İçindekiler:

8 Ağustos 2021
Sayı: KB 2021/Özel-28

Çevresel yıkıma karşı mücadeleye!
Esas felaket yangınlar mı?
AKP’nin “mülteci seviciliği”
İktidarın “anti-emperyalistliği”
Irkçı katliam protesto edildi
Gelin canlar bir olalım...
Gerçekleri yazmaktan vazgeçmeyeceğiz
Ankara yürüyüşü saldırılara rağmen sürüyor
Yasal haklarımız ve daha fazlası için...
Burjuva devrimleri, cumhuriyet ve “piyasa” / 2 - H. Fırat
Reşat Fuat Baraner: Yarım yüzyıllık devrimci yaşam!
İran’da işçi sınıfı ve emekçi kitleler ayakta!
Afganistan: Emperyalist işgalin 40. yılı
Tokyo Olimpiyatları üzerine
İklim değişikliği ve yaklaşan “felaket”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Sinbo direnişinde Ankara yürüyüşü...

Gözaltı terörüne rağmen
direniş kararlılığı

 

Tüm Otomotiv ve Meta İşçileri Sendikası (TOMİS) üyesi Sinbo direnişçisi Dilbent Türker, fabrika önündeki 190’lı günlere ulaşan direnişinde sendikası TOMİS ile birlikte Ankara’ya yürüyüş başlatmıştı.

“İnsanca yaşam ve çalışma koşulları için” şiarıyla 31 Temmuz’da başlayan Ankara yürüyüşüne sermaye devleti tam bir tahammülsüzlükle karşılık verdi. İlk gün fabrika önünden itibaren estirilen polis terörü ve gözaltılar aralıksız devam etti.

2 Ağustos’ta 3. gün sabah erken saatlerde Kadıköy’de buluşan direnişçi işçiler ve destekçileri basın açıklaması yaptı. Açıklamadan sonra Kartal’a doğru yürüyüşe geçen kitleye polis saldırdı. Direnişçilerin yanı sıra DAF ve Genç İşçi Derneği (GİDER) üyeleri de gözaltına alındı. İlerleyen saatlerde adliyeye getirilip savcılığa çıkarılan gözaltılar, mahkemeye sevk edilmeden serbest bırakıldı. Aynı gün akşam Kartal Meydanı’ndaki açıklamada söz alan Dilbent Türker, kod-29’un kaldırılması haklı talep ve meşru mücadelelerinin saldırılara uğradığına dikkat çekti ve “Türkiye polis devletine dönüşmüş durumda. 2 işçi yürüyor yüzlerce polis önümüze çıkıyor. Bu yasaklar meşru, yasal ve hukuki değildir. Her gün gözaltına alsanız da saldırsanız da yürüyüşümüz devam edecek” dedi.

Yürüyüşün talepleri

TOMİS temsilcisi Onur Eyidoğan ücretsiz izin saldırısını direnişle püskürttüklerini hatırlatarak sonraki süreci anlattı. “Sadece Sinbo’da değil Türkiye’nin dört bir yanında işçiler mücadele ediyor” diyen TOMİS temsilcisi, “Tüm çalışanlara iş güvencesi, kod 29’un kaldırılması, sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılması, Dilbent Türker’in işe geri alınması”  taleplerini sıraladı. Keyfi yasakları ve kararları tanımadıklarını ifade ederek bu saldırıların “işçilerin insanca çalışma ve yaşam taleplerini engellemek için” olduğunu belirtti. Ardından yapılan konuşmalarda ırkçı katliam ve saldırılara, orman yangınlarına, kadın cinayetlerine ve iş cinayetlerine değinildi ve birlikte mücadele etmenin önemine vurgu yapıldı.

GİDER adına yapılan konuşmada “İşkenceler, gözaltılar işçileri yıldıramaz. Sinbo işçilerinin yanındayız direne direne kazanacağız” denildi. Eğitim Sen üyesi KHK’lı kamu emekçisi Sinbo direnişiyle dayanışma içinde olduklarını belirtti ve sermayeye karşı mücadele çağrısında bulundu.

“Yurtdışına çıkış yasağı”

4. gün Kartal’dan yürüyüşlerini sürdürmek isteyen direnişçiler yine gözaltına alındı. Gözaltılar serbest bırakıldıktan sonra akşam Tuzla’da basın açıklaması yapıldı. Anadolu Adliyesi’nde mahkemeye sevk edilen TOMİS temsilcisi Onur Eyidoğan, Sinbo direnişçisi Dilbent Türker ve GİDER üyesi Nazlı Şen yurtdışına çıkış yasağı ile serbest bırakıldı. Sonrasında Tuzla İçmeler Köprüsü’nde saat 17.30’da basın açıklaması yapıldı.

DİSK’e bağlı Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı, yürüyüş hakkının demokratik bir hak olduğunu hatırlatarak “Bu yürüyüş hakkını aramak isteyen işçi ve emekçilerin de önünü açacaktır” dedi.

HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu sözlerine Sinbo işçisi şahsında sermayenin ve onun iktidarına direnen tüm işçileri selamlayarak başladı. “Her gün işçilere kötü çalışma koşulları dayatılıyor. Patronlar örgütsüz işçi istiyor. Kimse itiraz etmesin, kimse hakkını aramasın istiyor.” diyen Piroğlu, kod-29 saldırısını teşhir ederek “Yangınlar, katiller, hırsızlar karşısında hiçbir şey yapmayan iktidar işçilerin karşısına dikiliyor. Konya’da gelen katliamı seyreden, İzmir’de seyreden iktidar işçilerin önüne barikat kuruyor” dedi.

Devrimci Gençlik Birliği adına yapılan konuşmada “Bu saldırılar, yasaklar baskılar onların korkularından kaynaklanıyor biz gençler kadınlar işçi ve emekçiler olarak onların korkularını bulunduğumuz her alanda yükselteceğiz” denildi. GİDER temsilcisi direnen işçilerle dayanışma yükseltileceği vurgusu yaparken, DGD-SEN konuşmasında da devletin 2 işçiye tahammülsüzlüğü teşhir edildi. MİB temsilcisi gözaltı terörüne rağmen direnişin devam ettiğini belirterek Dilbent Türker’in tüm işçi sınıfı için mücadelesini sürdürdüğünü vurguladı. Devrimci Parti adına yapılan konuşmada da direniş selamlandı. BDSP temsilcisiyse “Diğer sınıf dostlarımızla bu mücadeleye destek vermeye devam edeceğiz. İşçilere barikat kuranlar sermayeye kursunlar, rant politikalarına kursunlar. Bu düzen böyle gitmeyecek, işçiler bu düzeni değiştirecek” diyerek kamuoyuna direnişe destek verme çağrısında bulundu.

Sinbo direnişçisi Dilbent Türker “Bir araya gelirsek, mücadeleyi büyütürsek bu saldırıyı püskürtebiliriz” dedi. Devamında TOMİS İstanbul Temsilcisi Onur Eyidoğan 4 gündür estirilen devlet terörünü anlatarak “Önümüze dikilen barikatlar Türkiye işçi sınıfının karşısına dikilmiştir.” dedi.

Direnişçiler sınıf kardeşlerine seslendi

5. gün direnişçiler sabah Tuzla’dan kaldıkları yerde buluştu. İçmeler Köprüsü’nde sabah saatlerinde tersane işçilerine seslenen direnişçiler Limter-İş Sendikası ile birlikte bildiri dağıtımı gerçekleştirdi. Bildiri dağıtımı sırasında direniş süreci aktarılarak “Sinbo direnişi kazanırsa tersane işçisi de kazanacak” denildi ve dayanışma çağrısı yapıldı.

Ardından basın açıklaması gerçekleştirerek Ankara yürüyüşlerini sürdürmek isteyen direnişçiler yine gözaltına alındı. Gün içerisinde serbest bırakılan direnişçiler akşam Gebze Kent Meydanı’nda basın açıklamasıyla yürüyüşlerini sürdürdü. Öncesinde direnişçiler, Metal İşçileri Birliği’nden (MİB) sınıf dostları ile birlikte Gebze’de bulunan Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi Sarkuysan işçilerine seslendi. Yürüyüşün taleplerinin yer aldığı bildirileri Sarkuysan işçilerine ulaştıran işçilere polis GBT dayatmasında bulundu. Akşam Kent Meydanı’nda gerçekleştirilen eyleme Kadın Meclisleri, BDSP, MİB, Kaldıraç, BİK, DGD Sen, TİP, HDP, Gebze İşçilerin Birliği Derneği katıldı.

Gebze’den Sakarya’ya

Direnişin 6. gününde Gebze’deki sendikaları ve fabrikaları ziyaret ederek süreci anlatan direnişçiler, 7. gün sabah saatlerinde işçi servis duraklarında bildiri dağıtımı gerçekleştirdiler. Trafo Meydanı’nda taleplerini bir kez daha dile getiren direnişçiler yürüyüşe geçince polislerce gözaltına alındı. DGD-SEN, İşçilerin Birliği Derneği, MİB ve BDSP’nin destek verdiği eylemde video çekimi yapan İşçilerin Birliği Derneği Başkanı Elif Alçınkaya  gözaltına alındı. Akşam 18.30’da İzmit’te Belediye İşhanı önünde HDP, MİB, İşçilerin Birliği Derneği, Birleşik İşçi Kurultayı, TMMOB Kocaeli, BDSP ve Kaldıraç’ın katılımıyla basın açıklaması yapıldı.

Direnişçiler 8. gün sabah TOMİS Kocaeli Temsilciliği’nde buluşarak Birleşik İşçi Kurultayı ve İşçilerin Birliği Derneği temsilcileriyle bir araya geldi. KESK’ten BES ve SES yönetiminden emekçiler ve İSİG Kocaeli Meclisi temsilcisiyle görüşen Sinbo direnişçileri TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nı ziyaret etti, Net Haber’e de demeç verdiler.

9. gün İzmit Sabri Yalım Parkı’ndan yürüyüşlerine devam etmek isteyen Sinbo direnişçileri yine polis terörüyle karşılaştı. Metal İşçileri Birliği, Gebze İşçilerin Birliği Derneği ve Kaldıraç’ın destek verdiği eylemde önleri polis tarafından kesilen direnişçiler gözaltına altına alındı.

Savcılığın adli kontrol istemi reddedilerek serbest bırakılan direnişçiler 15-16 Haziran Direnişi öncülerinden İlyas Bayrak’ı (Kızıl İlyas) ziyaret etti. Akşam 18.30’da ise Sakarya AKM önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Direnişçiler ertesi gün yine kaldıkları yerden yürüyüşlerine devam ederek akşam Bolu’da İzzet Baysal Anıtı önünde olacaklarını duyurdu.