Faşist baskı ve teröre karşı Kadıköy’de miting...
“Korkmuyoruz, susmuyoruz, teslim olmuyoruz”
AKP hükümeti eliyle hayata geçirilmek istenen sosyal yıkım saldırıları ile faşist baskı ve teröre karşı işçiler, emekçiler, ilerici ve devrimci güçler İstanbul Kadıköy’de, mitingde buluştu.
KESK İstanbul Şubeler Platformu’nun çağrısıyla örgütlenen “Korkmuyoruz, Susmuyoruz, Teslim Olmuyoruz” mitingine DİSK, TTB, Türk-İş’e bağlı sendikalar, demokratik kitle örgütleri ile ilerici ve devrimci güçler katıldı.
Ağırlıklı olarak, “KCK operasyonları” adı altında yürütülen siyasi operasyonlara, gözaltılara, tutuklamalara yönelik tepkinin öne çıktığı mitingde, kamu emekçilerinin grevli toplu sözleşme talebi ile Kürt sorununda inkar, imha ve asimilasyon politikalarının son bulması istendi.
Kıdem tazminatına dokunulmaması, toplu iş ilişkileri yasasının geri çekilmesi, KESK’li tutukluların serbest bırakılması, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gibi pek çok talebin de işlendiği mitingin omurgasını KESK’e bağlı sendikaların katılımı oluşturdu.
Aralarında BDSP, Mücadele Birliği, EHP’nin de bulunduğu ilerici devrimci siyasal güçlerin pankartlarıyla katıldığı mitingde SODAP, ESP, BDP, EMEP, Kaldıraç, SDP ve Sosyalist Parti HDK pankartı arkasında kendi pankart ve flamalarıyla sıralandılar. Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu da mitinge “Sosyal yıkım saldırılarına, faşist baskı ve teröre karşı birleşik-militan mücadeleye” pankartıyla katıldı.
Divriği Kültür Derneği, Halkevleri, TKP, ÖDP’nin de yer aldığı mitinge katılım oldukça zayıftı.
KESK’li kadın tutsakların fotoğraflarının yer aldığı “KESK’li kadın tutsaklar onurumuzdur” pankartının taşındığı kortejde KESK’li tutsaklarla dayanışma sloganları atıldı. Yürüyüşte ayrıca mitingin şiarının Kürtçe, Türkçe, Arapça, Ermenice gibi farklı dillerde yazılı olduğu pankart da taşındı. Ana pankartın arkasında DİSK, TTB ve KESK yöneticileri yürüdü.
KESK’ten zayıf katılım
Mitingin çağrıcısı olan ve Marmara Bölgesi genelinden katılım kararı alan KESK’in kitlesinin büyük çoğunluğunu Eğitim Sen şubeleri oluşturdu. Şube pankartlarıyla yürüyen eğitim emekçilerinin geçmiş mitinglere oranla düşük katılımı dikkat çekti. KESK korteji içerisinde İstanbul dışında Tekirdağ, Bursa, Gebze, Yalova, Edirne’den gelen KESK üyeleri kendi pankartlarını açtılar.
Şubelerden katılım
Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu arkasında yürüyen şubeler içerisinde en anlamlı katılım TÜMTİS üyelerinindi. Bunun dışında Tez-Koop-İş, Harb-İş, Yol-İş, Belediye-İş temsili düzeyde bir katılımla yürüyüşte yer aldılar.
DİSK İstanbul Merkez Temsilciliği pankartı arkasında yürüyen DİSK’e bağlı sendikaların üyeleri temsili bir katılımla mitingde yer aldılar.
Direnişçi işçiler mitingde
Mitingin öne çıkan bir diğer yanı ise direnişçi işçilerin katılımıydı. Maltepe Belediyesi taşeron işçileri, GEA işçileri ve Hey Tekstil işçileri direniş coşkularını alana taşıdılar. Özellikle Hey Tekstil işçilerinin döviz ve pankartlarıyla kitlesel katılımları dikkat çekerken Maltepe Belediyesi taşeron işçileri direniş coşkularını alana yansıttılar. “21. yüzyılda taşeronluk kölelik rejimidir. Bedel ödemeden hak alınmaz. Ağlamayan çocuğa kimse mama vermez / Kemal Kılıçdaroğlu / Hakkımızı aradık, sendika istedik işten atıldık” pankartını taşıyan işçiler direniş önlükleri ve Genel-İş şapkalarıyla yer aldılar.
İstanbul Tabip Odası’nın temsili bir katılımla katıldığı yürüyüşte TMMOB’ye bağlı odalar kurumsal bir katılım sağlamadılar. Çeşitli odalardan yönetici ve üyeler bireysel katılımlarla mitingde yer aldılar.
Program sunumu ve selamlamaların Kürtçe ve Türkçe yapıldığı miting alanında platformun arkasında yer alan büyük pankartta mitingin taleplerine yer verildi. Ayrıca “KESK’li kadın tutsaklar onurumuzdur” pankartı program boyunca platformun önünde açıldı. Miting programı, örgüt temsilcileri ve direnişçi işçilerin sahneye çağrılmasıyla başladı.
Serdaroğlu: Cenderenin içindeyiz
İlk konuşmayı yapan DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, “Hepimiz bir cenderenin içindeyiz. Taleplerimiz, saldırı biçimleri farklı olsa da direnenlere karşı yıldırma politikaları, özgürlük isteyenlere karşı azgın saldırılar hayata geçiriliyor” dedi. Serdaroğlu, Maltepe Belediyesi işçileri ve Hey Tekstil işçilerinin de bu saldırıların parçası olduğunu belirtti.
TTB Merkez Konseyi üyesi Hüseyin Demirdizen’in de sağlık hakkının, “demokrasi ve barış mücadelesinden” bağımsız olmadığını vurgulayan konuşmasının ardından Hey Tekstil işçileri adına Melek Sönmez, Maltepe Belediyesi taşeron işçileri adına da İlhan Yıldırım söz aldı. Hükümete seslenen Sönmez, mecliste ödüle layık görülen Aynur Bektaş’ın 420 işçiyi işten attığını ifade etti. Sönmez’in konuşması, AKP hükümetini göreve çağırarak sona erdi.
Maltepe işçisi İlhan Yıldırım da, taşeronluk sisteminin modern barbarlık olduğuna vurgu yaptı. Taşeronluk sisteminin, geleceğin gaspı anlamına geldiğini ifade eden Yıldırım, taşerona hayır demenin bir insanlık görevi olduğunu hatırlattı. Ankara yürüyüşlerine de değinen Yıldırım, Ankara’da CHP Genel Merkezi ve meclis önünde eylemler gerçekleştireceklerini duyurdu. “Köleliğe izin vermek, herkesi köleleştirir” diyerek konuşmasını noktalayan Yıldırım “Susma haykır taşerona hayır” sloganıyla karşılandı.
Özgen: Teslim olmayacağız
KESK Genel Başkanı Lami Özgen, KESK’e yönelik saldırılara değindi. KESK’in neden hedef alındığını anlatan Özgen, üzerlerine atılan suçların hiçbirini işlemediklerini ifade etti. KESK’in her koşulda, değerlerine bağlı olduğunu vurgulayan Özgen, fiili-meşru mücadelelerinin tüm yöneticileri gözaltına alınsa da tutuklansa da süreceğini, AKP faşizmine teslim olmayacaklarını vurguladı.
Miting programı Burhan Berken ve Anadolu Müzik Topluluğu’nun söylediği parçalar eşliğinde çekilen halaylarla son buldu. Mitinge yaklaşık 3500 kişi katıldı.
Yürüyüş sırasında ve miting alanında Kızıl Bayrak gazetesinin satışı gerçekleştirildi. Ayrıca birçok ilerici ve devrimci kurum da bildiriler dağıttı.
Kızıl Bayrak / İstanbul
|