya çağırmaktadır.

4. Genel grev-genel direniş yolunda ilerlemenin en temel koşulu işçi sınıfının bağımsız örgütlülükleridir. Bu TEKEL Direnişi’nin en önemli derslerinden biridir. TEKEL işçileri, sendika bürokratlarına rağmen mücadeleyi taşıyabilecek bir bağımsız iç örgütlülüğe ve önderlik iradesine sahip olsalardı sonuç farklı olurdu. İşte TEKEL Direnişi’nin bu büyük dersinin de uyarıcılığıyla tüm sınıf güçlerini tek tek fabrikalardan işkollarına, sanayi havzalarından il ve ülke çapına, her düzeyde genel grev-genel direniş komitelerini oluşturmaya çağırmaktadır.

Bu amaç doğrultusunda tüm yerel MİB birimleri zaman geçirmeden, genel grev-genel direnişi örgütlemek görevini yerine getirecek direniş komitelerini oluşturmak üzere kitle toplantıları örgütleyeceklerdir.
Genel grev-genel direniş komitelerinin görevi, genel grev-genel direnişi düşüncesini sınıfın en geniş bölüklerine taşımak üzere yoğun bir ajitasyon çalışması yürütmek, bunu eylemli bir süreçle birleştirmek ve direniş komitelerini daha geniş bir alana yaymak olacaktır.

- İşkolunun gündemi

1. İşkolunda metal patronları üretimde, satışlarda, ihracatta parlak tablolar sunmaya devam ediyor. Bununla birlikte “krizdeyiz” yaygarasını da elden bırakmıyorlar. Böylelikle bir yandan teşvik paketlerini almaya devam ediyor, diğer yandan metal işçileri üzerindeki saldırılarını aralıksız sürdürüyorlar. Bundan dolayı metal işçileri üzerindeki sömürü katmerleşiyor, çalışma ve yaşam şartları ağırlaştırılmaya devam ediyor. Krizi fırsata dönüştüren metal patronları bugün krizin başlangıç döneminden bu yana artık daha düşük ücret ve haklarla daha ağır bir çalışma yükünü omuzluyorlar.

Tüm bunlar yeni değildir. Bugün yeni olarak söylenmesi gerekenler daha çok metal işçileri cephesindendir. Zira krizin ilk dönemlerinde gemi azıya alan metal patronlarının yaygın saldırıları karşısında savunmaya geçen ve en geri şartlarda da olsa işini kaybetmemek telaşına düşen metal işçileri, bugün bu dönemi geride bırakmıştır. Metal işçilerinin saflarında belirgin biçimde mücadele isteği büyümektedir. Son dönemde yaşanan Akkardan, Mahle Mopisan, Ekodepar, Daiyang gibi çıkışlar bunun ifadesidir. Bu çıkışların büyük bölümünün de gösterdiği gibi, metal işçileri içerisinde örgütlenme eğilimi güçlenmektedir. Bunun böyle olmasında, TEKEL Direnişi’nin belirgin bir etkisi olduğunu belirtmek gerekir.

Metal İşçileri Birliği, işkolundaki bu gelişmeleri dikkate alan bir hazırlık yapmalıdır.

2. Bu koşullarda yaklaşan MESS Grup TİS’leri daha büyük bir önem kazanmaktadır. Bir önceki TİS döneminde metal işçilerinin beklentilerini ve mücadeleci dinamiklerini kriz bahanesiyle savuşturan MESS patronları, bu kez metal işçilerinin mücadelesi karşısında oldukça zorlanacaktır. Zira bu kez metal işçileri için TİS süreci, kriz sonrasında kaybedilen hak ve mevzilerinin yeniden kazanılıp kazanılmayacağı yönünde bir sınav olacaktır.

Metal patronları da bu bilinçle kriz yaygarası yapmaya devam ediyorlar. Bunu yapıyorlar çünkü kriz bahanesiyle metal işçisinden çaldıklarını geri vermek istemiyorlar.

3. TİS süreci bugünden sendikaların tutumlarını da belirlemektedir. Bugünlerde dikkat çekici biçimde Türk Metal bir dizi alanda örgütlü olduğu işyerlerine yönelerek BMİS üzerindeki baskısını arttırmaktadır. (Mahle Mopisan ve Eskişehir örnekleri) Bu Türk Metal’in her zamanki pratiğidir. Ancak tek sendika hedefiyle birlikte tüm bunları aynı zamanda TİS’e hazırlık olarak da değerlendirebiliriz.

Diğer taraftan belirtmek gerekir ki Türk Metal çetesi sınıfa yönelik saldırılardaki suç ortaklığını sürdürüyor. İzmir Demir Çelik’te yaşananlar son örnek olmuştur. 200 kadar demir-çelik işçisinin işten atılmasında bu çete doğrudan rol oynamıştır.

4. MESS grup TİS’lerine yönelik hazırlıklarımızı sürdürmeli, zaman geçirmeden pratik adımlarımızı atmalıyız. Bunun için eylemli mücadeleyi yükseltmenin de kritik bir önemde olduğu inancıyla, önümüzdeki günlerde yapılacak olan Otomotiv Sanayicileri Derneği Genel Kurulu’nu değerlendirebiliriz. Genel Kurul salonu önünde “Çaldıklarınızı geri verin!” şiarıyla yapılacak eylem son derece anlamlı bir başlangıç olacaktır.

5. Bununla birlikte TİS Sempozyumu’nu örgütlemek üzere hazırlıklarımızı hızlandıracağız. Sempozyum ön hazırlık çalışmalarında kullanılacak araçlar kısa sürede hazırlanmış olacaktır. Sempozyumun yeri için düşünülen ilk mekanlardan sonuç alınamaması üzerine, yeni mekanlar için girişimlere başlanacaktır. Sempozyumdaki sunumlar için konu başlıkları belirlenmiş ve çalışmalar için bir işbölümü yapılmıştır. Sempozyumun sunum başlıkları şöyledir:
Bu dönem grup TİS’lerinin stratejik önemi, talepler, örgütlenme hattı, mücadele hattı.

- MİB dönemsel hedefler ve planlamalar üzerine değerlendirme

1. Programın basımının ardından, programı ileri ve öncü işçilere tanıtmak ve böylelikle MİB’i büyütmek yerine getirilmeyi bekleyen bir görev olarak ortada durmaktadır.

2. MİB’in yerel ayaklarını örgütlemek üzere başlatılan girişimler sonucunda anlamlı ilk sonuçların alındığı görülmektedir. Yeni bazı il ve bölgede bugün öncü ve devrimci işçiler, MİB çalışmalarını örgütlü bir tarza yürütmeye başlamış bulunmaktadırlar.

3. MİB’in mevcut örgütlerinde belirgin biçimde bir olgunlaşma sözkonusudur. Bu MİB adına yürütülen çalışmaların yoğunluğundan ve sürekliliğinden de anlaşılmaktadır. Bu yönde atılan adımların maddi ve moral kazınmalarına da dayanarak çalışma düzeyimizi ve kapasitemizi daha da geliştirmek, ayrıca hala da çalışmalarını istikrara kavuşturacak bir örgütsel olgunluktan uzak birimlerin bu ilk yaşamsal adımları atmalarını sağlamak temel görevimizdir.

4. Sendikalar üzerine yayınlanması düşünülen broşürlerin ön hazırlıkları gözden geçirilmiş ve hala da materyal toplama aşamasında bulunan bu çalışmaların hızlandırılması ve belli bir sistematiğe oturtulması gereğinin altı çizilmiştir.

- Bülten değerlendirme ve planlama

1. Bültenin Mart sayısı gecikmiş bulunmaktadır. Elde bulunanlara ek olarak hazırlanacak temel bazı katkılarla birlikte en kısa sürede basımı tamamlanacaktır. Bu haliyle bülten istediğimiz nitelikten uzaktır. Yerel katkıların, özellikle de fabrika gündemlerini tutan yazı ve röportajların zayıflığı belirgindir. Bununla birlikte işkolunun gündemini tutarak devrimci bir tutumla yanıtlayacak yazıların arttırılması ve çeşitlenmesi bir gerekliliktir.

2. Nisan sayısı üzerine bir planlama yapılmış bulunmaktadır.
Gündemindeki konuları en genel hatlarıyla bu biçimde değerlendiren ve bir dizi karara dönüştüren MİB Merkezi Yürütme Kurulu işçi sınıfı açısından son derece önemli ve kritik bir döneme girildiği inancıyla, tüm yerel birimleri belirlenen çalışma planını hayata geçirmeye ve genel grev-genel direniş yolunda kararlılıkla yürümeye çağırmaktadır.

Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu
Mart 2010

 

 

 

 

MİB’den Akkardan ziyareti

Metal İşçileri Birliği direnişçi Akkardan işçilerini ziyaret ederek “Direnişiniz direnişimizdir!” dedi.

Feniş fabrikasının önünde bir araya gelen metal işçileri burada pankart açıp kortej oluşturarak sloganlar eşliğinde direniş alanına doğru yürüdüler. Fabrika önünde bekeleyen Akkardan işçileri MİB’i alkışlarla karşıladılar.

Ziyarette Metal İşçileri Birliği adına bir konuşma yapıldı. Akkardan direnişinin anlamı üzerinde duran MİB temsilcisi çalışma yürütülen alanlarda bu direnişin sesini yayacaklarını belirtti. TEKEL işçilerinin açmış olduğu mücadele yolunda ilerlemenin kazanmanın biricik şartı olduğu söyledi.

Konuşmada ayrıca sendika bürokrasisinin ve diğer gerici eğilimlerin mücadelenin önünde bir engele dönüşmesine karşı tek çözümün taban inisiyatifinin güçlendirilmesi olduğu ifade edildi.

Ziyaret boyunca “Akkardan işçisi yalnız değildir!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul


 

 

 

Küçükçekmece’de
metal işçileri toplantısı

Küçükçekmece Metal İşçileri Birliği sanayi sitelerinden ve metal fabrikalarından işçilerin katılımıyla toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda birlik ve birliğin yerel çalışmaları üzerine tartışmalar yürütüldü. Yerel çalışmaların güçlendirilmesi, öncü metal işçilerinin birliğini sağlama noktasında yapılan çalışmaların hızlandırılması yönünde kararlar alındı. Metal işçilerini bilgilendirme amaçlı hukuk semineri verilmesi, Metal İşçileri Bülteni’nin etkin kullanımı ve işçi yazılarının arttırılması, fabrika ve sanayi siteleri önlerinde öncü metal işçilerine ulaşma amacıyla anket çalışması örgütlenmesi ve hak gasplarının yaşandığı işyerlerine müdahale planında somut planlamalar yapıldı.

Toplantıda öne çıkan vurgu ise metal işçilerinin bugünkü tablo içerisinde taban örgütlenmelerini oluşturma zorunluluğu oldu. Metal işçilerine bu noktada düşen sorumlukların tekrar hatırlatılmasının ardından toplantı sona erdi.

Kızıl Bayrak / Küçükçekmece