27 Eylül 2019
Sayı: KB 2019/35

Geleceği, sınıf mücadelesi tayin edecektir!
AKP’nin yandaş sermayeyi kurtarma hamleleri
Siyonist işgalin harcı Türkiye’den
AKP’den yeni “yargı reformu” aldatmacası
“Yatırımlar çakıldı, işsizlik tırmandı, kredi talebi düşük”
Ulucanlar Katliamı’nın ve direnişinin 20. yılı
Hugo Boss İzmir, “Yardım Fonu” ile neyi amaçlıyor?
Çok yönlü saldırıları birliğimizi güçlendirerek püskürtelim!
Petrokimya İşçileri Birliği: Hangi su ile hangi kiri yıkayacağız şimdi?
Sınıf devrimcilerinden kıdem tazminatı gündemli etkinlikler
Çin Halk Devrimi’nin zaferinin 70. yılı!..
Dört bir yana yumruk sallamayalım - Mao Zedung
İran-ABD gerilimi ve artan savaş tehlikesi
Yemen halkının Suudi saldırganlığına karşı direnişi meşrudur!
Afganistan’da emperyalist işgal ve Taliban kabusu devam ediyor
FFF hareketi ve devrimcilerin sorumluluğu
Gericiliğin hedefinde İstanbul Sözleşmesi var!
“Her üniversite mezunu iş sahibi olacak diye bir şey yok!”
Düzenin “mutluluk” safsatasına kanmayalım
Devrimci samimiyet ve eleştirinin örneği: Rosa Luxemburg
Rus toplumunun aynası: İlya Repin
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

AKP’den yeni “yargı reformu” aldatmacası

 

Hak ve özgürlüklere yönelik saldırıların süreklileştiği şu günlerde, “Yargı Reformu ve Strateji Belgesi” gündeme geldi. AKP’de ayrılıklar ve iç hesaplaşmaların öne çıktığı böylesi bir zamanda gündeme gelen ve adına “reform” denilen bu paketten “demokrasi” çıkmayacağı gün gibi ortadadır.

38 madde ve 15 ayrı kanunda değişiklik yapılmasını içeren söz konusu taslak metin, AKP tarafından ilk olarak iktidar ortağı MHP’ye verildi. Önümüzdeki günlerde CHP ve İYİ Parti’ye de sunulduktan sonra, 2 Ekim’de meclise iletilmesi düşünülüyor. AKP, taslak metni meclisin üçüncü büyük partisi HDP’ye vermeyerek de amaçlananın ne olduğunu göstermektedir.

Bu sözde “reform” paketinden, özellikle son yıllarda ağırlaşarak devam eden baskı rejiminin iyileştirilmesini beklemek abesle iştigal olur. Zira belge göstermelik ve kısmi teknik düzenlemelerden ibarettir. Bunlardan bazıları şunlardır: İstinaf mahkemelerinin bozma ve onama yetkisinin sınırlarının genişletilmesi, sınav getirilen avukatlık mesleğinde 15 yılını doldurmuş avukatlara “yeşil pasaport” verilmesi, çeşitli nedenlerle pasaportları elinden alınanlara başka engelleri yoksa pasaportlarının tekrar verilmesi, çocuk izleme merkezleri kurularak cinsel suçlarda çocuklar sorgulanırken uzmanlardan yararlanılması, kadına yönelik şiddet mağdurlarının tedavi masraflarının devlet tarafından karşılanması vb.

“Yargı Reformu ve Strateji Belgesi”nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde görülen Selahattin Demirtaş davası ile aynı döneme gelmesi ise oldukça dikkat çekicidir. Erdoğan’ın doğrudan müdahalesi anlamına gelen Demirtaş’ın tutukluluğuyla ilgili açıklamalarının devamında, mevcut hukuk sistemine göre tahliye edilmesi beklenen HDP eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile ilgili yeniden tutuklama kararı verilmesi bu “reform” paketinin en açıklayıcı, görünen tarafıdır.

Her ne kadar Barış Bildirisi imzacıları ile ilgili yeni kararlar verilmiş, Cumhuriyet gazetesi yazarları serbest bırakılmış olsa da bu gelişmeler de demokratikleşmenin habercisi değildir. Yeni yargı paketi ile hapishanelerden sayıca fazla tahliye de beklenmektedir. Ancak bunların çoğunun adli suçları kapsayacağı, dolayısıyla Bahçeli’nin serbest kalmasını istediği Alaattin Çakıcı gibi faşist mafya bozuntularının ve benzeri karanlık çete mensuplarının serbest bırakılacağı ortadadır. Yanı sıra Fethullah Gülen cemaatinden hapis yatan kimileri de muhtemelen bu vesileyle tahliye olacaktır.

Sonuç olarak tıpkı öncekiler gibi bu yargı “reformu” da göstermelik adımlardan biridir. Daha baştan inandırıcılığını yitirmiştir. Kendi içsel meseleleriyle boğuşan AKP kadrolarının ve gruplarının yargı dahil tüm alanlarda yeni hakimiyet mücadeleleri verdiği, Erdoğan’ın yargıya müdahil olmaya devam ettiği şu günlerde haklar ve özgürlükler alanında sınırlı da olsa ilerleme beklemek gerçekçi değildir. Özgürlükler, ancak buna ihtiyacı olan toplumsal kesimlerin mücadelesi ile kazanılabilir.

 

 

 

 

Berkin Elvan davası: Katil polisi korumaya devam

 

Haziran Direnişi’nde gaz fişeğiyle vurulan ve yaklaşık 9 ay komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın katledilişine ilişkin dava 25 Eylül’de devam etti.

İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, mahkemenin istediği raporların halen gelmediği belirtilerek katil polis korunmaya devam edildi. Heyet başkanı “toplumsal olaylar hakkında raporların gelmesinin uzun sürdüğünü” söyledi.

Duruşmada Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, raporların gelmeyerek katillerin korunmasına, “Yeter artık kaçıncı duruşma bu. Katil orada belli. Daha bir hafta olmadı 6 yaşında bir çocuğu panzer ezdi. O anne değil mi? Annelerin acılarını neden yarıştırıyorlar. Biz artık yargı istiyoruz. Biz de anneyiz. Ceza verilmesini istiyoruz” diye tepki gösterdi. HDP Diyarbakır binası önünde bekletilen anneler üzerinden oynanan mizansene dikkat çekerek “Şimdi anneleri karşı karşıya getiriyorlar” diyen anne Elvan şöyle konuştu:

Benim çocuğum 269 gün, 15 yaşına geldi 16 kiloya düştü. Ben anne değil miyim? Ahmet Atakan’ın daha açılmamış bir duruşması var. O anne değil mi? Ethem Sarısülük’ün annesi her konuştuğunda bir soruşturma. O anne değil mi? Hasan Ferit’in annesi anne değil mi? Dilek Doğan annesinin kucağında öldürüldü o anne değil mi?”

Gülsüm Elvan’ın ardından konuşan Avukat Çiğdem Akbulut mahkemenin talep ettiği cevapların ikinci, üçüncü kez geldiğini belirterek Mevcut cevapların hepsinde katil belli. Biz artık beklemek istemiyoruz. Berkin’in katilinin hak ettiği cezayı alması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Mahkemenin “cevap bekliyoruz” bahanesine de değinen Av. Akbulut, “Raporların cevaplarını bekliyorsanız elinizdeki hukuki gücü kullanarak ara karar vermenizi bekliyoruz. Cevap gelmesi halinde tüm beyanlarımızı sunacağız” dedi.

Mahkeme katil polisi yine korudu ve davayı 13 Kasım’a erteledi.

Duruşmanın ardından Elvan ailesi, avukatları ve desteğe gelenlerle birlikte adliye önünde basın açıklaması yapılarak adalet talebi bir kez daha haykırıldı.