7 Ağustos 2015
Sayı: KB 2015/30

Sermaye düzeni faşist devlet terörünü ve kirli savaşı tırmandırıyor!
Topyekûn savaşa karşı topyekûn direniş!
Birleşik devrim: Köklü ve kalıcı çözümün adresi
TSK Kandil’de köylüleri katletti
İşçilerin birliği, halkların kardeşliği!
Kürt halkı 10 gün Habur’da tutulan cenazelerini uğurladı
Düzen siyasetinde koalisyon belirsizliği
AKP-CHP koalisyonu üzerine
Devlet terörü resmi kılıfına büründü
Sermaye devletinin yeni sivil çetesi!
İhracat rakamları çok yönlü bunalımı ortaya koyuyor
Sağlıkta piyasalaşma İÜ hastanelerini vurdu
AKP şefleri 13 yıla yayılan riyakarlık ve saldırganlığın suç dosyalarının açılmasını engellemek için savaş başlattılar
Kamuda TİS süreci: Ankara’da KESK mitingi
İş cinayetleri sürüyor
Temmuz ayında 166 işçi katledildi
TOMİS: Kıyımı durdurmak için birlik olalım
Hema’da protokolün uygulanması için eylem
ABD, sermaye deveti ve Barzani
Emperyalizmin Mısır’ı: İçte ‘istikrar’, dışta bekçilik
Rusya’dan IŞİD’e karşı koalisyon önerisi
Wuppertal’da Engels’i anma etkinliği
Emperyalist savaşa, baskılara, geleceksizliğe Kayıtsız kalma!
“Başarılı bir kamp gerçekleştirmiş olduk”
Emekçi Kadın Komisyonları yaz kampında buluştu!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kamuda TİS süreci:
Ankara’da KESK mitingi

 

Memur-Sen, Kamu-Sen ve KESK ile işveren konumundaki sermaye devleti temsilcileri arasındaki 3. Dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri 3 Ağustos’ta Çalışma Bakanlığı’ndaki toplantıyla başladı. Görüşmeleri protesto etmek ve kamu emekçilerinin gerçek taleplerini TİS masasına taşımak isteyen KESK üyeleri, bakanlığa yürümek için Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi önünde toplandı.

Eylem için farklı kentlerden gelen KESK üyeleri, saat 09.00’da AŞTİ’de buluştular. Saat 09.30’da ise Çalışma Bakanlığı’na doğru yürüyüşe başladılar. Kamu emekçileri, yürüyüşe geçtikten kısa bir süre sonra saptıkları sokakta polis saldırısı ile karşılaştı. “Eylemin kanunlara aykırı olduğunu" iddia eden ve bu gerekçeyle kitleyi dağıtmak isteyen polis, biber gazı ve kalkanlarla emekçileri püskürtmeye çalıştı.

Saldırı sırasında çok sayıda sendika üye ve yöneticisi yaralanırken KESK MYK üyesi İlhan Yiğit ile BES İşyeri Temsilcisi Sinan Ot ise gözaltına alındı.

Saldırı karşısında yürüyüş yapmakta ısrar eden kamu emekçileri, KESK Genel Merkezi’nin aldığı kararla kaldırımdan yürüyerek Çalışma Bakanlığı’na ulaştı. Bu yürüyüş sırasında da polisin “sessiz yürüyüş” dayatmasını yürüyüş sırasında “Sessiz olun, korkuyorlar, ses yapmayın!” diye seslenerek boşa düşürdüler.

Bakanlık önünde basın açıklaması

Bakanlık önünde konuşan KESK Genel Başkanı Lami Özgen AKP eliyle yürütülen polis operasyonları, savaş ve saldırganlık üzerinde durdu. Eğitim Sen’e yönelik polis saldırısına da değinen Özgen, saldırının TİS süreci öncesinde kamu emekçilerini terörize ederek mücadelenin ve örgütlülüğün kırılması hedefiyle gerçekleştirildiğini vurguladı. "Hükümetin emek karşıtı politikalarıyla mücadele ettiklerini" belirten Özgen, TİS görüşmelerinde kamu emekçilerinin mali, sosyal, özlük, demokratik haklarının ve taleplerinin gündem olmamasını eleştirdi. Bunun üzerinden yandaş sendikaların ve sendikal anlayışın mücadeleye ket vurduğunu ifade etti. Özgen konuşmasında kendi taleplerini de şöyle sıraladı:

-  Hükümet-Memur Toplu Satış Sözleşmesi sonucu olarak kamu emekçilerinin 2014 yılı için alamadıkları enflasyon farkından kaynaklı kaybı karşılanmalıdır.

-  4688 sayılı yasa ILO NORMLARINA ve AİHM kararlarına göre düzenlenerek, özgür toplu sözleşme ve grev hakkı tanınmalıdır. İvedilikle mahalli idarelerle TİS yapmayı imkânsız hale getiren ve yapılanları da sonlandıracak olan 4688 sayılı yasanın 32 inci maddesi kaldırılmalı, toplu sözleşme tarafların özgür iradesi ile yapılmalıdır.

-  En düşük maaş alan kamu emekçisinin (13. Derecenin 1. kademesindeki hizmetli) maaşı  2.900 TL’ ye yükseltilmelidir.

Ardından Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen söz alarak TİS sürecinde emekli kamu emekçilerinin tutumunu ve sürece ilişkin tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

Bu sabah karşı karşıya kaldığımız durum son 15 gündür yaşadığımız toplam saldırıların bir tezahürüdür. Yönetme görevi halk iradesi tarafından elinden alınan hükümete ben ‘geçici bir hükümet’ demeyi bile doğru bulmuyorum. Bir hükümetin geçici olmasının bile anayasal dayanakları vardır. Mevcut hükümet bu açıdan tam anlamıyla yetkisizdir. O halde neye dayanarak milyonların kaderini belirleyecek kararlara imza atmaya çalışmaktadır? 20 milyon insanın kaderini belirleyecek bir karara imza atma yetkisine sahip değildirler. Emeklilerin temsilcisinin olmadığı bir masada emekli hakları konuşulamaz.”

Konuşmanın ardından heyet görüşme için bakanlığa girerken kapıdaki bekleyiş sürdü. Saat 15.00’te görüşmelerin bitmesiyle görüşmeye katılan KESK heyeti adına Lami Özgen kapıda açıklama yaptı.

Özgen, yeni bir satış sözleşmesinin imzalanmakta olduğunu, görüşmenin 11 Ağustos Salı gününe ertelendiğini duyurdu. Bursa’da başlayan ve yayılan metal direnişi örnek gösterilerek kamu emekçisinin yolunun metal işçisinin mücadele yolu olduğu vurgulandı. Konuşmayla birlikte miting sona ererken gözaltıların da serbest bırakıldığı bildirildi.

Yeni bir satış sözleşmesine izin vermeyeceğiz!”

Ankara’daki saldırı aynı akşam KESK İstanbul Şubeler Platformu tarafından Galatasaray Lisesi önünde yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi.

Saat 19.00’da başlayan eylemde açıklamayı Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şube Başkanı Fadime Kavak yaptı. Ankara’daki saldırıyı kınayan Kavak, savaş ve saldırganlık politikalarını, işçi ve emekçilerin haklarının gasp edilmek istenmesini teşhir etti.

Sokaktaki polis saldırısının yanı sıra KESK heyetinin toplu sözleşme görüşmelerine katılmasının sınırlandırılmak istendiğini belirten Kavak, AKP’nin yandaş sendikalarla alelacele kapalı kapılar ardında süreci sonlandırmak istediğini vurguladı.

Kavak son olarak yeni bir satış sözleşmesiyle karşı karşıya olunduğunu ifade ederek kamu emekçilerini taleplerine sahip çıkmaya, toplu sözleşme görüşmelerine müdahale etmeye ve daha güçlü bir mücadele için birleşmeye çağırarak açıklamayı sonlandırdı.

Kızıl Bayrak / Ankara-İstanbul

 

 

 

 

Sağlık emekçileri
taleplerini yineledi

 

SES Bakırköy Şubesi üyesi sağlık emekçileri 30 Temmuz’da Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servis önünde eylem yaparak toplu sözleşme görüşmelerine yönelik taleplerini yineledi. “Savaşa değil emekçiye bütçe, satış sözleşmesi değil toplu sözleşme” yazılı pankart açan sağlık emekçileri adına basın açıklamasını SES Bakırköy Şubesi Başkanı Nuran Güngör yaptı.

SES üyesi emekçilerin taleplerini sayan Güngör, şunları söyledi:

Bugün itibariyle en düşük maaş alan kamu emekçisi, maaş ve ek ödeme olarak 2.323 lira almaktadır. Konfederasyonumuz KESK’in hesaplarına göre Temmuz itibariyle kira, yakıt, çocuk ve aile yardımı hariç bu miktar 2.900 liraya yükseltilmelidir. Bununla birlikte kamu emekçilerine kira yardımı olarak aylık 395 lira, aile-eş yardımı 290 lira, çocuk yardımı 232 lira, asgari ücret tutarında yılda iki ikramiye ve ulaşım için aylık abonman bilet ücreti ödenmelidir. Sağlıkta dönüşüm programı ve sosyal hizmetler alanında mevcut iktidarın politik ihtiyaçlarını gidermek üzere sürdürülen yeniden yapılandırma programının iptal edilmesini, nitelikli sağlık hizmeti verilebilmesi bakımından sağlık alanında katkı payı başta olmak üzere tüm ilave ödemelerin kaldırılmasını, taşeron şirketler aracılığıyla mal ve hizmet alımının sonlandırılarak taşeron işçilerin kadroya alınmasını talep etmekteyiz.”

 
§