15 Mayıs 2015
Sayı: KB 2015/19

Metalde büyük fırtına
Metal eylemleri ve sol hareket
Taban iradesi kurullara yöneltiyor - B. Çağ
Türk Metal hedef şaşırtmaya çalışıyor
Metalde kavga yeni başlıyor!
Metal işçilerinin sesi sanayi havzalarında
MİB Ege Meclisi metal sürecini değerlendirdi
Sosyalist adaylardan Soma açıklaması
Emekçiler Soma’nın yıldönümünde eylemdeydi
“Haklarımızı aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz”
İşçilerin dilinden İlbeyli-Beyteks’te kölelik koşulları
KEF’ten mücadele kararları
Metal işçilerinin sesi Almanya’da
“Türk Metal çetesini silmiş bir işçi bölüğü fazlasını da yapabilir!”
“Önümüzdeki günler yeni Greifler’e,yeni Bursalar’a gebe”
Din istismarcılığı ile oy peşindeler!
Ne seçim, ne meclis...
Düzenin seçim aldatmacasını değil, yaşamak için sosyalizmi seçin!
Emekçilere 'seçim oyununu' bozma çağrısı
İngiltere seçimleri, sonuçları ve gelecek
Erdoğan içerde ve dışarda savaşa hazırlanıyor
Almanya grev ülkesi
Ferinaz'ın katili molla rejmidir
"Birliğimizin gücüyle geleceğe yürüyoruz"
Evren: Fikirleri iktidarda, cesedi toprakta!
EKK: AKP’nin kadına sıfır toleransı
“Her sokakta, fabrikada, barikatta sizlerleyiz”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Almanya grev ülkesi

 

Almanya’da makinistlerin tarihinin en uzun soluklu grevinin ardından, okul öncesi çağdaki çocukların gün boyu bakımından sorumlu olan kreş ve çocuk bakım merkezlerinde çalışan eğitmen ve sosyal pedagoglar süresiz greve gitti. Buna 12 Mayıs günü iş bırakan Alman Posta Şirketi çalışanları katıldı.

Eğitim ve sosyal hizmetlerde çalışan
40 bin emekçi süresiz grevde

240 bin eğitmen ile sosyal pedagogun çalışma koşullarını ilgilendiren toplu sözleşmelerde yerel yönetimler ve Belediye İşveren Derneği Birliği (VKA) ile 5. tur görüşmelerinde de sonuç alınamamıştı. Bunun üzerine süresiz grev için oylamaya gidildi. Oylamada grev için Ver.di’de yüzde 93,5, DBB’de yüzde 96 evet oyu kullanıldı.

Ver.di Sendikası ile birlikte Eğitim ve Bilim Sendikası GEW, Alman Memurlar Sendikası (DBB), eğitmenlik ve sosyal danışmanlık mesleklerinin kadro derecelerinin yükseltilerek değer gören meslekler statüsüne getirilmesini talep ediyorlar. Meslek derecelerinin yükseltilmesi yüzde 10 oranında maaş zammına denk düşüyor.

Greve gençlik dairelerinde, gençlik merkezlerinde, gençlik yurtlarında, engelliler merkezlerinde ve okullarda çalışan sosyal danışman ve sosyal pedagoglar da katılıyor.

8 Mayıs günü yerel bölgelerdeki kreş ve yuvalarda başlayan süresiz greve 20 bin kişi katıldı. 11 Mayıs günü Bavyera, Brandenburg ve Kuzey Ren Vestfalya’nın birçok büyük şehrinde eğitmenler, sosyal danışmanlar da greve katıldı. Sadece Kuzey Ren Vesfalya’da 10 bin çalışanıyla bin kreş ve yuva kapalı kaldı. Greve katılanların sayısı 12 Mayıs’ta 40 bine yükseldi.

Grev nedeniyle kreşler kapalı kaldı. On binlerce aile çocuğuna bakım için alternatif ararken, birçok firma çalıştırdıkları anne ve babaların çocukları için sorunu farklı şekillerde çözmeye çalışıyor. Örneğin Commerzbank ve Siemens parasız çocuk bakımı imkânını sağlarken, Deutsche Bank bebek ve çocuk bakıcısı bulma konusunda aracılık hizmeti veriyor. Enerji devi E.on çalışanların çocukları için oda ayarlama, havalimanı işletmesi Fraport'da bulunan bakım hizmetini genişletti. Henkel tekeli işyerindeki bakım yerlerini genişletmenin yanı sıra bazı çalışanlarına evden çalışma imkânı sundu. Opel, çalışanlarına ücrete tabi olmayan tatil imkânı sağlarken, Telekom, çalışanların çocuklarıyla işyerine gelmesine izin verdi.

Alman istatistik Dairesi’nin verilerine göre Almanya’da 2,25 milyon çocuk kreş ve yuvaları bulunmakta. Bunlardan 50 bini ise tam gün aktif. Çalışma koşullarının gün geçtikçe kötüleştiği kreşlerin bazılarında eğitmen başına 25’e varan çocuk sayısı düşüyor.

Eğitmen ve sosyal pedagoglar maaşlarına en son 6 yıl önce zam almışlardı. Buna tam 3 ay süren uzun bir grev ve mücadele sonucu ulaşabilmişlerdi.

İşveren tarafı talep edilen paranın miktarının fazla olduğu gerekçesiyle henüz üzerinde konuşulabilecek bir öneri sunmuş değil. Bu kayıtsız tavrı sürdürmesi durumunda grevin daha da uzama ve sertleşme ihtimali yüksek.

Almanya’da son haftalarda GDL, posta çalışanları, Berliner Charité hastanesinde çalışan sağlık emekçileri, birçok eyalette perakende satış zinciri Karstadt çalışanları, havalimanlarında çalışanlar, öğretmenler, Amazon işçileri, ebeler ve psikoterapistler ve daha birçok meslek grubunda grevler yaşanmıştı. Makinistlerin grevi yaklaşık 127 saat sürmüştü. Grevin ülke ekonomisine yaklaşık yarım milyar Euro’ya mal olduğu tahmin ediliyor.

Grev zincirine postacılar eklendi

Ver.di Sendikası, Alman Posta Şirketi (Deutsche Post AG) ile anlaşmaya varamaması sonrası greve gitti. Grev nedeniyle milyonlarca mektup ve paket yerine geç ulaştı.

Sendika, posta idaresinde çalışan yaklaşık 140 bin postacı için haftalık çalışma süresinin maaş kaybı olmadan 38,5 saatten 36 saate düşürülmesini, işlerin taşeron firmalara verilmemesini ve iş garantisi talep ediyor. Şirket ise talepleri gerçekçi olmadığını belirterek reddediyor.

Deutsche Post’un, çalışma saatinin düşürülmesi yerine işçilerin molasının saat başına 37 saniye daha uzatılmasını teklif ettiği, çalışanlarına 31 Aralık 2018 tarihine kadar işten atmama garantisi verdiği belirtildi. Deutsche Post’un mektup ve paket hizmetlerini 31 Aralık 2015’ten sonra yabancı firmalara vermeme konusunda garanti vermediği ifade edildi.

Deutsche Post’un 49 farklı yerel kurumla çalışıp, mektup ve paketleri daha ucuz ücrete dağıttırmayı amaçladığı iddia ediliyor.

Ver.di ve Deutsche Post şirketi arasında 20-21 Mayıs günlerinde yeni bir görüşme olacağı belirtildi.

 

 

 

 

Gerici çetelere
Türkiye-Suudi desteği

 

Suriye’de Esad rejimine karşı gerici çetelere askeri, lojistik ve mali desteğini esirgemeyen Türk sermaye devleti, çetelerin son haftalarda Suriye’deki ilerleyişinden güç alarak Ortadoğu’da emperyalizmin sadık hizmetkarı Suudi rejimiyle beraber çetelere desteği büyütme kararı aldı.

Associated Press (AP) haber ajansının, Türk sermaye devleti yetkililerine dayandırarak servis ettiği haberine göre, Türkiye ile Suudi Arabistan’ın, Suriye’de Esad rejimine karşı gerici çetelere destek konusunda yeni bir anlaşmaya vardığı belirtildi. Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki anlaşmanın Erdoğan’ın Mart ayı başında gerçekleşen Riyad ziyareti sırasında yapıldığı ifade ediliyor.

AP’nin Türkiye muhabiri Desmond Butler tarafından kaleme alınan haberde Türk yetkililerin, “Türkiye ile Suudi Arabistan’ın, ortak düşmanları Esad’la nasıl mücadele edileceği konusunda araları açıktı.

Fakat ABD’nin kararsızlık olarak gördükleri politikası karşısında yaşanan ortak hayal kırıklığı, iki ülkeyi Suriye’nin kuzeyindeki son kazanımları sağlayan stratejik ortaklığa götürdü” dediği öne sürüldü. Haberde, Türkiye ve Suudi rejiminin İdlib ile Cisr eş Şuğur kentini işgal eden Nusra Cephesi öncülüğündeki Fetih Ordusu’na destek verdiği ifade edildi. Cihatçı çetelere lojistik ve finansal destek içeren anlaşma, ABD tarafından “kaygıyla” karşılanıyor.

Bölgede Esad rejiminden daha öncelikli olarak IŞİD’in gitmesini gören efendi ABD yönetiminin, El Kaide bağlantılı olduğu bilinen Nusra Cephesi’ne destek verilmesini istemediği ve bu nedenle bu yeni gelişmeden rahatsız olduğu aktarılarak “Obama yönetiminin Esad’ın yerine geçecek rejimin radikal İslamcı potansiyelinden korktuğu” ifade ediliyor.

Haberde ayrıca, Türkiye-Suudi ittifakıyla İdlib’de yeni bir ortak komuta merkezi oluşturulduğu ve El Kaide bağlantılı Nusra Cephesi’nin yanı sıra, Ahraru’ş Şam ve bazı ÖSO birliklerinin de bu ittifakta yer aldığı belirtildi.

 
§