15 Eylül 2017
Sayı: KB 2017/35

Dikta rejimi ancak sınıf mücadelesiyle yıkılabilir!
Reza Zarrab davası ve AKP’nin zayıf karnı
Gerginliğe dayalı siyaset ve gerginliğin pazarlanması
Kontrgerillanın yeni katliam aracı: SİHA
Metalde kazanımın anahtarı Metal Fırtına ve Greif’tir!
EİB’den sempozyum çağrısı
İşçi sınıfı mücadeleyi sürdürüyor
12 saatlik çalışma süresi ve sınıfa dönük saldırılar üzerine...
Gece çalışması: Kapitalistin kan dolu kadehi
Kadına şiddet üreten kapitalizm, eşitlik sunan sosyalizm!
Yeni insanın inşasında eğitim
Eğitimdeki gericileşme ve TÜSİAD’ın serzenişleri
Gerici eğitime karşı başka bir dünya mümkün!
Üniversitelerde yeni mücadele yılı
Deyr ez-Zor savaşı, emperyalistler ve PYD
Asya-Pasifik’te sular ısınmaya devam ediyor
Bağımsızlık referandumu ve Kerkük sorunu
Bir fırtına bir “çaresizlik”
Şili halkının direniş sembolü: Victor Jara
Musa Anter Kürt halkının mücadelesinde yaşıyor!
Müziğe aşık bir devrimci ozan: Ruhi Su
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

EİB’den sempozyum çağrısı:

Başka bir sendikal hareket mümkün!

 

Ege İşçi Birliği (EİB), “Başka bir sendikal hareket mümkün!” şiarıyla 24 Eylül günü gerçekleştireceği sempozyum için bir çağrı yayınladı. Çağrıda, hakları ve geleceği için arayış içerisinde olan Türkiye işçi sınıfının mücadelesinin, özel olarak da sendikal hareketin sorunlarının tartışılacağı sempozyumda, Greif İşgali ve Metal Fırtına’nın ele alınarak dersler çıkarılmasının hedeflendiği belirtildi.

EİB, çağrıda sempozyumun anlamı ve önemine dair şunları belirtti: “Birliğimizin sınıf hareketinin sorunlarını tartışmak üzere düzenlediği bu ikinci sempozyuma katılmak, katkı sunarak tartışmaları ilerletmek kendimize, geleceğimize ve yaşamı ağır ekonomik, sosyal, siyasal saldırılarla köleleştirilmeye çalışılan milyonlarca işçi, emekçiye ve kendimize karşı sorumluluğumuzdur.”

Sempozyumun “Greif İşgali”, “Metal Fırtına”, “Dünü, bugünü, yarını ile Petrol-İş”, “Sendikaları kim öldürüyor” başlıklı sunumlar ve serbest kürsü bölümlerinden oluşacağını açıklayan EİB, Greif İşgali’nin ele alınacağı bölümde şu konulara değinileceğini açıkladı: “Greif’te ortaya çıkmış olan ilke ve ölçülerin nasıl oluştuğu, tabana dayalı işçi demokrasisinin nasıl örgütlendiği ve bunların başka bir sendikal hareket tartışması için anlamı ortaya konulmaya çalışılacak. Sunum işgalci işçiler tarafından kurulan Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası Merkezi Yürütme Kurulu temsilcisi tarafından gerçekleştirilecek.”

Metal İşçileri Birliği (MİB) tarafından gerçekleştirilecek “Metal Fırtına” sunumunda ise, 2015’teki Metal Fırtına süreci irdelenerek, sürmekte olan metal TİS’lerine dair işçi sınıfı açısından sonuçlar çıkarılacak.

Petrol-İş Aliağa Şubesi ilk Başkanı Mansur Burgucu tarafından gerçekleştirilecek “Dünü, bugünü, yarını ile Petrol-İş” sunumunda ise bölge işçi hareketi tarihinde özel bir yer tutan Petrol-İş’in mücadele tarihi ele alınacak.

EİB tarafından gerçekleştirilecek “Sendikaları kim öldürüyor” başlıklı sunumda ise sendikaları işçi sınıfının öz örgütü olmaktan çıkaran “bürokrasi sorunu” bölgede yaşanan somut örnekler üzerinden ele alınacak ve demokratik bir sendikal yapının nasıl bir anlayışla inşa edilebileceği üzerinde durulacak.

Sempozyumun son bölümü olan serbest kürsüde ise tüm katılımcılar görüşlerini aktarabilecek.

Sempozyumun yeri ve tarihine ilişkin bilgiler şöyle:

Tarih: 24 Eylül 2017

Saat: 14.00

Yer: Aliağa Belediyesi Kültür Merkezi; Kurtuluş Mh. Şehit Bülent Kula Cd. No 18.
İrtibat No: 0553 578 45 47 

Facebook: Ege İşçi Birliği

 

 

 

 

Ankara İşçi Meclisi piknikte buluştu

 

Ankara İşçi Meclisi yaz dönemi buluşmasını 10 Eylül’de yaptığı piknik ile bir arada gerçekleştirdi. OSTİM ve Sincan OSB’den metal işçileri, belediye ve hastanelerden taşeron işçileri, kamu emekçileri hem gün boyu birlikte vakit geçirerek dayanışmalarını güçlendirdiler hem de örgütlenme ve mücadele sorunlarını tartıştılar.

Piknik, kurulan ortak sofra ve kahvaltı ile başladı. Kahvaltının ardından serbest zamanda çeşitli sektörlerden işçiler sohbetler ederek sorunlarını paylaştılar, ülke ve dünya gündemleri üzerine sohbetler ettiler. Gezi ve oyunlarla birlik ve beraberliklerini kuvvetlendirdiler.

Serbest zamanın ardından öğle saatlerinde başlayan forum ile Ankara İşçi Meclisi’nin yaz dönemi buluşması gerçekleşmiş oldu. Meclis adına yapılan açılış konuşmasında meclisin, Ankara’da kendi sorunları ile boğuşan farklı sektörlerden işçileri bir araya getirmek ve ortak bir mücadele mevzii yaratmak amaçları üzerinde duruldu. Bu açıdan yapılacak tartışma ve önerilerle Meclisin gelişip güçleneceği dile getirildi.

Açılış konuşmasının ardından bu bölümde ilk sözü ihraç edilen kamu emekçisi ve direnişçi Cemal Yıldırım aldı. Yıldırım, yaptığı konuşmada yaşadığı süreci kısaca özetledikten sonra üyesi olduğu KESK’in de tutumunu eleştirerek alternatif örgütlenmelerin önemini belirtti. Direniş süreci hakkında düşüncelerini dile getirdi.

Ardından yapılan tartışmalarda birçok işçi söz alarak örgütlenme süreçlerinde yaşadığı sorunları paylaşıp çözüm önerilerini dile getirdi.

Klisom işçileri de geride bıraktıkları sözleşme sürecinin ardından ekonomik mücadelenin yetersizliğini gördüklerini, işçi sınıfının eşit ve özgür bir dünya için mücadele etmesi gerektiğini düşündüklerini söylediler.

Ekim Devrimi deneyimi de bu tartışmalar sırasında gündeme gelirken, o dönem işçi sınıfının kendini geliştirmek için nasıl bir çaba içinde olduğundan dem vuruldu.

Piknik, oyunların ardından Grup Devinim’in seslendirdiği türkü ve marşlarla sona erdi.

 

 

 

 

Kamu emekçileri direnişte 30. haftayı geride bıraktı

 

İhraç saldırılarına karşı İstanbul’da direnen kamu emekçileri direnişlerinde 30. haftayı geride bıraktı.

Bakırköy Özgürlük Meydanı ve Kadıköy Altıyol’da Pazartesi ve Çarşamba 15.00-19.00, Cumartesi ise 14.00-16.00 saatleri arasında direniş devam etti.

Her iki direniş alanında da “İşimizi geri alacağız!” diyerek eylemlerini devam ettiren direnişçiler hafta boyunca yine OHAL/KHK saldırılarını ve haksız, hukuksuz ihraçları teşhir ettiler.

AKP’nin istediği gibi biat eden memur tipi olmadıkları için, parasız eğitim ve sağlık gibi taleplerin arkasında durdukları için ihraç edildiklerini belirten direnişçiler; karşılaştıkları saldırılara rağmen onurlu mücadelelerine devam edeceklerini vurguladılar.

İmza kampanyalarını da devam ettiren direnişçiler; alanda astıkları dövizlerle Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevinin yanı sıra tutuklu KESK üyelerinin durumuna ve ihraç edildiği için intihar eden emekçiler gerçekliğine de dikkat çektiler.

Artan faşizan saldırılara, gericiliğe karşı emekçileri mücadeleye çağıran direnişçiler, AKP’ye seslenerek “Elbette sizden yana esen rüzgarın da sonu gelecektir” dediler.

Direniş alanlarına çeşitli kurum ve kişilerden destek ziyaretleri gerçekleşirken müzik yayını, konuşma ve halaylarla direnişler devam etti.

Ayrıca Gülmen ve Özakça’nın duruşması öncesi kamu emekçileri 11 Eylül’de Eğitim Sen İstanbul 3 No’lu Şube binasında yaptıkları basın açıklamasıyla duruşmanın yapıldığı 14 Eylül’e kadar destek açlık grevi gerçekleştirdiler.

 
§