07 Mayıs 2005
Sayı: 2005/18 (18)


  Kızıl Bayrak'tan
   “Her gün 1 Mayıs!” şiarıyla mücadeleyi yükseltelim!
  Tayyip Erdoğan Sabra-Şatila kasabı
Şaron’un ayağına gitti
  İstanbul’da 1 Mayıs... 60 bin işçi, emekçi
ve genç alanlardaydı
  İstanbul 1 Mayıs’ından yansıyanlar
  1 Ankara...İşçi ve emekçi katılımı zayıf bir 1 Mayıs!
  İzmir’de 1 Mayıs...
İşçi katılımında zayıflık
  1 Mayıs gösterilerinden
  Kayseri’de 1 Mayıs... İşçi ve emekçilerin
coşkusu alana yansıdı
 Ankara BDSP’nin 1 Mayıs çalışması
  1 Mayıs Ankara: Yoğun ve parçalı gençlik
katılımı
  İstanbul Ekim Gençliği’nin 1 Mayıs
çalışmalarından
  2005 1 Mayısı’nın çağrısı… Birleşik, kitlesel ve devrimci bir gençlik
hareketi için mücadeleye!
 Güney Kürdistan sorunu üzerine ön
düşünceler/2 (Orta sayfa)
1 Mayıs hazırlıklarından

 DİSK Genel Başkanı: “Patronlarla
çıkarlarımız ortaktır”!

 Dünya’da 1 Mayıs...
 Venezuella yönetimi ABD’yle askeri
işbirliğine son veriyor
Bölgedeki işbirlikçi-gerici rejimler
emperyalist işgali meşrulaştırıyor
Anti-faşist zaferin 60. yıldönümü
Vietnam; ABD emperyalizminin unutamadığı
yenilgi!
Çok sağcı bir Papa/ Vicente Navarro
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Dünya'da 1 Mayıs...

Milyonlarca işçi ve emekçi alanlara çıktılar!

İngiltere: Londra'da İşçi Sendikaları Kongresi (TUC) tarafından düzenlenen mitinge 40 bin kişi katıldı. İşçi ve emekçiler Trafalgar Meydanı'na yürüdüler. Mitingte Londra Belediye Başkanı Ken Livingstone, Milletvekili Tony Benn ve sendikacılar konuşma yaptılar. Uluslararası dayanışmanın önemi, işsizlik, sendikal haklar vb. sorunlar üzerinde duruldu ve Irak işgali kınandı. Müzik festivalinin ardından miting sona erdi.

Dublin'de ana teması “göçmen işçilerle dayanışma” olan bir gösteri gerçekleştirildi.

İtalya: Başkent Roma'da 1 Mayıs Papa'nın konuşmasının gölgesinde kalsa da, her zaman olduğu gibi ülke genelinde onbinler alanlara çıkarak istemlerini haykırdılar.

İspanya: Ülke çapında 50 kentte gösteriler gerçekleştirildi. Madrid'deki gösteriye 25 bin kişi katıldı.

Avusturya: Muhalefetteki sosyal-demokrat parti tarafından örgütlenen Viyana'daki 1 Mayıs gösterisine 110 bin emekçi katıldı. Başbakan Wolfgang Schüssel uygulanan ekonomik politikalardan dolayı protesto edilerek istifası istendi.

Rusya: Ülke genelinde eylemlere 2 milyona yakın işçi ve emekçi katıldı. Putin'in hayata geçirmeye çalıştığı, sosyal kazanımları tümüyle tasfiyesini amaçlayan saldırılara karşı emekçiler, Lenin ve Stalin'in posterleri eşliğinde ve kızıl bayraklarla alanlara çıktılar.

Japonya: Ülke çapında çok sayıda kentte gerçekleşen miting ve gösterilere yüzbinlerce işçi ve emekçi katıldı. Göstericiler ikinci emperyalist savaşının sona ermesinin 60. yıldönümü nedeniyle, nükleer silahların tüm dünyada yasaklanması talebini yükselttiler. Gösterilerde ayrıca vergilerin yükseltilmesi ve Japonya'nın uluslararası çatışmalarda daha aktif yeralmasına yolaçacak olan anayasa değişikliği planları protesto edildi. Sadece Tokyo'daki gösteriye 50 bin işçi ve emekçi katıldı.

Hong Kong: İkibin civarında işçi, asgari ücret uygulamasının başlatılması, çalışma saatlerinin belirlenmesi ve toplusözleşme talepleriyle hükümet binasına yürüdü.

Avusturalya: Başkent Sidney'de sosyal kazanımlara dönük saldırılara karşı 5 bin emekçinin katıldığı bir gösteri gerçekleştirildi.

Kuzey Kore: 1 Mayıs Başkent Pyongyang ve diğer kentlerde resmi törenlerle kutlandı.

Güney Kore: Kore İşçi Sendikaları Federasyonu (FKTU) başkent Seul'de “1 Mayıs koşusu” düzenledi. Ardından Kore İşçi Sendikaları Konfederasyonu (KCTU) bir miting gerçekleştirdi. Mitinge yaklaşık 30 bin işçi katıldı. Göstericiler patronların geçici işçi almasını kolaylaştıran yeni iş yasası planları ile çalışmanın esnekleştirilmesini protesto ettiler.

Ülkenin en büyük petrol rafinerisi olan SK Corp'daki eylemde ise çatışma çıktı. Çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep eden petrol işçileri şirketin merkez binasını bastılar ve müdahale eden polisle çatıştılar.

Nepal: Başkent Katmandu'da 10 bin emekçinin katıldığı bir gösteri gerçekleştirildi. Kral Gyandera tarafından iki ay önce yönetime el konulmuş olması nedeniyle demokrasinin yeniden tesis edilmesi talebi yükseltildi.

Sri Lanka: Başkent Kolombo'da binlerce kişinin katıldığı kutlamada başbakan Mahinda Rajapakse de yeraldı.

Endonezya: Muhalefetin damgasını vurduğu gösterilerde işçiler işten atmalar ile geçici sözleşme politikasını protesto ettiler.

Filipinler: Başkent Manila'da başkanlık sarayına yürüyen onbin kişi polisin saldırısı ile karşılaştı.

Tayland: Binlerce işçinin katıldığı gösterilerde asgari ücretin artırılması talep edildi.

Hindistan: Yüzbinlerce emekçininin alanlara çıktığı Hindistan'da, ücret artışı, işgüvencesi ve taşeronlaşmanın yasaklanması talepleri yükseltildi.

Pakistan: Başkent İslamabad'da işçi ve sendika temsilcilerinin katıldığı kitlesel bir gösteri gerçekleştirildi.

Bangladeş: Başkent Dakka'da 15 bin emekçi düşük ücretleri protesto ederek, iş güvenliği ve sigorta hakkı talebini yükseltti.

Arjantin: Buenos Aires'te işçiler, işsizler, kadınlar ve öğrenci örgütlülüklerinden oluşan geniş bir birlik tarafından güçlü bir 1 Mayıs gösterisi örgütlendi. Değişik kollardan Plaza de Mayo Alanı'na yürüyen onbinlerce insan burada bir miting gerçekleştirdi. İktidarın tekellerin ve büyük toprak sahiplerinin çıkarları doğrultusunda hareket etmesine daha fazla izin verilmeyeceği dile getirildi.

Ekvador: Üçüncü kez iktidardaki yönetimi düşüren ve devlet başkanını ülkeden kaçmak zorunda bırakan Ekvadorlu emekçilerin 1 Mayıs gösterilerine kapitalizme karşıtlık damgasını vurdu. Çok sayıda gösterici tarafından taşınan kızıl bayraklar ve Che Guevara posterleri bunun somut göstergesi oldu.

Küba: 1 Mayıs gösterisine Başkent Havana'da bir milyonun üzerinde emekçi katıldı. Fidel Castro ABD'yi eleştiren bir konuşma yaparak, ABD yönetiminden, 1976'da 73 kişinin öldüğü Küba yolcu uçağının bombalanmasından sorumlu tutulan Luis Posada Carriles'in iadesini istedi.

Filistin: İşssizlik oranı yüzde 70'leri aşan Filistin'de göstericilerin en temel talebi iş oldu. En büyük gösteri Gazze'de Filistin yönetimi temsilciliği önünde gerçekleşti.

İsrail: Tel Aviv'de 3.500 kişinin katıldığı gösteri, göçmen ve gençlik örgütlenmelerinin çağrısı üzerine gerçekleştirildi. İsrail'de ‘90 yılından bu yana sendikalar 1 Mayıs gösterileri için çağrı yapmıyorlar.

------------------------------------------------------------------------------------------

Beş kıtada milyonlarca emekçi alanlardaydı...

Dünyada 1 Mayıs eylemlerinin gösterdikleri

Uluslararası emperyalist burjuvazinin özellikle de ‘90'lı yıllarda dünya genelinde hız kazanan ve tüm cepheleri kapsayan saldırı dalgası son yıllarda daha da derinleşerek devam etti. Kapitalizmin anavatanı olan emperyalist Avrupa'da dokunulamaz sanılan temel sosyal haklar bile sistematik bir saldırının hedefi oldu. Dünyanın her tarafında sosyal yıkım ağırlaştı, yoksulluk ve sefalet derinleşti, işçilerin yaşam ve çalışma koşulları daha da kötüleşti, işsizlik milyonların korkulu rüyası haline geldi. Bütün bunları demokratik özgürlükler alanına yönelik saldırılar tamamladı. Afganistan'da başlayan ve bugün Ortadoğu'da devam eden emperyalist saldırganlık ve savaş kapitalist dünya gerçeğinin tamamlayıcı tablosu oldu. Özetle son beş yıl üzerinden bakıldığında işçi sınıfı ve emekçi kitleler, ezilen yoksul halklar sürekli derinleşen ve genişleyen, daha da yıkıcı boyutlar kazanan çok yönlü bir kuşatma ve saldırıya hedef oldular.

Bütün bunlar ezilen ve sömürülen kitlelerde derin bir hoşnutsuzluğu mayaladı ve mücadele dinamiklerini biriktirdi. Bunların dünyanın her tarafında şu ya da bu şekilde barışçıl ve geri biçimler içinde de olsa açık mücadele biçimleri aldığını biliyoruz. Emperyalist metropoller bile grev, genel grev, miting, yürüyüş gibi yaygın işçi eylemlerine sahne oldu. Bunlara son yıllarda daha kitlesel boyutlar kazanan 1 Mayıs gösterilerini de eklemek gerekiyor.

Bunların hepsi birarada 2005 1 Mayıs'ının daha yaygın, daha kitlesel ve içeriği bakımından daha güçlü geçeceği doğal beklentisine yolaçmıştı. 2005'in dünyadaki 1 Mayıs kutlamaları bu beklentiyi doğrulamış mıdır? İki dünyanın, emekle sermaye dünyasının karşı karşıya geldiği bu özel günde işçi sınıfı ve emekçi kitleler saldırılar karşısında sermaye sınıfına karşı daha ileri bir tutum, daha kitlesel ve güçlü bir karşı koyuş ortaya koyabilmiş midir? Bu soruların cevabı basit bir şekilde evet veya hayır biçiminde verilemez. Bunun birçok nedeni vardır ve biz burada ikisi üzerinde durmak istiyoruz.

Birincisi; emperyalist iletişim araçları değişmez bir tutum olarak bu yıl da kasıtlı bir şekilde 1 Mayıs gösterilerini son derece sınırlı kesitlerle verdiler. Sermaye basını ağız birliği etmişçesine 1 Mayıs haberlerini neredeyse yansıtmamaya özel bir önem gösterdi. Yansıttığı ölçüde ise bunun önemli çarpıtmalar içerdiğinden kuşku duyulmamalıdır. Bunun için iletişim araçları üzerindeki emperyalist tekeli aşıp 1 Mayıs kutlamaları hakkında gerçek bilgilere ulaşma şansına fazlaca sahip değiliz. Dolaysıyla kutlamaların gerçek içeriğini, kapsamını, kitleselliğini ve havasını elde etme bilgisinden yoksunuz. Bu durum isabetli bir değerlendirme yapabilme imkanını doğal olarak sınırlıyor.

İkincisi; dünya çapındaki kutlamalar bu yılda birçok bakımdan kıtalar ve ülkelere göre önemli farklılıklar gösteriyor. Bu da daha sağlıklı bir değerlendirme yapmada ikinci güçlük alanımız oluyor. Bütün bunlara rağmen elde edilen sınırlı bilgiler, bu yılki 1 Mayıs kutlamalarının nasıl geçtiği konusunda bize bir parça da olsa fikir veriyor ve bunun ışığında kaba çizgiler halinde de olsa bir değerlendirme yapma imkanı elde etmiş oluyoruz.

Öncelikle ve özellikle bu yılki 1 Mayıs kutlamalarına da dünya çapında milyonlarca kişinin katıldığının altını çizmek durumundayız. Bu kadarını burjuva medyanın kendisi de dile getirmektedir. Milyonlarca işçi ve emekçi kendi somut talep ve şiarlarıyla birlikte sokaklara ve alanlara akarak 1 Mayıs'ın kendileri için nasıl bir manevi değer ifade etiğini, sermaye sınıfına karşı mücadelede bugünün kendileri için taşıdığı özel önemi bir kez daha göstermiş oldular. Hemen hemen tüm ülkelerdeki kimi gösterilerde sosyalizme ait sembollerin küçümsenmeyecek ölçüde yaygınca kullanılması, Enternasyonal marşının okunması, emekçi kitlelerdeki sosyalizm özleminin güçlenmesine gösterge sayılmalıdır. Devrimci örgüt ve önderliğin yokluğu koşullarında bile bunların yaşanıyor olmasının taşıdığı özel önem ise herhangi bir açıklama gerektirmiyor.

Uluslararası sermayenin tek merkezde planladığı ve tüm dünyada uyguladığı ortak karekter kazanan ve giderek daha yıkıcı sonuçlar yaratan saldırı dalgası emekçi kitlelerde biriken mücadele isteği ve eğilimine önemli bir itilim kazandırmış ve bu 1 Mayıs vesilesiyle kendini bir kez daha ortaya koymuştur. Yakalanan kitlesellik ülkelere ve kıtalara göre ciddi farklılıklar göstermekle birlikte, hemen tüm ülkelerde sayıları yüzlerle ifade edilen yaygın gösteriler ve kutlamalar buna işaret etmektedir. Buna eklenmesi gereken dikkat çekici bir nokta ise, dünya çapındaki kutlamalarda işçi ve emekçilerin şiar ve taleplerindeki şaşırtıcı ortaklıktır. 1 Mayıs kutlamalarına her yerde ağırlıklı olarak işsizliğe, yoksulluğa, özelleştirmelere ve sosyal hakların gaspına karşı yükseltilen şiarlar damgasını vurdu. Sermaye sınıfının dünya ölçüsündeki ortak ve kapsamlı saldırısı milyonlarca emekçiyi sadece sosyal yıkıma değil ama aynı zamanda ortak talepler etrafında mücadeleye de sürüklemiş bulunduğu açık bir olgudur ve 1 Mayıs'ın gösterdiği gerçeklerden biri de budur.

Bu yılki 1 Mayıs kutlamalarının kitlesel yanıyla beklentileri ne ölçüde karşılayıp karşılamadığının, sınıf hareketinin daha ileri politik biçimler alıp almadığının bu aşamada öze ilişkin bir önemi yoktur. Zira dünya ölçüsünde toprağın henüz yeni yeni düzlenmeye başlandığı, sınıfın saldırılar karşısında şaşkın ve henüz yalnızca savunma refleksi içinde olduğu düşünüldüğünde, buna işçi ve emekçi kitlelerinin bilinç ve örgütlenme düzeyi de eklendiğinde, abartılı beklentiler içinde olmanın dayanıksızlığı da anlaşılmış olacaktır. Ayrıca sınıfın büyük kesmini denetim altında tutan ve icraatlarıyla onun güvenini kaybeden, yanısıra 1 Mayıs'a gerekli ilgiyi gösterip katılım noktasında dikate değer bir çaba göstermeyen sendikaların tutumu da düşünüldüğünde, işçi ve emekçiler adeta kendiliğinden ve sezgileriyle milyonlarla ifade edilen bir rakamla alanlara çıkıyorlarsa, bu sanıldığından da önemlidir ve bugün için son derece de anlamlıdır.

Kıtalardaki ve ülkelerdeki gösterilerin ktleselliğindeki farklılıklar kendi başına 1 Mayıs'ın başarılı geçip geçmemesine gösterge değildir. Örneğin Avrupa kıtasındaki kutlamalar geçen yılın altında değil ama onu da fazla aşmayan bir kitlesellik yakaladı. Ama sınıf hareketinin barışçıl ve nispeten durgun olduğu bu kıtanın bazı ülkelerinde kapitalizm cepheden suçlandı ve konuşmalara genel hatlarıyla bu içerik damgasını vurdu. Almanya'da yapılan kutlamalardaki konuşmalarda sendika bürokratlarının dahi “Kapitalizmi eleştirmek yetmez, somut adımlar atmak gerekir” gibi açıklamaları, bu örneklerden bazılarıdır. Özetle Avrupa ülkelerinin bazılarında geçmiş yılı aşan büyük kitlesel katılımlar olmasa da konuşma ve açıklamaların, ileri sürülen şiarların eskiye oranla daha fazla kapitalizm karşıtı içerik kazanması dikkate değer bir noktadır. Asya kıtası ise sınırlı bilgiler ışığında bakılsa bile daha militan gösterilere sahne oldu. Güney Kore işçi sınıfı her zamanki disiplin ve militanlığıyla örnek tutumunu bu yıl da gösterdi. Latin Amerika ülkelerindeki kutlamaların bilgisine fazlaca sahip değiliz, ama bu ülkelerde nispeten daha militan ve yaygın kitle gösterilerinin gerçekleştiği kuvvetle muhtemeldir.

1 Mayıs bir kez daha dünya ölçüsünde milyonlarca işçi ve emekçinin alanları doldurmasına sahne olarak, böylece emekle sermaye cephesinin daha açık bir biçimde karşı karşıya geldiğini göstermiş oldu. Dünya çapındaki kutlamalarda gençliğin geniş katılımı son yılların olağan bir tablosudur. Fakat bu tablo içinde çok önemli olan ve dikkat çeken asıl olgu, gençliğin net bir şekilde kapitalizmi suçlaması ve sosyalizme yönelmesidir. Gençlik kortejlerindeki sosyalizm sembolleri, ileri sürülen talep ve şiarlar, taşınan pankartlar, bu konuda herhangi bir tereddüte yer bırakmamaktadır. Arayış içindeki gençliğin yüzü önemli oranda sosyalizme yöneliktir.

2005 1 Mayıs'ında işçi sınıfı ve emekçiler onmilyonlar olarak alanlara akmadılarsa bu onların mücadeledeki isteksizliğine değil fakat dünyanın her yerinde kendini yakıcı bir şekilde gösteren devrimci önderlik boşluğuna kanıt sayılmalıdır. İşçi ve emekçiler saldırılar karşısında büyük bir hoşnutsuzluk ve arayış içindeler. Büyük bir mücadele istek ve enerjisi taşıdığını çeşitli vesilelerle de ortaya koymaktadır 1 Mayıs'ta da bu yapılmıştır. Fakat burjuva reformizminin ve sendika bürokratizminin çok yönlü kuşatması içinde cendereye sıkıştırılmış ve beyinleri burjuva propagandayla dumura uğratılmış bir sınıf bugünkü koşullarda ancak bu düzey ve çapta bir direnç gösterebilmektedirler.

İşçi sınıfı ve emekçi kitlelerin kitlesel, birleşik ve devrimci bir 1 Mayıs yaratmaları kuşku yok ki onların ancak devrimci sınıf politikalarına kazanılmaları ve öncüleriyle birleşmeleri ölçüsünde mümkün olacaktır. Olayların gelişimi ve süreçlerin seyri de bu yönde işlemektedir.

-----------------------------------------------------------------------------------------

Almanya'da 1 Mayıs...

Sosyal yıkım saldırılarına karşı öfke!

Sosyal kazanımlara yönelik saldırıların birbirini izlediği Almanya'daki 1 Mayıs gösterilerine resmi açıklamalara göre 530 bin emekçi katıldı. İrili-ufaklı çok sayıda kentte gerçekleşen gösterilerde kapitalizmi ve hükümeti eleştiren konuşmalar öne çıktı.

Bu yılki 1 Mayıs gösterileri geçen yıla göre daha canlı geçti. Katılım oranı da geçen yıla göre nispeten daha yüksekti. Sosyal hak gaspları, gitgide kendini hissettiren yoksullaşma ve gelecek korkusu bunda önemli bir rol oynadı. Gösterilerde sosyal yıkım politikalarına, ırkçılığa/faşist saldırılara ve savaşa karşı mücadele sloganları haykırıldı. İşsizlik, ücretlerin arttırılması, çalışma sürelerinin kısaltılması gibi talepler öne çıktı.

Almanya'da SPD ve sendika bürokratlarının bir süredir başlattıkları kapitalizme dönük eleştiriler 1 Mayıs gösterilerinde de tekrarlandı. Saldırıların kolayca hayata geçmesini sağlayan sendika bürokratları tam bir ikiyüzlülükle, sermayenin daha çok kâr uğruna insanı hiçe saydığını söyleyen konuşmalar yaptılar. Alman Sendikalar Birliği (DGB) başkanı, kâr peşinde koşan tekellerin yoksulluğun büyümesine ve tüm servetin küçük bir kesimin elinde birikmesine yol açtığını vurguladı. IG Metall Başkanı ise sermayenin kârlarının katlanarak arttığını, kapitalizmi eleştirmenin yeterli olmadığını, daha somut adımlar atılması gerektiğini söyledi.

Azgın sosyal saldırıların yürütücüsü SDP'nin Başkanı Franz Müntefering ise DGB'nin Duisburg mitingine davet edilmişti. Ancak konuşmasını kolluk güçlerinin koruması altında zorlukla sürdürebildi. Göstericiler SPD'nin yürürlüğe koyduğu sosyal saldırıları protesto ederek kürsüyü yumurta yağmuruna tuttular.

Bu arada Neo-Naziler'in Almanya'nın pek çok yerinde 1 Mayıs kutlamaları yapmak amacıyla başvuruda bulunmaları belli bir gerilime yolaçmıştı. Dünya halklarının Hitler faşizminden kurtuluşunun yıldönümü olan 8 Mayıs'ta da Berlin'de gösteri yapmak isteyen Neo-Naziler hiçbir yerde yürütülmediler. İşçi ve emekçiler faşist çetelerin bu aşağılık demagojilerine 1 Mayıs'a sahip çıkarak gereken dersi verdikleri gibi, 8 Mayıs'ta da benzer bir tutum içinde olacaklarını göstermiş oldular.

Başta Türkiyeli ilerici ve devrimci güçler olmak üzere, göçmen parti ve örgütler 1 Mayıs gösterilerinin tümüyle karnaval havasında geçmesini engelleyen, canlı ve coşkulu geçmesini sağlayan güçler oldular. Irak ve Filistinliler diğer şiarlarının yanısıra, emperyalist saldırganlık ve savaşa karşı protestolarıyla dikkat çektiler.

Köln:

Köln işsizlik oranının en yüksek olduğu ve yoksullaşmanın her geçen gün arttığı kentlerden biri. Bu nedenle 1 Mayıs gösterisine sosyal yıkıma karşı mücadele çağrıları damgasını vurdu. Taşınan pankart ve dövizlerde, atılan slogan ve yapılan konuşmalarda sosyal yıkım saldırıları protesto edildi.

1 Mayıs gösterisine yaklaşık 3 bin kişi katıldı. Yürüyüş ve mitinge başta DGB olmak üzere çeşitli sendikalar, parti ve örgütler katıldı. Yapılan konuşmalarda sosyal saldırılar ve buna karşı mücadelenin önemine işaret edildi. SPD ve sendika temsilcilerinin son günlerde başlattıkları demagojik kapitalizm eleştirilerine burada da tanık olundu.

1 Mayıs gösterisi her zaman olduğu gibi bir karnavala çevrilmeye çalışıldı. Ancak bu çaba bu sene pek başarılı olamadı. Başta Türkiyeli parti ve örgütler olmak üzere çeşitli ülkelerden ilerici ve devrimci güçler canlılıkları ve coşkularıyla buna engel oldular. Yanısıra işsizlik, yoksullaşma ve gelecek güvencesinden yoksunluk gibi faktörler de bunda önemli bir rol oynadı. Gösteriye katılan işçiler, emekçiler ve gençler sık sık en yakıcı taleplerini, saldırılara ve onun kaynağı olan kapitalizme karşı tepkilerini haykırdılar.

TKİP taraftarları olarak 1 Mayıs'a geçen yıla göre nispeten daha hazırlıklı girdik. TKİP Yurtdışı Örgütü'nün hazırladığı, “İşsizliğe, ırkçılığa ve savaşa karşı 1 Mayıs'ta mücadele alanlarına!” başlıklı Almanca ve Türkçe merkezi bildiri ile “Haklarımız ve geleceğimiz için 1 Mayıs'ta Hans-Böckler-Platz'a!” başlıklı yerel bildirimizi dağıttık. Köln'ün en işlek ve emekçilerin yoğun olarak oturduğu semtlerde, üzerinde aynı şiarların yeraldığı TKİP imzalı Almanca afişlerimizi yaptık. 1 Mayıs'a bir gün kala yürüyüşün yapılacağı güzergahı donattık.

1 Mayıs gösterisine 50 kişilik bir katılım gerçekleştirdik. Yürüyüşte en önde orak-çekiçli parti pankartı ile Almanca yazılı “Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın sosyalizm!/TKİP” ve “Emperyalist saldırganlık ve savaşa karşı mücadeleyi yükseltelim!/TKİP” imzalı pankartlar ile sosyal yıkım saldırılarıyla ilgili dövizler taşıdık. Yürüyüş boyunca “Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın sosyalizm!”, “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” sloganlarını sıklıkla haykırdık. Alana yaklaşırken de, “Marks-Engels-Lenin, yaşasın Marksizm-Leninizm!” sloganını haykırdık. Kortejimiz oldukça canlı ve coşkulu idi. 1 Mayıs Marşı ile ve Emekçi Halayı'nı söyledik. Diğer devrimci gruplarla devrim ve sosyalizm kavgasında şehit düşenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunduk.

2006 1 Mayıs'ına devrimci grupları kapsayan militan, kitlesel, birleşik ve devrimci bir 1 Mayıs hedefiyle hazırlanacağız. (TKİP taraftarları/Köln)

Stuttgart:

Stuttgart'a 1 Mayıs her yıl olduğu gibi bu yılda Arbeitsamt (İş ve işçi bulma kurumu) önünde başladı. Saat 9.30'da toplanmaya başlayan kitle, saat 10.00'da kortejler oluşturarak miting alanına doğru yürümeye başladı. Yürüyüşe 3 bin civarında bir katılım gerçekleşti. Alman Sendikalar Birliği (DGB) temsilcilerinin yaptığı konuşmaların ardından miting sona erdi.

Yürüyüşe “Yaşasan 1 Mayıs!, Yaşasan sosyalizm!” şiarlı pankartımızla katıldık. Yürüyüş boyunca Almanca, Türkçe bildirilerimizi dağıttık. 1 Mayıs öncesi günlerde fabrika çevrelerini ve şehir merkezini afişlerimizle donattık. Ancak emeğin hakkını savunduklarını iddia eden bir takım çevreler afişlerimizin üzerini kapatmak için Stuttgart Ülkücüler Derneği ile adeta yarışa girmişlerdi. Unutmuş göründükleri şu temel önemde gerçeği bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: İnsan emeği kutsaldır! Bu zor şartlarda devrimcilerin emeği daha da kutsaldır. Bu çevreleri bu davranışlarından dolayı şiddetle kınıyor ve bir daha tekrarlamamaları konusunda uyarıyoruz. (TKİP taraftarları/Stuttgart)

Frankfurt:

Hartz yasalarının peşpeşe uygulandığı ve giderek büyük bir gelecek kaygısının toplumu sarmalayıp sersemlettiği bir zamanda katılım ve coşku bakımından zayıf bir 1 Mayıs'ı geride bıraktık. Frankfurt'daki katılım toplamında 5 bin kişi civarındaydı. Bir-Kar ve Atik'in çağrısıyla 13 Nisan günü biraraya gelen AGİF, ADHK, Kaldıraç, Halkevi ve Dev Yol çevresi Frankfurt temsilcileri yaklaşan 1 Mayıs'a devrimci bir blok olarak katılmayı kararlaştırdılar. Platform 1 Mayıs öncesi ön hazırlık çerçevesinde bir çağrı yayınlayarak işçi ve emekçileri emperyalist savaşa, sosyal yıkıma, ırkçı faşist saldırılara karşı 1 Mayıs'ta alanlara çağırdı.

Yine bu süreçte Türkiye'de tırmandırılan ırkçı faşist saldırganlığa karşı aynı gruplar “Faşizme ve Irkçılığa Karşı Mücadele Platformu” oluşturarak ikinci bir adım daha attılar. Bu platformda 22, 23 ve 29 Nisan'da yapmış olduğu basın açıklamaları ve bilgilendirme standlarıyla kamuoyuna ismini ve amaçlarını duyurdu. Fakat tüm bu ön girişimlere rağmen blok politik darlıktan kurtulamadı. Planlı bir çalışmayla imkanlar ortaklaştırılarak yürütülecek hedefli bir propaganda ve ajitasyon çalışmasıyla o dar eşiğin dışına çıkıp nisbetten yoğun ve yaygın bir 1 Mayıs çalışması yapılabilirdi, bu başarılamadı. Yukarıda sözü edilen gündemler üzerinde ortaklaşan grupların birlikteliği devam ediyor ve bunun kalıcılaştırılması yönünde de bir irade var ortada. Kendi durumumuza gelince, bu ortak çalışmaların yanında kendi bağımsız çalışmalarımızı elimizdeki materyali değerlendirerek yerine getirmeye çalıştık. 1 Mayıs öncesinden başlayarak pazarlar, semtler ve standlarda dahil 1 Mayıs gününe kadar 1500'e yakın bildiri dağıttık. Bölgemize ait afişleri son bir hafta içinde belli merkezlere döne döne yaptık. 1 Mayıs için pankart, döviz, stand gibi teknik hazırlıklarımızı bir karışıklığa yolaçmadan zamanında yerine getirdik. Ancak bölgedeki güçlerimizi tercihen iki ayrı bölgede yürüttüğümüzden, burada katılımda belli bir zayıflık yaşandı. Buna rağmen güçlerimizi alana taşıyabildik. Dışımızdaki grupların durumlarında bir önceki yıla göre bir değişiklikten sözedilemez. (Bir-Kar Frankfurt)

Rüsselsheim:

Bir-Kar çalışanları olarak önceden iki yarı yerde 1 Mayıs kutlaması kararı almıştık. Rüsselsheim de 20 binin üzerinde çalışanı olan Opel şehridir. Önceden basında açıklamalar yaparak bu yıl Franfurt'ta olduğu gibi Rüsselsheim'de de 1 Mayıs'ı kutlayacağımızı açıkladık. Bir-Kar gençliği yerel gazeteleri ziyaret ederek taleplerini dillendirdi ve 1 Mayıs'ı burada kutlama gerekçelerini ifade etti. Önden Bir-Kar gençliği bildirisi, afiş ve Almanca Rüsselsheim gençlerine seslenen bildiriler dağıttılar.1 Mayıs pulları yaygınca yapıldı. Ön çalışmalara Bir-Kar gençliğinin bu bölgede büyük bir katkıda bulunduğunu belirtebiliriz. 1 Mayıs günü 40'ı aşkın bir katılımla yürüyüşümüzü gerçekleştirdik. DGB'nin karnavala çevirdiği miting yerinde sloganlarımız ve konuşmalarımızla 1 Mayıs alanları işçi ve emekçinindir, böyle de olacak mesajını verdik. Bir-Kar olarak bu bizim için yeni bir başlangıç oldu. (Bir-Kar Rüsselsheim)

Bielefeld:

Bielefeld'de uzun süredir sınırlı katılımlı Pazartesi eylemlerinin dışında politik bir etkinlik yaşanmıyordu. Bu nedenle 1 Mayıs'a yönelik politik çalışma daha da önem kazanıyordu. Bu sorumlulukla bölgemizde bir toplantı yaptık. Materyallerimiz elimize ulaştıktan sonra pratik faaliyetimizi örgütledik.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da yürüyüş DGB sendikası önünde başladı. Yerli ve yabancı sendikalı işçi ve emekçilerin arkasından Türkiyeli örgütlerin pankartları yer alıyordu. Genel katılım 2 bin civarındaydı. Türkiyeliler'in katılımı dikkat çekiyordu.

Bizler “Yaşasın 1 Mayıs!/TKİP” pankartı ve kızıl bayraklarımızla kortejimizi oluşturduk. Yürüyüş boyunca sloganlarımızı haykırdık, Avusturya İşçi Marşı ile Çav Bella'yı söyledik. Yürüyüş güzergahımız kısa olsa da 1 Mayıs coşkusunu yaşadık. (TKİP taraftarları/Bielefeld)

-----------------------------------------------------------------------------------------

Nürnberg'te 1 Mayıs...

10 bin emekçi alanlardaydı

BİR-KAR çalışanları olarak bölgemizde dünya görüşümüze ve sınıf perspektifimize uygun bir ön çalışma yaptık. İlişkide olduğumuz temel fabrikalar ile bizzat çalıştığımız fabrikalarda 1 Mayıs çalışması yürüttük. Başta bağlı bulunduğumuz sendikaların işyeri temsilcilikleri ve sendikanın imkanlarını da devreye sokarak yoğun 1 Mayıs çalışması yaptık. 2005 1 Mayıs rozetlerini dağıtmadan ilanları fabrikanın ilan panolarına asmaya kadar. Hemen her işçiyle 1 Mayıs'ı tartışmanın yanısıra gazetemizde iki yıl önce yeralan 1 Mayıs'ın tarihçesini çoğaltarak fabrikadaki Türkiyeli işçi arkadaşlara dağıttık. Bırakalım Alman işçilerini, sendikacı geçinenlerin bile 1 Mayıs'tan haberleri yoktu. 1 Mayıs'ın tarihçesini gerçek anlamda bilmiyorlardı.

Nürnberg sendika merkezinde 7 Nisan'da ortak toplantı yapıldı. BİR-KAR olarak söz aldığımızda “neden 1 Mayıs'ta herkesi konuşmacı olarak davet ediyorsunuz da işçilere söz hakkı vermiyorsunuz” diye sorduk. Bu konuşmamız salonda alkışlandı. Bunun üzerine DGB Nürnberg Başkanı “tabii ki konuşmalılar, önden bize bildirin biz yazarız” sözünü verdi.

1 Mayıs saat 10:00'da her yıl yapılan yerde başladı. Sendika binasının olduğu alanda miting ve kültürel program akşam 18:00'e kadar sürdü. 10 bini aşkın işçi ve emekçi katıldı bu yılki 1 Mayıs'a. 1 Mayıs'ı provoke etmek için devlet destekli neo-nazi artıkları da yürüdüler. Başlangıç yeri bizim başladığımız yer, güzergah aynı, miting alanları bize 200 metre uzaktaydı. Tam bir provokasyondu bu. Bütün engellemelere ve uğraşlara rağmen devlet Naziler'ini yürüttü. 150-200 arası dazlağın karşıt gösterisini burjuva basını abartarak verdi. Sabahın 8:00'inden akşam 18:00'e kadar Nürnberg şehri havadan ve karadan tam bir polis kuşatması altındaydı.

Bütün zorluk ve engellere, sendika ağalarının kıllarını kıpırdatmamalarına rağmen 1 Mayıs'ı sahiplenme ve katılım oldukça iyiydi. Nazi artıklarına da iyi bir ders verildi. BİR-KAR olarak miting alanında bilgi standı açtık. Dövizlerle standımızı süsledik. “Ya kapitalist barbarlık ya da sosyalizm!/BİR-KAR” imzalı pankartımızı standımıza astık.

Türkiyeli ve Kürdistanlılar da güçleri oranında eyleme katıldılar. Almanlarla iç içe önde yürüdü partimizin çeperi. Enternasyonal sembolünün çizildiği bir resim ve üzerinde Almanca “İşçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır!/TKİP” imzalı pankartla katıldık.

Özetlersek 1 Mayıs'ı başta işçiler olmak üzere kitlelere maletme konusunda iyi bir ön çalışma yaptık. Kendi cephemizden işçilerin sahiplendiği bir 1 Mayıs oldu.

Nürnberg/BİR-KAR

------------------------------------------------------------------------------------------

Wuppertal'da 1 Mayıs...

Ön hazırlığı güçlü bir 1 Mayıs!

Avrupa'da yerli ve göçmen işçiler bu yıl 1 Mayıs'ı çok kapsamlı saldırılara karşı mücadele ile karşıladılar. Sosyal hak gaspları, ırkçılık, işsizlik ve yoksulluk işçi ve emekçilere yaşamı zindan ediyor. Bizler Wuppertal ve çevresindeki BİR-KAR çalışanları olarak 1 Mayıs çalışmalarına iki ay önceden başladık. Parti afişlerini ve bildirilerini 1 Mayıs'ı önceleyen günlerde yaygın bir şekilde kullandık. Ayrıca Wuppertal İşçi ve Gençlik Derneği imzalı iki ayrı dilde hazırlanan bildirileri yaygın olarak dağıttık.

Ön çalışmamızın sonuçları 1 Mayıs günü alana yansıdı.100 kişilik bir katılım sağladık. Kızıl bayraklarımız Avrupa'da az görülen bir coşkuyu ifade ediyordu. Genel olarak ise eyleme 1000 kişi katıldı. Bunda sendikaların engelleyici tavrının büyük payı oldu. Buna rağmen yürüyüşe belli bir coşku hakimdi. Pankart ve sloganlarda daha çok sosyal hak gaspları öne çıktı.

Biz ise 1 Mayıs'ı kapitalist saldırılar, savaş, faşizm ve ırkçılığa karşı mücadele çağrımızla karşıladık. “Yaşasın 1 Mayıs!” ve “Bütün ülkelerin işçileri birleşiniz!” yazılı iki ayrı pankart taşıdık.

1 Mayıs etkinliğimiz yürüyüş sonrasında da devam etti. Dernek binamızda kutlamalara devam ettik. 200'ün üzerinde işçi ve emekçinin katıldığı kutlama kısa bir açılış konuşması ile başladı. Şiirler, müzik, davul-zurna ve halkoyunları ekibinden oluşan program beğeniyle izlendi. Binanın ön cephesine astığımız pankartlar ve kızıl bayraklar çevreden geçen insanların ilgisini çekti.

15 yıl önce yıkılan duvarların, sözde sosyalist ülkelerin çöküşünün yarattığı moral üstünlüğünü de kullanarak kapitalizmi kutsayan ve “ebedi” ilan eden burjuvazinin barış, iş, huzur ve refah yalanları çok kısa bir sürede çöktü. Kapitalizm barbar yüzünü iyice açığa çıkardı. Bu gerçekliği temel alan kutlamamız “Ya kapitalist barbarlık ya sosyalizm!” çağrısı ile sona erdi.

Wuppertal ve çevresi BİR-KAR çalışanları

---------------------------------------------------------------------------------------

Berlin'de 1 Mayıs...

Binlerce işçi ve emekçi alanlardaydı...

Dünya işçi sınıfı ve emekçilerinin birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs Berlin'de binlerce insanın katıldığı gösterilerle kutlandı.

İlk gösteri sabahın erken saatlerinde sendikaların çağrısı üzerine tarihi Brandenburg Kapısı'nda başladı. Başta DGB, İG-Metall, Ver.di, GEW ve İG-Bau olmak üzere her sendika kendi yürüyüş kortejini oluşturdu. Sendika kortejleri kendi işyeri taleplerinin yanısıra sosyal saldırılara ve işsizliğe karşı taleplerini yükselttiler. Yaklaşık 15 bin işçi ve emekçinin katıldığı 1 Mayıs gösterisi geçen yıla göre hem daha kalabalık hem de daha canlı geçti. Türkiyeli devrimci grupların ağırlıklı bölümü de buradaki gösteriye katıldı. Miting alanındaki konuşmaların ardından değişik etkinlikler gerçekleştirildi.

TKİP taraftarları olarak, önde TKİP imzalı pankartımız, kızıl bayraklarımız ve işçileri Almanca sermayenin saldırılarına karşı ortak mücadeleye çağıran pankartımızla eyleme katıldık. Merkezi olarak çıkardığımız parti imzalı afişlerimizi iki gün üstüste Berlin'in değişik semtlerinde yaygın bir şekilde yaptık. 1 Mayıs bildirimizi yaygınca dağıttık.

1 Mayıs yürüyüşüne çevremizdeki insanların tümünü katmak için azami bir çaba gösterdik. Bir hafta öncesinden kahvaltılı bir toplantı gerçekleştirdik. İyi bir ön hazırlık yapmış olmamıza rağmen yine de istediğimiz düzeyde bir katılım gerçekleştiremedik. 60 kişilik bir katılımla alandaki yerimizi aldık.

Sabah etkinliğinin ardından PDS (Demokratik Sosyalizm Partisi) tarafından düzenlenen 1 Mayıs şenliğinde hem bilgilendirme hem de yemek standı açtık. Binlerce insanın katıldığı etkinlik gece geç saatlere kadar devam etti. Bu etkinliklerin yanısıra Berlin'in Kreuzberg semtinde “Devrimci 1 Mayıs gösterileri” düzenlendi. Bu etkinliklerin başarısız geçmesi için polis gösterileri önden yasakladı. Bu semtte 1 Mayıs öncesinden tam bir terör estirildi. 9 bin polis 1 Mayıs günü başta Kreuzberg olmak üzere çevre semtlerde konumlandırıldı. Devlet bu yıl diğer yıllardan farklı olarak Kreuzberg semtinde neredeyse her caddede değişik etkinlikler organize ederek gösterilere katılımı engellemeye çalıştı. Bunda başarılı da oldu.

1 Mayıs ön hazırlık sürecinden aldığımız güç ile 7 Mayıs'ta Partimiz'in kurucu üyesi ölüm orucu şehidi yoldaşımız Hatice Yürekli'yi, Denizler'i ve İbrahim Kaypakkaya'yı anma etkinliğine hazırlanıyoruz. Bir gün sonrasında ise Hitler faşizminin yenilgiye uğratılmasının 60. yılı vesilesi ile yapılacak gösterilere katılacağız.

TKİP taraftarları/Berlin

------------------------------------------------------------------------------------------

Hollanda/Rotterdam'da coşkulu 1 Mayıs

Dünyanın birçok ülkesinde 1 Mayıs işçi bayramı olarak “resmi” iken, Hollanda'da hala resmi olarak kutlanmıyor. Sendikalar ve çeşitli reformist çevreler bu konuda herhangi bir çalışma içerisinde değiller.

Sınıftan kopuk da olsa her yıl 1 Mayıs komitesi kuruluyor ve çalışmalar yapıyor. Böyle bir çalışmanın ürünü olarak 1 Mayıs kutlanıyor.

Bu yıl 1 Mayıs geçen yıllara göre daha coşkulu ve değişik kültürleri yansıtan bir atmosferde kutlandı. Ağırlıklı olarak Türkiye, Ortadoğu ve Asya kökenli grupların katılımıyla kutlanan 1 Mayıs yürüyüşüne yaklaşık 1000 kişi katıldı. Yürüyüş boyunca çeşitli kültürleri yansıtan görüntü, müzik ve kıyafetlerle 1 Mayıs coşkulu bir şekilde kutlandı. Rotterdam Belediye binasının önünde başlayan yürüyüşün bitiş noktasında çeşitli parti ve örgüt temsilcileri konuşmalar yaptılar. Çekilen halaylardan sonra eylem bitirildi.

Bizler TKİP taraftarları olarak “Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!” yazılı pankartımız ve kızıl bayraklarımızla alandaki yerimizi aldık. “İşsizliğe, ırkçılığa ve savaşa karşı 1 Mayıs'ta mücadele alanlarına!/TKİP-YDÖ” imzalı bildirilerimizi yaygın bir şekilde dağıttık.

TKİP taraftarları/Hollanda

-----------------------------------------------------------------------------------------

İsviçre/Basel'de 1 Mayıs

Bu yılki 1 Mayıs çalışmalarını daha planlı ve hedefli bir şekilde yürüttük. Bildiri ve afiş gibi materyallerimizi propaganda çalışmamızın bir parçası olarak etkin bir şekilde kullandık. Yanısıra ön toplantılar örgütleyerek geniş bir katılım sağlamayı güvencelemeye çalıştık. Ayrıca çalışmayı denetlemek ve eksikleri gidermek amacıyla düzenli dar toplantılar yaptık.

Öncelikle materyallerimizi çok yaygın bir şekilde kullanarak propaganda-ajitasyonumuzu en geniş kitlelere taşımayı hedefledik. “İşsizliğe, ırkçılığa ve savaşa karşı 1 Mayıs'ta alanlara!” başlıklı TKİP-YDÖ imzalı Türkçe ve Almanca bildirilerimizi gruplar oluşturarak yaygınca dağıttık, bir takım etkinliklerde bildirilerimizi etkili bir biçimde kullandık. Kentin merkezi yerlerini TKİP imzalı afişlerle süsledik. Dar ve genişletilmiş toplantılar yaptık. 1 Mayıs'a bir hafta kala “İsviçre'de sendikalar ve işçi hareketi” başlıklı seminerde 1 Mayıs'ı da gündemimize aldık ve çağrı yaptık.

Hazırlıklarımızı alana geniş bir kitleyi taşımakla birleştirme hedefimiz vardı. Buna uygun bir kitle çalışması yaptık. Çalışmamızın sonucunu 1 Mayıs alanına belli bir başarı ile yansıtabildik. Alanda “Emperyalist savaşa ve kapitalist sömürüye karşı bütün ülkelerin işçileri birleşin!” TKİP imzalı ve orak-çekiçli pankartımızla, “Kapitalist sömürüye, işsizliğe ve sosyal hak gasplarına karşı mücadeleye!” BİR-KAR pankartıyla ve kızıl bayraklarımızla yerimizi aldık.

Ön hazırlık çalışmalarımızın sonucunu alanda somutladık. Yaklaşık 100 kişilik kortejimizle sendikaların arkasında yürüdük. Toplam olarak 2 bin kişinin katıldığı gösteride sosyal hak gaspları 1 Mayıs'ın ağırlıklı konusuydu.

TKİP taraftarları/Basel

------------------------------------------------------------------------------------------

Fransa'da 1 Mayıs...

Onbinlerin katıldığı yaygın gösteriler

Fransa'da onbinlerce emekçi 130 civarında kentte alanlara çıktı. İktidarın çalışma saatlerini uzatma planları ve işsizlik protesto edilerek ücretlerin yükseltmesi talep edildi. Bu yılki gösterilerde ayrıca Avrupa Anayasası referandumu öne çıktı; konuşmalarda neo liberal anayasanın işçi ve emekçi düşmanı karakteri teşhir edildi.

En büyük gösteri Paris'teki République Meydanı'nda gerçekleşti. Genel-İş Konfederasyonu (CGT), Otonom Sendikalar Merkezi (UNSA), Eğitimciler Sendikası (FSU) ve Sud-Solidaire sendikalarının ortak çağrısıyla gerçekleşen yürüyüşe onbinlerce emekçi katıldı.

Fransa'nın diğer kentlerinde de binlerce kişinin katıldığı gösteriler düzenlendi. Bouches-du-Rhône'da 13 bin, Gironde'da 3 bin 500, Isère'de 3 bin, Indre-et-Loire'da 2 bin 500, Doğu Pireneler ve Calvados'ta 2 bin emekçi alanlara çıktı.

En büyük yürüyüş Paris'te gerçekleşse de, geçen senelere göre katılımda düşüş yaşandı. Bunun nedenlerinden biri sendikal bölünme idi. İkinci önemli etken ise son dönemde Fransa'da yaşanan önemli grevler ve eylemler. 1 Mayıs öncesi işçiler, emekçiler ve öğrenciler anlamlı bir seferberlik ortaya koymuşlardı. Her vesileyle liberal saldırı politikalarına karşı öfkelerini haykırmışlardı. Ancak hükümete geri adım attıramamak yılgınlık ve moral bozukluğu yarattı. Büyüyen toplumsal öfke kendisini 1 Mayıs'ta ifade etmedi. Avrupa Anayasası'na ilişkin referandumun yarattığı tartışmalar bir yandan hükümet ve uygulamalarını hedef hale getirirken, öte yandan bir oyalama, hedef şaşırtma operasyonuna dönüşmüş oldu. Avrupa Anayasası konusunda fikir ayrılığı yaşayan sendikalar bunu neden göstererek bir arada olmaktan kaçındılar. Hatta CFDT Sendikası eylem çağrısı bile yapmadı.

Paris'te en büyük konfederasyon CGT'nin düzenlediği yürüyüşe birçok dernek, kuruluş ve çeşitli milletlerden işçi ve emekçiler katıldılar. Bu sene liseli gençliğin kortejleri de dikkat çekiyordu.

Yıllardır olduğu gibi 1 Mayıs'a coşku taşıyan Türkiyeli örgütler oldu. Düzenli kortejler ve kızıl bayraklarla 1 Mayıs'ın tarihsel ve politik anlamını önplana çıkarmaya çalıştılar. Katılımda düşüş olsa da en coşkulu kortejleri oluşturdular.

Bizler de TKİP imzalı pankartımızın arkasında yürüdük. Ses araçlarımızı taşıyan kamyoneti kızıl bayraklar ve Lenin'in posterleriyle süsledik. Yürüyüş boyunca Fransızca bildiri dağıtımı yaptık.

TKİP taraftarları/Fransa

------------------------------------------------------------------------------------------

Cenevre'de 1 Mayıs...

Cenevre'de yerel düzeyde hazırlıklarımıza Nisan'ın ilk haftasında başladık. Önce hangi platform üzerinde yürüyüşe katılacağımızı gündemimize aldık. BİR-KAR platformu üzerinden katılmakta karar kıldık. İki nedenden dolayı. Birincisi katılımı genişletmek, ikincisi BİR-KAR'ın bu vesileyle etkili tanıtımını yapmak. Cenevre üzerinde bu iki hedefimize ulaşmada bu yıl ilk defa asgari bir başarı elde ettik. 50 kişilik bir katılım sağladık. Türkiyeliler olarak kortej oluşturan tek yapı bizdik. Öte yandan kortejimiz görsel bakımdan göz doldurdu. Çünkü bu 1 Mayıs'ta hemen hemen tümünü yeni hazırladığımız çeşitli dillerden pankart, döviz ve flamalarımızı kullandık. Ayrıca Bir-Kar gençliğinin hazırladığı “Ya barbarlık, ya sosyalizm!” pankartının yarısıra Habip, Ümit ve Hatice yoldaşlar da güzergah boyunca bizimle birlikteydiler.

Bu yılki 1 Mayıs'a daha hazırlıklı girdik. Afişleme, posta kutularına bildiri bırakma ve 1 Mayıs günü önceki yıllara göre daha derli-toplu, kalabalık bir kortejle kendi sınırlarımız içinde belli bir etki yarattığımızı düşünüyoruz. Ayrıca yürüyüş güzergahı boyunca ve alanda ağırlıklı olarak Fransızca olmak üzere 2 binin üzerinde bildiri dağıttık.

Cenevre'de bu yıl 1 Mayıs'a 3500'ü aşkın işçi, emekçi ve genç katıldı.

Bir-Kar/Cenevre

-----------------------------------------------------------------------------------------

Fransa/Hennebont'da 1 Mayıs

Fransa'nın Brötonya bölgesinin Hennebont kentinde, 600 kişilik katılımla, 1 Mayıs yürüyüşü gerçekleştirildi. Eyleme CGT, CGT-FO, FSU, CFDT ve CNT sendikaları katıldı. Bu seneki 1 Mayıs fazla canlı geçmedi.

Eylemde TKİP imzalı 350 adet Fransızca, 50 adet Türkçe bildiri dağıtıldı. Ayrıca Brötonya St-Brieuc kentinde 1 Mayıs kutlaması için sosyalist basın bir komite kurdu. Kızıl Bayrak, Devrimci Demokrasi, İşçi Köylü okurları ortak pankart altında 1 Mayıs'a katıldı. St-Brieuc kentinde Fransızca ve Türkçe bildiri dağıtıldı. Brötonya bölgesinde Carhaix kentinde 1 Mayıs toplantısına katılım sağlandı.

Kızıl Bayrak/Brötonya