02 Aralık 2011
Sayı: SİKB 2011/45

 Kızıl Bayrak'tan
Emperyalist saldırganlığa ve faşist teröre karşı mücadeleye!
Ülke toprakları komşu halklara saldırı üssü haline getirilemez!
Zulmünü arttırdıkça
çöküşü hızlanıyor!
KESK’lilere 156 yıl hapis
Özrü kabahatinden büyük olanlar, kanlı bir tarihi özürle temize çıkaramaz - H.Eylül
“Dersim özrü samimiyetsiz”
Genel Kurul öncesinde “Güç Birliği” sorgulandı
26 Kasım toplantısı ışığında Türk-İş Genel Kurulu
İnsanca yaşanabilir asgari ücret için mücadele saflarına!
İmpo işçisi kazandı
Mutlak sömürü, mutlak kölelik ve makinalaşan işçi - Volkan Yaraşır
Reformizm ve devrim
Mısır’da sınıflar
mücadelesinde yeni evre
Avrupa’da grev dalgası
Neo-Nazilerin arkasında Alman tekelci polis devleti var!
S21 karşıtı mücadelede referandum ve sonuçları üzerine...
Basel’de “İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği Gecesi"
Avukatlık mesleği piyasanın ihtiyaçlarına göre yeniden şekillendiriliyor!
Yine, yeni, yeniden: Yetkin mühendislik/1
Mücadele gününde kadınlar alanlardaydı.
Yola çıkan taşlar ve yola koyulan “baş”lar - G. Umut
“Özel Yetkili mahkemeleri
boykot edebiliriz”
Zindan katliamına yalan perdesi!...
Ekim Devrimi'nin ışığında
mücadele çağrısı
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Avrupa’da grev dalgası

Avrupa’nın dört bir yanında işçi ve emekçiler kriz bahanesiyle kendilerine dayatılmak istenen sömürü ve köleliğe karşı grev silahını kuşanarak alanlara çıktılar.


Portekiz

Portekiz’de işçi ve emekçiler 24 Kasım günü hükümetin “kemer sıkma” adı altındaki saldırı politikalarına karşı 24 saatlik genel greve çıktı.

Öğretmenlerden hastane çalışanlarına ve havaalanı görevlilerine kadar çeşitli sektörlerden yüz binlerce çalışan greve destek verdi. Grev nedeniyle ulaşım durma noktasına geldi. Ülke genelindeki havaalanlarında uçuşlar iptal edildi. Özellikle toplu taşımada ciddi aksamalar yaşandı.

Portekiz’in iki büyük işçi sendikası, İşçiler Genel Birliği (UGT) ve Portekiz İşçiler Genel Konfederasyonu (CGTP) tarafından yapılan genel grev, ülkede son 23 yılda yapılan 3. genel grev oldu.

Portekiz hükümeti, AB ve IMF’nin yönlendirmesiyle kamu açığını kapatabilmek için 2012 yılı bütçesinde ciddi kesintiler öngörüyor. Emeklilere ve memurlara prim ödemeleri kaldırılıyor, vergiler yükseliyor ve devlet yatırımlarıyla sosyal harcamalarda kesintiler yapılıyor.


Yunanistan

Yunanistan’da devlet televizyonu ERT’nin birinci kanalı ERT1’in kapatılmasını ve işten çıkarılmaları protesto eden basın emekçileri 30 Kasım günü 24 saatlik greve gitti.

Yunanistan Yazarlar Federasyonu’nun (POESY) kararıyla saat 06.00’da başlayan grev çerçevesinde, tüm televizyon ile radyolarda haber yayını yapılmazken, haber ağırlıklı internet siteleri de sayfalarını yenilemedi. Ayrıca gazetelerin birçoğu da baskılarını durdurdu.

POESY’den yapılan açıklamada, ERT ile Yunan Haber Ajansı AMNA’daki grevin ardarda yapılacak 24’er saatlik grevler şeklinde sürdürüleceği duyuruldu.

POESY bir an önce talepleri ekseninde bir toplu iş sözleşmesi imzalanmasını da talep ediyor.


Bulgaristan

Toplam 400 milyon avroluk borcu olan Bulgaristan Demiryolları’nın (BDJ) iflas ettiği gerekçesiyle 13 bin kişilik kadrosundan 2500 kişinin çıkarılması planına grevle yanıt verildi.

Ülkenin iki büyük işçi konfederasyonu olan Bağımsız Sendikalar Birliği (KNSB) ve Podkrepa’nın çağrısıyla 24 Kasım günü gerçekleştirilen grev sebebiyle ülkenin en büyük garlarının bulunduğu Sofya ve Gorna Oryahovitsa’da tüm tren seferleri durduruldu. BDJ’nin maddi sıkıntıları nedeniyle ısıtılmayan Sofya Merkez Garı’ndaki bekleme salonunda yüzlerce yolcu soğukta saatlerce beklemek zorunda kaldı. İstanbul–Belgrad uluslararası treni de Filibe kentinde beklemek zorunda kaldı. Demiryolu emekçileri ayrıca her gün saat 08.00-16.00 arasında iş bırakacak.

Greve çıkan işçiler ayrıca Sofya Merkez Tren garında bir miting düzenledi. KNSB Genel Başkanı Plamen Dimitrov BDJ yönetiminin istifasını istedi.

 

 

 


İngiltere’de grev yaşamı durdurdu

İngiltere’de kamu emekçileri, kriz bahanesiyle emeklilik haklarının gaspedilmek istenmesine 30 Kasım günü grevle yanıt verdi.

Hükümetin emeklilik yaşını 66’dan 67’ye çıkarmak istemesi ve çalışanların maaşlarını iki sene boyunca yüzde 1’den fazla arttırmayacağını açıklaması üzerine, sendikaların çağrısıyla İngiltere çapında 2 milyonu aşkın kamu emekçisi greve çıktı.

30’dan fazla sendikanın ortak kararıyla gerçekleşen grev gece yarısı başladı.

Grev nedeniyle ülke çapında, başta okullar, hastaneler ve limanlar olmak üzere devlet kurumlarında hizmetler büyük oranda kesintiye uğradı. Eğitim emekçilerinin yoğun katılımıyla birlikte ülkedeki okulların yüzde 60’ı kapalıyken, öğrenciler de greve dersleri boykot ederek destek verdi. Hastanelerde ise yalnızca acil hastalara ve çocukların bakım gördüğü bölümlere hizmet verildi. Akıl hastanelerinde de hizmet sürdürüldü.

TUC (İngiltere İşçi Sendikaları Kongresi) Genel Sekreteri Brendan Barber tarafından yapılan açıklamada, son 30 yılın en büyük grevine aralarında eğitim ve sağlık çalışanları ile gümrük görevlileri, itfaiyeciler, temizlik ve sosyal hizmetler çalışanlarının da bulunduğu çok sayıda sektörden oldukça geniş bir katılım sağlandı.

İngiltere’de 1920’lerden bu yana düzenlenen en büyük grevlerden biri yaşanırken, iş bırakan emekçiler ülke çapında birçok kentte de gösteriler düzenlediler. İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’da da çok sayıda kentte grevle dayanışmak amacıyla eylemler yapıldı.

Bakanın açıklamaları öfkeyi arttırdı

Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı George Osborne grevden bir gün önce bir açıklama yaparak kamu çalışanlarının grevle hiçbir şey elde edemeyeceklerini söyledi. Kamu çalışanlarının ücretlerinde yeni kesintilere gidileceğini de duyurdu. Bu açıklama emekçilerin öfkesini daha da arttırdı.

 

 

 

“İşgat et” için hedef 10 Aralık! 

Kapitalizmin kalbi Wall Street’te aylardır süren “Wall Street’i İşgal Et” hareketinin eylemleri 10 Aralık’ta daha da büyüyecek. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edildiği 10 Aralık 1948’in yıldönümünde dünyanın çeşitli kentlerinde sokaklara çıkacak olan eylemciler taleplerini haykıracaklar.

“Londra’yı İşgal Et” hareketi ise İngiliz medyasında kendilerine yöneltilen “somut önerileriniz yok” eleştirisine karşı ilk metinlerini yayınlayarak taleplerini sıraladı. Taleplerin merkezinde, “vergi uygulamalarının yeniden düzenlenmesi” ve “şirketlerin tüm kararlarının açık hale getirilmesi” bulunuyor. Ayrıca karların çalışanlara eşit şekilde dağıtılması da talepler arasında.

 

 

 

Şili’de sokaklar durulmuyor

Şili’de öğrencilerin parasız ve nitelikli eğitim talebiyle 8 aydır gerçekleştirdiği eylemler sürüyor.

24 Kasım günü Başkent Santiago’da ağırlığını liselilerin oluşturduğu onbinlerce öğrenci bir kez daha alanlara çıktı. Polis göstericileri dağıtmak için tazyikli su ve gözyaşartıcı gaz kullanırken, öğrenciler de polise taş ve molotof kokteyli ile karışılık verdi. Çatışmalarda 26 öğrenci gözaltına alındı.

Bununla beraber, Latin Amerika ülkelerinde de Şilili öğrencilere destek amacıyla gösteriler düzenlendi. Arjantin, Kolombiya ve Peru’daki gösterilere binlerce öğrenci katıldı.

 

 

 

İtalya’da IMF’den yıkım paketi

Kapitalist krizin Silvio Berlusconi’yi devirdiği İtalya’da, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) direktifleri doğrultusunda kapsamlı bir yıkım paketi uygulamaya konulacak.

IMF’nin İtalya’ya 600 milyar Euro’ya varan oranda kredi sağlayacağı söylenirken, “kurtarma planının” faturası da emekçilere kesilecek. Sözkonusu paketle bütçe kesintilerinin uygulanması planlanıyor.

 

 

 

KTHY emekçilerinden mecliste eylem

KTHY’nin özelleştirilmesinin üstünden 404 gün geçmesine rağmen, sermaye devleti tarafından mağdur edilen ve ‘özelleştirme yasa tasarısı’ için şantaj olarak kullanılan Hava-Sen’e bağlı eski KTHY emekçileri, “Yaşamak mı zor? Ölmek mi?” yazılı pankartla 29 Kasım günü mecliste eylem yaptı.

Mecliste bir süre izleyici koltuklarında oturumu dinledikten sonra pankart açan emekçilere meclis görevlileri müdahale etti. Bu sırada Meclis Başkanı Hasan Bozer “Burayı eylem yerine çevirdiniz. Çıkın dışarıya” diyerek sözlü müdahalede bulundu. Emekçilerin melis başkanına yanıtı, “400 gündür sokaktayız. Artık, her yer eylem yeridir. Sizi mi bekleyeceğiz? Bize yaşama hakkı tanımadınız” sözleri oldu. Emekçiler müdahalenin ardından apar topar meclisten uzaklaştırıldı.