22 Temmuz 2011
Sayı: SİKB 2011/28

 Kızıl Bayrak'tan
Eşitlik ve özgürlük iradesini kırmak için ırkçı-şoven saldırganlık…
Uşak etkin taşeronluğa hazırlanıyor! ..
Kürt halkına karşı topyekün
saldırıya geçtiler
DTK’dan ‘Demokratik Özerklik’ ilanı
Faşist güruhlar sokaklara salındı!.
Sermayenin saldırı stratejisi
ortaya çıktı!
Kıdem tazminatı hakkı gaspedilmek isteniyor
"Yalanlarla göz boyayıp dikensiz gül bahçesi yaratmayı hedefliyorlar”
Kamu TİS’leri ve
sendikal ihanet gerçeği!
Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu Temmuz Ayı Toplantısı Sonuçları!
GEA’da kanunsuz lokavt
Mas-Daf’ta engeller aşıldı
Tunus-Mısır
dersleri - H. Fırat
Mısır’da sınıfsal çizgiler netleşiyor, talepler farklılaşıyor
Yemen’de halk hareketinin
dinamikleri ve açmazları
Douwe Egberts’te direniş kazandı!
Şili’de öğrencilerden militan gösteri
Artık tek bir zayıf halka yok! - Volkan Yaraşır
Libya Temas Grubu İstanbul’da toplandı
Kıbrıs’tan kirli elinizi çekin!.
“Ben bölücü ve terörist
değilim, bir Kürdüm”
Parti değerlerini
özümsemenin önemi
“8. Mamak Kültür-Sanat
Festivali’nde buluşuyoruz!”.
Kapitalizm, yabancılaşma ve DÖNÜŞÜM
Cumartesi Anneleri’nden
sessiz protesto.
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Şili’de öğrencilerden militan gösteri

Şili’de eğitimin ticarileştirilmesini protesto eden öğrenciler 14 Temmuz günü polisle çatıştı. Başkent Santiago’da devletin eğitim yatırımlarını arttırmasını isteyen onbinlerce gencin gösterisinde çıkan çatışmalarda öğrenciler militan bir karşı koyuş gösterdi. Gösterilerde 2’si ağır 32 polis yaralandı.

Gösteriler sırasında 50’yi aşkın öğrenci gözaltına alınırken polis, gözyaşartıcı gaz kullandı. Eylemciler ise polise taş, molotofkokteyli ve sopalarla karşılık verdi.

Yetkililere göre 30 bin, organizatörlere göre ise 80 bin kişinin toplandığı protestoda, göstericiler 3,5 milyon öğrencinin yüzde 90’ının okuduğu kamu eğitim binalarının kontrolünün geri alınmasını istedi. Aynı amaçla Haziran ayında onbinlerce kişinin katıldığı iki büyük gösterinin yapıldığı ve yine çatışmaların çıktığı Şili’de kamu eğitiminin idaresi General Augusto Pinochet askeri rejimi (1973-1990) tarafından belediyelere bırakılmıştı.

Şili’de devlet GSMH’nın yüzde 4,4’ünü (UNESCO yüzde 7 tavsiye ediyor) eğitime ayırırken, eğitim sistemindeki büyük eşitsizlik ülkenin en büyük sorunlarından birini oluşturuyor.

 

 

Şilili madencilerden devlete dava

Şili’deki bir maden ocağında 69 gün mahsur kaldıktan sonra kurtarılan madenciler, devlete ihmal davası açıyor.

Son olarak Şili’de Ulusal Bakır İşletmesi bünyesinde çalışan 17 bin madencinin özelleştirme protestoları, maden sektödündeki sorunları gündeme getirmişti. 5 Ağustos 2010 tarihinde maden çökmesi sonucu yerin 700 metre altında mahsur kalan ve şova dönüştürülen bir kurtarma operasyonu ile 69 gün sonra yeryüzüne çıkarılan işçiler ise madenlerdeki ihmallere dikkat çektiler.

Madencilerin lideri Luis Urzua yaptığı açıklamada, “Madende neler yaşadığımızın bilinmesini istiyoruz” diyerek, kazadan önce güvenliğin denetlenmemesi nedeniyle devlete karşı dava açacaklarını belirtti.

31 madenci, Sernageomin’i (Ulusal Jeoloji ve Maden Servisi) San Jose bölgesindeki maden ocağının güvenlik koşullarını kazadan önce denetlememekle suçluyor. Madencilerin avukatı Edgardo Reinoso’nun dava açan 31 madencinin her birine 380 bin avro tazminat verilmesini istediği belirtiliyor.

 

 

“İsrail İran’ı vuracak!”

Eski CIA ajanı Robert Baer, “İsrail’in muhtemelen eylül ayında İran’ı vuracağını” öne sürdü.

21 yıl süreyle Lübnan ve Suriye dahil Ortadoğu bölgesinde çalıştığı bildirilen Baer, söz konusu iddiasıyla ilgili herhangi bir kaynak belirtmedi. “Bütün bunlar bize neredeyse kesine yakın bir şekilde, Netanyahu’nun (İran’a) saldırmayı planladığını anlatıyor” diyen eski CIA ajanı, böyle bir saldırının “Filistin devletinin eylül ayında oylanması öncesi” olacağı öngörüsünde bulundu ve Netanyahu’nun ABD’yi çatışmanın içine çekmeyi umut ettiğini dile getirdi.

Baer, İsrail Hava Kuvvetleri’nin, Natanz ile birlikte diğer birkaç nükleer tesisini de vuracağını iddia etti. Baer,
“Özel birliklerimiz, halen Irak’ta ve (İran’daki) sınır boyunca vuracağımız İran hedeflerini inceliyorlar. Burada bizi bekleyen, topyekun bir savaş yerine, bir tırmanma. Bu bir kabus senaryosu. Ortadoğu’da böyle bir savaşı yürütebilecek sayıda askerimiz yok” diye konuştu.


 

 

Portekiz’de sosyal yıkım protestosu

Portekiz hükümetinin tasarruf adı altında uyguladığı sosyal yıkım saldırıları 15 Temmuz günü protesto edildi.

Devletin yüklü miktarda borçlanmasının faturası emekçilere çıkarılırken, Portekiz’in başkenti Lizbon’da yeni vergilere karşı binlerce kişi eylemdeydi. CGTP tarafından yapılan çağrı ile emekçiler meclis binasına yürüdü.

Euro Bölgesi’ndeki borç krizinin vurduğu üçüncü ülke olan Portekiz, 3 yıllık “tasarruf” paketi saldırılarını yoğunlaştırıyor. Gösteriye katılan bir işçi ise hayat pahalılığından şikayet ederek “Ben bir işçiyim. Yaşam şartları çok zorlaştı ve bu şekilde devam edecek gibi görünüyor. Haklarımı ve işçilerin haklarını savunmak için geldim” dedi.

 

Taksiciler grevde

Yunanistan’da taksi şoförleri, ‘’mesleklerinin serbestleşmesini’’ öngören yasayı protesto etmek amacıyla 18 Temmuz günü 48 saatlik greve gitti. Taksicilerin protestoları seferlerde aksamaların yanısıra trafikte kaos yaşanmasına yol açtı.

Taksiciler Pire Limanı ile Atina Havaalanına giden yollarda protesto gösterileri düzenledi. Bu kapsamda liman çevresine 2 bini aşkın taksi park halinde bırakıldı. Limanın kruvazyerlerin demirlediği bölümünde de eylemler gerçekleştirilirken, bu nedenle turistik otobüsler alana yaklaşamadı.

Grev, hava ile deniz limanlarında 40 derece sıcaklıkta, bagajlarıyla kilometrelerce yol yürümek zorunda kalan yerli ve yabancı turist görüntülerinin oluşmasına neden oldu.


BBC’de 24 saatlik grev

BBC Dünya Servisi’nde ve BBC’nin dış yayınları takip eden BBC Monitioring hizmetinde çalışan bir grup personelin işten çıkarılma biçimini protesto amacıyla, Ulusal Gazeteciler Sendikası’nın (NUJ) aldığı karar doğrultusunda BBC çalışanları 15 Temmuz günü 24 saat greve gitti. Greve BBC Türkçe ekibinden de katılım oldu.

NUJ, BBC’nin açıkladığı kesintiler çerçevesinde, gönüllü olarak kıdem tazminatını alıp işini bırakmak isteyenler dururken işten ayrılmaya zorlananlar olduğunu söylüyor. Sendikaya göre, seçenekler sunmadan çalışanları işten ayrılmaya zorlayan BBC, ileride bu kapsamı genişletmeye hazırlanıyor. Kesintilere hedef olan departmanlarda çalışanların başka departmanlara aktarılması konusunda da BBC’nin taleplerini dinlemediğini söylüyor.

İşten çıkarılmaları söz konusu olan personelin son çalışma günlerinin daha ileri bir tarihe ertelenerek pazarlıkları sürdürme çağrısına BBC yönetiminin olumsuz yanıt verdiğini de açıklayan NUJ, 15 Temmuz’un yanısıra 29 Temmuz’da da 24 saat grev kararı aldı.

BBC personeli geçen Kasım ayında da emeklilik ödemelerinin değiştirilmesi planlarını protesto amacıyla grev yapmıştı.