31 Mayıs 2013
Sayı: KB 2013/22

 Kızıl Bayrak'tan
İşçi sınıfı grev ve direnişlerle çıkış arıyor
MESS Grup TİS sürecinde kritik günler ve olası gelişmeler
Seçim hesapları aynasında “çözüm süreci”
AKP gericiliği topluma egemen kılmak istiyor
Erdoğan’ın Reyhanlı şovu sonuç vermedi
Alaattin Karadağ’ın
katilleri aklandı
Av. Zeycan Balcı Şimşek ve Av. İbrahim Ergün’le Alaattin Karadağ Cinayet Davası üzerine konuştuk
Yasağa karşı eyleme polis saldırısı
Polis tacizlerine karşı açıklama
Bosch direnişçisi
Akan Yılmaz ile konuştuk
Gebze’de metal işçilerine mücadele çağrısı
THY’nin oyunlarına karşı grev kararlılıkla sürüyor
THY’de grev ve mücadele sürüyor
Atilay Ayçin ile
THY grevi üzerine konuştuk
15-16 Haziran’ın yolunu açan işgal, grev, direniş ve özyönetim deneyimleri
Çin çalışma rejimi küreselleşiyor! - Volkan Yaraşır
Dünyanın sokakları hareketli

Fransız emperyalizminin
Afrika politikası

Tetikçileri kurtarma telaşı
Suriye’de yıkıcı savaş ve krizden çıkış arayışları
Rusya: S 300’ler Suriye’ye teslim edilecek!
Bu kuşun kanatlarında
barış yok! - T. Kor
“Marjinal” değil özgürlük ve gelecek isteyen yüzbinleriz!
AKP gölgesini satamadığı tüm ağaçları kesiyor
Deli Dumrul’un sahte cenneti
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Rusya: S 300’ler Suriye’ye teslim edilecek!

 

2010’da yapılan anlaşma ile Rusya’nın Suriye’ye sattığı S 300 hava savunma füzelerinin teslimatı konusunda yapılan tartışma ve açıklamalar yeni değil. Ancak siyonist İsrail ordusunun, Şam yakınlarında bulunan bir araştırma merkezi ve bazı askeri hedefleri vurması üzerine Rusya, füzeleri Suriye’ye teslim edeceğini açıkladı.

S 300’lerin teslimatı, İsrail’in Suriye’ye saldırmayacağına dair güvence vermesi üzerine, daha önce ertelenmişti. Ancak “güvenilmezliği” ve “kalleşliği” ile tanınan siyonist İsrail rejimi, Rusya’ya verdiği sözü tutmadı. Şam saldırısının ardından teslimat yeniden gündeme gelince soluğu Rusya’da alan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, bu sefer umduğunu bulamadı. İsrail’in yanı sıra ABD’nin baskılarına rağmen, teslimatın yapılacağını, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin açıkladı.

Füze teslimatı yapılmadan toplanan AB Dışişleri Bakanları, Suriye’deki çetelere uygulanan silah ambargosunu kaldırma kararı aldıklarını ilan ettiler. ABD emperyalizmi tarafından da desteklenen bu kararı sert bir şekilde eleştiren Rusya, füze teslimatının gündemde olduğunu bir kez daha açıkladı. Paris’te ABD ve Fransa dışişleri bakanlarıyla görüştükten sonra yapılan ortak basın toplantısında konuşan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, kendilerinin BM üyesi bir devlete silah satışı yaptıklarını, oysa AB ile ABD’nin, gayr-ı meşru örgütleri silahlandırarak hem uluslararası anlaşmaları hiçe saydıklarını hem Suriye’deki krizin siyasi diyalogla aşılması için harcanan çabaları baltaladıklarını belirtti.

Pentagon’un savaş baronları S 300’lerin teslimatına karşı olduklarını açıklarken, İsrail ordusunun şefi ise, küstahça tehditler savurdu. “S 300’ler Suriye’ye teslim edilirse, biz ne yapacağımızı biliriz” şeklinde konuşan siyonist general, İsrail’in bilinen kaba saldırgan yüzünü bir kez daha sergiledi.

Siyonist generalin tehditleri, İsrail rejiminin tedirginliğini ortaya koyuyor. Zira, uluslararası anlaşmaları ayaklar altına alarak komşu ülkelerin hava sahalarını istediği zaman ihlal eden ırkçı-siyonistler, bariz olan hava üstünlüğünün sarsılacağını görüyorlar. Suriye’ye saldıran İsrail savaş uçakları, S 300’ler tarafından avlanabilir. Pentagon’un “hassasiyeti” de siyonist şeflerin kaba saldırganlığı da buradan kaynaklanıyor.

Belirtmek gerekiyor ki, S 300’ler tartışmasının Suriye’nin ötesinde bir önemi de var. Füze teslimatı, İsrail’in hava üstünlüğünü sınırlamanın yanı sıra, Rusya’nın Ortadoğu’daki konumunu güçlendirme konusundaki kararlılığının da göstergesi kabul ediliyor. Zira teslimat gerçekleşirse eğer, Gürcistan’daki Amerikancı rejime haddini bildirerek Kafkaslar’da batılı emperyalistlere meydan okuyan Rusya, bu meydan okumanın bir benzerini Ortadoğu’da yapmış olacak. S 300’lerin teslimatı, aynı zamanda Baas yönetiminin hava savunma gücünü arttıracak ve olası bir İsrail-Türkiye saldırısına karşı kendini daha çok güvende hissetmesini sağlayacaktır.

ABD ile batılı müttefikleri Ortadoğu üzerindeki hegemonyayı korumaya çalışırken, bölgede etkisini arttıran Rusya, S 300’leri Suriye’ye vermek için hiçbir fırsatı kaçırmayacaktır. “ABD merkezli ‘tek kutuplu dünya’ dönemi sona ermiştir” tezini arada bir hatırlatan Rusya, füze teslimatını yaparak, bunu Ortadoğu gibi hassas bir bölgede kanıtlamış olacaktır.

 

 

 

 

Dinci çeteler YPG’ye yeniden saldırdı

 

25 Mayıs günü Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) çatısı altında hareket eden bir çok silahlı grup, Afrin’in Akibe köyüne saldırıda bulundu. YPG (Batı Kürdistan Halk Savunma Birlikleri) güçlerinin karşılık vermesi üzerine şiddetli çatışmalar yaşandı.”(ANF)

Çatışma haberini veren ANF, Liva el Tevhid, Liva el Fatih, Devlul Islamiye gibi kökten-dinci çetelerin başlattığı saldırıya Liva Selahaddin ve Liva Yusuf-ul Azme isimli Kürt grupların da katıldığını bildirdi. Haberde iki Kürt grubun, Irak Federal Kürdistan Bölgesi’nde faaliyet yürüten Azadi Partisi’ne bağlı oldukları vurgulandı.

Saldırı kararının, silahlı çeteler tarafından Halep’te yapılan bir toplantıda alındığını bildiren ANF, saldırıların Batı Kürdistan ile Güney Kürdistan arasındaki sınır kapısının 19 Mayıs günü kapatılmasından kısa süre sonra başlatılmasına dikkat çekti.

Haberde, YPG güçlerinin saldırıya sert bir direnişle karşılık verdiği, ÖSO çapulcuları ile dinci-çetelerin bazı noktalarda püskürtüldüğü, bazı bölgelerde ise, çatışmaların devam ettiği vurgulandı.

Batı Kürdistan Halk Savunma Birlikleri (YPG) Genel Komutanlığı, Afrin, Kobani ve Til Temir’de YPG savaşçılarına karşı gerçekleştirilen saldırılarla ilgili yaptığı açıklamada, Afrin, Kobani ve Til Temir’de YPG savaşçılarına yönelik başlayan saldırıların amacının Afrin’i Kürtlerin elinden almak olduğu belirtildi.

Açıklamada ayrıca, YPG savaşçılarının halkın desteğiyle saldırılara kararlılıkla karşı durduğu ve çeteleri Kürt bölgelerinden temizleyene kadar direnişin devam edeceği belirtildi.

Hatırlanacağı üzere YPG, bir süre önce bu çetelerle anlaşma imzalamış ve bazı kentleri Esad rejiminden ‘kurtarmak’ için birlikte hareket etme kararı almıştı. Emperyalistler ile Türkiye, Katar, Suudi Arabistan gibi Amerikancı rejimlerin güdümünde hareket eden çetelerle yapılan işbirliği, çatışmaların, Kürtlerin yaşadığı Halep’teki Eşrefiye Mahallesi’ne taşınmasına neden olmuştu. Çetelerle yapılan anlaşmanın bedelini, bu mahalle ve çevresinde yaşayan Kürt ve Arap halkları ödemişti.

Kısa süre önce Baas ordusuna karşı bu çetelerle birlikte savaştığını açıklayan YPG’nin, bir kez daha bu çeteler tarafından saldırıya uğraması, umalım ki, uyarıcı olmuştur. Zira saldırılar somut olarak gösterdi ki, emperyalistler ve gerici bölge devletleri adına tetikçilik yapanlardan Kürt halkına yarar değil, ancak bela gelebilir. Bir kez daha vurgulayalım ki, yamyamlık yapan bir zihniyet, ezilen halklara değil, ancak karşı-devrimci güçlere hizmet edebilir.