2 Mart 2012
Sayı: SYKB 2012/09

 Kızıl Bayrak'tan
“Suriye’nin Dostları” Ortadoğu halklarına yeni bir savaş açmanın koşullarını oluşturuyor
8 Mart’ın sınıfsal özü ve devrimci mirasını savunmak için ileri!
Devrimci 8 Mart Platformu’ndan çağrı
Emekçi kadınlar 8 Mart etkinliklerinde buluştu!
Çocuklar büyüyecekse eğer bilinçlerimiz silinmemeli!”
Kapitalizmin çarkları işçinin alınteri ve kanıyla dönüyor!
Bir rol model ya da kan emici bir asalak
Hey Tekstil’de direniş sürüyor!
Direnişlerle dayanışma etkinliği...
Çorlu’da devrimci bahara hazırlık
İMO yönetiminden Kızıl Bayrak’a yasak!
İstanbul Sağlık Hakkı Meclisi kuruldu
Sınıf çalışmasının sorunları
Minimum maliyet, maksimum kar Volkan Yaraşır
‘Halkların düşmanları’
Tunus’ta toplandı
Gericiliğe ve yozlaşmaya karşı “geleceğine sahip çık!”
Ekim Gençliği’nin
kampanya çalışmalarından
Beytepe’de faşist saldırı
Faşist baskı ve teröre karşı
Kadıköy’de miting
“Ortak mücadele büyütülmeli!”...
Eğitimin gericileştirilmesi ve gizlenen gerçekler!
Ücretli Mühendis,
Mimar ve Şehir Plancıları ve İşsizlik Kurultayı yapıldı
Nakledilen uzuvlar ve
bu hayatta insan iyileştirmek
2 Mart 1991’de Ankara DAL işkencehanesinde katledildi
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kızıl Bayrak'tan...

 



8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek çeşitli eylem, etkinlik ve mitinglerle kutlanacak. Ancak bu kutlamalar iki ayrı zeminde gerçekleşecek. Her yıl olduğu gibi bu yılki 8 Mart'ı da farklı iki anlayışın ve pratiğin yön verdiği bir tablo ile karşılıyoruz. "Erkeksiz 8 Mart" kutlamaları 8 Mart'ın tarihsel anlamından ve sınıfsal sözünden uzaklaşmanın ve ayrışmanın temel göstergelerinden biri olageldi bugüne kadar. Son yıllarda sol harekette bu temelde yaşanan ayrışma kadın sorununa devrimci bakış ile feminist/reformist-liberal bakış arasındaki temelli farklılıktan ileri gelmektedir. 8 Mart'ın tarihsel anlamına, sınıfsal özüne ve devrimci mirasına sahip çıkılmadan gerçekleştirilecek her eylem, etkinlik ya da miting, 8 Mart'ın devrimci özünden ve mirasından giderek daha çok uzaklaşmak anlamına gelmektedir. Ne yazık ki dün bu konuda devrimci bir zeminde duran kimi sol güçler, bugün liberal-reformist bir zemine doğru adım adım ilerlemektedirler. Politik-ilkesel bir sorun karşısında sergilen bu tutumun bu sınırlarda kalmayacağı ise açık olmalıdır.

Bugün saflar artık netleşmiş bulunuyor. Kadınları ikinci cins durumuna düşüren kapitalist özel mülkiyet düzeni, sömürü, eşitsizlik ve köleliği daha da derinleştirerek kadın-erkek işçi ve emekçilerin ortak mücadele bilincini dumura uğratıp ruhunu karartmaya çalışıyor. Kapitalist sistemin bu gerçeği ortada iken, liberal-reformist ve feminist anlayışların 8 Mart vesilesiyle sergiledikleri bu duruş kadın-erkek işçi ve emekçilerin ortak mücadelesini ve örgütlenmesini zayıflatan bir sonuç yaratmaktadır.

Çeşitli kentlerde Devrimci 8 Mart Platformu altında bir araya gelen devrimci ve ilerici sol güçler, kadın-erkek işçi ve emekçiler kolkola kapitalist sömürü ve barbarlığa, emperyalist savaş ve saldırganlığa, faşist baskı ve teröre, eşitsizliğe, gericiliğe ve şiddete karşı ortak bir mücadele bayrağını yükseltiyorlar. Devrimci 8 Mart Platformları 8 Mart hazırlıklarını sürdürüyor. Bu çerçevede işçi ve emekçi kitlelere çeşitli araç ve yöntemlerle seslenerek 8 Mart'ta alanlara çıkarak mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıyorlar.

Sınıf devrimciler hem kendi bağımsız devrimci 8 Mart çalışmalarını hem de ortak çalışmaları bir arada yürütmek yönünde ciddi bir seferberlik içine girmiş bulunuyorlar. Geçtiğimiz hafta içinde birçok sanayi kenti ve havzasında gerçekleştirdikleri kitlesel ve coşkulu 8 Mart etkinlikleri ile 8 Mart'ın sınıfsal özüne, tarihsel anlamına ve devrimci mirasına uygun bir çalışma örgütlediler. 8 Mart günlemli binlerce afiş, bildiri, bülteni ile değişik araç ve yöntemleri bir arada kullanarak etkin ve yaygın bir biçimde işçi ve emekçilere seslendiler.

Önümüzdeki günlerde bu yöndeki faaliyetlerini kesintisiz olarak sürdürecekler. 8 Mart'ı kazanmak baharı kazanmak demektir. O halde baharı kazanmak için 8 Mart'ı kazanmalıyız!