12 Mayıs 2017
Sayı: KB 2017/18

Sosyal yıkım saldırılarını geri püskürtmek için genel grev, genel direniş!
Sermaye OHAL rejimiyle büyüyor
Silah tüccarları kazanıyor, yoksullar ölüyor
Yargısız infazlar ülkesi Türkiye
Metal işçilerinin güncel durumu ve işçi birliği üzerine
Teknorot işçileri satış sözleşmesine karşı üretimi durdurdu
MİB MYK Mayıs Ayı Toplantısı Sonuçları
Gülmen ve Özakça’nın açlık grevinde kritik sürece girildi
Patronların sefalet dayatmaları TİS süreçlerini tıkıyor
Kayseri 1 Mayıs’ının gösterdikleri ve devrimci sorumluluk!
Devrimci Gençlik Birliği Türkiye Meclisi Sonuç Bildirgesi
DGB Türkiye Meclisi toplandı
Gençlik Denizler’i mezarları başında andı
İbrahim Kaypakkaya kavgamızda yaşıyor!
Deniz, Mahir ve Kaypakkaya’nın anısına...
Katledilen gençlerin aileleri: “Polis de onu kollayan da katil”
Sınıfsal bir sorun olarak “namus” cinayetleri
AKP Türkiye’sinin gerçeği: Toplumsal çürüme ve yozlaşma
Astana anlaşması üzerine
Fransa cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine
Büyük çınar Mahzuni Şerif
“Kahramanlık destanları” adı altında gerçekler çarpıtılıyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Teknorot işçileri satış sözleşmesine karşı üretimi durdurdu

 

Düzce 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan otomotiv yedek parça üretimi yapan Teknorot fabrikasında işçiler Türk Metal Sendikası’nın satış sözleşmesine karşı üretimi durdurdu.

Yaklaşık 900 işçinin çalıştığı fabrikada işçiler 8 Mayıs akşamı satış sözleşmesine karşı üretimi durdurarak fabrikayı terk etmeme eylemine başladılar.

Geceyi fabrikada geçiren işçiler ertesi gün de iş durdurma eylemlerine devam ettiler. İdari ofis önünde oturma eylemi yapan işçiler fabrikaya gelen Türk Metal Düzce Şube Başkanı Murat Ardıç ve diğer sendikacılara yoğun tepki gösterdi. Sözde sendikacı sermaye ajanına gereken yanıtı veren işçiler Ardıç’ı döverek fabrika önünden uzaklaştırdı.

Daha sonra işçiler temsilcilerini seçip bir heyet belirleyerek fabrika yönetimiyle görüşürken görüşmede işçilerin taleplerine ilişkin anlaşma sağlanamadı. Fabrikaya yığınak yapan jandarma ve fabrika yönetimi “eylem yasal değil” diyerek işçiler üzerinde baskı kurmaya çalıştı.

Ancak işçilerin eylemi devam edince fabrika yönetimi işçilere gönderdiği kısa mesajlarla 16.00-24.00 ve ertesi gün 08.00-16.00 vardiyalarında çalışma yapılmayacağını duyurdu.

İşçiler Türk Metal’den istifa ederken istifa oranının yüzde 98’e ulaştığı ifade edildi.

İşçiler taleplerini ise şu şekilde açıkladı:

“1- Sözleşme yenilensin. İşçinin taleplerine uygun olarak yeniden düzenlensin.

2- Türk Metal gidecek, bundan sonra aidat alınmayacak. Ödenmiş aidatlar geri ödenecek.

3- Fabrika yönetimi Türk Metal temsilcilerini değil işçi temsilcilerini muhatap alacak.

4- Fabrikada eylemden dolayı kimse işinden edilmeyecek.

5- Tüm bunlar yazılı bir protokole bağlanacak.”

İşçilerin direnişi 10 Mayıs’ta da devam ederken fabrika içinde yapılan yürüyüşle Türk Metal ve fabrika yönetimi protesto edildi. Direniş karşısında boş durmayan fabrika yönetimi ise bölüm şefleri üzerinden işçilere baskı kurmaya çalışırken 16.00-24.00 vardiyasında çalışma olacağı, gelmeyenler hakkında tutanak tutulacağı tehdidini savurdu. Öyle ki yönetimin isteği doğrultusunda fabrikaya gelen İŞKUR müdürü de işçileri ‘ikna’ etmeye çalıştı.

Bir grup işçi temsilen patronla görüşmeye girerken fabrika önüne yığılan polis, itfaiye ve ambulans araçlarıyla işçilere psikolojik baskı yapıldı. Görüşme sürerken işçiler Türk Metal tabelasını söktü.

Görüşme sonunda arkadaşlarına açıklama yapan işçiler patronun “Performansınızı sürdürün, zam için sonra bakarız, yakında olmaz, benden süre beklemeyin” dediğini belirtirken değişen bir şey olmadığını söyleyen işçiler duruma tepki gösterdi. Bu sırada yaşanan boşluğu fırsat bilen polis ve asker yetkilileri patron lehine işçileri ikna ederek eylemi sonlandırmaları yönünde konuşmalar yaptılar. Sonrasında da işçiler direnişi sonlandırdılar.

 

 

 

 

Teknorot’ta direniş bitti! Mücadele bitmemeli!

 

3 gündür grev yapan Teknorot işçisi, üçüncü günün sonunda patron-emniyet işbirliği ile sergilenen oyuna yenik düştü.

Önce polis-jandarma sopası gösterildi. Sonra emniyet müdürünün demagojik açıklamaları geldi. Sözde görüşmede ise görüşmeye giren işçi arasından gitme heyet postu yere serdi.

Sonuçta hiçbir güvence olmadan, ileriye yönelik belirsiz sözler karşılığında işçinin protestosuna ve başına nelerin geleceğini bilen isyan yüklü tepkilerine rağmen direniş sona erdi.

Kaypak ve çapsız sözcüler, gerçek bir örgütlülüğe sahip olamamak, sağlam ve ne yaptığını bilen bir önderliğe sahip olamamak bu sonu hazırladı.

Fabrikada her ne kadar Türk Metal silinmiş olsa dahi, bu koşullarda kısa süre sonra dönmesi muhtemeldir. Öteki muhtemel bir sonuç ise işçi kıyımlarının başlayacak olmasıdır.

Teknorot işçisi 3 güne her şeye rağmen çok şey sığdırdı. Satış sözleşmesini tanımadı, “OHAL var grev yasaklanır” diyen satış şebekesine karşı kazan kaldırdı. OHAL koşullarında 3 gün fiilen grev yaptı. Bu arada Türk Metal’i sildi ve Türk Metal bölge temsilcisinden hesap sordu. Ama en sonunda sınırlarına geldi dayandı. Çünkü karşısında patron-devlet işbirliği ile organize davranan bir güç buldu. Kendi içerisinde ise bu organize güce karşı koyacak bilince, donanıma ve örgütlülüğe sahip bir önderlik çıkaramadı. Fakat Teknorot’ta elbette bu aşamada bile hiçbir şey bitmedi. Teknorot işçisi saflarını toparlamalı, kendi içerisinde bir toplantı yapıp hızla en sağlam işçilerden temsilciler seçmeli, tüm kararlarını ortak ve herkesin katıldığı toplantılarda alarak yoluna devam etmeli.

Bundan sonra tek bir işçi atıldığında şalter indirilmeli!

Kararlardan biri bu olmalı. Diğeri fabrikada işçiler arasında seçilecek bir ekip, Türk Metal yerine işçinin temsilcisi olarak muhatap alınmalı. Bu ekipteki işçiler sık sık seçimle değiştirilmeli. Türk Metal kesinlikle fabrikaya bir daha sokulmamalı.

MİB olarak her şeye rağmen büyük bir direnme gücü gösteren işçi kardeşlerimize sevgi ve selamlarımızı iletiyoruz ve diyoruz ki, ne olursa olsun arkadaşlar bu büyük deneyimden ders çıkarıp, kenetlenmeli ve bizi ezmelerine izin vermemeliyiz. 3 günlük direnişimizle neler yapabileceğimizi gösterdik, bize ayak bağı olan sorunları çözdüğümüzde neler yapabileceğimizi düşünmeliyiz!

Metal İşçileri Birliği
10 Mayıs 2017

 

 

 

 

Tüpraş yönetimi kölelik dayatırken kârlarını katladı

 

Tüpraş fabrikasında patronlar, işçilere yeni kölelik uygulamalarını dayatırken zenginlikleri ise katlanarak artıyor. Şirket bilançosunu açıklayan Tüpraş 2017’nin ilk çeyreğinde net kârını yüzde 1000 oranında arttırdığını açıkladı.

Net kâr 11 katına, gelirler 2 katına çıktı

Tüpraş’tan Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada, geçen yılın ilk çeyreğine kıyasla şirketin net kârının 10 kat arttığı belirtildi. Geçen yılın ilk çeyreğinde 78.9 milyon lira olan net kâr bu yılın aynı döneminde 868.8 milyon lira oldu.

Açıklamada ilk çeyrek gelirlerinin de yüzde 100 artışla 12.37 milyar lira olduğu belirtilirken kapasite kullanımının ise yüzde 99.7’den yüzde 106.4’e çıktığı kaydedildi. Gelirler ve kârdaki artışta petrol fiyatlarının geçtiğimiz yılın ilk çeyreğine kıyasla yüzde 58 artış kaydetmesi de etkili oldu.

Yönetim işçilerin haklarını gasp etme peşinde

Tüpraş patronlarının kârları devasa boyutlarda artış gösterirken işçi ve emekçilere sefalet dayatması ise sürüyor. Tüpraş rafinerilerinde patronlar ile, işçilerin örgütlü olduğu Petrol-İş arasında devam eden toplu sözleşme sürecinde işçilerin hakları tırpanlanmak isteniyor.

Arabulucu sürecinin de anlaşmazlıkla sonuçlandığı süreçte patronlar işçilerin yüzde 20 zam talebine karşılık yüzde 4,7 zam dayatmasında bulunuyor. Ayrıca fabrikadaki çalışma düzenini değiştirmek isteyen yönetim, işçileri tam köleliğe mahkum etme çabasında. Vardiya sisteminde değişiklik yapılarak esnek çalışmanın yaygınlaştırılması, mazeret izinlerinin kaldırılması, sözleşme süresinin 2’den 3 yıla çıkarılması gibi değişikliklerde ısrar eden yönetim işçiler tarafından tepkiyle karşılanıyor. İşçiler iş bırakma eylemleriyle haklarının korunmasını talep ediyor.


 
§