3 Ocak 2020
Sayı: KB 2020/01

Yeni yılda mücadeleye hazır olmalıyız!
Sarayın boş hayalleri, Libya’nın kaliteli petrol kuyuları 
Saray rejiminin Kanal İstanbul’u… Beka sorunu, talan, küstahlık!
Kanal İstanbul’u kim ister?
Ekonomide pembe hayaller ve gerçekler
Sermayeye kölelik çarkı kırılmalıdır!
OHAL Komisyonu’nun oyalama taktiğine karşı fiili-meşru mücadele!
Kriz bahane, kâr şahane!
EATON direnişi deneyimi
Birleşelim, kazanalım!
Tarihsel dönem ve devrimci parti - 2
2019’da kadın mücadelesi ve gösterdikleri
Kimya sektöründe kadın işçiler
Geride kalan yıl içinde üniversiteler
Dünyada 2019: Kitle hareketleri ve halk isyanları yılı
İdlib operasyonu ve Suriye savaşı
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kriz bahane, kâr şahane!

 

Ekonomik kriz bir dizi ekonomik soruna yol açıyor. Tabii ki krizden dert yanan patronlar sadece kârlarından zarar ediyorlar. Sanayideki üç önemli sektöden biri olan hazır giyim de krizden etkilenen sektörlerden biri.

TOBB konfeksiyon ve hazır giyim sanayi meclis başkanı Şeref Fayat, krizden kaynaklı rekabet koşullarının zorlaştığından şikâyet ediyor. Hazır giyimin liderinden olan Abdullah Kığılı ise, sektörde pembe bir tablo ortaya koymanın mümkün olmadığını, birçok firmanın mağazalarını kapattığını, birçok hazır giyim mağazasının 2021’i göremeyeceğini söyleyerek krizin büyüklüğüne dikkat çekiyor. LCW’nin sahibi Vahap Küçük’te benzer biçimde dert yanıyor.

Tüm hazır giyim patronları hep bir ağızdan krizden olumsuz etkilendiklerini, kâr marjlarının düştüğünü ifade ediyorlar. Fakat öt yandan, krizden dert yanan LCW, ucuz işgücü merkezi olarak gördüğü Erzurum’da 500 işçi kapasiteli fabrika açacağını söylüyor. System Tekstil patronu olan Şeref Fayat Kırklareli’ne üç milyon Avro yatırımla yeni bir fabrika açıyor. Kığılı ise, krizin üstesinden yurtdışındaki mağazalar zincirini büyüterek gelindiğini söylüyor. Yani krizden yakınan kapitalist patronlar, krizi bir fırsata çevirerek yatırımlarını artırmışlardır. Kriz yine patronları teğet geçmiştir.

Kâr ve yatırımlar noktasında ortaklaşan tekstil patronları, krizden çıkış planları konusunda da mutabıklar. Ucuz işgücü olarak görülen Suriyeli işçilerin sektörde daha fazla istihdam edilmesi, rekabeti sağlamak için düşük ücret politikası, herkesin üniversiteye gidip okumasının bir anlam ifade etmediği vb. konularda hem fikirler. Kimsenin gidip ütücü veya ara eleman olarak çalışmadığını, bunu da genç işsizliğin nedeni olduğunu söyleyerek, tam bir arsızlıkla işsizliğin artmasından gençleri sorumlu tutuyorlar. Büyük kentlerde Suriyeli işçiler olmazsa ayakta duramayacaklarını söyleyerek, krizde nasıl ayakta kaldıklarını açıklıyorlar.

Kriz gerekçesiyle ağlaşmaların patronlar adına koca bir yalan olduğu açıktır. Çünkü onlar kriz dönemlerinden, işçi ve emekçiler üzerindeki sömürü ve köleliği arttırarak çıkmasını bilmektedirler. Krize rağmen kapitalist patronların kârları yükselirken, tekstil işçisinin sefaleti ve yoksulluğu büyümektedir. Krizin faturası işsizlik, sefalet ücretleri, zam ve vergiler olarak işçilerin omuzlarına yıkılmaktadır.

“Kriz bizim krizimiz değil, bedelini ödemeyeceğiz” demediğimiz sürece, bizim payımıza hep sefalet düşecek, patronlar da kârlarını arttırmaya devam edecektir. İşçilerin önünde iki seçenek vardır. Ya boynumuzu büküp “krizin” faturasını yıkımımız pahasına ödeyeceğiz ya da başka bir yol mümkün diyerek krizin bedelini ödemeyi reddedip mücadeleyi büyüteceğiz. Yan yana gelip birliğimizi güçlendirerek, krizin bedelini ödememek, köle kalmamak için mücadele edeceğiz.

Tutsak DEV TEKSTİL çalışanları ve üyeleri

 

 

 

 

Aliağa Belediyesi işçileri direnişi sonlandırdı

 

MHP’li Aliağa Belediye başkanı Serkan Acar, Mayıs ayından bu yana 250 belediye işçisini işten çıkartmıştı. İşten atılan ilk taşeron işçilerinin başlattığı direniş, kadrolu işçilerin de çıkarılmasının ardından DİSK Genel-İş sendikasının da direnişe dahil olması ile sürmüştü. Konser, etkinlik, şenlik ve dayanışma ziyaretleriyle devam eden direniş 26 Aralık’ta Demokrasi Meydanı’nda yapılan basın açıklaması ile sonlandırıldı.

Aliağa Belediyesi’nde işlerine iade edilme talebiyle başlatılan direniş, bir kısım işçinin CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde işe alınması ile bitirildi

Eylemde, direniş sırasında kansere yakalanan ve yaşamını yitiren direnişçi işçi Mehmet Emin Şavur anıldı.

 

 

 

 

Aksaray İşçi Birliği Aralık ayı toplantısı

 

Aksaray İşçi Birliği, Aralık ayı toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya Kaya Giyim, Colins, Metalsa, Kalde, Mercedes, Cavan Politek, Sütaş, Brisa, Doğuş Çay, Doğuş Şeker, Eroğlu Giyim, Sarıgöz Metal’den işçiler katıldı. Toplantı sonunda bir açıklama yapıldı.

Açıklama şöyle:

Aksaray İşçi Birliği Aralık ayı toplantısında asgari ücrete dair gelinen nokta tartışıldı. Açlık sınırının altında belirlenen asgari ücretin işçi sınıfına dönük sefalet ücreti dayatmasının, sermaye korunması anlayışının dolaysız sonucu olduğu aşikardır. İşçi sınıfına gerekli olan insanca yaşamaya yeten ve vergiden muaf asgari ücrettir. Bunun için gerekli olan ise özelde asgari ücretli milyonların, genelde işçi sınıfının militan mücadelesidir!

Toplantıda fabrikalarda yaşanan işçi kıyımları ve kıyıma hazırlanan fabrikalardaki gelişmeler ele alındı. Bilindiği gibi Doğuş Çay’da işçi kıyımı yaşanmış, birliğimiz bu kıyıma karşı ortak duruş için çaba göstermektedir. Doğuş patronu işçilerin birliğini dağıtmak için tek tek işçileri cips fabrikasında çalıştırmak için teklifte bulunmaktadır. Kısa bir süre önce yaklaşık 50 işçiyi kapı önüne koyan Doğuş patronu işçilerin birliğini bozmak, mücadelesini bölmek için özel bir çaba içindedir. Aksaray İşçi Birliği Doğuş işçilerinin hak mücadelesinin yanında olacaktır.

Önümüzdeki süreçte işçi kıyımının hem ülke sathında hem de Aksaray’da büyümesi kaçınılmaz gözükmektedir. Mercedes’te, Cavan Politek’te Türk Metal’in desteği ile yeni bir işçi kıyımına hazırlanılmaktadır. Aksaray İşçi Birliği krizin faturasını işçi sınıfına yüklemenin bir aracı olan işten çıkarmalara karşı mücadeleyi büyütecektir. İşten çıkarmaların yasaklanması talebine Aksaray’da işçilere mal etmek için kesintisiz bir faaliyet yürütecektir.

2019 yılında işçi sınıfı ekonomik ve sosyal yıkım programlarının, ağır sömürünün yükü altında ezilmiştir. Şimdi ise kıdem tazminatının gaspı saldırısı gündemdedir. Kıdem tazminatı fonu, kıdem tazminatı yükünden kurtarılması hedefi çerçevesinde gündeme getirilmiştir. Aksaray İşçi Birliği işçi sınıfının en önemli kalesi olan kıdem tazminatının gaspına karşı mücadeleyi büyütecek, etkin bir faaliyet yürütecektir.”