27 Temmuz 2018
Sayı: KB 2018/29

Haklarımız, geleceğimiz ve emeğimiz için mücadeleye!
Kriz bu kez Erdoğan’ı teğet geçmeyecek
Düzen muhalefetinin sefaleti
Büyük Birader’in gözü üzerimizde
“Sağlıkta dönüşüm programının şiddet olaylarını çok arttırdığını biliyoruz”
“Torba yasada sağlık çalışanlarına dönük düzenlemeler yetersiz”
“OHAL ve başkanlık emeğe zararlıdır!”
DEV TEKSTİL imzaları bakanlığa gönderdi
Fabrika direnişleri ve sınıf dayanışması
Kriz ve devrimci mücadelenin sorunları
Siyonist rejim histeri-açmaz ikileminde
“Beyaz Baretliler” siyonist İsrail’de
Macron’un Fransa’yı sürüklediği karanlık ve sınıf mücadelesi
Maduro hangi sularda kulaç atıyor?
Berlin’de öğrenci-çalışanların grevi üzerine…
Yaşamı, uğruna ölecek kadar çok sevenlere...
Sınıf mücadelesinin minyatür hali Mata!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

DEV TEKSTİL imzaları bakanlığa gönderdi

 

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) Çukurova Temsilciliği, “Mersin Serbest Bölge’ye hastane istiyoruz!” talebiyle işçilerden topladığı imzları 19 Temmuz’da Sağlık Bakanlığı’na ve Çalışma Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı’na gönderdi.

Nisan ayında başlayan imza kampanyasında başta Mersin Serbest Bölge’de olmak üzere işçi ve emekçilerle yüz yüze görüşülerek 1000’i aşkın imza topladıklarını belirten DEV TEKSTİL, seçim nedeniyle imzaların gönderilmesini ertelediklerini belirtti. İş kazalarının/cinayetlerinin sıklıkla yaşandığı ve meslek hastalığının yaygın olduğu Mersin Serbest Bölge’de sağlık kuruluşu olmamasını teşhir eden DEV TEKSTİL; “Bu önemli eksikliğin giderilmesi ve Mersin Serbest Bölge’ye işçi sağlığına uygun ve acil durumlarda müdahaleye cevap verecek nitelikte bir sağlık kuruluşu talebimizin bundan sonra da takipçisi olacak, işçi sağlığı gündemli çalışmalarımız devam edecektir” dedi.

Mersin’de Tabip Odası yönetiminin de katkılarıyla tekstil, dokuma işkolunda “işçi sağlığı ve güvenliği” konulu 5 Ağustos’ta düzenleyecekleri seminerin ardından sırasıyla Adana ve Antep’te de seminerler gerçekleştireceğini belirtti.

 

 

 

 

AYM’den Torunlar Holding patronlarını sevindiren karar

 

İstanbul Mecidiyeköy’de Torunlar GYO’ya ait Torun Center inşaatında 4 yıl önce yük asansörü 32. kattan yere çakılmış, 10 işçi can vermişti. Torunlar GYO patronları hakkında takipsizlik kararı verildi ve dava açılmadı. Bunun üzerine, iş cinayetinde yaşamını yitiren iki işçinin yakınları etkili soruşturma yapılmadığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

İnşaatın sahibi olan Torunlar patronları yerine sadece taşeron şirketin sahiplerinin yargılanmasına itiraz eden işçi yakınları, “olaya ilişkin ceza soruşturmasının yetersiz olduğunu, işveren sorumluluğunun yeterli şekilde araştırılmadığını, eksik inceleme yapıldığını, işverenlere ilişkin soruşturmanın kapatıldığını” belirtti. AYM, başvuruyu “kanun yolları tüketilmeden” yapıldığı gerekçesiyle oy birliği ile reddetti. Kararda, olayda sorumluluğu bulunan 25 kişi hakkında ceza yargılamasının sürdüğü belirtilerek, “Her ne kadar savcılık soruşturması aşamasında yeterli araştırma yapılmadığı ve soruşturmanın etkili şekilde yürütülmediği ileri sürülmüşse de yargılama sürecinin olayın koşullarına belirleyebilecek, sorumluların tespitini ve cezalandırılmasını sağlayabilecek nitelikte olmadığına ilişkin veri bulunmamaktadır” denildi. Olayda sorumluluğu bulunan kişiler hakkında verilen takipsizlik kararı ile ilgili olarak da “sorumluların tespit edilerek haklarında dava açılmasının her zaman mümkün olduğu” öne sürüldü. Bu nedenle yargılama süreci bitmeden bir karar alınamayacağını ifade eden AYM, başvuruyu reddetti.

 

 

 

 

Türkiye, çekirdeği de ithal ediyor

 

AKP iktidarı döneminde dışa bağımlılığı artan Türkiye kapitalizmi çekirdeği de Çin’den ithal eder hale geldi. Tarım tekellerinin çıkarları doğrultusunda hayata geçirilen politikalarla pek çok üründe ithalata bağımlı olan Türkiye’de bunun son örneği çekirdek oldu.

Sivas’ta 15 yıldır ay çiçeği üretimi yapan Çetin ailesinden Ahmet Çetin, çerezlik çekirdek satıcılarının yüzde 80’inin Çin’den ithal edilen ucuz çekirdeği satmaya başladığına dikkat çekti.

“Çin’den gelen ithal çekirdek piyasayı tamamen bitirdi” diyen Çetin, çekirdek ihracatçısı Türkiye’nin son iki yılda çekirdek ithalatçısı konumuna geldiğini söyledi. Çekirdek üretimindeki daralmanın altını çizen Çetin şunları ifade etti:

150 bin ton civarında çerezlik ay çiçeği çekirdeği yetiştiriliyordu. Bu yıl ise 50 bin ton civarında çıkacak. Normalde ülkemizde 150 bin ton üretim yapılıp 75 bin tonu iç piyasada tüketiliyordu. Kalan kısmı ise ihraç ediliyordu. İki yıldır bu durum değişti. Çin’den gelen yoğun çekirdek bizi olumsuz etkiledi.”

 

 

 

 

İşçilerin zehirlenmesine protesto

 

İzmir’de Star Rafineri’de yaklaşık 3 bin işçinin 17 Temmuz’da yedikleri yemekten zehirlenmesi 19 Temmuz’da protesto edildi.

Aliağa Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Aliağa Demokrasi Meydanı’nda gerçekleştirilen eyleme çok sayıda kişi destek verirken Star işçileri de katılım sağladı.

Basın açıklamasında Ak Yıldız yemek firmasının işçilerin yemekten zehirlenmesiyle birçok kez gündeme geldiği söylenerek yetkililerin hiçbir denetleme ve önlem almaması teşhir edildi. Burada yoğun şekilde yaşanan iş kazalarının ve işçilerin yemekten zehirlenmesinin arkasında taşeronlaşma gerçeğinin yattığına işaret edildi. İşçilerin güvencesiz bir şekilde çalıştırıldığı belirtildi.

Ege İşçi Birliği’nin de çağrısını yaparak katıldığı eylem sloganlarla sona erdi.



 


Otobüs şoförleri direnişte

 

Aydın Büyükşehir Belediyesi İmar A.Ş.’de işten atılan otobüs şoförlerinin direnişi sürüyor.

DİSK’e bağlı Sosyal-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atılan otobüs şöförleri 13 Temmuz Cuma günü belediye önünde başlattıkları direnişlerini sürdürüyorlar.

Direnişin 11. gününde (20 Temmuz), belediye önünde yapılan açıklamada direnişin süreceği vurgulandı.

Otobüs şöförleri normal çalışma sürelerine ek olarak ayda 100 saat mesai yaptıklarını ancak buna rağmen “performans düşüklüğü” gerekçesiyle işten çıkarıldıklarını belirtiyorlar.





Grev erteleme hak ihlali

 

Metal işçilerinin 2015 yılındaki grev kararı “milli güvenlik” bahanesiyle Bakanlar Kurulu tarafından yasaklanmıştı. Birleşik Metal-İş Sendikası kararı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşımıştı.

Anayasa Mahkemesi üç yıl sonra Bakanlar Kurulu’nun grev ertelemesi kararının sendika hakkının ihlali anlamına geldiğine hükmetti.

Mahkeme, mağdur edilen metal işçilerine değil, ama Birleşik Metal-İş Sendikası’na 50 bin lira tazminat ödenmesine karar verdi.