16 Mart 2012
Sayı: SYKB 2012/11

 Kızıl Bayrak'tan
İşçilerin birliği, halkların
kardeşliği için
Burjuva basının Newroz menüsünde yine provokasyon uyarıları
Sivas katliamı davası
zamanaşımına uğratıldı
İşçi ve emekçilerin belleğinde “zamanaşımı” yok!..
“Katil devlet hesap verecek!”
17. yılında
Gazi Katliamı lanetlendi
Artık yeter!
Esenyurt’ta organize işçi katliamı!
İSİG Meclisi Sözcüsü
S. Murat Çakır ile
taşeronluk sistemi üzerine konuştuk
Direnişçi MEPA işçileriyle
konuştuk.
Sağlık Hakkı Meclisleri toplandı
Bosch işçileri çeteyi aşıyor
Birleşik Metal’de birleşiyor!
Bosh işçilerinin çıkışının anlamı
ve görevler
30 yıllık esaret
sona erdi
Savaş çığırtkanı sahtekârlar Suriye’de suçüstü yakalandı!.
Emperyalizm yenilecek,
direnen halklar kazanacak!
Metal ve hizmet sektöründe ortak mücadele ve sorumluluklar
Avrupa’da 8 Mart eylem
ve etkinlikleri
Kadıköy’de devrimci
8 Mart mitingi
“8 Mart kızıldır kızıl kalacak”
Şiddete, baskıya, gericiliğe ve
sömürüye karşı mücadeleye!.
Ekim Gençliği’nin kampanya çalışmalarından...
Geleceğine sahip çık!..
YTÜ’den kentsel sürgüne tam destek
Hüseyin Temiz yoldaş
ölümünün üçüncü yılında anıldı
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşçi ve emekçilerin belleğinde “zamanaşımı” yok!

Katliamcı devletten hesap sormaya!

2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta 33 ilerici ve aydının diri diri yakıldığı vahşi katliamın ardından açılan göstermelik davadan, beklenildiği gibi “zamanaşımı” kararı çıktı. Böylece katliamcı sermaye devleti ve onun tetikçileri düzen/cemaat yargısı tarafından alenen aklandı.

Düzen yargısı bu karara imza atarken, Ankara Adliyesi önünde bir araya gelerek “zamanaşımı” oyununa tepki gösteren ilerici ve devrimci güçlere ise sermaye devletinin polisi biber gazı, tazyikli su ve plastik mermi ile azgınca saldırdı.

Düzen güçlerinin pervasızlığı bunlarla da sınırlı kalmadı. Tüm bu tablonun ardından “Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun. Yıllar yılı içerde olan vatandaş, içlerinde kaçak olanlar vardı” şeklinde konuşan dinci-parti AKP’nin şefi Erdoğan, Sivas’taki vahşeti ve düzen/cemaat yargısının katliamı aklama kararını eşine az rastlanır bir pişkinlikle savundu.

İşçiler, emekçiler!

Sermaye devletinin tarihi Aleviler’e ve Kürtler’e, işçilere ve emekçilere, devrimci ve ilerici güçlere yönelik sayısız vahşet ve katliamlarla doludur. 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde dinci-gerici ve faşist güruhlar eliyle gerçekleştirilen vahşet ise, bu kanlı sicilin en acımasız ve acı halkalarından birini oluşturmaktadır.

Yakan, yıkan ve katleden devletin tüm bu kirli icraatları, yine aynı devletin yargısı tarafından milyonların gözünün içine baka baka aklanmaktadır. Harcı imha, inkar ve asimilasyonla karılan, çarklarını sömürü ve zulümle döndüren sermaye düzeninin yargısından çıkan “adalet” de ancak böylesine bir pervasızlık olmaktadır.

Kardeşler!

Sivas’ta 33 canımızı alan ateş bugün de yanmaya devam ediyor. Gerici-faşist güruhun tutuşturduğu alevler, bugün sermaye devletinin dümeninde oturan dinci parti AKP tarafından harlanmaya devam ediyor. Öyle ki, dün Sivas’ta yakanlar bugün Roboski’ye bombalar yağdırıyor! Dün Madımak Oteli’ni 33 cana diri diri mezar edenler, bugün sokak ortasında kurşunluyor, zindanlara hapsediyor, kıyım ve katliamlardan vazgeçmiyor! Dün tüm bu katliamların üzerini örten düzen yargısı ise, bugün de “zamanaşımı” gibi kılıflarla katliamcı devleti aklamayı sürdürüyor.

Açık ki, Sivas katliamı davasında verilen “zamanaşımı” kararı sermaye devletine ve onun katliamcı geleneğine bir kez daha ayna tuttu.

Ancak onların düzmece mahkemelerinin de göstermelik davalarının da sınıf mücadelesinde hiçbir hükmü bulunmuyor! Çünkü işçi ve emekçilerin sınıfsal belleğinde zamanaşımına yer yoktur! Emekçiler, tarihin sayfalarına not düşülen tüm öteki katliamlarla birlikte Sivas katliamının hesabını da mutlaka soracaktır!

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu olarak, tüm işçi ve emekçileri, ilerici ve devrimci güçleri, Sivas katliamı davasında verilen “zamanaşımı” kararına eylemli tepki göstermeye, katliamcı devletten hesap sormak için birleşik-militan mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.

Sivas’ın katili sermaye devleti!

Katillerden hesabı emekçiler soracak!

Faşizme karşı omuz omuza!

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP)

13.03.2012

 

 

 

Kartal’da zamanaşımına tepki

Sivas Katliamı davasının zamanaşımına uğraması 14 Mart günü Kartal’da kitlesel bir eylemle protesto edildi.

PSAKD Kartal Şubesi ve HDK 1. Bölge’nin yaptığı çağrı üzerine saat 18.00’de Kartal Citybank önünde toplanılmaya başlandı. Çevreden görenlerin de katılmasıyla yüzlerce kişiye ulaşan kitle, Bankalar Caddesi üzerinden Kartal Meydanı’na doğru yürüyüşe başladı.
En önde Sivas’ta yakılarak katledilenlerin resimlerinin yer aldığı bir pankart taşındı. Öfkeli sloganlarla yapılan yürüyüşün ardından Kartal Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı. PSAKD Kartal Şube Başkanı’nın yaptığı açıklamada bu davanın bitmeyeceği, katliamların hesabının sorulacağı söylendi.

Eyleme aralarında BDSP’nin de olduğu ilerici ve devrimci kurumlar da destek verdi.

Kızıl Bayrak /Kartal

 

 

 


Kütahya’da ırkçı saldırı

Kütahya’nın Emet ilçesinde Kürt işçilere saldıran faşistler, işçilerin barınak olarak kullandığı çadırı yaktı.

Emet’teki Anadolu Öğretmen Lisesi inşaatında çalışan 2 Kürt işçinin “omuz atma” gerekçesi ile iki gençle tartışması sonucu yaşanan gerginliğin ardından işçilerin PKK bayrağı açtığı söylentisi tüm ilçeye yayıldı. Söylenti üzerine toplanan yüzlerce kişi işçilerin kaldığı şantiyeyi bastı.

Şantiye önünde toplanan faşist güruh, işçilerin eşyaları ile barınak olarak kullandıkları çadırı ateşe verdi.

Saldırının duyulmasının ardından Kütahya Valisi Kenan Çiftçi, İl Emniyet Müdürü Kadir Akbıyık ve Jandarma Alay Komutanı Albay Bektaş Arslan saldırının yaşandığı bölgeye gitti. Vali Kenan Çiftçi’nin konuşmasını dinlemeyen faşistler vali arabasını da taşladı.

Çevre ilçeler ve Kütahya merkezden jandarma ekiplerinin gelmesi ile birlikte faşistler olay yerinden uzaklaştı.

Kaymakamlık önünde tekrar toplanan faşist güruh bir süre daha ırkçı sloganlar atmaya devam etti