13 Eylül 2013
Sayı: KB 2013/36

Halkların birleşik-militan mücadelesi kazanacak!
Direniş ruhuyla emperyalist savaşa ve gericiliğe karşı mücadeleyi büyütelim!
Haziran ruhu sokaklarda!
Ahmet Atakan’ı
polis katletti!
Ahmet binlerle sonsuzluğa uğurlandı
Düzenden riyakarlık akıyor!
Asimilasyona militan direniş!
ODTÜ’de polis terörüne karşı direniş!
Feniş işçileri fabrikayı işgal etti!
Ergün Atalay: Bir düzen sendikacısı
İş cinayetleri
kaderimiz değil!
‘Koltuk kavgasına hayır, taban iradesi
temsiline evet!’
Savaş, anti-emperyalist mücadele ve Partimizin programı/3
Obama: Saldırıyı erteledik ama vazgeçmedik!
Arap dünyasında emperyalist saldırıya karşı öfke büyüyor

Obama ve suç ortaklarının açmazı derinleşiyor

Gezi tutsaklarıyla dayanışmaya
Bir direnişin ölüm çiçeği üzerine...-T. Kor
Cami-cemevi bir asimilasyon projesidir
Forumlarda mücadele ortaklaştırılıyor
Liselilere “bilişim cezası” yönetmelikte
Doğa ve çevre talan ediliyor!
Evlerimizden sokaklara çıktık
“Burcu Koçlu’nun
katledilmesine
izin vermeyeceğiz!”
Suriye halkları emperyalizmin kıskacında
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Liselilere “bilişim cezası” yönetmelikte

 

Milli Eğitim Bakanlığı yeni eğitim-öğretim dönemine yasak yönetmeliğini güçlendirerek hazırlanıyor. MEB yeni ortaöğretim kurumları yönetmeliğinde “bilişim suçu” adı altında sosyal medya kullanımını yasaklamaya hazırlanıyor.

Yönetmeliğin “öğrencilerin uyacağı kurallar ve öğrencilerden beklenen davranışları” içeren 157. maddesinde internet kullanımı için öğrencilere getirilen sınır şöyle tarif ediliyor: “Bilişim araçlarını; zararlı, bölücü, yıkıcı ve toplumun etik kurallarıyla bağdaşmayan ve şiddet içerikli amaçlar için kullanmamaları ve sanal ortamlarda da bu doğrultuda davranmaları.”

Bu maddeye paralel olarak ceza tanımı da getiriliyor. Yönetmeliğin disiplin cezalarını kapsayan 164. maddesinde “bilişim suçu” işleyecek öğrencilere verilecek cezalar sunuluyor.

“Amacı dışında” bilişim araçlarını kullanan öğrencilere kınama; bilişim araçları yoluyla eğitim ve öğretim faaliyetleriyle kişilere zarar verenlere okuldan kısa süreli uzaklaştırma; bilişim araçları yoluyla eğitim ve öğretimi engelleyenlere, kişilere ağır derecede maddi ve manevi zarar verenlere, okul değiştirme; bilişim araçları yoluyla bölücü, yıkıcı, ahlak dışı ve şiddeti özendiren sesli, sözlü, yazılı ve görüntülü içerikler oluşturanlara da örgün eğitim dışına çıkarma cezası verilecek.

Düzenin tüm kurumları gibi, direniş korkusunu ensesinde hisseden MEB, “başbelası” Twitter ve Facebook’a karşı aldığı bu “önlemlerle” liseli gençliğin direnişe dair paylaşımlarını engellemeye çalışıyor. Daha önce okulda öğretmenlerin şiddet görüntüleri açığa çıktığında okulda kameralı telefon kullanımını yasaklayan MEB, bir kez daha yönetmelikleri neye göre düzenlediğini göstermiş oldu.

MEB, okullar açılmadan sürdürdüğü direniş soruşturmasıyla liseli gençliğe yönelik baskıyı artıracağının işaretini vermişti. Hazırlanan yönetmelik, esasta liseli gençliği baskı altında tutmayı amaçlayan yönetmeliğin güncel eklerle genişletilmesi oldu.

 

 

 

 

MEB’in değişmeyen “revizyon” ihtiyacı

 

SBS’de değişikliğe gidilirken, yeni sistem hayata geçmeden “revizyon” ihtiyacı açıklandı.

Milli Eğitim Bakanlığı liselere girişi belirleyen Seviye Belirleme Sınavı yerine çok sınavlı sisteme geçerken, yeni sistem daha uygulanmadan değişiklik kararı çıktı.

Çürümüş eğitim sisteminde eleme sınavlarına yama yaparak kitleleri aldatmaya çalışan Milli Eğitim Bakanlığı, yeni sınav sisteminde de değişikliğe gitti. İlk olarak 36 sınavlı olarak açıklanan, sonra sınav sayısı sınırlandırılarak mantığı korunan yeni sistemde şimdi de “4 yanlış 1 doğruyu götürür” kuralı getirildi. İlk açıklamada bunun tersi ifade ediliyordu. Ayrıca “puan hesaplama sistemi” de değişecek. Yeni sistemde yerleştirme puanı 700’lük sistemle hesaplanacak.

SBS yerine geçen sistem “Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş” (TEOG) modeli elemeyi, merkezi tek sınav yerine eğitim dönemi içindeki sınavları merkezi hale getirerek gerçekleştiriyor.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, daha yeni getirilen sistemde yeniden değişikliğe gidilmesine de mazeret üretti. “Revizyon” açıklamasıyla süslenen değişiklikler için eğitim emekçileriyle görüşen Avcı şunları ifade etti: “Sistem kendi içinde çok değişken bir yapıda. Sürekli güncellenip geliştirilecek bir sistem getirdik. Zaman içinde yanlışlıklar, eksiklikler olursa sistem bunu düzeltmeye müsait.”

Bakan Avcı, rant projesi olan FATİH projesini hızlandırmak adına yeni sistemin tam uygulanması için her öğrenciye tablet dağıtımının bitmesi gerektiğini söyledi. “Açık uçlu sınav” denen sistem için 6. ve 7. sınıflardaki öğrencilere de tablet bilgisayar dağıtımı yapıldıktan sonra sistem uygulanacak. Bu yıl sadece 8. sınıflarda bir sınav merkezi olarak yapılacak.

Dershanelere tabela değişikliği

Dershaneleri kapatma vaadlerine de değinen Avcı, tabela değişikliği ile bu sorunu da örtbas etmeyi amaçladıklarını gösterdi. Avcı, “Dershane ifadesini yasadan tamamen çıkartacağız” diyerek iddialı başladığı konuşmasını ‘değişimin’ dershanelerin “Eğitim Danışmanlığı” ve “Etüt Merkezleri” gibi kurumlarla devam edeceğini belirterek bitirdi. Dershaneleri kapatma yalanı da özel okula çevirme, etüt merkezi adı altında faaliyetlerini sürdürme çözümleriyle sürdürülüyor.

 

 

 

 

Alevi öğrencinin yurt kaydı silindi!

 

Yurtlarda öğrencilere yönelik ayrımcılığa son bir örnek Muğla’da yaşandı. Alevi olduğu için bir öğrencinin kaydı silindi.

CHP Milletvekili Ensar Öğüt’ün açıklamasıyla ortaya çıkan olayda Cansu Çelik’in iki yıl önce Muğla Milli Piyango Kız Yurdu’na girdiği, fakat bu yıl kaydının silindiği aktarıldı.

Öğüt, Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde yurda alınmasının mümkün olmadığının söylendiğini belirterek şunları ifade etti: “Ancak etnik yapısının Alevi olması nedeniyle bu sorunları yaşadığını öğrenmiş bulunuyorum. Bu durumu kınıyor ve lanetliyorum.”

Yurtlarda öğrencilerin her türlü kimliği ayrımcılık konusu yapılırken daha önce Kürt olduğu için öğrencilerin yurtlarda yaşadığı baskı ve ayrımcılığın bir çok örneği görülmüştü.

Mehmet Uzun’un kitabını okuduğu için öğrencinin odasında habersiz arama yapılmasından, faşistler tarafından linç edilen Kürt öğrencilerin yurttan atılmasına kadar bir dizi örnek yurtlardaki ayrımcılığın somut örnekleridir. Yurt yönetimleri bir gerekçe arkasına sığınarak ırkçı, ayrımcı uygulamaları hayata geçiriyorlar.


 
§